Yapay zeka çağının kazananları dendiğinde akla ilk gelen isimler Nvidia, AMD veya Broadcom oluyor.
Ancak 2025 itibarıyla sahne gerisinde sessizce büyüyen bir oyuncu, bu yarışta kendine ayrı bir alan açmaya başladı: Marvell Technology
Şirketin yeni duyurduğu “veri işleme hızlandırıcısı” çözümleri, Marvell’in artık yalnızca bir ağ çipi üreticisi değil, yapay zekâ altyapısının omurgasını kuran stratejik bir aktör haline geldiğini gösteriyor.
Bugün yapay zekâ sistemlerinin darboğazı artık işlem gücü değil, veri akışı. Devasa modeller, yüksek hızda ve düşük gecikmeli ağlar olmadan verimli çalışamıyor.
İşte Marvell’in hikâyesi tam da burada başlıyor: Şirket, yüksek hızlı optik bağlantı teknolojileriyle bu darboğazı aşmak isteyen dev veri merkezlerinin görünmez kahramanına dönüşüyor.
Marvell, yapay zeka altyapısının gizli gücü
Marvell’in 2025 OCP Global Summit’te tanıttığı yeni nesil çözümler, yapay zekâ sistemlerinin ölçeklenmesini sınırlayan altyapı sorunlarını doğrudan hedefliyor.
Şirketin geliştirdiği PCIe 6 retimer sistemleri, CXL tabanlı bellek genişletme çözümleri, 1.6 terabit optik bağlantı hatları ve Teralynx switch teknolojileri, veri merkezlerinde hız, verimlilik ve enerji yönetimi açısından çarpıcı bir dönüşüm potansiyeli taşıyor.
Bu adım, Marvell’in “Yapay zeka treni kaçtı” eleştirilerini boşa çıkarıyor. Çünkü yapay zeka yarışında artık sadece işlemciler değil, bu işlemcileri birbirine bağlayan hatlar da stratejik hale geldi.
Nvidia’nın GPU’su modeli çalıştırıyor olabilir, ama o verinin modelden modele, merkezden merkeze taşınmasını sağlayan hat Marvell’in elinde. Bu nedenle şirketin misyonu, “Yapay zeka çipi üretmek” değil, yapay zeka ekosistemini ayakta tutmak.
Marvell’in büyümesinin temelinde, uzun süredir sürdürdüğü Amazon Web Services (AWS) ortaklığı bulunuyor. Şirketin en büyük müşterisi olan AWS, aynı zamanda Marvell’in gelir görünürlüğünü sağlayan en önemli dayanak.
Yönetim, AWS ile yapılan uzun vadeli anlaşmanın 2026’ya kadar herhangi bir gelir kesintisi yaratmayacağını, yıllık büyüme hızının da yaklaşık %18 seviyesinde korunacağını açıkladı.
Bu ilişki dışarıdan bakıldığında “tek müşteriye bağımlılık” gibi görünse de aslında bir istikrar kaynağı. Üstelik Marvell artık bu modelin bir kopyasını Microsoft ve diğer bulut sağlayıcılarla uygulamayı hedefliyor. Böylece tek bir müşteriye dayalı gelir modelinden, çoklu bir bulut ekosistemine geçiş yapmayı planlıyor.
Kısa dalgalanmalardan uzun vadeye oynayan oyuncu
Piyasadaki temkinli bakış açısına rağmen, Marvell’in hikâyesi finansal olarak da güç kazanıyor.
Wall Street analistleri son aylarda şirketin gelir ve kâr tahminlerini sürekli yukarı revize etti. Buna karşın hisse hâlâ 2025 başındaki zirvesinden uzak ve FD/FAVÖK çarpanı 22,5 seviyesinde işlem görüyor. Bu, hem tarihsel ortalamaya yakın hem de yapay zekâ altyapısındaki potansiyele göre hâlâ cazip.
Marvell’in farkı, kısa vadeli dalgalanmalardan çok altyapı temelli uzun vadeli büyümeye oynamasında.
Şirket, güçlü serbest nakit akışı sayesinde 5 milyar dolarlık hisse geri alım programı açıkladı. Bu adım yalnızca hisse fiyatına destek sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yönetimin şirkete duyduğu güveni de açık biçimde gösteriyor.
Marvell’i değerlendirirken onu klasik bir “Yapay zeka çip üreticisi” kategorisinde değil, “Yapay zeka ekosistem sağlayıcısı” olarak konumlandırmak gerekiyor. Şirketin gelirlerinin yaklaşık %75’i ağ çözümlerinden geliyor ve bu alan, yapay zekâ veri merkezlerinin büyümesiyle birlikte çok daha hızlı genişliyor.
Marvell’in gelecek potansiyeli
Gelecekte yapay zeka modelleri milyarlarca parametreyle eğitilmeye devam ettikçe, bu modellerin birbirine bağlı çalışabilmesi için gereken yüksek bant genişliği, düşük gecikme süresi ve optik iletişim altyapısı hayati önem kazanacak.
Marvell’in geliştirdiği 1.6T optik sistemleri ve Structera bellek mimarileri, bu ihtiyacı doğrudan karşılıyor.
Şirketin stratejisi basit ama etkili: GPU üreticilerinin patladığı dönemde sessizce altyapıyı inşa etmek. Nvidia’nın pazar değeri manşetlere çıkarken, Marvell sahnenin arkasında o sistemlerin sürdürülebilirliğini mümkün kılıyor. Bu görünmez ama zorunlu rol, şirketi uzun vadede yapay zekâ zincirinin en sağlam halkalarından biri yapıyor.
Finansal açıdan tablo sağlam. Güçlü nakit akışı, dengeli borç yapısı ve artan kârlılık, Marvell’in büyüme yatırımlarını finanse etmesine olanak tanıyor. Wall Street, şirketin önümüzdeki 12 ayda çift haneli kâr artışı yakalayacağını öngörüyor. Buna rağmen hisse, sanki büyüme potansiyeli sınırlıymış gibi fiyatlanıyor. Bu da uzun vadeli yatırımcılar için tipik bir “fırsat aralığı” yaratıyor.
Riskler nerede?
Elbette riskler yok değil.
AWS’e olan bağımlılık kısa vadede kırılmasa da çeşitlenme sürecinin yavaş ilerlemesi piyasa üzerinde baskı oluşturabilir. Aynı zamanda Broadcom ve Nvidia gibi rakiplerin özelleştirilmiş çip tarafında agresif yatırımlar yapması, Marvell’in bu segmentteki payını sınırlayabilir.
Ancak şirketin büyüme hikâyesi yalnızca custom compute segmentine değil, genişleyen yapay zeka ağ altyapısı talebine dayanıyor ki bu da daha kalıcı bir avantaj.
Uzun vadede Marvell’i farklı kılan şey, yapay zekâ pazarındaki geçici dalgaları değil, altyapı dönüşümünü hedeflemesi. Nvidia ve AMD, yapay zekânın “beyin” kısmını temsil ederken, Marvell bu zekânın “sinir sistemi”ni kuruyor. Bu sistem olmadan, hiçbir model ölçeklenemiyor, hiçbir veri merkezi sürdürülebilir çalışamıyor.
Marvell’in “hızlandırılmış altyapı” stratejisi tam da bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Şirket, yüksek hızlı veri aktarımı, enerji verimliliği ve çipler arası entegrasyon konularında sektör standardı belirleme potansiyeline sahip ve bu potansiyel, yapay zeka ekonomisinin büyüdüğü her yıl biraz daha değerleniyor.
Yapay zeka artık Nvidia’nın da ötesinde
Bugün yatırımcıların gözleri Nvidia’nın satışlarında, ancak asıl hikâye altyapı tarafında şekilleniyor. Yapay zekâ ekosistemi büyüdükçe, sistemin ayakta kalmasını sağlayan bağlantı çözümleri ön plana çıkacak.
İşte bu yüzden Marvell, görünürde sessiz ama stratejik olarak en avantajlı oyunculardan biri.
Marvell Technology, yapay zekâ çağının görünmeyen kazananı. Altyapı çözümlerindeki derin uzmanlığı, AWS ile güçlü bağı, yeni nesil optik sistemleri ve sağlam finansal yapısı, onu uzun vadeli yatırım için dikkat çekici bir konuma getiriyor.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
