K

‘’Kuponlu ihraçlar nedir?’’ sorusu, finans piyasası katılımcılarının merak ettiği konular arasında yer alır. Kuponlu ihraç, en kısa tanımıyla bir menkul kıymetin dönemsel faiz ödemesini işaret eder. Kupon ödemesi hesaplanırken tahvilin ihraç tarihi ile vade baz alınır. İki dönem arasında verilen yıllık faiz, kupon ödemesinin bedelini ortaya çıkarır. 

Kupon terimi, tahvil sertifikalarına iliştirilmiş belgeyi ifade eder. Kuponlu bono veya hamiline yazılı bonolar, faiz ödemesini tahsil etmek için kullanılır. Faiz ödemesini tahsil etmek isteyen yatırımcının fiziki kuponunu ibraz etmesi zorunlu koşullar arasında yer alır. 

Kuponlu bonolar, değişken ve sabit olmak üzere ikiye ayrılır. Sabit kuponlu bonolarda faiz oranı ilk ihraç anında sabitlenir. Bu da 6 ayda bir %5 kupon ödemesine denk gelir. İhraçtan sonraki dönemde piyasa faizlerinde düşüş yaşansa bile sabit kuponlu bono üzerinden yatırım yapan katılımcı kazanmaya devam eder. Değişken kuponlu bonolarda ise durum tam tersidir. Kupon oranı piyasadaki güncel faiz değerine bağlı olarak belirlenir.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Kuponlu İhraçlar Kimler için Uygundur?

Hükümetler ve şirketler, finansal operasyonlarını gerçekleştirmek için tahvil çıkarma yöntemini tercih eder. Piyasadan para toplamak için uygulanan bu yöntem, alıcıya faiz ödemesi yapar. Tahvil ihraççıları, belirtilen kupon oranında yatırılan parayı altı aylık veya yıllık periyotlarla geri alır. Bu noktada eurobond terimi devreye girer. Eurobond; şirketlerin veya devletlerin, ülke dışında yabancı para birimleri üzerinden satışa sundukları bir borçlanma aracıdır. Genellikle uzun vadeli borçlanmayı ifade ettiği için uluslararası piyasalarda kaynak sağlamaya ihtiyacı olanların tercihidir. 

Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi, küresel piyasalarda USD ve euro cinsinden ihraç gerçekleştirir. Bu para birimlerinin dışında Japon yeni ve İsviçre frangı gibi döviz cinsleri de ihraç edilmeye uygun görülür. 1 yıl ya da daha uzun vadeli devlet tahvilleri, kupon ödemesiz ya da ödemeli olarak ihraç edilebilir. 

Kuponlu İhraçlarda Anaparanız Korunur mu?

Kuponlu ihraçlarda, tahviller vadesinden önce alınıp satılabilir. Bu durum yatırım araçlarının piyasa değerlerinde dalgalanmaya neden olur. Fakat bu işlemlerde anapara korunur ve cari getiri, çoğunlukla tahvil kuponundan veya nominal getiriden farklıdır.  

Kupon oranı veya nominal getiri hesaplanırken yıllık ödemeler ve tahvilin nominal değeri birbirine bölünerek bulur. Cari getiri ise yıllık ödeme değerinin tahvilin piyasa değerine bölünmesi ile elde edilir. Örnek vermek gerekirse; 1 yıl vadeli, 100.000 TL nominal değerli ve 3 ayda bir %5 kupon faizi ödemeli bir menkul kıymet, yatırımcısına 5.000 TL’lik getiri sağlar. Tüm bu 1 yılın sonunda ise yatırımcının anaparası olan 100.000 TL’nin ödenmesi söz konusu olur. Yatırımcılar ve ihraççıların büyük çoğunluğu anapara takibi için elektronik kayıt tutar. 

Kurucu hisse senetleri, Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlenmiş önemli bir kıymetli evrak türüdür. Bu hisse senetleri, isminden de anlaşılacağı üzere, şirketin kuruluşu esnasında kullanılır. Aynı şekilde bir şirketin kuruluşundan sonraki süreçte de sermaye artırımı amacıyla bu senetlerin çıkarılması mümkündür. 

Uygulamada kurucu hisse senetlerine müesses hisseleri, kurucu payları veya hakları gibi isimlendirmeler yapıldığı görülür. Bazı uzmanlar ise kurucu senedi kavramının kullanılmasını daha doğru bulur. “Kurucu hisse senetleri nedir?” sorusunun cevabı kısaca bu şekilde açıklanabilir. 

Kurucu Hisse Senetlerinin Özellikleri Nelerdir?

Kurucu hisse senetleri, Türk Ticaret Kanunu’nun çeşitli maddelerinde incelenmiş bir kavramdır. Bu kanun maddeleri içerisinde kıymetli evrak niteliğine haiz olan kurucu intifa senetlerinin genel özellikleri ve kullanım biçimi vardır. Pay senetlerinin nasıl kullanılacağı ve çıkarılacağı konusundaki kurallar gibi önemli detaylar, kanun maddelerinde mevcuttur. Kanunda net olarak anlaşılmayan ve yoruma ihtiyaç duyulan kısımlarda ise doktrin çalışmaları ile soru işaretlerinin giderilmesi amaçlanır. 

Kurucu hisse senetlerine yönelik TTK madde 503’de yapılan düzenlemeye göre bu evrak, kişilere pay sahipliği hakları vermez. Ancak bu kıymetli evrak sayesinde net kâra katılmak mümkündür. Aynı şekilde tasfiye sonucunda kalan tutara da katılınabilir ve yeni çıkarılacak paylar alınabilir. 

Kurucu pay senedi sahiplerinin kanuna dayanan bir ayrıcalığı daha vardır. Bu da şirkette dağıtılabilecek bir kâr olması durumlarında gündeme gelir. Böyle dönemlerde şirket, kârı paylaşmama kararı verse dahi kurucu hisse senedi sahipleri esas sözleşmede yer alan getiri oranlarını alır.

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Kurucu Hisse Senetlerinin Satışı Nasıl Olur?

Kurucu hisse senedi satışı, özellikle şirketler arası birleşmelerin olması hâlinde gündeme gelen bir konudur. Esnaf işletmesi sınırını aşan kuruluşların birleşmesi sırasında ortaya devralan ve devrolunan şirket kavramları çıkar. Burada devralan şirketin bünyesine eklediği kuruluştaki kurucu hisse senedi sahiplerine eşit haklar tanıması bir gerekliliktir. Bunun yanında devralan şirket, tüm intifa senetlerini birleşme tarihindeki değeri üzerinden satın alma zorunluluğuna da sahiptir. 

Bu işlemler sayesinde kurucu intifa senetlerinin satışı işlemi gerçekleştirilir ve birleşme durumlarında kıymetli evrak sahiplerinin haklarını aynen korumak mümkün olur. Özellikle birleşme durumunda devralan tarafın devrolunan şirketin ortaklarının hak kaybına uğramaması için uygulaması gereken zorunlu işlemler kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Kurucu hisse senedi sahipleri için de kıyas yolu ile benzer düzenlemelerin yapılması gerekir. 

Kurucu Hisse Senetlerinin Kullanımının Avantajları Nelerdir?

Kurucu hisse senetlerinin kullanımı, pek çok avantajı da beraberinde getirir. Kurucu hisse senetleri anlık getirileri olabilen ve kısa süreli kazanım imkânı sunabilen niteliklere sahiptir. Özellikle hisse alım satım alanında gerekli grafik incelemeleri de yapılarak avantajlı yatırımlar elde etmek mümkün olabilir. Uzun süreli yüksek kazançlar sağlama düşüncesinde olan kişiler için kurucu hisse senetleri aylık veya yıllık getiri sunabilecek bir kıymetli evrak olarak da değerlendirilebilir. 

Kurucu hisse senetleri açıklaması, sahiplerine önemli avantajlar tanıyan kıymetli evrak şeklinde yapılabilir. Bu müesses paylar, bahsi geçen kuruluşların birleştirilmesi anlarında özellikle devrolunan şirket statüsünde bulunma ihtimalinin olduğu hâllerde son derece avantajlıdır. Bunun yanında senet, sahibine şirket bünyesinde çıkarılacak yeni payları da alma hakkı tanır. Bu açıdan kurucu intifa senetleri, özellikle büyüme amaçlı yatırımlarda değerlendirilmeye uygundur. 

Kurumsal yatırımcılar, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenen kurallara uygun şekilde kurum ya da bireyler adına fon aktarım yetkisi verilmiş tüzel kişilerdir. Buna ek olarak şirket düzeyinde de ortaklık amacıyla, sigorta firmaları, vakıflar ya da sendikalar tarafından fon yönetimi yapılabilir. Bunlar gibi tüm yatırım aşamaları tüzel kişiler tarafından yürütülür. Kurumsal yatırımcı tanımına göre bu kişiler küçük sermayedarların tasarruflarını toplayarak getiri sağlayan ihtisaslaşmış finansal oluşumlardır. Kurumlar ve tüzeller ise farklı şirketlere yatırım yaparak olduğundan farklı bir sektöre yönelmek isteyebilir ya da firmada söz sahibi olmayı amaçlayabilir. 

Kurumsal yatırımcılar kimlerdir sorusunun cevabını daha iyi açıklamak için bir örnek verilebilir. Bu bağlamda; A şirketinin B firmasına ya da tüzel kişisine belirli bir oranda ücret ödemesi ve kâr sağlamak amacıyla veya ortaklık güderek fon aktarması durumu yaşanabilir. Bu olayda A isimli oluşuma kurumsal yatırımcı denir. Ayrıca, bireylerin tasarruflarını toplayarak elde ettikleri fonları daha yüksek verimlilik kazanmak amacıyla yatırıma aktaran finansal kurumlar da mevcuttur. Kurumsal yatırımcılar; menkul kıymet, gayrimenkul ya da risk sermayesi ortakları olabilir. Tüm bunlara ek olarak portföy yönetim şirketleri de kurumsal sermayedarlık yapabilir.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Kurumsal Yatırımcıların Özellikleri Nelerdir?

Müessese sermayedarlarının genel özellikleri arasında para ve fon birikimi bulunur. Bu aşamada kurumsal yatırımcı nasıl olunur sorusunun yanıtından bahsetmek gerekir. Şirketler ve vakıf gibi oluşumların bankalarda açtığı hesapların havuzda toplanması tüzel kişilere bu niteliği kazandırır. Bahsi geçen oluşumların ortak amacı, kâr etmek ve yüksek verimlilikte fon aktarımı gerçekleştirmektir. Kurumsal yatırım şirketleri ise bireylerin ya da diğer tüzel kişilerin tasarruflarını risk yönetimini ve piyasayı baz alarak fayda sağlayacak alanlara yöneltir. Bu sermayedarlar, hisse senedi ve tahvil gibi piyasalarda likiditenin artırılması için oldukça olumlu etkilere sahiptir.

Kurumsal Yatırımcılar ve Özel Yatırımcılar Arasındaki Farklar Nelerdir?

Bu iki kavramın aralarındaki ayrımlar sermaye yönetim şirketleri gibi oluşumlar açısından önemlidir. Özel ve kurumsal yatırımcılar arasındaki ayırt edici farklılıklardan biri, müessese sermayedarlarının hem kendi varlıklarını hem de dış fonları yönetmesidir. Kurumsal yatırımcılar özele kıyasla çok daha fazla miktarlarda yatırım yapar. Bunun amacı ise kişisel kazanç değil, kuruluşların ve müşterilerin ekonomik kazanımlarıdır. 

Özel yatırımcılar işlemleri kendisi için gerçekleştirirken, kurumsal yapılar Sermaye Piyasası Kurulu’nun öngördüğü kurallara uygun olarak kâr artırımı sağlamak durumundadır. Bireysel sermayedarlar için risk yönetimi çok daha fazla önem taşır. Bunun nedeni kurumsal yatırımcıların olanaklarının ve piyasa alanlarının çok daha fazla olmasıdır.

Kurumsal Yatırımcıların Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Kurumsal yatırımcıların avantajlarından biri geniş alanlara yönelebilmeleridir. Böylelikle birbiriyle ilişkili olmayan piyasalara fon aktarımı sağlanabilir ve pek çok farklı fırsattan yararlanılabilir. Sermayedarlar belirli piyasa bilgisine ve kapsamlı borsa deneyimine sahiptir. Böylece finansal sağlayıcılar özel yatırımcılara çok daha detaylı tavsiyelerde bulunabilir. Kurumsal sermayedarların dezavantajlarından biri ise piyasalardaki düşüş trendini artırabilir veya azaltabilir olmalarıdır. Bu durum nedeniyle özel yatırımcılara kıyasla hareket alanları daha kısıtlıdır.

Belirli bir finansal menkul kıymetin gün içinde borsada kaydettiği son değer kapanış fiyatı olarak adlandırılır. Söz konusu rakam, gün sonunda yatırım için belirlenen son noktadır. Kapanış fiyatı nedir sorusunun cevabını bilmek borsa hareketlerini doğru analiz edebilmek açısından oldukça önemlidir. 

Varlıklar, borsada işlem görürken gün içerisinde sürekli olarak gerçekleşen değişimlerden etkilenir. Bu sebeple, market hassasiyetini ölçmek ve doğru yatırımlar yapmak için borsa kapanış fiyatı nedir sorusunun cevabını kavramak gerekir. Söz konusu seansta gerçekleşen işlemin olmaması hâlinde ise emir ve öncelik kurallarına bağlı olarak gerçekleştirilen son aşama kapanış fiyatını belirler. 

Kapanış Fiyatının Özellikleri Nelerdir?

Kapanış fiyatı, yatırımcıların bir varlığın uzun vadeli performansını değerlendirirken referans alacağı ve söz konusu menkul kıymetin durumunu ölçerek yararlanacağı veridir. Borsada işlem gören her varlığın; açılış, minimum ve maksimum fiyatları ile birlikte kapanış fiyatları da piyasa tarafından bildirilen önemli göstergelerdendir. Bu açıdan önceki kapanış değerleri ile aynı günün açılış fiyatlarını karşılaştırmayı sağlamak bu kavramın en temel özelliğidir. Kapanış fiyatının özellikleri diğer kavramlarla birlikte uzun vadede analizler yapmayı da sağlar. 

external link icon
ekonomi-ve-para

Net Nakit Pozisyonu En Güçlü 10 Şirket

Kapanış Seansı Nasıl Olmaktadır ve Kapanış Fiyatını Nasıl Etkilemektedir?

Kapanış seansı, tüm emirlerin aktarılması gereken zaman dilimidir. Aynı zamanda yeni emirlerin de herhangi bir eşleşme yapılmadan sisteme kabul edildiği süreçtir. Söz konusu süre sonunda en yüksek miktarda işlemin gerçekleşmesini sağlayan tek bir fiyat seviyesi hesaplanır. Fon kapanış fiyatları, tüm bu işlemlerin hesaplanan tutar seviyesinde gerçekleştirildiği ve tek fiyat yöntemi ile çalışan kapanış seansında uygulanır. Fon kapanış saati, seans sonunda belirlenmiş olan fiyat ile sınırlı olarak sisteme yeni emirlerin girilebilmesini sağlar. Seans sonu, kapanış fiyatını belirleyen başlıca faktördür. Bu kavramla birlikte kapanış işlemleri nedir sorusu da detaylı şekilde cevaplanmış olur 

Sürekli Bir Piyasada Kapanış Fiyatı Nasıl Hesaplanmaktadır?

Sürekli bir piyasada kapanış fiyatı hesaplanırken dikkate alınması gereken bazı hususlar mevcuttur. Söz konusu hesaplama, emir işlem fiyatlarına uygulanan marja göre yapılır. Kapanış seansında sermaye piyasasına girilen emir fiyatları, son işlem tutarının %3’ünden daha fazla olmamalıdır. %3 marj uygulanarak bulunan tavan değer en yakın aşağı fiyata yuvarlanır. Alt değer ise aynı şekilde en yakın yukarı fiyat adımına yuvarlanarak hesaplanır. Serbest paylı marjların kapanış seansında da son işlem fiyatı dikkate alınır ve %3 marj uygulanır.

Bir sermaye piyasası aracının kapanış seansına aktarılan emirlerde üst sınırdan daha yüksek fiyattan alımı veya alt seviyeden daha düşük satımı söz konusu olduysa %3 marj uygulanmaz. Bu gibi durumlarda kapanış fiyatı hesaplanırken ilgili seansın baz tutarına göre belirlenen ve gün içinde geçerli olan değişim sınırları uygulanır. Kapanış, günlük değişim limitleri geçerli kabul edilerek payın baz fiyatı esas alınarak hesaplanır. 

Kaydi takas, menkul kıymet piyasasındaki üyelerin borç ve alacaklarının hesaben ödenmesidir. Bu ödeme yöntemi aracılığıyla borsada işlem yapan yatırımcıların yükümlülük ve risklerinde azalma meydana gelir. 

Kaydi takas nedir sorusunu verilecek cevabı detaylandırmak gerekirse söz konusu sistem, menkul kıymetlerin alım ve satımında fiziki yöntemler yerine virman yoluyla aktarım yapılması sürecidir. Bu süreçte herhangi bir fiziki para akışı söz konusu olmaz. Üyelerin sahip olduğu saklama hesaplarından borçları ve alacakları ödenir.

Kaydi takas işlemini gerçekleştirmekle yükümlü aracı kurumlar bulunur. İlgili kurumlar tarafından verilen virman emri sonucunda söz konusu hesaplara para aktarımı gerçekleştirilir. Üyelerin fiziki belgelerle uğraşmaması ve sahte evrak gibi problemlerin önlenmesi kurumlar tarafından gözetilir. Ayrıca işlemlerin gecikmesi sonucunda oluşması muhtemel mağduriyetler de kaydi takas yöntemini yürüten yetkili mercilerce önlenir.

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Kaydi Takasın Özellikleri Nelerdir?

Kaydi takas sistemi nedir sorusuyla birlikte sistemin özellikleri de merak konusu olur. Menkul kıymetler piyasasında gerçekleştirilen işlemler sırasında borç ve alacakların tasfiye edilmesi bu işlemin temelini oluşturur. Borsa işlemlerini hızlandırma amacı taşıyan bu uygulama, alıcı ve satıcı arasındaki faaliyeti güvenilir bir hâle getirir. İşlem için öngörülen sürenin dışına çıkılmasını önleyerek her iki tarafa da güvence sağlar. Ayrıca belgelerin kaybolması ve geciktirilmesi gibi problemlerin yaşanmasını da önleyerek menkul kıymetler piyasasında işlem yapmayı cazip hâle getirir.

Kaydi takasın özellikleri arasında kıymet borçlarının ve alacaklarının saklama havuzlarında tutulması yer alır. Kaydi sistemin getirmiş olduğu hız ve pratiklik sayesinde borç ödeme ve alacak tahsili kolayca yapılır. Takas konu olan kıymet borçlar ve alacaklar, virman talimatı verildiğinde işleme alınır. İlgili havuzda bulunan meblağ üzerinden ödeme işlemi gerçekleştirilir. Sistem bilgisayar üzerinden ilerlediği için herhangi bir hesap hatası ve mağduriyet meydana gelmez.

Kaydi takas nedir sorusuyla birlikte bu işlemi yapmaya yetkili olan kuruluş da merak edilir.  Sermaye Piyasası Kurulu’na bağlı olarak çalışan Takasbank ve MKK (Merkezi Saklama Kuruluşu), Türkiye’de kaydi takas sistemini yürütmekle görevli olan mercilerdir. Sermaye piyasası araçlarını korumakla görevli merkezî kuruluşların yetkileri, kanun ve mevzuatlarla belirlenir. Saklama ve takas işlemini üyeler adına yürüten ilgili kurum, borç ve alacakların kaydını sistemleri aracılığıyla yapar. Dolayısıyla son derece güvenli ve şeffaf bir kaydi takas süreci yürütülür. 

Kaydi Takasın Kullanımı Kimler için Uygundur?

Kaydi takas, menkul kıymetler piyasasında hızlı işlem yapmak isteyenlere hitap eder. Bahsi geçen yöntem, takasa konu olan alacaklarını ve borçlarını gelişmiş sistemler üzerinden yönlendirmek isteyenleri memnun eder. MKK tarafından belgelerin sistemde kayıt altında tutulması da söz konusu yöntemi tercih sebebi yapar. Ayrıca gerekli olan belgeler ilgili kuruluş tarafından fiziki olarak da kayıt altına alınır. Bu sayede kayıpların oluşması önlenmiş olur. Bahsi geçen yöntemi tercih ederek menkul kıymetler piyasasında gerçekleştirmek istediğiniz işlemleri pratik ve güvenilir hâle getirebilirsiniz.

Finans sektörüne dair araştırma yapan birçok kişi, “Kesin alış nedir?” sorusunun cevabını merak eder. Kesin alış, para politikasına yönelik açık piyasa işlemleri çerçevesinde bir menkulün doğrudan alımıdır. Piyasada kalıcı para eksikliği olduğunda Merkez Bankası’nın menkul kıymet almasını ifade eder. 

Merkez Bankası, kendi portföyü için aldığı kıymet menkulün karşılığında sisteme para verir. Böylece sisteme kalıcı olarak para (likidite) girişi sağlanır. Karşılıklı olarak yapılan bu işlem sırasında alım yapılırken en yüksek fiyatlı emirlere öncelik verilir. Aynı fiyatlı emirlerde ise zaman önceliği esastır.

Kesin Alışın Özellikleri Nelerdir?

Açık piyasa işlemlerinden biri olan kesin alış, piyasadaki para dolaşımını kontrolde tutmak için uygulanan etkili bir yöntemdir. Kesin alışın özelliklerinden biri, geri verilmemek üzere bir kıymetin alınmasıdır. Menkul kıymetlerin gelirlerine dayalı borçlanmalar, Merkez Bankası’nın ihraç ettiği likidite senetleri ve kira sertifikaları, Borsa Yönetim Kurulu tarafından uygun bulunan tüm sermaye piyasası araçlarını kapsamaktadır. Bu pazarda TL cinsinden işlem gören devlet içi borçlanma senetleri ve menkul kıymetler de aynı hizmeti karşı taraf verir.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Hangi Durumların Sonucu Olarak Kesin Alış Gerçekleşmektedir?

Kesin alış, piyasa likiditesi riski durumlarında gerçekleşir. Para yetersizliği olması veya ekonomik koşulların bozulması gibi durumlarda piyasa fiyatı oluşmaması riski vardır. Kesin alışın avantajlarından biri, öncelikli olarak riskin kısa sürede çözüme kavuşturulmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, risk durumu görüldüğünde enflasyona sebep olmadan doğrudan pazara yönelir. Bankaların müşteri yatırımlarını karşılayamayacağı bir piyasa ortamı oluşacağı düşünülürse Merkez Bankası bu krizin önüne geçmek için doğrudan menkul değer alımı yaparak likidite ihtiyacını karşılamış olur. 

Kesin Alış Olmasının Sağladığı Avantajlar ve Dezavantajlar Nelerdir?

Merkez Bankası’nın para rezervlerinde oynamalar yapması piyasa kontrolü açısından önemli bir durumdur. Piyasa kontrolünü sağlamak açısından uygulanan işlemlerden biri olan kesin alış da kısa sürede ve kontrol edilebilir bir seviyede dengeyi kurmayı amaçlar. Menkul kıymetler, Merkez Bankası tarafından işlemin yapıldığı tarihteki fiyat üzerinden ilgili kuruluştan satın alınır. Bu durum, likidite riskini engellemek açısından piyasaya zaman kazandırır. Ayrıca banka müşterilerininin ve büyük yatırımcıların ihtiyaçlarını da karşılar. Kesin alış fiyatlarının kesin olarak bilinmemesi ise bir dezavantaj olarak değerlendirilebilir.  

Açık piyasa işlemleri kapsamında Merkez Bankası’nın kalıcı olarak piyasaya menkul değerler satmasına kesin satış denir. Finansla ilgilenenler tarafından sıklıkla sorulan “Kesin satış nedir?” sorusuna, para politikalarına yönelik olarak Merkez Bankası’nın gerçekleştirdiği satış türü şeklinde yanıt verilebilir. 

Piyasada likidite fazlası olduğunda Merkez Bankası portföyünde bulunan menkul kıymeti satıp geri verilmemek üzere parayı keser. Böylece piyasadaki likidite dengesi korunur. Her ekonominin finansal yapısına uygun şekilde likidite oranının maksimum seviyede olması istenir. Ancak likidite fazlalığı belirlenen sınırı aştığında ekonomik denge etkilenir. Merkez Bankası tarafından yapılan satış işlemleri de bu dengeyi korumaya yöneliktir.

Kesin Satışın Özellikleri Nelerdir?

Bu terimin iktisattaki diğer tanımı taşınır bir değerin doğrudan satışıdır. Kesin satışın özelliklerinin başında, nakit işleminin fazla olduğu bir ekonomide gerçekleşmesi gelir. Merkez Bankası bu açık piyasa uygulamalarını bono gibi menkul kıymetlerle gerçekleştirir. Örneğin Merkez Bankası piyasadan yüklü bir miktarda bono satın alırsa para hacmi artar. Bununla birlikte bono fiyatları artarken faiz oranları düşer. Satılan menkul kıymetler Merkez Bankası İstanbul Şubesi’ndeki serbest depolara veya EMKT (Elektronik Menkul Kıymet Transferi) sistemine aktarılır. 

Merkez Bankası’nın para tabanını artırmaya yönelik yaptığı menkul değer satışları, piyasadaki likidite fazlası sorununu çözer. Para tabanında bazı faktörlerin etkisi görülerek yapılan değişiklikler defansif açık piyasa işlemi olarak geçer. Bir tehdit olmadan Merkez Bankası para tabanında değişikliğe giderse buna ofansif açık piyasa işlemi denir. Kesin satış her iki durumda uygulanan açık piyasa işlemlerindendir. 

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Kesin Satışın Sağladığı Avantajlar Nelerdir?

Kesin satış, ekonomideki finansal istikrarı sağlamak açısından önemli bir açık piyasa işlemlerinden biridir. Ekonominin dengede olması için piyasadaki nakit miktarının istenilenin altında ve üstünde olmaması gerekir. Merkez Bankası’nın piyasadaki likidite fazlalığını önlemek adına yaptığı kesin satışın avantajları vardır. 

Öncelikle bu yöntem, piyasadaki dengenin korunması açısından etkili ve hızlı bir yöntemdir. Bununla birlikte kesin satışın etkileri ölçülebilir ve kontrol edilebilir niteliktedir. Ayrıca ufak alım satımlarla gerçekleştirilebilen bu açık piyasa işlemi, para tabanında küçük oynamalara izin verir. Gerekli görüldüğü durumlarda ise tersine çevrilebilir. 

Kredi arzı daralması ekonomide likiditenin azaldığını gösterir. Daralma durumunda yatırım sermayesi elde etmek zorlaşır. Bu da ekonomik parametrelerin durgunlaşmasına neden olur. Kredi arzı temel anlamda bankaların ve yatırımcılara kaynak sağlayan kuruluşların, kredi verme kapasitelerinin azalmasıdır. 

Arz daralması durumunda kişiler kredi almakta ve yeni yatırımlar yapmakta zorlanır. Bu durumda bazı sektörlerde iflaslar da söz konusu olabilir. Çünkü reel piyasalarda kredi kullanımı yalnızca yatırım yapmak için değil, mevcut borçları ödemek adına da tercih edilen bir yöntemdir. Arz daralması durumunda ekonominin değişik göstergelerinde olumsuz etkilerin olabileceğini belirtmek gerekir. Kredi arzı nedir sorusuna cevap verdikten sonra şimdi de daralmaya neden olan faktörlere geçelim.

Kredi Arzı Daralması Neden Olmaktadır?

Kredi arzını etkileyen faktörleri sayarken öncelikle para politikasını yöneten çevrelerin etkilerine değinilmelidir. Para otoritelerinin uyguladığı bazı politikalar kredi arzını etkileyebilir. Para otoriteleri, sıkı politikalar uyguladığı zaman bu daralmanın görülebileceğini belirtmek gerekir. Öte yandan firmalar ve tüketiciler de kredi arzını etkileyen faktörlerin arasında yer alır. Fakat temelde kredi arzındaki daralma para politikaları ve yüksek faiz oranları ile alakalıdır. 

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Kredi Arzı Daralması Nasıl Takip Edilmelidir?

Kredi arzı, para politikasını yönetenlerin istikrarlı bir ekonomi oluşturmaları ile son bulur. Bu anlamda ideal faiz oranları ve yatırımcıların kendilerini güvende hissedebileceği bir piyasa, daralmanın önüne geçebilir. Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın para arzı politikaları bu durumun temel belirleyicisidir. 

Bilindiği gibi borçlu alacaklı ilişkisinde her zaman risk alan taraf alacaklıdır. Bankalarda belirli sebeplerden dolayı arz daralması yaşanabilir. Kredi azalması kredi talep iştahını da kesintiye uğratır. Ekonomi otoriteleri parasal aktarım mekanizmalarını doğru yönettiklerinde kredi arzı daralmasının da önüne geçilmiş olur. 

Kredi Arzı Daralmasının Sonuçları Nelerdir?

Arz daralması nedir sorusunun cevabı, birtakım sonuçların da belirginleşmesini sağlar. Bunlardan ilki, piyasalarda nakit ihtiyacının artmasıdır. Tüm sektörlerde yatırım işlemleri likidite ile gerçekleştirilir. Bu nedenle yeni adımlar atmak, borç ödemek ve yatırım faaliyetlerinde bulunmak için kredi arzının fazla olması gerekir. Nakit beklentisinin kısıtlı olması ve kredi alamamak, yatırımcının önünü görememesine sebep olduğundan ekonomik büyümeyi de duraklatır. 

Daralma; yatırım alanlarının azalmasına neden olur. Bankaların kredi verebilme kabiliyetleri ve faiz oranları, yatırımcıların ülke ekonomisine karşı duydukları güveni artırır. Kredi arzı daralması nedir ve sonuçları nelerdir sorusunun cevabı, dengeli bir ekonominin yatırımcı açısından ne kadar önemli olduğunu vurgular.

Borsa ile ilgilenenlerin sıkça duyduğu kavramlardan biri olan kullanım fiyatı, opsiyon işlemleri ile doğrudan ilgilidir. Küresel çevrelerde strike price olarak da bilinen bu kavramı anlayabilmek için öncelikle opsiyon sözleşmeleri hakkında bilgi edinmek gerekir. Opsiyon sözleşmesi; bir mal, kıymet veya finansal gösterge üzerinden hazırlanır ve iki taraf arasında yapılır. Bu sözleşmede alıcı tarafın ödeyeceği tutar önceden belirlenir. Bu tutara, opsiyon primi denir.

Opsiyon sözleşmesi; alıcıya, bahsi geçen malı / kıymeti / finansal göstergeyi belirtilen tutar karşılığında belirli bir vadeye kadar satma hakkı verir. Fakat satış işlemi, yalnızca belirlenen bir fiyat karşılığında gerçekleştirilir. İşte bu rakam, kullanım fiyatı nedir sorusunun yanıtıdır. 

Kullanım Fiyatının Özellikleri Nelerdir?

Kullanım fiyatının özelliklerinden en önemlisi ileri tarihli olmasıdır. Fiyat, şartlar değişmesine rağmen sabit kalır. Bu fiyatın bir diğer özelliği, anlaşmaya tabi olmasıdır. Hem alıcı hem satıcı tarafın kullanım fiyatı üzerinde anlaşmış olması gerekir.

Kullanım fiyatının diğer bir özelliği hem alım hem satım işlemleri için belirlenebilmesidir. Alış ve satış opsiyonları, birbirinden farklı sözleşmeler dâhilinde hazırlanır. Bu sözleşmelerin biri alma, diğeri satma hakkı üzerinden imzalanır. Dolayısıyla bir opsiyon sözleşmesinde alma ve satma hakkının geçerli olduğu fiyatı belirlemek böylece mümkündür. 

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Kullanım Fiyatı Nasıl Belirlenmektedir?

Piyasada birbirinden farklı opsiyon sözleşmeleri mevcuttur. Her sözleşme için farklı bir belirleme yöntemi kullanmak mümkündür. Örneğin; işleme açılan bir pay opsiyon sözleşmesinin kullanım fiyatı, dayanak varlığına göre belirlenir. Bu işlem için de her bir dayanak varlığın spot piyasadaki kapanış fiyatı baz alınır. Böylece teorik fiyat hesaplama yöntemi kullanılmış olur. Sonuç olarak sözleşme, sekiz farklı kullanım fiyatı seviyesinden işleme açılır.

Bu sekiz seviyenin biri başa baş durumda iken diğeri ise kârdadır. Geri kalan altı seviye ise zararda olarak belirlenir. Aynı zamanda bu standart kullanım fiyatlarına ek olarak farklı rakamlar da belirlenebilir. İşleme açık sözleşmenin standart vadesi içindeki en düşük veya en yüksek kullanım fiyatlarını, %20 altında ya da üstünde bir rakamla belirlemek mümkündür. 

Kullanım Fiyatının Örnekleri Nelerdir?

“Kullanım fiyatı nedir?” sorusunu son olarak örneklerle açıklamak gerekir. Kullanım fiyatı örneklerinden ilki için elimizde bir X sözleşmesi olduğunu varsayalım. Bu sözleşme, kullanım fiyatı 8 TL olan bir alım opsiyonunu göstersin. Bu durumda X sözleşmesi, yatırımcılara vade sonunda 8 TL fiyatla alma hakkı tanır. 

X sözleşmesi; spot fiyat 8 TL’nin üzerindeyken kârda, eşit seviyedeyken başa baş durumda ve altındayken zarardadır. Elimizde bir de satım opsiyonunu gösteren bir Y sözleşmesi olduğunu düşünürsek yine aynı durumlar geçerli olur. Bu durumda yalnızca alım işlemi satım ile değişir.

Pay piyasasında işlemleri başarılı bir şekilde tamamlamak için geçerli olan bazı emir tipleri mevcuttur. Küsurat emir de bunlardan biridir. “Küsurat emir nedir?” sorusunun cevabı, özetle bir işlem biriminin sahip olduğu miktarın çok daha azı şeklinde açıklanabilir. Örnek olarak 1 lot hisse senedinden daha az miktarda emir verilirse bu durum küsuratlı emir olarak adlandırılır.

Küsurat emirlerde fiyat yer almaz. İlgili kısma yalnızca miktar girilerek işleme devam edilir. Küsurat işlemi, sermaye piyasa aracının ”.E” sırasındaki son işlem fiyatı baz alınarak gerçekleştirilir. Bazı durumlarda bu işlemin, karşı küsurat emirlerle eşleştiği görülebilir. Bir adedin altındaki küsuratlı işlemler, aynı paydaki emir defterlerinde oluşan son fiyat üzerinden gerçekleştirilir. Küsurat emir nedir sorusunun cevabı bu şekilde açıklanabilir.

Küsurat Emirin Özellikleri Nelerdir?

Küsurat emir nedir sorusunun ardından bu kavramın özelliklerinden bahsetmek gerekir. Küsurat emir, bir yatırımcının portföyünde istemeden de olsa ortaya çıkabilir. Örneğin; 200 hisseye sahip bir menkul kıymetin 8’e bölünmesi hâlinde işlem sonucunda değer 25 hisseye dönüşecektir. 

Tek lotlar için alım ve satım komisyonları, standart lotlardan daha yüksek olur. Ancak çevrim içi alım ve satım platformlarının popüler hâle gelmesiyle birlikte tek lotları elden çıkarmak eskisi gibi zor değildir. Küsurat emir vererek bu işlemi kolayca tamamlayabilirsiniz. Küsurat emirin özellikleri de bu şekilde özetlenebilir.

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Küsurat Emirin Geçerlilik Süresi Ne Kadardır?

Pay piyasasında sisteme gönderilecek emirlerde aşağıda bulunan geçerlilik sürelerinden birini seçmek gerekir. Bu anlamda küsurat emrin süresi aşağıdaki gibi özetlenebilir. 

Bu kavramlardan sonuncusu olan tarihli emir ise zaman belirtilerek sisteme girilen talimatı ifade eder. Sisteme girilen emir, işlem gördüğü ya da iptal edildiği ana kadar geçerliliğini korur.

Küsurat Emir Kimleri Kapsamaktadır?

Küsuratlı emir, genellikle piyasada etkili olduğuna inanan bireysel yatırımcıları kapsar.

Portföyünüzde bulunan küsuratlı ya da 1 lottan küçük hisse senetlerini çeşitli bankalar aracılığıyla satabilirsiniz. İlgili bankaların web sitelerine ya da mobil bankacılığına giriş yaparak ”Lot Altı İşlemler” menüsü üzerinden emir verebilirsiniz.