BIST 100 endeksi güne 9.457,22 puandan 0,26% yükselişle başlarken, güncel olarak ise yatay-satıcılı seyrini koruyor. Endeks, 21 günlük üstel hareketli ortalaması olan 9.490 seviyelerine yakınsamaya çalışırken, küresel piyasalardaki belirsizlik, alıcılı seyrin önünde engel olarak konumlanıyor. 10 günlük üstel hareketli ortalaması olan 9.400 seviyesi ise kritik destek seviyesi olarak yatırımcılar tarafından takip ediliyor.
Orta vadeli baktığımızda ise endeksin 200 ve 144 günlük üstel hareketli ortalamasının 9.770 seviyelerinden geçtiği gözlemleniyor. Endeksin genel hareket şemasına göre 10.880 ile 9.770 arasında GAP boşluğunun bulunması, yatırımcıların odağını bu seviyeye yöneltiyor. Fakat, küresel tarafta net bir katalist oluşana kadar endeks, 9.400 ile 9.770 arasında testere hareketini sürdürebilir.
Küresel Tarafta Belirsizlikler İvmeyi Yavaşlatıyor
Trump’ın Çin ile görüşmeler devam ediyor açıklamalarına karşılık olarak Çin yetkileri tarafından 2. kez müzakere iddialarına yalanlama geldi. Çin’in Washington Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, tarafların tarifeler konusunda müzakere içinde oldukları iddiasının “tamamen yanıltıcı” olduğu belirtildi. Açıklamada, “Çin ve ABD, tarifeler konusunda anlaşmaya varmak bir tarafa herhangi bir istişare veya müzakere yapmamıştır” ifadesine yer verildi.
Trump ise karşılık olarak, “Çin Başkanı onu aramazsa ben de onu aramayacağım” diyerek garip bir tepki gösterdi. Ayrıca Çin’in ABD’ye bir şeyler vermesi gerektiğini yineledi. Genel olarak baktığımızda karşılıklı blöf oyunları, küresel piyasalarda çıkmaz yaratıyor.
Trump’ın ek vergileri açıkladıktan sonra tanıdığı 90 günlük ara sonrasında geçtiğimiz hafta açıklanan 18 yazılı teklif ve tam kapsamlı müzakereler aldıklarını duyurmasına rağmen, hafta boyunca tek bir anlaşma bile imzalanamaması da geçen hafta küresel piyasalarda yaşadığımız pozitif havanın ivmesinde yavaşlamaya yol açtı.
Fakat yine de Trump’ın çevresindeki desteğini kaybetmeye başlaması ve blöf kartlarının açığa çıkmasıyla, ticaret savaşlarında köşeye sıkışan bir Trump gözlemleniyor. Güncel olarak ise Asya ve Avrupa piyasaları yatay-pozitif fiyatlanırken ABD vadeliler ise sınırlı negatif ayrışıyor. BIST 100 endeksinin ise küresel piyasalara oranla negatif ayrışması sürüyor.
Siyasi açıklamalar haricinde belirsizliği artıran bir diğer unsur ise bu hafta ABD tarafından alacağımız ekonomik veriler olacak. Cuma günü Nisan ayına ait tarım dışı istihdam verileri, tarifelerin reel piyasaları ne etkide etkileyebileceğini yatırımcılara göstermeye başlayacak. Ayrıca ABD tarafında bilanço sezonu devam ediyor. Geçtiğimiz haftaki yükselişde Alphabet’in beklenti üstü kârı da, küresel piyasalara pozitif etki etmişti.
Endeks Küresel Piyasalara Göre Negatif Ayrışmasını Sürdürüyor
TCMB, bankalara yolladığı uygulama talimatı ile tesis edilen zorunlu karşılıklara ödenen faizin hesaplanmasında değişikliğe giderek, daha önce zorunlu karşılıklar için ödenen faizin politika faizi üzerinden hesaplanmasını kaldırdı ve ağırlıklı ortalama fonlama faizi kullanılacağını açıkladı. Bunun mevduat maliyetlerini düşürmesi beklenirken dezenflasyonist süreç içinde daha rekabetçi mevduat oranları açısından pozitif gelişme olarak sınıflandırılıyor.
Endekse etkisi sınırlı olsa da pozitif bir diğer gelişme ise uluslararası derecelendirme kuruluşu S&P’nin, Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu ‘BB-‘ seviyesinde tutması ve not görünümünü de “durağan” olarak teyit etmesi olabilir. Mart sonu yaşanan kur şoku itibarıyla ekonomik güven sarsılsa da TCMB ve ekonomi yönetiminin hamleleri sonrasında S&P’den aşağı yönlü revize gelmedi.
Diğer taraftan Trump’ın Rusya-Ukrayna arasındaki savaşı bitirme noktasında daha istekli olduğunu da gözlemliyoruz. Geçtiğimiz hafta Trump’ın ana gündemlerinden birisi ikili arasındaki sorunu çözmek üzerineydi. Hatta Trump, Kırım’ı Rusya’ya bırakacağını açıklamış, Zelensky’nin de ABD’nin şartlarını kabul ettiğini söylemişti.
Yeni katalistlerin devreye girmesine rağmen endekste net bir hareket gözlemlenmiyor. Başlıca sebepleri sıralayacak olursak gösterge faiz oranının 49% seviyelerine dayanmasıyla beraber, hisse değerlemelerinde baskı oluşmaya devam ediyor. Diğer taraftan iç siyaset gündemi ve endeksin fiyat grafiğindeki teknik sıkışma da küresel piyasalara nazaran daha negatif ayrışmamıza neden oluyor.
Cuma günü açıklanan Katılım Endeksi değişiklikleri de gün içinde baskı yaratan faktörler arasında. 21 şirket katılım endeksine dahil edilirken 36 şirket katılım endeksinden çıkartıldı. Giren 21 hisse arasında BIST 30 endeksinde yer alan bulunmazken çıkan 36 şirket arasında DOAS, OYAKC gibi büyük şirketler bulunuyor. Katılım fonlarının pozisyon değişikliği dolayısıyla çıkartılan hisselerde satış baskısı gözlemleniyor.
Savunma Hisseleri Yeniden Ön Plana Çıkabilir!
Bu hafta büyük şirketlerden Koç Holding, Tüpraş, Tofaş, Ford Otosan ve Aselsan’ın mali tabloları alınacak. Aracı kurumların beklentilerine göre Aselsan’ın net bir şekilde pozitif ayrışması beklenirken güncel jeopolitik konjonktür savunma hisselerinin pozitif ayrışmasına neden oluyor.
Hindistan ve Pakistan arasında şiddetlenen sıcak gerilim, ABD ve İran arasında belirsizlik sürecinin artması gibi gelişmeler başta Aselsan olmak üzere savunma hisselerinin yatırımcıların yeniden güçlü bir şekilde odağına oturmasına sebep oldu.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
