Midas Araştırma, küresel uranyum piyasasında hızlanan yapısal dönüşümü ve bu dönüşümün arkasındaki temel dinamikleri ele aldığı sektör raporunu paylaştı.
Raporda, nükleer santrallerin ömür uzatmaları, yapay zeka kaynaklı 7/24 elektrik ihtiyacı ve uzun vadeli yakıt kontratlarının uranyum talebini nasıl geri döndürülemez biçimde kilitlediği inceleniyor. Goldman Sachs’ın işaret ettiği geri kazanılamaz küresel arz açığı, maden yatırımlarındaki gecikmeler ve arz tarafındaki yapısal sorunlarla birlikte değerlendiriliyor.
Talebin fiyata duyarsız yapısı ve arzın uzun süreli gecikmesi, uranyumu klasik bir emtia döngüsünden çıkararak stratejik bir enerji girdisine dönüştürüyor. Bu rapor, söz konusu makro dengesizlikten faydalanabilecek şirketleri yatırımcı bakış açısıyla ele alıyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsin.
Talep tarafı artık daha görünür
ABD ve Avrupa’da alınan 20 yıla varan reaktör ömür uzatma kararları, uranyum talebini yalnızca bugüne değil önümüzdeki on yıllara da bağlamış durumda. Buna ek olarak yeni reaktör projeleri ve küçük modüler reaktör planları, talep tarafında görünürlüğü daha da artırıyor.

Uzun vadeli yakıt kontratlarının toplam alımlar içindeki payı yükselirken talep projeksiyonları kısa vadeli politikaların ya da ekonomik döngülerin ötesine geçmiş görünüyor.
Arz gecikiyor, açık birikiyor
Yeni uranyum projelerinin devreye alınma sürelerinin 10–15 yılı bulması ve mevcut madenlerin yaşlanması, arzın fiyat sinyallerine hızlı tepki vermesini zorlaştırıyor. Buna ek olarak izin süreçleri, teknik riskler ve finansman gecikmeleri projelerin takvimlerini sürekli öteliyor.

Sonuç olarak, küresel ölçekte her yıl üstüne eklenen ve kısa vadede kapatılması mümkün olmayan kümülatif bir arz açığı oluşuyor.
Yatırımcı açısından ne ifade ediyor?
Ortaya çıkan bu yapı, uranyum şirketlerini yalnızca emtia fiyatına duyarlı varlıklar olmaktan çıkararak uzun vadeli arz-talep dengesizliğinin doğrudan yansıdığı stratejik yatırım araçlarına dönüştürüyor.
Düşük maliyetli üretime hızla geçebilecek yapıya sahip, hazır projeleri bulunan ve stratejik bölgelerde faaliyet gösteren şirketler bu süreçten belirgin ölçüde faydalanıyor. Raporda, bu profildeki şirketler ve olası ayrışma alanları yatırımcı perspektifiyle detaylandırılıyor.
Daha fazlası için raporun tamamına buradan ulaşabilirsin.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı