F

Ülkelerin para birimlerinin karşılıklı olarak alınıp satıldığı ve değerinin belirlendiği döviz piyasasına Foreks adı verilir. Global likiditesi en yüksek piyasa olan söz konusu pazar, büyük işlem hacmiyle pek çok yatırımcı için cazip bir seçenektir. Birikimlerini değerlendirmek isteyen yatırımcılar için hazırlanan bu yazıyı okuyarak Forex piyasasına nasıl yatırım yapabileceğinizi kolaylıkla öğrenebilirsiniz.

Forex Nedir?

Forex, İngilizce “Foreign Exchange” sözcüklerinin ilk hecelerinden oluşan bir finans terimidir. En basit tabirle forex işlemi, bir ülkenin para birimiyle diğerinin değiştirilmesi anlamına gelir. Türkçeye foreks olarak geçen borsa terimi, “kaldıraçlı alım satım işlemleri” olarak da bilinir.

Dünyanın en likit piyasası olmasıyla bilinen Foreks aynı zamanda küresel çapta oldukça hızlı bir gelişim de gösterir. 1970’li yıllarda bankaların kendi aralarında yaptığı döviz işlemleriyle başlayan Foreks, zamanla sisteme çeşitli kurumların girmesiyle gittikçe büyümüştür. İnternet teknolojilerinin yaygınlaşması da söz konusu pazarı genişleterek küresel piyasaların önemli bir yapı taşı hâline getirmiştir.

Forex Piyasası Nedir?

70’li yıllarda bankaların yaptığı döviz işlemleriyle bir pazar kurulmuştur. Bu pazara zaman içerisinde çeşitli kurumların dâhil olması sistemin büyümesini sağlamıştır. Günümüzde bankalar ve kurumların sağladıklarının yanı sıra teknolojik gelişmeler sayesinde daha da büyüyen pazar, Forex piyasası olarak adlandırılır. Bugün Foreks piyasasında başta pariteler olmak üzere uluslararası endeksler için yazılmış CFD’ler, hisse senedi, gümüş, petrol, altın ve pamuk gibi pek çok emtia işlem görür.

Dünyanın likidite açısından en geniş pazarı olan Foreks piyasası tek bir merkeze bağlı değildir. Pazarın bu özelliği onu diğer piyasalardan ayırır. Tek bir merkezden yönetilmeyen Foreks piyasası bu yapısı sayesinde dinamikliğini korur ve sürekli olarak gelişim gösterir.

external link icon
norvec (3)

Norveç Varlık Fonu'ndan Türk Şirketlerine 1,3 Milyar Dolar Yatırım!

Forex Piyasasında Fiyatlar Nasıl Belirlenir?

Küresel çapta bankaların her para birimiyle ilgili kendine özgü bir nakit akışı bulunur. Bankalara çok fazla döviz girebilir ve çıkabilir. Bu noktada bankalar nakit akışını düzenleyerek hem kendilerinin hem de müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için bazı aksiyonlar alır. Buna bağlı olarak bankalar sahip oldukları fazla nakdi satarak ihtiyaç duyduğu diğer para birimlerini almayı düşünür. Bankalar, hemen hemen tüm döviz çiftlerinde, gümüş ve altın gibi spot emtialarda piyasa yapıcısı olarak görev alır.

Görevleri gereği söz konusu bankalar Forex fiyatlarının belirlenmesini sağlar. Uluslararası bankalar piyasanın fiyatlarını oluşturur. Belirlenen fiyatlar ise çeşitli networkler sayesinde aracı kurumlara iletilir. Bankalardan kurumlara fiyat aktarımı sağlayan bu yapılara fiyat networkü adı verilir. Flextrade, Reuters, Bloomberg, Hotspot FX ve Currenex firmaları bu mecralara örnek olarak gösterilebilir. Networklerden gelen fiyatlar üzerine kendi gelirlerini koyan Foreks şirketleri de son rakamı yatırımcılara iletir.

Forex Yatırımı Nasıl Yapılır?

Piyasa tek bir merkezden yönetilmediği için Forex yatırımı yapmak oldukça kolaydır. Tek yapmanız gereken SPK lisanslı bir kurum aracılığıyla kendinize yatırım hesabı açmaktır. Foreks piyasası bankalararası bir sisteme sahip olduğu için nerede olursanız olun yatırımlarınızı bu pazar üzerinde değerlendirebilirsiniz. Tek ihtiyacınız olan internet bağlantısıdır. İnternet bağlantısı aktif olduğu sürece dilediğiniz yerde yatırım yapabilirsiniz. Akıllı telefonunuz, bilgisayarınız ya da tabletiniz üzerinden kolayca al sat işlemleri yapmanız mümkündür.

Ayrıca bakınız; Hisse senedi nasıl alınır?

Forex İşlemi Yapmadan Önce Dikkat Etmeniz Gerekenler Nelerdir?

Birikimlerinizi Foreks piyasasında değerlendirmeye karar verdiyseniz ilk olarak söz konusu pazar hakkında yeterli bilgi edinmeniz gerekir. Yani işlemlere başlamadan önce bu konuda bir eğitim almalısınız. Bu tarz eğitimler sayesinde piyasadan kazançlı çıkmanız mümkün hâle gelir. Piyasa hakkında temel bilgiler edindikten sonra nasıl bir başlangıç yapmanız gerektiğini belirleyebilirsiniz.

Piyasayla ilgili yeterli bilgiye ve tecrübeye sahip olabilmek için bir deneme hesabı açmayı düşünebilirsiniz. Dilediğiniz aracı kurumdan ücretsiz demo hesap açarak piyasa hakkında bilginizi artırmanız mümkündür. Deneme hesaplarında sanal bir bakiye mevcuttur. Bakiye size ait olmasa da pazardaki ürünlerin fiyatları gerçektir. Burada bir süreliğine alım satım işlemleriyle uğraşarak tecrübe edinebilirsiniz. Deneme hesapları olası riskleri ve kazançları net şekilde görmenizi sağlar. Söz konusu hesabı açarken Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş aracı bir kurum tercih etmeye de dikkat etmelisiniz.

Forex Piyasasında İşlem Yapmanın Avantajları ve Riskleri Nelerdir?

Foreks piyasası finansal her yatırımda olduğu gibi bazı avantajlar ve riskler doğurur. Birikimlerinizi değerlendirmeden önce pazarın olası zararlarını ve yararlarını bilmeniz gerekir. Böylelikle adımlarınızı daha güvenilir şekilde atabilmeniz mümkün hâle gelir. Forex avantajları şöyle sıralanabilir:

Sıralanan avantajlardan yararlanabileceğiniz gibi piyasada karşılaşabileceğiniz bazı riskler de vardır. Kaldıraç yani kur riski piyasada karşı karşıya kalabileceğiniz problemlerden biridir. Yabancı para biriminin dalgalanması nedeniyle birikiminizde yüksek oranda düşüş gözlenebilir. Bu da en tehlikeli Forex riskleri arasında yer alır. Benzer risklere yakalanmamak için piyasa hakkında yeterli bilgi birikimine sahip olmak gerekir.

Ayrıca “Borsa Haberleri” sayfamıza da göz atabilir ve şirketler hakkındaki en güncel gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

Yatırım dünyasının sunduğu fırsatlar ve riskler, bireylerin davranışlarını etkileme gücüne sahiptir. Özellikle borsada ve kripto para dünyasında yatırımcı sayısının artması kişilerde farklı duyguların gelişmesini beraberinde getirmiştir. Yaygın görülen davranışlardan biri de fırsatı kaçırma korkusudur. Aslen İngilizce bir kısaltma olan FOMO, finansal anlamda birey davranışlarını etkileyen bir duygudur. 

FOMO Nedir?

Gelişen kripto para teknolojisi, finans dünyasında yatırım yapan kişi sayısını önemli ölçüde arttırmıştır. Günden güne artan yatırımcı sayısıyla bireylerin piyasalara karşı davranışları da değişim göstermiştir. Bu davranışlar arasında yaygın görülen FOMO, borsada ve kripto para dünyasında yatırım yapan bireylerde görülen bir tutum olarak ön plana çıkar. 

İngilizce ‘’Fear of Missing Out’’ ifadesinin kısaltması olan FOMO, yatırım dünyasında sıkça kullanılan terimlerin başında gelir. FOMO, en genel tanımıyla fırsatı kaçırma korkusu anlamına gelir. Finans piyasalarında işlem yapan kişiler, karşılarına çıkan fırsatları  kazanma duygusuyla hareket ederler. Ani karar almaya sebep olan fear of missing out, yatırımcının fırsatları kaçırma duygusuyla işlem yapmasına sebebiyet verir. 

external link icon
norvec (3)

Norveç Varlık Fonu'ndan Türk Şirketlerine 1,3 Milyar Dolar Yatırım!

FOMO İnsan Davranışlarını Nasıl Etkiler?

FOMO, teknolojinin ve internetin sürekli gelişim gösterdiği günümüz dünyasında hızlı karar alma duygusunu artırıcı bir etki gösterir. Özellikle finans alanında sıkça duyulan bu kavram, insan davranışları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. FOMO etkilerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

Fırsatı kaçırma duygusuyla hareket eden bireyler, günlük hayatta ani kararlar alma eğilimindedirler. Yatırımcıları etkisi altına alan bu duygu, para piyasalarında işlem yaparken yanlış kararlar verilmesine neden olabilir. Başka kişilerin yakaladığı fırsatlardan mahrum kalıyormuş hissini uyandıran bu davranışlar, mantıktan uzaklaşmayı beraberinde getirebilir.

Borsa Üzerinde FOMO’nun Etkisi Nedir?

Fırsatı kaçırma korkusu, özellikle finans dünyasında işlem yapan yatırımcılarda etkisini gösterir. Borsa üzerinde de büyük bir güce sahip olan bu davranış, herhangi bir yatırım aracının değerinin aniden yükselmesi sonucu ortaya çıkar. Yatırımcılar, borsada yükselişi veya düşüşü yakalayamama endişesiyle alım-satım kararı verebilir. Piyasalarda kaybetme korkusu yaratan fear of missing out, kullanıcıların yanlış seçim yaptıkları duygusuna kapılmasına neden olur.

FOMO; borsada hisse senedi, altın, döviz gibi yatırım araçlarına karşı bireylerde yanlış karar almaya sebep olur. Düşünmeden yapılan bu hareket, yatırımcıda korku ve pişmanlık duygularının yükselişe geçişini beraberinde getirir. Bu duyguyla hareket eden bir yatırımcı, borsada takip ettiği değerin hızla yükseldiği durumlarda fırsatı kaçırdığı hissine kapılarak ilgili birimi yüksek fiyattan satın alabilir. 

FOMO Kripto Para Piyasasında Nasıl Bir Rol Oynar?

Kripto para piyasalarında yatırım yapmak tamamen strateji ve bilgi gerektirir. Ancak özellikle ani inişlerin ve çıkışların yaşandığı kripto piyasaları, yatırımcıların duygularıyla hareket ettiği bir alandır. FOMO, kripto borsalarında aktif bireylerin zamansız alım veya satım yapmasına neden olabilir. Yatırımcılar, fırsatı kaçırma korkusunun etkisiyle hızlı hareket ederek kaynakları yüksekten alma ve düşükten satma eğilimi gösterebilirler. Kripto borsasında fırsat karçıma korkusunun etkisi çoğunlukla şu şekildedir:

Kripto para borsasında görülen sert yükselişler ve düşüşler, fear of missing out etkisinin artmasına yol açar. Bu noktada yatırım yaparken duygularla hareket edilmemesi gerektiğinin hatırlanması önemlidir. Söz konusu etki, özellikle yeni yatırımcıların yanlış stratejilerle hareket etmesini beraberinde getirir. 

FOMO’nun Pazarlama Üzerinde Bir Etkisi Var mıdır?

FOMO ve pazarlama dünyası arasında güçlü bir ilişki bulunur. Firmalar, bu davranışı pazarlama çalışmalarında kullanıcıları etkilemek adına sıkça kullanır. Markalarını ve ürünlerini pazarlayan şirketler, tüketicilerin kaçırma korkusu duygusundan fazlasıyla yararlanır. Bu noktada fırsatı kaçırma duygusunu harekete geçirici pek çok pazarlama stratejisi bulunur. 

Fırsatı kaçırma korkusu etkisiyle hazırlanan pazarlama teknikleri, firmaların tüketicileri bir ürünü veya hizmeti kullanma doğrultusunda yönlendirmesiyle sonuçlanır. Hedef kitleye bağlı olarak şirketlerin bireyleri harekete geçirici mesajları değişiklik gösterir. Yapılan pazarlama çalışmaları sonucunda tüketiciler üzerinde, sunulan ürünü satın almazsa pişman olacağı hissi yaratılır. Kullanıcılarda satın alma davranışını tetikleyen bu etki için çeşitli araçlar kullanılır. İndirim, kısıtlı ürün ve zaman gibi araçlar, tüketicilerde panik duygusunu ortaya çıkararak fırsatı kaçırmamak için bireyleri satın almaya yönlendirir.

Kripto ve Borsa Piyasalarında FOMO’dan Etkilenmemek için Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Kripto ve borsa piyasalarında fırsatı kaçırma korkusunu yaşamamak için yapılması gereken bazı hususlar bulunur. Bu noktada öncelikle dürtüsel etkileri azaltmaya yönelik hareket geçmek önemlidir. FOMO’dan etkilenmemek için yapmanız gerekenler şunlardır:

Kripto ve borsa piyasalarında yatırım yapmak uzmanlık ve tecrübe getirir. Bu bağlamda piyasaların her zaman risk barındırdığını göz önünde bulundurarak işlem yapmak son derece önemlidir. Borsada sabırlı olmanın ve stratejik hareket etmenin önemini kavrayarak fırsatı kaçırma duysuna kapılmadan yatırım yapmayı başarabilirsiniz.

Finansman bonosu, işletmelerin çıkarmış olduğu borçlanma senetlerine verilen isimdir. Bu borçlanma yöntemiyle şirketler, diğer firmalara geçici fon sağlar. Finansman bonolarına dair detaylı bir açıklama yapmadan önce şirketlerin bu borçlanma yöntemini neden tercih ettiğinden bahsetmek yararlı olabilir. Nakit fazlası olan firmalar, bu avantajdan yararlanmak ve getiri elde etmek için söz konusu borçlanma senetlerini çıkarır. Likidite sorunu yaşayan şirketler ise bu senetlerle kısa vadeli fon ihtiyaçlarını karşılar. 

Finansman bonosu çıkarabilenler arasında; anonim ortaklık statüsündeki bankalar, finans kuruluşları ve büyük ölçekli firmalar yer alır. Bu borçlanma aracını diğer yazılı senetlerden ayırmak için bono kavramına da hâkim olmak gerekir. Bono, kurumsal şirketlerin ve devletin finansman ihtiyacını karşılamak için yatırımcılardan aldığı borcu gösteren belgedir. Finansman bonosu ise daha çok nakit fazlası ve ihtiyacı olan şirketler arasındaki borçlanma sürecini ifade eder.

external link icon
ekonomi-ve-para

Net Nakit Pozisyonu En Güçlü 10 Şirket

Finansman Bonosu Özellikleri Nelerdir?

Finansman bonoları, geri ödeme süreleri ve getiri oranları gibi yönleriyle diğer borçlanma senetlerinden ayrılır. Şirketlere kısa vadeli nakit ihtiyacını karşılama olanağı tanıyan bu para piyasası aracının öne çıkan bazı detayları bulunur. Finansman bonosunun özellikleri arasında şunlar yer alır:

Maddeler arasında bulunan iskontolu ihraç, borç senedinin vade sonundaki değerinin altında satıldığını belirtir. Bu yöntemle yapılan ihraçlarda kupon ödemesi yapılmaz. Vade bitiminde ise anaparaya ek olarak finansman bonosu faiz oranları dâhilinde getiri elde edilir. 

Finansman Bonosu Nasıl Hesaplanır?

Finansman bonosu hesaplaması yapmadan önce bu borç ilişkisini meydana getiren taraflardan bahsetmek gerekir. Muhatap yani borçlu, nakit ihtiyacını karşılamak için senedi alan şirkettir. Lehtar bir diğer adıyla alacaklı ise bu kısa vadeli fonu sağlayan taraftır. Lehtar tarafından ihraç edilecek finansman bonosunun fiyatı şu formüle göre belirlenir:

Hesaplamada kullanılan nominal değer, finansman bonolarının üzerinde yazan meblağı ifade eder. Dolayısıyla ilgili borçlanma aracının gerçek kıymetini göstermez. İskonto oranı aracılığıyla yapılan hesaplamalarla bu bonoların asıl değerini bulmak mümkün olur. 

Finansman Bonosu Riskleri Nelerdir?

Finansman bonolarının hem ihraççılar hem de yatırımcılar açısından avantajları ve dezavantajları bulunur. Bu borçlanma yöntemi, şirketlere yüklü miktarda fon desteğine ulaşma olanağı verir Ayrıca bu borçlanma senetleriyle firmalar, finansman ihtiyaçlarını düşük maliyetlerle karşılama şansı da bulur. Öte yandan, söz konusu borçlanma araçlarının taşıdığı bazı riskler de vardır. Finansman bonosu riski olarak gösterilebilecek hususlar ise şunlardır:

Genel kanıya göre uzun vadeli borçlanma kısa vadeliye kıyasla daha riskli olarak kabul edilir. Risk arttıkça getirinin daha fazla olacağı da yaygın bir görüştür. Finansman bonosu getirisi de bahsi geçen durumlara göre değişiklik gösterir.

Fiyat marjı nedir sorusuyla borsa alanında sıklıkla karşılaşılır. Bu soru, “Tüm gün işlem gören payın en yüksek ve düşük değerleri üzerinden çıkarılan limit” şeklinde yanıtlanabilir. Fiyat marjı, alıcı ve satıcılara fikir veren bir unsurdur. Her pay için belirlenen baz fiyat marjı, bir önceki gün yapılan işlemlerin kapanış değeri üzerinden hesaplanır. 

Fiyat marjı ve aralığına ek olarak belirlenen adım değerleri, her pay üzerinden yapılabilen tek seferlik en düşük oransal değişimleri temsil eder. Önceki günün kapanış değerleri kullanılarak elde edilen tahminî veriler, yatırımcıların ideal fiyat aralığından alış ve satış yapmasını sağlar. Yatırım yapılan paylar içerisinde baz fiyat değeri bulunmuyorsa hissenin türüne ve sırasına göre farklı fiyat marjı ve aralığı hesaplamaları gerçekleşir.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Fiyat Marjı/Fiyat Aralığı Nasıl Hesaplanır?

Fiyat marjı ve aralığı hesaplaması için yatırımların önceki gün değerleri ele alınır. Paylara ait alt ve üst limitlerin belirlenmesinde kullanılan kapanış fiyatı marjları; yıldız, ana, GİP, YİP ve PÖİP gibi farklı değerler üzerinden hesaplanır. Genel olarak %20 değerinde uygulanan fiyat marjı ve aralığı limitleri, sadece menkul kıymet türlerinde çeşitli etkenler sonucu değişiklik gösterir. 

Artı ve eksi yönde değişkenlik eğilimi bulunan borsa fiyat marjı, günlük hareketler sonucu sürekli güncellemeye gider. Baz satış tutarının %10 altı ve üstü olacak şekilde ele alınan fiyat marjı ve aralığı, günlük değerlere göre anlık şekilde belirlenir. Tek fiyat üzerinden işleme alınan pay sıralarının günlük emir toplama işleminin ardından ortaya çıkan ilk tutarları, baz olarak değerlendirilir. 

Rüçhan Fiyat Marjı Nedir?

Rüçhan borsa fiyat marjı; paylara yatırım yapan ortakların gideceği sermaye artırma sürecine, mevcuttaki yatırımcıların öncelikli olarak katılma hakkı sağlayan değer aralığıdır. Bedelli sermaye artırımı olarak da bilinen rüçhan fiyat marjı ve aralığı en az 15, en fazla 60 gün olacak şekilde mevcut ortaklar tarafından kullanılır. Mevcut yatırımları ilk olarak alma hakkı tanınan ortaklar için belirlenen rüçhan fiyat marjı ve aralığı, ortalama 1 TL değerindedir. 

Sermayesinde artışa gitmeyi düşünmeyen yatırımcılar, kendilerine tanınan rüçhan paylarını satışa çıkarabilir. Hisselerin kodlarının yanına eklenen “R” harfi, rüçhan pazarında satışa çıkarılan payları temsil eder. Ortalama 15 gün boyunca erişime açık olan rüçhan pazarından fiyat marjı ve aralığı en uygun seviyelerde hisse alımı gerçekleştirilir. Rüçhan hakları için belirlenen BIST fiyat marjı üzerinden yatırımcılar uygun bütçelerle yeni hisseler elde edebilir. Tercih edilen yatırım türüne ve hisse senedine bağlı olarak rüçhan fiyat marjı değerleri çeşitlilik gösterir.

Federal fon oranı, finansal kurumların fazla rezervlerini bir gecede birbirine borç vermesi şeklinde özetlenebilir. Gecelik faiz oranı olarak da bilinen bu terim, bankaların nakit ihtiyacını karşılayan hızlı yollardan bir tanesidir. Federal fon oranları, ABD için büyük önem taşıyan finansal göstergelerdendir. 

Para politikası uygulamasındaki temel gösterge olan bu işlem, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) tarafından belirlenir. Yılda sekiz kez toplanan komite, federal fon oranını belirler. Toplanma sayısı, ülkenin ekonomik koşullarına göre değişiklik gösterir. 

FOMC, hedef oran belirledikten sonra borç verecek bankalarla görüşür. Görüşmeler sonucunda ise gerçek federal fon oranı belirlenir. FOMC, bazı durumlarda faiz oranının düşürülmesini isteyebilir. Bu aşamada Federal Rezerv Bankası (FED) üye bankalardan menkul kıymet satın alarak onlara rezerv sağlar. Faiz oranlarının yüksek olması istenirse menkul kıymetler bankalara satılır. Bu sayede bankaların bilançolarında bulunan fonlar çıkarılmış olur. 

Federal fon oranı nedir sorusunun cevabı, örnek üzerinden daha net bir şekilde açıklanabilir. Bir banka, herhangi bir yatırımı finanse etmek isteyebilir. Farklı yöntemlerin tercih edilmesi ise nakit ihtiyacının karşılanma süresini uzatabilir. Federal fon oranı sayesinde fazla rezerve sahip banka, diğerine borç verir. Federal fon oranının düşük olması bankaların borç alarak özgürce yatırım yapmalarını sağlar. Bu durum, ekonominin canlanmasına da yardımcı olur. 

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Federal Fon Oranının İşlevi Nedir?

FED, rezerv gereksinimlerini karşılamak için federal faiz oranlarından faydalanır. Bu nedenle finansal kurumlar arasında gerçekleşen tüm işlemler, FED tarafından zorunlu kılınır. FOMC, ülkenin ekonomik koşullarını göz önünde bulundurarak faiz oranını belirler. Federal fon oranları, finansal koşulları kısa vadede etkileyebilir. Bu finansal koşullar arasında tüketici kredileri, hisse senetleri ve tahviller yer alır. 

Federal fon oranları; ABD dolarını, şirketleri ve borsayı etkileme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle yatırımcılar ve tüketiciler, açıklanacak kararları dikkatlice takip eder. Federal fon oranları, ekonomik koşullara bağlı olarak yıllar içerisinde çeşitlilik gösterir. Enflasyonun yüksek olduğu yıllarda %20’ye kadar çıkmıştır. Ardından %0.25’lere kadar düşüş göstermiştir.

Federal Fon Oranları Neden Yatırımcılar İçin Önem Arz Eder?

Federal fon oranı, her yatırımcı için büyük bir öneme sahiptir. Yatırımcılar, gecelik faiz oranlarını yakından takip etmelidir. Bunun sebebi ise ABD borsalarının FOMC kararına tepki vermesinden kaynaklanır. Yatırımcılar, federal faiz oranını takip ederek borsadaki dalgalanmalar hakkında bilgi sahibi olabilir. Federal fon oranı açıklandığında faiz oranındaki değişim, şirketlerin borçlanma maliyetlerini büyük ölçüde etkiler. Faiz oranındaki düşüş, şirketin borçlanma maliyetlerini de düşürmeye başlar. Bu sayede piyasanın yükseldiği görülür.

Kotasyon, borsada listeleme olarak tanımlanan bir terimdir. Fiyat kotasyonu vermek, menkul kıymetler borsasında bir varlığın alım ve satım değerlerinin ilan edilmesidir. Bu değerler BIST Hisse Senetleri Piyasası Alım Satım Sistemi’ne girilir. Bu fiyatlar piyasa yapıcının görevli olduğu seans sırasında duyurulur. 

Bir sermaye piyasasında birden çok piyasa yapıcı ve kotasyon olabilir. Geçer değer fiyatlarında ayrı bir limit bulunmaz. Bunun yanı sıra fiyat, limitler arasında olduğu sürece kotasyon ücretini geçen seviyelerden de işlem gerçekleştirilebilir. Hisse Senetleri Piyasası’nda belirlenen kurallar değişmedikçe önceki emirlere uyulur. Fiyat kotasyonu vermek işlemi de bu bağlamda diğer emirler gibidir. 

Kotasyon girilmeden verilen emirlerle işlem gerçekleşebilir. Seans esnasında piyasa yapıcının kotasyon girişi ve değişimine izin verdiği bir zaman dilimi olur. Buna ek olarak açılış ve kapanış seansı bölümlerinde de listeye fiyat girişi yapılabilir. Kotasyon dışı emirler verilirse sisteme kabul edilir. Ancak bu aralığa dâhil olana kadar emirler işlem görmez. Bu işlemde emirler ve piyasa yapıcının kotasyonları fiyat-zaman önceliği kuralları doğrultusunda sisteme kaydedilir. Seanslar esnasında emir iptali de gerçekleşebilir. 

Fiyat Kotasyonu Vermenin Etkileri Nelerdir?

Fiyat kotasyonu vermek yatırımcıları doğrudan etkileyen bir işlemdir. Borsa İstanbul, kotasyon işlemlerinde ilk olarak ihracatçılarla ilgili olan halka arz aşamasına yönelir. Borsada işlem görecek menkul kıymetlerin tümü incelenir. Bu bağlamda fiyat kotasyonu etkileri arasında piyasa düzenleyici bir rolden bahsedilebilir. Bu sayede sermaye piyasasında varlıkların kontrolü ve denetimi kolaylaşır. 

Kotasyon işlemleri, kamuoyunun aydınlatılması ve halka arz işleminin düzgün bir şekilde yürütülmesini de sağlar. Aynı zamanda fiyat kotasyonu vermek adil ve dürüst pazarların açılmasına imkân verir. Bu sayede borsada gelir kaynağı yaratılmış olur. 

Fiyat kotasyonu vermek şirketlerin mal varlığını ve prestijlerini oldukça etkiler. Şirket ortakları piyasa doğrultusunda hisselerini elden çıkarabilir. Borsada işlem gören firmalar ucuz finansman kaynağına kavuşabilir. Bu doğrultuda şirketlerin imajı artıp borçlanma imkânı genişler.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Fiyat Kotasyonu Vermenin Önemi

Fiyat kotasyonu vermek oldukça önemlidir. Borsanın işleyişini düzenli ve doğru gerçekleştirmek için bu listeleme sistemi gereklidir. Fiyat kotasyonu sayesinde kamuoyu, varlıkların alım ve satım fiyatlarını şeffaf bir şekilde öğrenebilir. Ayrıca şirketlerin finansman temin etmesi ve kurumsallaşması da çok daha kolay olur.

Borsada işlem gören şirket hisse senetlerinde akışkanlık söz konusu olabilir. Borsada işlem gören mal değerli olduğu için teminat olarak görülür. Bu senetler likidite kazandığından ötürü arz ve talep doğrultusunda oluşan fiyatlardan alım satım yapmak mümkün olur. Borsanın para akışı ve şirketlerin değerlenmesi bu işlem sayesinde gerçekleşir. 

Hisse senetlerinin alım-satım işlemlerinde verilen emirler üzerine uygulanan kurallardan biri fiyat önceliğidir. Bu kavram, bankalara verilen işlem komutlarından biridir. Fiyat önceliği, emirlerin uygulanma sırasını etkilemektedir. 

Satım komutlarının fiyat önceliği kuralına göre belirlenmesi düşük değerli emirlerin yükseklerinden daha önce tamamlanmasını sağlar. Aynı kavram alım işlemleri için de kullanılır. Fakat bu durumda yüksek değerli emirler, düşük olanlardan önce karşılanır. Sisteme gönderilen komutlar fiyatın yanı sıra zaman önceliğine göre de eşleştirilebilir. Bu işlem sırasında iki kural birlikte uygulanır. Fiyat değerlerinin aynı olduğu durumlarda emirler, zaman önceliğine göre gerçekleşir ve daha önce gelen komutlar erkenden tamamlanır.

Fiyat önceliği kuralı nedir sorusunu bu şekilde yanıtladıktan sonra bu işlemin nasıl yapıldığına bakılmalıdır. Yatırım sırasında bahsi geçen kavramdan yararlanmak için bankaların internet ve telefon şubeleri, bankamatikler ya da mobil uygulamalar kullanılabilir. Verilen emirler öncelikle BIST sistemine iletilir ve ardından işlem gerçekleştiğinde sonuçlar banka sistemine aktarılır. Son olarak da yatırım hesabınıza yansıtılır.

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Fiyat Önceliği Kuralları Nelerdir?

Fiyat önceliği kurallarından ilki kavramın alım satım emirleri ile doğrudan ilgili oluşudur. Bu komutların yatırım yapılacak olan hisse ya da pay senetlerinin taban ve tavan marjları dâhilinde olması gerekir. Aksi takdirde emirler gerçekleşmez. Ayrıca verilen alım satım talimatlarına iyileştirme, kötüleştirme veya iptal işlemleri de yapılabilir. 

Borsa İstanbul’un düzenlemeleri nedeniyle pay senetleri piyasasında işlem gören kıymetlere verilen emirlere maksimum TL kural sınırı uygulanır. Buna göre BIST tarafından gerçekleştirilen gruplamada hisseler, piyasa değeri ve günlük ortalama işlem hacmine göre sınıflandırılır. Fiyat önceliği verilirken bu değerlerin üzerine çıkılmaz. 

Fiyat Önceliğinin Etkileri Nelerdir?

Fiyat önceliğinin yatırımcıya pek çok olumlu etkisi bulunur. Bu kural, çalışma prensibi gereği banka aracılığıyla gerçekleşir. Kurumlara iletilen komutlar sayesinde kişi, piyasadaki anlık gelişmeleri sürekli olarak takip etmek zorunda kalmaz. Marjların tavan ve taban değerleri dâhilinde verilen bu emir sayesinde zararın önüne geçilir ve fırsatlar etkili bir şekilde değerlendirilir. BIST tarafından belirlenen gruplamalara göre gerçekleştirilen emir değerleri için üst limitler 0.1-4 milyon TL arasında değişiklik gösterir. Bu durum neticesinde pay senetleri üzerine yapılabilecek olan komutlarda denge sağlanır.

Fiyat Önceliğinin Önemi Nedir?

Fiyat önceliği ve hisse senetleri üzerine verilebilen diğer emirlerin piyasalar üzerinde pek çok olumlu etkisi bulunur. Fiyat önceliği gibi müşteri emirlerinin tahsisinde uygulanacak olan kurallar, Borsa Yönetim Kurulu tarafından belirlenir. Bu durum hem yatırımcı hem de pay sahibi için eşit imkânlar oluşmasını sağlar ve haksız rekabeti engeller. Price priority olarak da adlandırılan fiyat önceliği kuralının önemli yanlarından biri ise müşterilerin işlem sırasını düzenleyebilmesini sağlamasıdır. Bu bağlamda zaman ve fiyat kuralları birlikte kullanılarak en yüksek verim elde edilebilir.

Futures piyasanın Türkçe karşılığı, vadeli pazardır. Futures piyasa, ileri bir tarihte teslim edilecek ürünlerin sözleşmelerinin alınıp satıldığı pazar olarak tanımlanır. Bu piyasalar, eylem ileri bir tarihte gerçekleşeceği için “futures” adını alır.

Futures Piyasaların İşleyişi Nasıldır?

Peki daha geniş tanımıyla futures piyasa nedir ve nasıl işler? Futures piyasaların işleyişine göre öncelikle satılacak bir ürün olması gerekir. Bu; altın ve gümüş gibi kıymetli metaller, ham petrol, buğday, doğal gaz, döviz, hisse senedi endeksleri, tahviller, menkul kıymetler veya farklı mallar olabilir. Ardından ürünün fiyatı belirlenir. Bu fiyat, malın güncel değerine göre hesaplanır ve sabitlenir. Böylece satın alma günü geldiğinde değer değişmez. 

Malın teslim tarihi de belirlendikten sonra ürünün alım satımına yönelik taahhütlü bir sözleşme hazırlanır. Bu sözleşmede teslim tarihi ve yeri gibi bilgiler belirtilir. Teslim edilecek varlığın tipi, sözleşmenin süresi ve tutarları gibi bilgiler de aynı belgede yer alır.

external link icon
ucuzkalanlar (1) (1) (1) (1)

Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri

Futures Piyasaların Özellikleri Nelerdir?

Futures piyasaların özelliklerinden biri, üyelik esasına göre çalışmasıdır. Bu nedenle sözleşmelerin el değiştirmesi söz konusudur. Futures borsada yapılan işlemler, resmî piyasalarda gerçekleşir ve bir teminat mekanizmasına bağlanır. Bu özellikleriyle futures piyasalar, güvenli pazarlar olarak değerlendirilir. Ayrıca futures kontratlarının içerikleri ve vaatleri standarttır.

Futures piyasalar, sıklıkla tercih edilen finansal araçların arasında yer alır. Bu piyasaların temel amacı riskten korunmaktır. Yatırımcılar, bu piyasaya girerek bir dayanak varlığın pazar fiyatı yönü için spekülasyon yapabilir. Aynı zamanda işlem maliyetlerinin düşük olması da futures piyasaların avantajlı özelliklerindendir.

Futures Piyasaların Örnekleri Nasıldır?

Türkiye’de futures piyasaların ilk örneği 2005 yılında ortaya çıkmıştır. 4 Şubat 2005’te İzmir’de Vadeli İşlemler Borsası’nın kurulmasıyla futures piyasalar hayatımız girmiştir. ABD’de NYMEX, Avrupa’da ise EURONEX, futures piyasaların önemli örneklerindendir.

Dr. Öğr. Üyesi Lokman Kantar’ın hazırladığı, döviz futures sözleşmesi alıcısının karşılaştığı pozisyonu ve kar/zarar durumunu gösteren tablo, vadeli piyasaları açıklamak için iyi bir örnektir. Tabloyu aşağıda görebilirsiniz.  

TarihVadeli FiyatFutures PozisyonBaşlangıç Teminatı (%10)Sürdürme Teminatı (%75)Kar / Zarar HesabıKayıp / KazançTeminat Hesabı
14.06.20173,2320.00032.00024.00032.000
15.06.20173,25325.00032.00024.000325.000 – 320.0005.00037.000
16.06.20173,23323.00032.00024.000323.000 – 325.000-2.00035.000
17.06.20173,15315.00032.00024.000315.000 – 323.000-8.00027.000
18.06.20173,12312.00032.00024.000312.000 – 315.000-3.00024.000
19.06.20173,26326.00032.00024.000326.000 – 312.00014.00038.000

Faiz, ekonomi ve finans sektörünün önemli kavramlarından bir tanesidir. Günlük hayatta da sıkça duyulan bu terim, en kısa tanımı ile banka ya da benzeri bir kurumdan alınan borç paranın kullanımına karşılık verilen ücrettir. Ücret oranları, çeşitli kriterlere göre değişiklik gösterir. Ülke ekonomisinin durumu, bu terimin oranlarını belirleyen faktörler arasında yer alır. Oranların belirlenmesinde ekonomi ile ilişkilendirilen olaylar da göz önünde bulundurulur. Merkez bankasının uyguladığı politikalar, buna örnek olarak verilebilir.

Faiz, başka bir tanımla banka ve benzeri yerlerin kişilere ödünç olarak sunduğu varlıklardan elde ettiği kazanç şeklinde özetlenebilir. Bu kazancın yüzdesine de faiz oranı adı verilir. Ev satın alma, şirket kurma ve eğitim kredisi gibi pek çok alanda bu terim ile karşılaşabilirsiniz. Geri ödenmesi gereken miktar, ödünç alınan miktardan daha fazla olur. Bu, kredinin kullanım süresi boyunca paranın değer kaybetmemesi için yapılır. Alınacak faiz, anapara tutarı üzerinden hesaplanarak belirlenir. “Faiz nedir?” sorusunun cevabı bu şekilde özetlenebilir.

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Faiz Nasıl Belirlenir?

Faiz oranları, her ülkenin merkez bankası tarafından belirlenir. Ele alınan ilk konu, ülkenin enflasyonudur. Enflasyon, mal ve hizmet fiyatlarının artması nedeniyle kişilerin satın alma gücündeki düşüşü ifade eder. Bu durum, halk dilinde ”hayat pahalılığı” şeklinde özetlenir. Enflasyon, ekonomi ile ilişkili terimlerden bir tanesidir. Enflasyonun belirlenmesinde çeşitli kriterler göz önünde bulundurulur. İthalat/ihracat, döviz kuru, ekonomik veriler, istihdam ve kamu fiyatları bu aşamada büyük önem taşır. Bu kriterlerin takibi sonucunda ülkedeki enflasyon durumu ortaya çıkar. Merkez bankası, bu kriterleri göz önünde bulundurarak uygun oranları belirler. Halk ile paylaşılan oranlar, şeffaflık ve açıklık ilkesine bağlıdır. Üretici ve tüketici, açıklanan oranlara göre önlemini alır. Faiz ve enflasyon arasındaki ilişki, bu şekilde özetlenebilir.

Faiz Çeşitleri Nelerdir?

Faiz türleri, pek çok kritere bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Karşılaşabileceğiniz kriterler arasında borcun/alacağın yapısı, türü ve vadesi yer alır. Bu terimin çeşitleri aşağıdaki gibi sıralanır:

Mevduat Faizleri Nedir?

Bu terim, bankaların kullanıcıları için oluşturduğu mevduat hesaplarına yatırılan paranın getirisi olarak bilinir. Diğer bir ifade ile bankaya para yatırdığınızda elde edebileceğiniz maddi değerdir. Mevduat hesabından getiri elde etmek için paranızı belirli bir süre bankada tutmanız gerekir. Mevduat getirisi, bireysel ya da kurumsal olarak açılabilir. Vadeli seçenekleri değerlendirerek yatırımlarınızı artırabilir, kâr elde edebilirsiniz. 

Bu tür, vadeli ve vadesiz mevduat olmak üzere iki kısma ayrılır. Vadesiz mevduat türünde herhangi bir getiri yer almaz. Vadeli mevduat türünde ise oranlar banka tarafından belirlenir. Getiri oranları, yatırdığınız paranın miktarına göre değişiklik gösterir. Bankaların bazı dönemlerde gerçekleştirdiği kampanyalar da getiri oranlarında farklılığa neden olabilir.

Banka Faizleri Nedir?

Bu terim, adından da anlaşılacağı üzere bankaların uygulamakta olduğu bir getiri çeşididir. Bankalar, kredi ve mevduat olmak üzere iki farklı uygulamaya sahiptir. Bu türlerin açıklamalarını faiz çeşitleri başlığı altında bulabilirsiniz.

Devlet Faizleri Nedir?

Devlet faizleri, nominal ve reel gibi çeşitli terimleri içerir. Nominal faiz oranı, enflasyon hesaba katılmadan önceki getiri oranı şeklinde ifade edilir. Reel ise enflasyonun oluşturduğu etkilerin çıkarılması sonucunda ortaya çıkan getiri oranıdır. Bu oranı bulmak için şu formülü kullanabilirsiniz: 

Nominal Faiz Oranı – Beklenen Enflasyon Oranı = Reel Faiz Oranı

Bu oranları enflasyon oranına göre düzenlemek, paranın alım gücündeki değişimi gösterir. Enflasyon oranının faizden yüksek olması durumunda reel getirinin negatif yönde büyüdüğü görülür.

Kredi Faizleri Nedir?

Bu terim, kişi ya da kurumların çektiği kredilerden alınan bir getiri oranıdır. Bankalar, kişi ve kurumların ihtiyaç duyduğu pek çok kredi çeşidine sahiptir. Bunlar; bireysel, konut, KOBİ ve taşıt kredisi gibi pek çok seçeneğe ayrılır. Getiri oranları, tercih edilen kredi türüne göre çeşitlilik gösterebilir. Kişiler, ihtiyaç duyduğu kredi türüne kolayca başvurabilir. Bankalar ise belirlediği kurallar doğrultusunda başvuran kişinin krediye uygun olup olmadığını belirler. Olumlu sonuç alan kişiler ise kredi kullanmaya başlayabilir.

Tahvil ve Bono Faizi Nedir?

Tahvil ve bono faizi, devlet tarafından uygulanan getiri türlerinin arasında yer alır. Devlet, kamu harcamaları sonucu oluşan açıkları kapatmak için borçlanır. Devlet tahvilleri bir yıldan uzun, hazine bonosu ise bir seneden kısa olur. Hazine bonolarında genellikle ihale yöntemi kullanılır. Pek çok banka, birinci el olarak adlandırılan bonoları alır ve kârla piyasaya satar. Böylece birinci ve ikinci el gibi pek çok fiyat oluşur. 

Gösterge Faizi Nedir?

Bu terim, vadesine iki yıl kalan ve devlet tahvillerinde en çok işlem gören getiri türlerinden bir tanesidir. Bu türün üç ya da altı ayda bir kupon ödemesi bulunur. Gösterge getiri oranının yükselmesi, ülkenin makro ekonomik gelişmeleri ile ilgili olabilir. Bu gelişmeler aşağıdaki gibi sıralanır;

Faizin Etkileri Nelerdir?

Merkez Bankası, her ülkenin para politikalarını belirlemekle yükümlüdür. Basılacak paranın miktarına ve borç verilen paranın getirisine karar verir. Gelişmekte olan pek çok ülkede faiz, ekonomik dengenin kurulmasında büyük bir rol oynar. Faiz artırımının hem olumlu hem de olumsuz etkileri mevcuttur. 

Bu terim, dışarıdan sıcak para girişinin yapılmasını ve piyasanın rahatlamasını sağlar. Ulusal para değer kazanarak enflasyonu düşürür. Diğer yandan yatırımların düşmesine de neden olabilir. Faizlerin artması, tüketim miktarını azaltır. Böylece kaynak bulmak son derece kolay olur. Tüketimin düşük olması nedeniyle enflasyonda gerileme görülür ve sonuç olarak yatırım maliyeti artar. Söz konusu maliyetlerinin artması, yatırımları da dolaylı olarak engeller. Bu artırım şeklinin olası etkileri, aşağıdaki gibi özetlenebilir:

Faiz hesaplama işlemi, basit ve bileşik olmak üzere iki farklı yöntem ile kolayca yapılabilir. Basit faizde tek dönem için anapara üzerinden belirli bir oranda getiri hesaplanır. Bu tür, genellikle kısa vadeli (1 yıldan az) kredi işlemlerinde uygulanır. Burada asıl amaç, paranın artırılmasıdır. Yatırımcı kişi, anaparasını tercih ettiği bankanın vadeli hesabına yatırarak getiri elde eder.

Bileşik faiz ise uzun vadeli (1 yıldan fazla) kredi işlemlerinde tercih edilir. Bu, sermayenin sabit kalmadığı bir hesaplama türüdür. Böylece her dönem elde edilecek getiri tutarına faiz bir sonraki dönem işler. Bileşik faiz hesaplaması aylık ya da yıllık olarak yapılabilir. Tüm vadelerin sonunda kazanılan getiri oranı, anaparaya ilave edilir. Böylece yatırımcının anaparası çoğalmış olur. Yeni getiri oranı ise artan para miktarı üzerinden hesaplanır.

Faktoring; işletmelerin ticari faaliyetlerinden doğan vadeli alacaklarını temlik ederek finansal güvence sağlayan bir sistemdir. Çek, senet ve benzeri vadeli araçlarla ödeme alan işletmeler, faktoring firmaları ile anlaşarak vade probleminden kurtulabilir. Bu işlemin en basit tanımı; belirli bir komisyon karşılığında vadesini beklemeden ödemeyi tahsil etmektir. Çok yönlü bir finansman desteği sunan bu sistem, ileri tarihli alacakları güvence altına alır.  

Finansal kuruluşlar, ticari işletmelerin faaliyetlerine sağlıklı bir şekilde devam edebilmesini sağlayan hizmetler sunar. Özellikle esnaflar ve KOBİ statüsündeki işletmeler, geleneksel yöntemlerle ticaret yaptıkları için çek, senet gibi ödeme araçları kullanır. Bu araçlar, tahsilatı öteler ve satış yapan taraf maddi kaynağa erişmek için birkaç ay beklemek zorunda kalır. Bu durumda devreye faktoring şirketleri girer. 

Faktoring Fonksiyonları Nelerdir?

Çeşitli faktoring işlemleri bulunur. Gelecekte paraya dönüşebilen bir ödeme aracına sahip olan işletmeler, bunlar üzerinden farklı hizmetler alabilir. Başlıca faktoring türleri garanti, tahsilat ve nakit olarak sıralanabilir. Faktoring hissesi ise bunlardan farklı bir kavram olarak karşımıza çıkar. 

Garanti

Garanti yöntemi, alacakların sigorta edilmesi şeklinde tanımlanabilir. Finans kuruluşu ya da faktör, borçlu tarafa kefil olur. Bu sayede borçlunun vade günü geldiğinde ödeme yapamayacak durumda olması alacaklı için herhangi bir problem oluşturmaz. Söz konusu borcu faktör kuruluşu üstlenir.  

Tahsilat 

Tahsilat yönetimi, genel bir hizmet olarak da ele alınabilir. Bu sistemde faktör; alacağı bulunan işletme adına hareket ederek borçlu ile iletişim kurar. Alacaklıyı temsil eden finansal kuruluş; ihbar ve ihtar gibi işlemleri yerine getirir. Alacak kayıtlarını tutar, pazar araştırması yapar. Bu hizmet sayesinde işletme, tahsilat süreçlerinde sorun yaşamaz. 

Nakit

Nakit, en temel faktoring yöntemidir. Bu sistemde alacaklı, vadeli ödemesini ilgili kuruluşa devreder. Firma ise sunduğu hizmetin karşılığında bir komisyon kesintisi yaparak borç tutarını alacaklıya öder. İşletme, vadeyi beklemeden alacağını tahsil etmiş olur. 

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Faktoring İşlemi Nasıl Yapılır?

Faktoring hizmetleri veren finans kuruluşu, temsil edeceği alacaklının yanında borçlu tarafı da inceler. Tarafların arasındaki ticari ilişki ve borçlunun güvenilirliği bu noktada önemlidir. Başvuru sürecinde imza sirkülerinden vergi levhasına kadar pek çok evrak talep edilir. Süreç başladıktan sonra faktör olarak işlem gören kuruluş, komisyon ve hizmet ücreti alır. Bu ücretler, genellikle borç miktarı üzerinden hesaplanır. Komisyon ve hizmet ücreti konusunda faktoring oranları, tercih edilen finansal kuruluşa göre değişebilir. Ayrıca bu ücretler, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’ne tabidir.