D

Değişken faizli ihraçlar, getirisi önceden belirlenen farklı bir değişkene endekslenen kıymetlerdir. “Değişken faizli ihraç nedir?” sorusuna cevap vermeden önce bu borçlanma türünün tercih edilmesinde belirleyici olan etkenlerden bahsetmek gerekir. İlgili yöntem, tahvil sahiplerini ve ihraççılarını korumak adına başvurulan bir borçlanma türüdür. Piyasaların belirsiz olduğu dönemlerde tahvil arz ve talep edenlerin kayba uğramasını önler. Bu yönüyle, işlem yapan her iki taraf için de riski azaltır. 

Değişken faizli ihraçları tercih edenler, getirilerdeki belirsizliğin arttığı dönemleri en az kayıpla atlatmayı hedefler. Söz konusu borçlanma türünde faiz oranı daha önce belirlenen bir değişkene endekslenir. Bu değişkenler arasında gerçekleşen enflasyonun yanı sıra LIBOR (London Interbank Offered Rate) gibi uluslararası faiz oranları da yer alır. Böylece yatırımcıların getirisini piyasadaki dalgalanmalara karşı korumak ve riski azaltmak mümkün hâle gelir. 

Değişken Faizli Tahvil Nedir?

Tahvil, kurumların finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere daha önce belirlenen getiri oranı üzerinden gerçekleştirdikleri bir yatırım türüdür. Değişken faizli tahvilde oranlar piyasa koşullarına göre güncellenir. Uzun vadeli bir borçlanma aracı olan tahvillerin alım ve satım sürecinde enflasyon rakamlarına göre değişen faiz oranları uygulanır. 

Yatırımcılar, tahvil satın alarak şirketlere bir nevi borç verir. Bunun sonucunda şirket, tahvil arz edilen kişiye belirli bir vadenin ardından anaparayı ve önceden açıklamış olduğu faizi ödemeyi taahhüt eder. Bu ödeme, kupon faizi olarak ara dönemde ya da vade sonunda tek seferde yapılabilir. 

“Değişken faizli tahvil nedir?” sorusuyla birlikte bu yönteme dair detaylar da merak edilir. Söz konusu borçlanma türünde faiz riskini ortadan kaldırmak amacıyla 3, 6 veya 12 aylık dönemlerde kupon getirisi ödemesi yapılır. Yüksek enflasyon rakamları söz konusu olduğunda kupon faizine ekstra getiri oranları da eklenir. Böylece tahvil talep edenlerin elde edeceği faiz geliri koruma altına alınır. Ayrıca tahvil arz edenlerin de yatırımcılardan uzun vadeli borçlanmaya gitmesi kolaylaşır. Hem kamu hem de özel sektör tarafından başvurulan bu yöntem sayesinde tahvil arz-talep sürecindeki belirsizliklerin etkisi minimum seviyeye indirilir. 

Değişken Faizli Tahvil Nasıl Hesaplanır?

Değişken faizli tahvil, özellikleri ve avantajları bakımından uzun vadeli borçlanmaya gitmek isteyenler tarafından sık tercih edilir. Bu borçlanma yöntemine başvuran yatırımcılar ve ihraççılar, endeksleme sonucunda ortaya çıkan faiz oranından yararlanır. Kupon faizine eklenen getiriyi hesaplarken kullanılan bir formül bulunur. Söz konusu formül şu şekildedir:

Tahvilin Güncel Fiyatı = (Nominal Değer / (1 + Yıllık Faiz Oranı) ^ Vadeye Kalan Yıl Sayısı) + (Kupon Ödemeleri / (1 + Yıllık Faiz Oranı) ^ Vadeye Kalan Yıl Sayısı)

İlgili hesaplama, yatırımcılara ekonomik koşulların belirsiz olduğu dönemlerde elde edecekleri getiriyi öğrenme imkânı verir. Bu borçlanma türü sayesinde 3, 6 ve 12 aylık dönemlerde ödenen tahvil kuponlarıyla, vade sonuna kadar oluşması muhtemel kayıplar önlenir. Böylece hem tahvil arz-talep dengesini korumak hem de uzun vadeli borçlanmanın dezavantajlarını ortadan kaldırmak mümkün olur. 

Delist kelimesi, Türkçe’ye liste dışı olarak çevrilir. Bu sözcük, finansal terminolojide bir varlığın bulunduğu dizinden çıkarılması anlamına gelir. Bir finansal varlık liste dışı edildiği zaman daha önce işlem gördüğü borsadaki mevcudiyeti sona erer. Ürünün delist edilmesi, işleme kapatıldığı ve artık borsada listelenmeyeceği anlamına gelir.

Finansal varlıkların delist edilmesi, borsa koşullarını sağlayamadıkları anlamına gelir. Söz konusu varlıkların başka borsalarda işlem görmesi için bir engel yoktur. Örneğin; Binance’da delist edilen bir kripto para birimi FTX3’te işlem görmeye devam edebilir. Söz konusu yaptırım, borsaların ve finans platformlarının koşullarıyla ilgilidir.

Delist Ürün Ne Demektir?

Daha önce işlem gördüğü borsa platformundan çıkarılmış olan varlıklar delist ürün olarak adlandırılır. Söz konusu finansal ürünlerin işlemleri ve listelendirmeleri durdurulur. Bu varlıkların diğer coin ve para birimleriyle takas edilmesi mümkün değildir. Ürünler, platforma yeniden eklenene kadar işleme kapalı olur.

Delist ürünler, kişisel cüzdanlara ve hâlâ işlem görebildiği borsalara transfer edilebilir. Örneğin; X borsasında delist edilen bir finansal varlığı Y platformuna aktararak burada işlem görmesini sağlamak mümkündür. Söz konusu varlık, X platformunun koşullarına uymadığı için platform dışına çıkarılır ve buradaki hacmini kaybeder. Bir finansal varlığın liste dışı edilmesi borsaya tekrar dâhil olamayacağı anlamına gelmez. Söz konusu ürün, platformun koşullarını karşıladığı an tekrar listelenebilir. Böyle bir durumda, işlem çiftleri için herhangi bir engel kalmaz.

Delist İşlemi Neden Yapılır?

Hukuki süreçler, finansal varlıkların liste dışına çıkarılmasının temel sebeplerinden biridir. Spekülatif, etik dışı ve hukuki süreçlere uymayan hareketler söz konusu ürünleri delist etmek için sebep olabilir. Bu yaptırım, geçici veya kalıcı şekilde uygulanır. Örneğin; herhangi bir para biriminde spekülatif hareket algılandıysa araştırma sürecinde listeden çıkarılabilir.

Her finansal ürünün bir işlem hacmi vardır. Düşük hacme sahip olan varlıklar, piyasaya katkı sağlama yetisini yitirir. Örnek olarak; dalgalanmadan sonra eski fiyatına gelemeyen bir hissenin işlem hacmini yitirdiği düşünülür. Bu tür ürünler, piyasada istikrarsızlık ve güvensizlik yaratır. Böyle bir durum söz konusu olduğunda bahsi geçen varlık listeden çıkarılır.

Borsa varlıklarının listelenmesi ve işlem görmesi belli bir maliyet gerektirir. Her platformda kabul edilen bir kazanç-maliyet dengesi vardır. Bu dengenin kazanç aleyhine bozulması ürünün liste dışına çıkarılmasına sebep olur. Başka bir ifadeyle; maliyeti kazancından yüksek olan ürünlerin listelenmesi ve işlemleri durdurulur.

Delist Olacak Coinler Hangileridir?

Her borsa platformunun belli gereksinimleri vardır. Söz konusu gereksinimler, geliştirme faaliyetleri ve kalite ile belirlenir. Bu koşulları karşılamayan kripto para varlıkları liste dışı olacak coinler olarak adlandırılır. Sürdürülebilir olmayan ve içinde bulunduğu platformun ekosistemine katkı sağlamayan coinler listeden çıkarılır.

Delist edilen coinler için bir bekleme süresi söz konusudur. Bu varlıklar, listeden çıkarılma kararı verildikten belli bir süre sonra işleme kapatılır. Bu uygulamanın sebebi, yatırımcıların zarar görmesini önlemektir. Söz konusu süre içinde yatırımcılar, coinlerini cüzdanlarına alma veya başka bir borsaya transfer etme hakkına sahip olur.
Delist olacak coinler, borsa platformları tarafından düzenli olarak açıklanır. Liste dışına çıkarılma işlemi belli bir sürece yayılır. Açıklamadan sonra belli bir süre içinde ürünler işleme kapatılır. Yatırımcılar varlıklarını çektikten sonra bu coinler borsadan tamamen çıkarılır. Coin piyasasına yatırım yapmayı düşünüyorsanız delist listelerini düzenli olarak takip etmeniz tavsiye edilir. Midas yatırım hesabı üzerinden kripto para hisseleri satın alabilir ve varlıklarınızı kazanca dönüştürebilirsiniz.

Delist Nedir?

Deflasyon, piyasa fiyatlarıyla yakından ilgili bir ekonomi kavramıdır. Bu iktisat terimi, piyasa fiyatlarındaki genel düşüşü ifade eder. Enflasyon temel olarak piyasada artan fiyatlara karşı azalan alım gücü nedeniyle gerçekleşir. Deflasyon ise bunun tam tersi olarak fiyatların azalmasını ve alım gücünün artmasını ifade eder. Ancak bu durum belli bir dengeye oturtulamadığında arz miktarını geçen talep yoğunluğu ekonomik ve sosyal krizlere yol açabilir. 

Tarihte yaşanan çeşitli deflasyon örnekleri bulunur. 2006-2016 yılları arasında Japonya’da yaşanan durgunluk dönemi bilindik örnekler arasında yer alır. Bu dönemde gerçekleşen pozitif arz şoku, Japonya’da fiyatlarda hızlı düşüşe ve işsizlik artışına neden olmuştur. 1929 yılında ABD’de yaşanan Büyük Buhran da bunun en büyük örneklerinden biridir. 

Piyasa fiyatları, zaman zaman aşağı ve yukarı yönde dalgalanmalara şahit olabilir. Bu dalgalanmaların toplu şekilde artı yönde gerçekleşmesi enflasyonu doğurur. Piyasa fiyatlarının tamamında görülen eksi yönde dalgalanma ise deflasyon nedir sorusunu akıllara getirir. Bu kavram, enflasyonun karşıt anlamlısı olarak düşünülebilir. Fiyat seviyesinin genel anlamda düşmesi olarak açıklanabilen bu duruö, olumsuzluğu çağrıştırmasa da ekonomik krizlere yol açabilir. 

Deflasyonun Nedenleri Nelerdir?

Piyasada sürekli olarak düşen fiyatlar, alıcılarda düşüşün devam edeceği algısını uyandırır. Daha düşük fiyatlar bekleyen tüketicilerin ürünlere olan talebi de yavaşlar. Pozitif arza karşı neredeyse duran talep, mal ve hizmetlerin birikmesine yol açar. Yani deflasyon sebeplerinin ilki arz ve talebin aynı anda aşağı yönde hareket etmesidir. Diğer deflasyon nedenleri ise aşağıdaki gibidir. 

Bu ekonomik buhran, mevcut teknolojik gelişmeler ve küresel sağlık sorunları nedeniyle de gerçekleşebilir. Örneğin dünyayı etkisi altına alan salgınlar, toplumda belli mallara karşı tasarrufa yönelme eğilimi doğurabilir.

Deflasyon Sonuçları Nelerdir?

Deflasyon, enflasyona karşı olumlu bir kavram gibi görünse de ileri boyutlara ulaştığında arz tarafında çeşitli sorunlara yol açabilir. Ülke ekonomisini de doğrudan etkileyen deflasyon sonuçları şu şekilde sıralanabilir;

Deflasyon; üretim, ücret, talep ve istihdamın aynı anda düşüşe geçmesiyle ekonomik durgunluğa yol açar. Fiyatların her zaman düşeceğine olan inanç, içinden çıkılması güç bir kısır döngüye neden olabilir. 

Deflasyon Nasıl Önlenir?

Deflasyon sarmalının önüne geçmek için ülke çapında çeşitli önlemler almak gerekir. Deflasyon özellikleri ve nedenleri kadar tedbirler de oldukça önemlidir. Kamu harcamalarını artırma ve bunun için yapılabilecek girişimler ilk önlemler arasında yer alır. Faizlerde azalmaya giderek tüketicilerin kredi talebi ve harcama eğilimi artırılabilir. Azaltılan vergi oranları, yatırımların ve harcamaların da doğrudan artmasına yardımcı olur. Çalışanların aldığı ücretleri artırmak arz ve talebin dengelenmesini sağlar. Özel sektörü yatırıma yönlendiren teşvik uygulamaları, negatif talep şokunu önlemeye yardımcı olabilir.

Deflasyon Nedir ve Nasıl Oluşur?

Duran varlık, bir yıldan kısa sürede nakde dönüştürülmesi planlanmayan işletme değerlerine verilen isimdir. Kavrama dair detaylı bir açıklama yapmadan önce bilançonun temelini oluşturan varlık ve kaynak dengesinden bahsetmekte fayda vardır. İşletmelerin mali özetini gösteren bilançoda her varlığa ayrılan bir kaynak bulunur. Bilanço temel denkliği olarak adlandırılan bu eşitlik ise muhasebe hesapları aracılığıyla kurulur. Sabit varlıklar, bahsi geçen hesapların yer aldığı gruplardan biridir. 

Duran varlık, işletmenin mevcut değerlerini ve alacaklarını gösterir. Bir yıldan kısa süre içerisinde satılmayacak olan bu varlıkların faydası birden fazla mali döneme yayılır. Yakın zamanda nakde dönüştürülmesi düşünülmeyen bu değerler, işletmeye uzun vadeli yarar sağlar. Binalar, taşıtlar, arazi ve arsalar söz konusu hesap grubunda yer alan işletme varlıklarından bazılarıdır.

Duran Varlık Özellikleri Nelerdir?

Bilanço, işletmelerin belirli bir tarihteki mali durumunu gösteren tablodur. Bu tabloda yer alan varlık hesapları ise likidite yani nakde çevrilme kabiliyetlerine göre duran ve dönen olmak üzere ikiye ayrılır. Dönen varlık, en fazla bir yıl içerisinde nakde çevrilmesi düşünülen değerleri kapsar. Bunun dışında kalan mevcutlar ve alacaklar da sabit varlıklar kapsamına girer. Birden fazla dönemde kullanılabilen bu değerlerin özellikleri şöyledir:

Sabit varlıkların özelliklerinden yola çıkarak bu değerlerin hangi sektörlerde daha çok yer aldığını belirlemek mümkün olur. Makineler ve demirbaşlar aracılığıyla üretim faaliyetlerinin yürütüldüğü sanayi alanında bu varlıkların oranı oldukça yüksektir. Öte yandan, söz konusu unsurların yer almadığı hizmet sektöründe bu oranın daha düşük olduğu söylenebilir. 

Hangi Hesap Grupları Duran Varlık İçine Girer?

Bilançonun aktif kısmını oluşturan duran varlıklar, birden fazla hesap grubundan meydana gelir. Bu gruplarda yer alan hesapların kodu “2” ile başlar. İlgili hesap gruplarının tamamını aşağıda görebilirsiniz:

Söz konusu grupların her birinde alt hesaplar yer alır. Örneğin Ticari Alacaklar grubu, 220 Alıcılar Hesabı ve 221 Alacak Senetleri Hesabı gibi alt dallara sahiptir. Varlığın türü, fiziki yapısı, elde edilme yöntemi ve vadesi gibi hususlar bu ayrımı belirler. 

Maddi ve Maddi Olmayan Duran Varlık Arasındaki Fark Nedir?

Sabit varlıklar, fiziki niteliklerine göre birbirinden ayrılır. Maddi duran varlıklar, firmanın faaliyetlerinde kullanılan değerleri kapsar. Binalar, taşıtlar, makine ve cihazlar bu grupta yer alan kalemlerden birkaçıdır. Maddi olmayan duran varlıklar ise fiziksel yapıya sahip olmayan ancak işletmeye bir yıldan daha uzun süreli yarar sağlayan değerlerdir. Bu kapsamda değerlendirilen varlıklar arasında lisans, şerefiye ve marka değeri gibi unsurlar yer alır. 

Duran Varlık Nasıl Hesaplanır?

İşletmeler, makine ve ekipman gibi sabit varlıkları aracılığıyla hangi oranda gelir elde edeceğini ölçmek ister. Bunun için de sabit varlık devir hızı formülünden yararlanır. Duran varlık hesaplamasında kullanılan formüller şöyledir:

Formülde yer alan birikmiş amortisman kavramı, varlıkların değerinde kullanıma bağlı olarak meydana gelen azalmayı ifade eder. Brüt sabit varlık ise değer kayıplarının henüz yansıtılmadığı hesaplardır. Bahsi geçen değerleri ayrı ayrı belirledikten sonra formül üzerinden hesaplama işlemini gerçekleştirebilirsiniz.

Duran Varlık Nedir?