Midas’ı indirmek için QR kodu taratın
Borsada yapılan yatırım işlemleri sırasında matematiksel araçlardan yaygın bir şekilde faydalanılır. Bu matematiksel araçlar arasında en yaygın kullanılan ise osilatörlerdir. Osilatör, teknik borsa çözümleme işlemleri sırasında fiyatın devamlılığına ilişkin yatırımcılara fikir veren matematik esaslı bir modeldir.
Osilatör, borsa analizi sırasında fiyat ve eğilim yönünü hesaplamak amacıyla kullanılır. En popüler matematiksel yöntem olduğundan yatırımcılar tarafından sıkça tercih edilir. Söz konusu model, piyasalarda henüz başlamamış olan eğilimler ve değişimler noktasında yatırımcıların fikir edinmesini sağlar. Para piyasalarında yüksek alış ve satış işlemlerinin gösterilmesi için de söz konusu göstergelerden yararlanmak mümkündür. Alış ve satış verilerinin bilinmesi borsa eğilimlerinin gidişatını belirlemede önemli bir rol oynar.
Osilatör, borsada eğilim gösteren piyasalarda yapılan aşırı alış ve satış işlemlerini ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan koşulları erkenden tespit etme özelliğine sahiptir. Bir çizgi veya histogram şeklinde gösterilen osilatör çeşitleri ise şu şekilde sıralanır:
Yukarıda bahsi geçen gösterge çeşitlerinin yön değişikliği, piyasalara yatırım yapan bireylere alış ve satış işlemleri sırasında yol gösterir. Piyasada trend olan fiyatların yatay bantta hareketi, bahsi geçen göstergeler aracılığıyla tespit edilebilir.
Net Nakit Pozisyonu En Güçlü 10 Şirket
Ekonomi piyasalarında aktif bir şekilde işlem yapan şirketler ve bireyler için yatırımı kazanca dönüştürmek esas hedeftir. Borsada bir gösterge çeşidi olan osilatörün temel amacı, yatırım araçlarında ortaya çıkan fiyat aşırılığını kontrol etmektir. Ayrıca bu teknik analiz aracı, yine piyasa fiyatlarının tespit edilmesi noktasında yatırımcılara yardımcı olur. Söz konusu göstergenin avantajları arasında ise şunlar yer alır:
Borsada osilatörler, tıpkı araç alım-satım işlemleri sırasında otomobilin arıza ve sorunlarını tespit eden ekspertizler gibi bir görev üstlenir. Piyasada işlem gören yatırım araçlarının fiyatlarında değişim olup olmadığını bireylere göstererek tespit sürecinin hızlandırılmasına katkı sağlar.
Borsada işlem yapan bireyler, yatırımlarını kazanca dönüştürmek amacıyla belirli göstergelerden faydalanır. Bu noktada indikatör olarak adlandırılan bir takım göstergeler ön plana çıkar. Yatırımcıların ihtiyaç duyduğu indikatörler; osilatör, trend ve hacim olmak üzere 3 farklı türe ayrılır.
İndikatör ve osilatör kavramları temelde işlev ve amaç bakımından birer göstergedir. Terimsel olarak farklılık gösteren bu iki kavramdan osilatör, yatırım araçlarındaki fiyatların alış ve satış işlemleri sırasında yaşadığı değişimleri inceler. Bu değişimi kontrol ederek yeni bir anlam çıkaran analizler, yatırımcılara yol gösterir niteliktedir. Yatırımcılar, ilgili göstergenin tespit ettiği durumları dikkate alarak piyasalarda işlem yapar. İndikatörler ise yatırım araçlarının geçmiş dönemlerdeki fiyat grafiklerini inceleyerek bir çıkarım gerçekleştirir. Geleceğe yönelik tasarlanan bu modelleme sayesinde borsada işlem yapan bireyler yatırım tahmininde bulunabilir.
Boğa tuzağı, küçük yatırımcıları yanıltmak amacıyla kurgulanan bir piyasa manipülasyon hareketidir. Bu hareket, pazarda sahte bir düşüş ve sonrasında refah eğilimi yaratılmasına dayanır. Manipülasyonun temel amacı, acemi yatırımcıların büyük sermayedarların ellerinde bulunan hisseleri fahiş fiyatlarla satın almalarını sağlamaktır.
Boğalar, rakiplerine saldırırken boynuzlarını aşağıdan yukarıya doğru savurur. Boğa piyasası tuzağı adını bu saldırı biçiminden alır. Manipülasyon kurgulanırken aşağıdan yukarıya doğru sahte bir ivme yaratılır. Söz konusu hareket, küçük yatırımcıların psikolojik davranışlarını harekete geçirmeyi hedefler. Manipülasyon başladığında hisse senetleri ve diğer finansal varlıklarda düşüş gerçekleşir. Bu düşüş, acemi yatırımcıları finansal varlık edinmeye teşvik eder. Ancak bu varlıkların satın alınması manipülatif hareketi kurgulayan sermayedarların kâr edinmesiyle sonuçlanır.
2024’te Muhteşem Yedili’yi Geride Bırakabilecek Hisseler
Piyasa hareketleri grafik üzerinde denge çizgisiyle gösterilir. Boğa tuzağı bu çizgi takip edilerek anlaşılabilir. Kısa aralıklar ile aşağı yukarı hareket eden çizgiler boğa piyasası koşullarının başladığını gösterir.
Borsada boğa tuzağı gerçekleşirken başlangıçta ani fiyat değişiklikleri söz konusu olmaz. Acemi yatırımcılar bu durumda rutin bir piyasa hareketinin gerçekleştiğini düşünebilir. Manipülasyon gerçekleşirken başlangıçta fiyat aralığı yukarı doğru kırılmaz. Çizginin stabil kaldığı yer direnç noktası olarak kabul edilir. Bu nokta aşıldıktan sonra hisselerde bir düşme eğilimi gerçekleşir. Piyasada boğa tuzağı koşullarının mevcut olduğunu gösteren başlıca hareketler şunlardır:
Boğa tuzağı profesyonelce kurgulanan bir manipülatif harekettir. Bu koşulları başlangıçta fark etmek zor olabilir. Böyle bir durumda yatırımları korumak için aceleci davranmamak gerekir. Hisse değerlerinin düşüşü ve stabilite hâli, kârlı bir yatırım olanağı gibi görünebilir. Buna karşın manipülatif hareketler küçük yatırımcıların zarar etmesi için özel olarak planlanır.
Zarar eden yatırımcıların ellerindeki varlıkları satmaya başlaması boğa tuzağının ilk aşamasıdır. Bu safhada piyasada belli bir hareketlilik fark edilir. Toplama işlemi tamamlandığında küçük yatırımcıların alım dalgasına girmesi beklenir. Yaratılan suni düşüş bu aşamada sona erer ve sahte bir stabilite oluşur. Acemi yatırımcıların zararı ise hacim artışı ile birlikte başlar. Bu safhadan sonra, pazardaki doygunluk oranı geliştiği için hisselerde sert düşüşler gerçekleşir.
Fiyat aralığı konsolidasyonu boğa tuzağının hayati aşamalarından biridir. Bu konsolide olma hâli piyasada geçici bir olumlu hava yaratır. Küçük yatırımcılar genellikle bu atmosfere göre hareket ederek hisse alım eğilimine girer. Söz konusu eğilim gerçekleştiğinde ise büyük sermayedarların planladığı manipülasyon amacına ulaşmış olur.
Düşüş trendi, yukarıda bahsedilen olumlu hava gerçekleştikten sonra başlar. Acemi yatırımcılara satılan hisseler bu aşamada değer kaybeder. Sermayedarların elinde bulunan varlıklar ise söz konusu hareketlerden dolayı değerlerini artırır.
Boğa tuzağı piyasa grafiklerinde mum veya şamdan olarak adlandırılan çizgilerin görülmesiyle anlaşılır. Belirli aralıklarla fiyat hareketliliği olduğunda oluşan grafikler bu şekilde adlandırılır. Söz konusu durumu rutin piyasa hareketliliğinden ayırt etmek için ani yükseliş ve düşüş trendlerini beklemek gerekir.
Bayrak çizgileri boğa tuzağı formasyonunun ayırt edici bir parçasıdır. Fiyatlarda ani bir yükseliş ve ardından yavaş seyirde düşüş gerçekleştiğinde grafikte bu çizgiler oluşur. Söz konusu çizgiler görüldükten sonra ani yükseliş başlar. Çizgilerin grafikte stabile yakın bir seyirde olması da kritik noktadır. Manipülasyonun yanıltıcı tarafı bu geçici stabilite hâlidir. Böyle bir durumda hisse alım-satımlarını durdurarak varlıklarınızı manipülatif hareketlere karşı koruyabilirsiniz.
Şirketlerin değerlerine, yatırımcı sayılarına ve faaliyetlerine göre alt veya üst piyasalarda işlem görmeleri pazar değişikliği olarak adlandırılır. Açıklamak gerekirse borsada işlem gören şirketler, belli kriterlere göre gruplandırılır. Firmaların bu koşulları yerine getirmekteki başarısı ise onların piyasadaki konumlarını belirler.
BIST pazar değişikliği, şirketlerin söz konusu kriterlere uygunluğuna göre yapılan bir işlemdir. Başka bir ifadeyle her firma, belli koşullara göre değerlendirilir ve şirketin faaliyet gösterdiği pazar da bu verilere göre belirlenir. Borsa İstanbul pazar değişikliği, şirketlerin bir alt veya üst pazarda faaliyet göstermesiyle gerçekleşir. Örneğin gerekli kriterleri yerine getirmeyen bir şirket, doğal olarak hisse ve değer kaybı yaşar. Böyle bir durumda firma, bulunduğu konumu kaybederek bir alt pazarda faaliyet göstermeye başlar. Aynı şekilde gereken koşulları yerine getirerek değerlenen bir şirket de üst piyasaya geçerek burada işlem görür.
Net Nakit Pozisyonu En Güçlü 10 Şirket
Pazar değişikliği zamanları, Borsa İstanbul tarafından resmî kanallardan duyurulur. Şirketlerin hisselerindeki değişimlere dair bilgiler, kurum tarafından verilir. Söz konusu duyurular, tüm kamuoyuna açıktır. Hisse pazarı bazında yaşanan değişiklikler, halka arz edilmiş olan ve piyasada işlem gören şirketleri ilgilendirir. Hisse alarak yatırım yapmak isteyen vatandaşlar, resmî kanallar üzerinden bu duyuruları takip edebilir.
Firmaların dosyaları, üç aylık periyotlarla güncellenir. BIST pazar değişikliği zamanlarını araştırırken bu hususu dikkate almak faydalı olur. Örneğin 2022 yılında BIST pazar değişikliği, temmuz ayında gerçekleşmiştir. Bu tarihi baz alarak sonraki işlemin Ekim ayında yapılacağını söylemek mümkündür.
BIST pazar değişikliği; alt, ana ve yıldız pazarlarda faaliyet gösteren şirketleri ilgilendiren bir durumdur. Firmanın piyasa değeri, faaliyet gösterilen pazarı belirleyen temel etkendir. Örneğin 2022 yılı rakamlarına göre 75 ila 300 milyon Türk lirası arasında piyasa değerine sahip olan firmalar, ana pazarda yer alır. Bundan daha düşük değere sahip olan şirketler alt pazarda, 300 milyonun üzerinde işlem görenler ise yıldız piyasada faaliyet gösterir.
Fiilî dolaşımdaki payların piyasa değeri de hisse pazar değişikliği üzerinde etkiye sahiptir. Bu kavram, piyasada yer alan hisselerin toplam değerini ifade eder. Bireysel yatırımcı sayısı da şirketlerin pazar konumunu belirleyen başka bir husustur. Hisselerini halka arz eden ve yoğun ilgi gören firmalar, üst pazarlarda faaliyet gösterebilir.
Yatırıma yeni başlayan pek çok kimse, “BIST 30 nedir?” sorusunun cevabını merak eder. Bu soruya; “Borsa İstanbul’da işlem gören en değerli otuz şirketi ifade eden gösterge” yanıtını vermek mümkündür. Borsa İstanbul’da işlem gören, hacim ve piyasa değeri bakımından en yüksek şirketlerin hisse senedi başarımlarının ölçülmesiyle BIST 30 endeksi belirlenir.
BIST 30 hisseleri; şirketlerin dolaşımdaki paylarının piyasa değeri ve günlük ortalama işlem hacimleri doğrultusunda büyükten küçüğe doğru sıralanır. Bu liste, her üç ayda bir yeniden belirlenir. BIST 30 şirketleri, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasında yer alan liste başı kuruluşlardır.
BIST 30 – BIST 100 farkını oluşturan faktör, endeks ve pay oranlamasıdır. BIST 100 endeksi, pay piyasasının temel ölçütüdür. BIST 30 grafiğinde yer alan şirketler aynı zamanda BIST 50 ve 100 endekslerine de dâhildir.
BIST 30 ne demek sorusuna yanıt bulan yatırımcılar için bir diğer merak konusu da bu göstergenin hisse senedi fonunun ne olduğudur. Bu fon, yatırımcıların birikimlerinin büyük şirketlerin hisse senetleriyle çeşitlendirerek uzun vadede kâra geçmesini sağlayan bir mevduat aracıdır. Borsadaki fırsatları değerlendirerek tasarrufu artırmayı ve kazanç sağlamayı hedefler. Endeks fonundaki toplam miktarın büyük bir bölümü göstergedeki paylara yatırılır. Fonun yatırım amacı, söz konusu göstergedeki artış kadar kâr elde etmektir.
En Yüksek Yıllık Kâr Büyümesi Açıklaması Beklenen Şirketler
Pek çok yatırımcı tarafından merak edilen BIST 30 nasıl alınır sorusuna yanıt olarak verilebilecek birkaç yöntem söz konusudur. Tüm bankalarda borsa yatırım fonu satışı mevcuttur. Kaynağı; bankalar ya da aracı kurumlar üzerinden, öncelikle yatırım hesabı açarak alabilirsiniz. Üstelik bankaların danışmanlık hizmetinden yararlanarak risk ve getiri tercihlerine uygun şekilde yatırım yapmak mümkün olur.
BIST 30, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VİOP) ya da Futures aracılığı ile satın alınabilir. BIST 30 canlı grafiğini takip ederek yatırım yapacağınız endeks hakkında güncel bilgi sahibi olabilirsiniz. Yatırımcıların fonla ilgili görüş ve deneyimlerini ise BIST 30 yorumlarına göz atarak incelemek mümkündür.
BIST 30 hisseleri, borsada işlem gören en değerli paylardır. BIST 30 hisseleri listesindeki şirketler A, B, C, D şeklinde bir gruplandırmaya tabi tutulur. Şirketlerin hangi gruba dâhil olacağını belirleyen başlıca faktör, fiilî dolaşımdaki pay miktarıdır. A ve B gruplarına dâhil olan hisse senetleri, dolaşım payı ve piyasa değeri en yüksek şirketlere aittir. Bu gruptaki hisseler, alıcılar için getirisi oldukça yüksek yatırım araçlarıdır.
BIST 30 en ucuz hisseler, C ve D grubundaki şirketlere aittir. BIST 30 endeksi hesaplanırken A ve B grubuna dâhil olan hisseler değerlendirilir. C ve D grubu hisseleri, işlem hacimlerinin düşük olması nedeniyle daha riskli yatırım araçlarıdır. C ve D grubu hisselerin endeks değerlendirmesine katılabilmesi için A ya da B grubuna yükselmesi gerekir. Mevcut durumlarında değişiklik olmadığı takdirde BIST 30 endeksi hesaplamasına katılmaları mümkün olmaz.
Benchmark nedir sorusuna kısaca “ölçüt” olarak yanıt verilebilir. Bu terim, Türkçede kıyaslama anlamına gelen benchmarking eylemi ile ilişkilidir. Söz konusu terimin anlamına değindikten sonra “Benchmark (ölçüt) ne işe yarar?” sorusunun cevabı verilebilir.
Benchmark, referans noktasını belirlemek amacıyla kullanılır. Bir işletmenin gelişmesi için seçtiği bir rakiple kendini kıyaslamasını temel alan metottur. Bu işlem, piyasada rekabet gücünü artırmak için kullanışlı bir yöntemdir. Ancak ilgili yöntemin sonuç verebilmesi için kıstas alınacak işletmenin doğru belirlenmesi gerekir.
Benchmarking yöntemi, temelde dört aşamadan oluşur. Bunlar sırasıyla şu şekildedir:
Planlama aşamasında ilk olarak işletme ya da organizasyon içerisindeki eksikler tespit edilir. Ardından eksiklerin giderilmesi için izlenebilecek yol haritaları oluşturulur. Son olarak ise oluşan çözüm yolları üzerine yoğunlaşılır.
Örnek seçimi aşaması, benchmark araştırması olarak da ifade edilebilir. Bu aşamada kıyaslamanın yapılacağı benchmark (ölçüt) işletme seçilir. Bu seçim sırasında dikkat edilmesi gereken iki unsur vardır. Biri; seçilen işletme ile benchmarking yapan organizasyonun sektör, iş gücü, bulundukları pazar ve benzeri açılardan yakın olmasıdır. Diğeri ise seçilen ölçüt işletmenin gerçekten de iyi yönetiliyor olmasıdır. Seçimin ardından söz konusu işletmeyle iletişime geçilir ve iş birliği yapılır.
Üçüncü aşama, benchmark analizidir. Performans artırıcı uygulamalar işletmeye adapte edildikten sonra birtakım karşılaştırmalar yapılır. Ardından analizler doğrultusunda çıkan sonuçlar değerlendirilir.
Benchmarking metodunun son aşaması ise uygulamadır. Bu, benchmarking yolculuğunun en önemli aşamasıdır. Çünkü bu aşamada işletme imajının ve tüm çalışanların yeni uygulamalara adapte olması gerekir. Tüm adımlar doğru şekilde takip edildiğinde bu yöntem başarıyla sonuçlanır.
Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi
Benchmark (ölçüt) nasıl kullanılır sorusuna cevap vermek için yöntemin alt başlıklarını bilmek ve bunlardan birini seçmek gerekir. Benchmarkingin birbirinden farklı versiyonları bulunur. Bunlar; süreç, performans ve stratejik benchmarking şeklinde isimlendirilir.
Süreç benchmarking, organizasyonların iş yapış şeklini model alır. Bu yöntem; müşteri şikayetleri, faturalama, sipariş alma ya da iş başvurularının kabulü gibi süreçler için kullanılır. Performans benchmarking ise işletmenin pazar içindeki konumunu belirler. Fiyat, etnik özellikler, yan hizmet ve güvenirlik gibi unsurları belirleme noktasında faydalıdır.
Stratejik benchmarking daha geniş pencerelidir. Sadece kendi sektörüne odaklanmaz. Herhangi bir şirketin başarı hikayesinden kendine bir yol haritası oluşturabilir. Siz de işletmeniz için bu yöntemlerden birini ya da farklı alanlarda olmak şartıyla üçünü birden kullanabilirsiniz.
Hem dünyadan hem ülkemizden benchmark örnekleri vermek mümkündür. Henry Ford, bu yöntemi ilk kullanan kişilerden biridir. Ziyaret ettiği bir fabrikada gördüğü yürüyen bant sistemini otomobil yapımına entegre etmiştir. 1980’lerden sonra başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm Batı ülkelerini etkisi altına alan yöntem, zamanla Türkiye’de de uygulanmaya başlamıştır.
Sabancı Holding, Türkiye’de bu yöntemi kullanan şirketlerden biridir. Holding bünyesinde yer alan Beksa, Brisa, Dusa, Kordsa ve Olmuksa işletmeleri 1997’de BENCHSA adlı bir çalışma grubu kurmuştur. Bu grup, benchmarking sürecini ve dolayısıyla işletmelerini geliştirmek için çalışmalar yapmaktadır.
Menkul kıymetlere ilişkin alım satım süreçleri, fiyat belirleme ve emir toplama gibi hususlarda ihtisas sahibi olan kişiler, borsa eksperleri olarak bilinir. Peki borsa eksperleri kimlerdir? İşletme, iktisat ve ekonometri gibi bölümlerin birinden mezun veya denkliği olan bir branş sahibi olma gibi şartları yerine getiren kişiler, borsa eksperi olarak faaliyet göstermeye hak kazanır. Eksperlik sınavını başarıyla geçen bireyler, mesleki yeterlilik kazanmak adına firmalar tarafından düzenlenen eğitimlere katılmalıdır.
Borsa eksperi nedir sorusuna tam manasıyla cevap vermek adına değinilmesi gereken birkaç husus mevcuttur. Borsa eksperleri, serbest piyasaya yönelik alım satım emirlerini iç yönetmelikte yer alan esasları referans alarak karşılaştırır. Söz konusu fiyatları izleme ve alım satım işlemlerinin sonuçlandırılmasını sağlamakla yükümlü bireylerdir. Borsa yönetim kurulunca atanan bu uzman kişiler, rekabet koşullarını gözeterek peşin işlem türlerini denetler.
Borsa eksperleri, büyük ölçekli yatırımlar yapan banka ve şirketlerde görev alan ihtisas sahibi bireylerdir. Bu kişilerin orta ölçekte yatırım yapan şirketlerde veya bireysel olarak da çalışmaları imkân dâhilindedir. Genel borsa kurallarının ve yönetmeliklerin tamamına hâkim olan eksperler, yasal süreçlere ilişkin bilgi birikimine ve vizyona sahiptir. Yatırımcıların borsadaki faaliyetlerini etik ve hukuki kurallara uygun bir şekilde gerçekleştirmeleri adına büyük önem arz eden bir mevkide yer alırlar.
Net Nakit Pozisyonu En Güçlü 10 Şirket
Borsa eksperleri hakkında bilgi sahibi olmak, mesleki yeterlilik kazanmak isteyen bireyler açısından bir hayli faydalı olacaktır. Borsa eksperi olmak için belirlenen şartlara uygun olmak, bireysel niteliklerle desteklenmediği takdirde bu mesleği icra etmek için yetersiz kalabilir. Borsa eksperi olmak için lisans veya ön lisans mezuniyetinin olması gerekir. Mesleği icra etmek isteyen kişiler; iktisat, işletme, finans, bankacılık ve ekonometri gibi branşlardan birini başarıyla tamamlamış olmalıdır. Mezuniyet sonrasında borsaya ilişkin temel kabiliyet eğitimlerini başarıyla tamamlamak da oldukça önemlidir.
Borsa eksperi olabilmek için son olarak ilgili uzmanlık sınavını başarıyla tamamlamak gerekir. Sınavın ardından firmalar tarafından düzenlenen kurslara katılarak mesleki yeterlilik edinmek mümkündür. Bu süreçleri başarıyla tamamlamak için gereken nitelikler; analitik düşünme ve problem çözme becerisi, borsa, ticaret ve hukuk alanlarına hâkim olmak gibi edinimlerdir. Banka ve özel şirketlerde çalışma imkânı bulan borsa eksperleri, düşünme becerileri gelişmiş meslek erbapları olarak bilinir.
Bağımsız olarak mevzuatta yer almayan Borsa Eksperleri Hukuku, Menkul Kıymetler Borsası Hukuku’nda yer alan yönetmelikle güvence altına alınmıştır. Eksperler, menkul kıymetler borsalarının iç teşkilatında borsa organ ve komiteleri ile beraber yer alır. Borsa eksperliği ile ilgili yönetmelikte yer alan hususlara hâkim olmak bir hayli önemlidir. Örneğin ticaret açısından hükmen yasaklanmış kişilerin bu mesleği icra etmesi mümkün değildir. İki yıldan fazla hapis cezasına çarptırılmamış olmak da bir gerekliliktir.
Oda ve borsa yönetim kurulu üyelerinin görevleri süresince eksper olarak faaliyet göstermesi mümkün değildir. Bu husus, bağımsız ve etik bir görev paylaşımı açısından büyük önem arz eder. Eksper listelerinde yer alan 30 ila 70 yaş arasındaki bireyler, bilirkişi olarak da görev alma hakkına sahiptir. Borsa alanında istihdam edilen eksperlerin yönetmelikte öngörülen vasıflara uygun olması ve yükümlülüklere uyması zorunludur. Aksi takdirde mevzuat hükümlerine göre işlem yapılabilir.
Şirketler, yeni hisse senedi ihraç ederek finansman ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlar. Bu yöntem, şirketin yeni bir yatırım yapması ya da mevcut borçlarını hafifletmesi için tercih edilebilir. Hisse senedi ihracı, genellikle halka arz ile kolayca gerçekleştirilebilir. Halka arz, hisse senetlerini satışa çıkardığını ilan eden bir şirketin çok sayıda yatırımcıya kuruluşa ortak olmaları için yaptığı çağrıdır. Hisse senedi ihracı bazı durumlarda ise halka arz edilmeden de yapılır.
Halka arz edilmeksizin yapılan satışlarda kişiler, aracılık hususunda yatırımcı kuruluşlardan yardım alır. Halka arza aracılık faaliyetleri, bakiyeyi yüklenim belgesine sahip olan kurumlar veya yatırım bankaları tarafından gerçekleştirilir. Bu faaliyetlerde ise bakiyeyi yüklenim terimiyle sıkça karşılaşılır. Bakiyeyi yüklenimde aracı kurum, halka arz sürecinde satılmayan finansal enstrümanların tümünü satın almayı garanti eder. Bakiyeyi yüklenim nedir sorusunun cevabı bu şekilde açıklanabilir.
Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri
Bakiyeyi yüklenimde aracı kurum, sermaye piyasası araçlarının halka arz yoluyla satılmayan kısımlarının tamamını satın alacağını beyan eder. Süreç, bir aracılık sözleşmesi ile resmî hâle getirilir. Sözleşme ise hisse senedi ihraç eden kişiler ve yatırımcı kuruluşlar arasında gerçekleşir.
Yatırımcı kuruluş, satın alma beyanını belirli bir ücret ya da komisyon karşılığında verir. Bu durumda yatırımcı kuruluş, söz konusu olan sermaye aracının satılmaması için çaba sarf etmiş olur. Aynı zamanda bu riski, bekleme ücreti adı verilen belirli bir miktar karşılığında üstlenir.
Halka arz, pek çok firmaya ve kişiye önemli bir finans kaynağı sunar. Bunun yanı sıra şirketlerin yönetimlerinin, prestijlerinin ve itibarlarının gelişmesine de katkı sağlar. Şirketlerin halka açılması, sermaye piyasalarının derinleşmesine yardımcı olur. Özellikle aracı finansal kuruluşların faaliyetleri de halka arz süreçlerinin başarılı bir şekilde sürdürülmesinde rol oynar. Aracılık faaliyetinde bulunan kurumlar, halka arz sürecinin tümünde aktif bir şekilde çalışır. Bir kurumun danışmanlık yaptığı şirkete, halka arz fiyatlarının ve miktarının belirlenmesi konusunda bilgi vermesi gerekir. Güvenilir aracı kurumlar hem halka arz edilen şirketlerin hem de yatırımcıların ihtiyaçlarını kolayca karşılar.
Aracılık yüklenimi, halka arz faaliyetlerini yürütmesinin yanı sıra şirketlere pek çok fayda da sağlar. Aracılık yüklenimi türleri, piyasada çok fazla tanınmayan şirketlerin ilk pay satışında oluşabilecek talep eksikliğini ortadan kaldırır. Bunun yanı sıra işlem geçmişi bulunmayan ve bilgileri halk tarafından özümsenmemiş olan ortaklıklara da fayda sağlar. Böylece pek çok yeni şirket, büyüme konusunda daha özgüvenli bir şekilde hareket eder.
Finansal piyasalarda öngörü sahibi olmak için çeşitli yöntemlere başvurulur. Bu yöntemlerden bazıları, kullanışlı ve kolay yapıları sayesinde ön plana çıkar. Hareketli ortalamalar, piyasa analizinde sıkça kullanılan bir gösterge türüdür. Hareketli ortalama, bir finansal enstrümanın belirli zaman aralığındaki fiyatlarının averajının hesaplanmasında kullanılır. Ayrıca trend yönünü gösteren önemli indikatörlerden bir tanesidir.
Hareketli ortalamanın yaygın olarak kullanılan bir çeşidi ise basit hareketli ortalama (SMA) olarak bilinir. Basit ortalama yöntemi, adından da anlaşılacağı üzere, son derece kolay bir biçimde hesaplama yapılmasını sağlar. İngilizce’de ”Simple Moving Average” olarak bilinir. Basit ortalama nedir sorusunun cevabı ise veri toplamının veri sayısına bölünmesi şeklinde özetlenebilir. Örneğin 7 günlük SMA hesaplamasında, finansal ürünün son bir hafta içindeki kapanış fiyatlarının ele alınması gerekir.
7 gün önce | 2.50 |
6 gün önce | 2.00 |
5 gün önce | 2.90 |
4 gün önce | 1.75 |
3 gün önce | 2.15 |
2 gün önce | 2.40 |
1 gün önce | 2.70 |
7 günlük SMA değerini hesaplamak için tablodaki fiyatları toplayıp gün sayısına bölebilirsiniz.
2.50 + 2.00 + 2.90 + 1.75 + 2.15 + 2.40 + 2.70 = 16.4
16.4 / 7 (gün sayısı) = 2.34
İşlemin sonucunda ulaşılan 2.34 sayısı, 7 günlük SMA değerini ifade eder.
Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi
Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte bilgisayar çeşitlerinin ve işlemci gücünün de arttığı gözlenir. Basit ortalama (SMA), hesaplanması kolay olduğundan bilgisayarın fazla kullanılmadığı dönemlerde de tercih edilmiştir. Teknik analizdeki temel göstergelerden biri olan bu terim, grafik üzerinden de hesaplanabilir.
Basit ortalama, bir finansal ürünün kapanış fiyatlarındaki değişimi görmenizi sağlar. Grafikteki SMA çizgisinin yükselmesi, trendin yükselmesiyle doğru orantılıdır. Genellikle 200 barlık bir SMA’da uzun vadeli trendler yer alır. 50 barlık SMA’da ise ara trendler ölçülür.
Basit ortalama, fiyat verilerini ve teknik göstergeleri izlemenin en kolay yollarından bir tanesidir. Bu sayede piyasa trendlerini analiz etmeniz oldukça rahat olur. Aynı zamanda karşınıza çıkan tüm yatırım fırsatlarını da kolayca yakalamanızı sağlar.
Basit ortalama (SMA), oldukça kolay bir işlem olması sebebiyle pek çok kişinin başvurabileceği bir yöntemdir. Piyasa trendlerini görebilmek için tercih edebileceğiniz yollardan bir tanesidir. Basit ortalama, belirli bir dönemdeki fiyat hareketlerini ifade eder. Bu sayede yatırımcının aklındaki tüm soru işaretleri giderilmiş olur. Piyasadaki fiyat dalgalanmalarını gören kişiler, olası eğilimleri kolayca analiz edebilir. Bu yöntem, yatırımcıların fırsatları zamanında görebilmesini de kolaylaşır.
Başlangıç sermayesi, en kısa tanımıyla bir kişinin yeni bir şirket kurmak için ihtiyaç duyduğu para veya meblağdır. Kişi, şirketin kuruluş sürecinde ve sonrasında gelir elde edene kadar bu başlangıç sermayesini kullanır. “Başlangıç sermayesi nedir?” sorusuna daha geniş kapsamlı cevap vermek de mümkündür.
Başlangıç sermayesi; işin başında ekipman almak, çalışanlara ödeme yapmak, kira/fatura vb. giderleri karşılamak için gerekli olan kaynaktır. Bu kaynak, farklı yollardan elde edilebilir. Bu nedenle birkaç alt türe ayrılır. Bu türlerden ilki, kitle fonlamasıdır. Bu sermaye türünde işletme sahibi, geniş bir fon sağlama havuzundan yararlanır. Hisse bazlı ve ödüle/bağışa bağlı kitle fonlaması olarak ikiye ayrılan bu yöntem, düşük risklidir.
Bir diğer sermaye bulma yolu, iş kredisi çekmektir. Ticari girişimler için çeşitli kredi seçenekleri mevcuttur. Yeni işletmelerin faaliyetlerini bu kredilerle finanse etmeleri mümkündür. Son olarak risk sermayesi de tercih edilebilecek bir başka seçenektir. Gelecek vaat eden girişimlerin faydalanabileceği bu sermaye türündeki finansman, melek yatırımcılar tarafından sağlanır. Öz sermaye veya hisse karşılığında yapılan yatırımlar da bu kategoriye girer.
Yeni girişimcilerin bütçelerini doğru kullanabilmeleri için başlangıç sermayesini hesaplamaları önemlidir. Bu hesaplama için öncelikle sektöre göre fazla değişiklik göstermeyen genel harcamaları göz önüne almak gerekir. Bu harcamalar şu şekilde sıralanabilir:
İşinizin dâhil olduğu sektöre göre bu harcamaların artma ihtimali oldukça yüksektir. Örneğin; iş kurma sürecinde isim hakkı bedeli, dijitalde var olmak için web sitesi ve SEO uzmanı ücreti gibi farklı harcamalarla karşılaşmanız mümkündür. Yapmanız gereken, tüm bu harcamaların ne kadar tutacağını hesapladıktan sonra bulduğunuz rakama %15 eklemektir. Çünkü genellikle girişimciler, planladıkları sermayenin %15 daha fazlasına ihtiyaç duyar. Zira hesaplama sırasında atladığınız detaylar olabilir veya işler planladığınız gibi gitmeyebilir.
İş kurma sermayesinin ardından 1 yıllık bütçenizi de hesaplamanızda fayda vardır. İşletmelerin ilk 1 yılı zorlu geçebilir. Dolayısıyla kâra geçene kadar ayakta kalabilmek için de ayrı bir sermaye hazırlamanız iyi olur.
Güçlü Sektörlerin Rasyolarına Göre Cazip Hisseleri
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, girişimcilere farklı destek programları sunar. Bu programlardan ilki, geleneksel girişimcilere verilen başlangıç sermayesi desteğidir. Üstelik geri ödemesiz olan bu desteği almanın tek şartı, geleneksel girişimci eğitimini tamamlamış olmaktır.
İleri girişimci destek programı, stratejik öncelikler doğrultusunda belirlenen sektörler için geçerlidir. Bu destekten de ilgili eğitimi tamamlamış olanlar ve KOSGEB’in belirlediği İleri Girişimci Programı Faaliyet Konuları Tablosu’nda yer alan sektörlere dâhil işletme sahipleri yararlanabilir.
Bu iki programın yanı sıra yarışa ve ödüle dayalı destekler de mevcuttur. Ayrıca KOBİ finansmanları, mikro ve küçük işletmelere sunulan hızlı destek programları ve AR-GE alanında faaliyet gösteren şirketlere yapılan yardımlar da mevcuttu. Tüm bu destekler arasından en avantajlı programı seçerek işletmenizi kurmanız ve büyütmeniz mümkündür.
Bir yatırım menkul kıymetinin yani hisse senedinin betası (β), tüm piyasaya göre getiri oynaklığının ölçümüdür. Beta katsayısı, risk ölçüsü olarak kullanılır. Beta katsayısı yüksek olan bir şirketin riski ve beklenen getirisi daha fazladır.
Beta, bir bütün olarak piyasaya kıyasla bir menkul kıymetin ya da portföyün sistematik riskinin ölçüsüdür. Sistematik risk ile varlıklar için beklenen getiri arasındaki ilişkiyi tanımlayan sermaye varlık fiyatlandırma modelinde (CAPM) kullanılır. CAPM hem bu varlıkların riskini hem de sermaye maliyetini göz önünde bulundurarak menkul kıymetleri fiyatlandırmak ve varlıkların beklenen getirilerine ilişkin tahminler oluşturmak için tercih edilen bir yöntemdir.
Bir menkul kıymetin veya yatırım portföyünün genel piyasadaki hareketlere duyarlılığının ya da korelasyonunun ölçüsü, “Borsada Beta katsayısı nedir?” sorusunun cevabıdır. Bireysel menkul kıymetin/portföyün getirilerini genel piyasanın kazançları ile karşılaştırarak istatistiksel bir risk ölçümü elde edilebilir. Bu sayede piyasaya atfedilebilecek risk oranı belirlenebilir.
Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi
Borsada Beta’nın anlam taşıması için hisse senedinin hesaplamasında kullanılan kıyaslama ile ilgili olması gerekir. Peki beta katsayısı nasıl hesaplanır? Beta katsayısı hesaplanırken incelenecek alanların verilerinin farklı olmasının sebebi, tahmin seçeneğinin fazlalığından kaynaklanır. Dikkate alınan dönemin süresi gibi faktörler, farklı bir tablo çizebilecek ve çeşitli sonuçlar doğurabilecek olan beta hesaplamasına dâhil edilir.
Hesaplama işlemi için MS Excel programı tercih edilebilir. Bu işlem, son derece kolaydır. Katsayının bulunabilmesi için analiz edilen şirketin geçmişe dayalı art arda gelen hisse fiyatlarının bilinmesi gerekir. Üç Beta formülü vardır. Bunlar; varyans/kovaryans yöntemi, MS Excel’de eğim işlevi ve regresyon formülü olarak sıralanabilir. “β = Piyasa Getirisinin Hisse Senedi Getirisi ile Kovaryansı/Piyasa Getirisinin Varyansı” formülü sayesinde hesaplama yapılabilir.
Beta katsayısı yorumlama birçok değişkene bağlıdır. Beta katsayıları negatif ya da pozitif olabilir. Bu katsayı, yordayıcı değişkendeki her 1 birimlik değişim için sonuç değişkenindeki değişimin derecesidir. T testi ise beta katsayısının sıfırdan önemli ölçüde farklı olup olmadığını değerlendirir. Söz konusu katsayı istatistiksel olarak anlamlı değilse değişken sonucu önemli ölçüde tahmin etmez.
Beta katsayısı anlamlıysa bu değerin işaretini incelemek gerekir. Beta katsayısı pozitif ise yorum ve yordayıcı değişkendeki her 1 birimlik artış, sonuç değişkeninin ilgili katsayı kadar artacağını ifade eder. Beta katsayısının negatif olması ise yorum ve yordayıcı değişkendeki her 1 birimlik artış için sonuç değişkeninin katsayının değeri kadar azalacağını belirtir.