Uzman Analizleri

Finansal Özgürlük Yolunda İdeal Portföy Dağılımı: Kova Stratejisi

August 16, 2023 • 8 dakika okuma süresi
Finansal Özgürlük Yolunda İdeal Portföy Dağılımı: Kova Stratejisi

Merhaba sevgili Midaslılar!

Sizlerle bir süredir finansal özgürlük hakkında makaleler paylaşıyorum. Burada paylaştığım ilk yazılardan biri olan “Nasıl Finansal Özgür Olurum?” adlı makalede farklı portföy dağılımlarından kısaca bahsetmiştim. Bu yazıda ise “Güvenilir ve dayanıklı bir portföy nasıl inşa edilmeli?” bunu açıklamaya çalışacağız. Her yaşa ve risk durumuna uygun ideal portföy dağılımı olmasa da belli kriterlere göre genel bir çerçeve çizmek mümkün. Öyleyse başlayalım.

William Bengen ve ekibi 1998 yılında Trinity çalışmasını yayımladıklarında amaçları klasik yaşta emekli olan kişilerin hayatları boyunca varlık dağılımlarına bağlı olarak her yıl ne kadar para harcayabileceklerini hesaplamaktı. Bu kapsamda bu yaşlardaki bireyler için en uygun varlık dağılımının 50% hisse senedi 50% tahvil olduğu sonucuna varmışlardı. 

Neden sadece hisse senedi veya tahvil? diye sorabilirsiniz. Bu iki yatırım aracı dışında değerli metaller (altın ve gümüş), gayrimenkul, vadeli (türev) işlemler gibi birçok yöntem mevcut. Fakat bunlardan türev işlemler aşırı riskli ve volatil olduğu için emekliler için pek de uygun sayılmaz. Gayrimenkul yatırımı ise pek çok durumda kârlı olmasına rağmen lokasyon ve kredi faizlerine duyarlı olduğu için backtest (stratejiyi test etmek) yapması oldukça zor bir enstrüman. 

Değerli metallere gelecek olursak, bunların uzun vadede reel getiri elde etmekten çok, kriz durumlarında güvenli liman olarak kullanıldığını görüyoruz.

Son 30 yılın getirilerine bakacak olursak 1993 yılında 10.000 dolarını altına yatıran bir yatırımcının 2023 yılında elinde yalnızca 24.375 dolar olurken aynı dönem içerisinde S&P 500 endeks fonu alan yatırımcının 10.000 doları yaklaşık 10 katına çıkarak 100.000 dolara ulaşmıştır. Aynı dönemde ortalama yıllık getirisi 6,5% olan Amerikan tahvillerinin 30 yıl sonunda değeri ise 70.000 dolar olmuştur.

Hisse-Tahvil İkilemi

Peki, durumu anladık. Uzun vadeli yatırım için hisse senetleri ve tahviller risk/getiri olarak en iyi seçenekler olarak görünüyor. Ama bunların oranı ne olmalı? Portföyde hangi oranda hisse bulundurursak getiriyi maksimize ederiz? 

William Bengen ve ekibinin yaptığı araştırmada 75% hisse senedi 25% tahvil bulunduran portföylerin hem 100% hisse hem de 50% hisse bulunduranlara göre daha dayanıklı kaldığı tespit edilmiş. Buradan hisse senedi oranının 50%’den yüksek 100%’den ise düşük olması gerektiğini anlıyoruz.

Burada kişinin yaşına ve risk algısına bağlı bir formül ortaya atılmış: Kimi araştırmacılar kişinin yaşı kadar tahvil bulundurmasını önerirken kimileri ise bunun çok muhafazakar bir yaklaşım olduğunu ve “yaş-15%” tahvil bulundurmanın yeterli olduğunu savunmaktadır.

Bu durumda 65 yaşında klasik emekli olan biri 50% hisse senedi 50% tahvil ile Bengen’in tavsiyesine uymuş olacaktır. Daha erken yaşlarda emekli olan yatırımcılar ise hisse senedi ağırlıkları daha yüksek olacağı için daha volatil ve yüksek getirili portföylere sahip olacaklar.

Finansal Özgürlük Yolunda İdeal Portföy Dağılımı: Kova Stratejisi
Kaynak: earlyretirementnow .com

Bucket (Kova) Stratejisi

Benim de uyguladığım bu stratejide öncelikle finansal özgürlük için gerekli portföy büyüklüğünü hesaplıyoruz. Bu hesap için şu yazıya göz atabilirsiniz.

Genel literatürde yıllık harcamalarımızın 25 katı bir portföye ulaşmak, finansal özgürlük için yeterli kabul ediliyor. Peki, gün gelip de erken emekli olup portföyden para çekmeye başladığımızda bunu nasıl yönetmeliyiz?

Bu sorunun cevabını bulmak için bucket strategy (kova stratejisi) denilen bir yöntem geliştirilmiş. Stratejinin temel mantığı, emekli olduktan sonra kendimize her ay maaş veriyormuş gibi bir portföy oluşturmak. Yatırım portföyünü bozdurmadan büyütmek ve geliştirmek, ilerleyen yıllarda büyüttüğümüz bu portföyden para çekerek beslendiğimiz senaryodan daha farklı dinamiklere sahip.

Hisse senedi ve tahvil yatırımları piyasa koşulları nedeniyle sürekli değişken fiyatlara sahip olduğu için kendimize maaş ödeme kavramı burada büyük önem taşıyor. 

Kova-1 Nakit ve Nakit Benzerleri

Bu kovada 1-3 yıllık nakit ihtiyaçlarımızı karşılayacak miktarda nakit ve nakit benzeri (para piyasası fonu), vadeli mevduat, kısa vadeli bono gibi enstrümanlar bulundurabiliriz. Burada amaç yüksek getiri elde etmek değil, birkaç yıllık vadede ihtiyacımız olan parayı enflasyona ezdirmemek.

Şu yazıda bahsettiğim sequence of return risk’i (Yatırımlarınızı bozdurduğunuz tarihlerin yüksek borsa performansına denk gelerek toplam getirinizi azaltma riski) elimine etmek için bu kovayı emekli olmadan önce tam olarak doldurmak gerekiyor. Örnek verecek olursak; yıllık harcamanız 20 bin dolar ise bu kovada risk algınıza bağlı olarak 20 bin dolar ile 60 bin dolar arasında bir miktar bulundurabilirsiniz.

Benim durumumda bu kova 1-1,5 yıllık harcamalarımı karşılayacak miktarda vadeli mevduat/para piyasası fonundan oluşuyor.

Bu hesabın haricinde günlük harcamalarınızı karşılayacak ikinci bir “maaş” hesabı oluşturarak vadeli mevduat/ppf’lerden buraya aylık para transferi yapacak otomatik bir sistem oluşturabilirsiniz. Böylece her ay sanki çalışıyormuş gibi hesabınıza yatan bir maaşınız olur.

Kova-2 Orta/Uzun Vadeli Tahviller (Eurobond)

Bu kovada az riskli enstrümanlar olan orta/uzun vadeli eurobondlara yer veriyoruz. Bunlar hem uzun vadede hisse senetleri kadar fiyat oynaklığı taşımadıkları için stabilite sağlıyor hem de düzenli kupon ödemesi yaptıkları için pasif gelir elde ediyorsunuz.

Bu kovada yaklaşık 5-8 yıllık harcamalarımız kadar varlık bulundurmamız yeterli olacaktır. Yani yıllık harcaması 20 bin dolar olan yatırımcımızın ikinci kovasının büyüklüğü 100 bin dolar ile 160 bin dolar arasında değişebilir. Ben, kendi durumum için yaklaşık 6-7 yıllık harcamalarım kadar bir miktarı eurobondlarda tutmayı tercih ediyorum.

Bu kovadan düzenli aralıklarla birinci kovaya para transferi yapmamız gerekiyor. Bunu otomatik bir şekilde yılda birkaç kez yapabileceğiniz gibi benim de planladığım dinamik yönetim tarzını benimseyebilirsiniz. Dinamik yönetimde piyasanın yatay gitmesi durumunda her 3 ayda bir portföy ağırlıkları gözden geçirilerek dengeleme yapılıyor.

Eğer eurobondların değer kazandığı bir piyasada isek Kova 2’den daha sık aralıklarla transfer yaparak kârlarımızı realize edebiliriz. Tam tersine bir kriz içerisinde isek bir numaralı kovanın 50% hatta 30%’a kadar düşmesine izin vererek yatırımlarımızı düşük fiyatlardan satmanın önüne geçebiliriz.

Kova-3 Hisse Senetleri

Üçüncü ve son kovamızda ise bize uzun yıllar boyunca pasif gelir getirecek büyüme ve temettü hisselerinin bir karışımı bulunacak. 10 yıldan daha uzun süre satmamak üzere aldığımız bu hisse senetleri uzun vadede portföyü büyüten ve ileriye taşıyan en büyük lokomotif görevi görecek.

Buradaki hisselere en az 10 yıl dokunmayacağımız için fiyatlarda oluşacak 1-2 yıllık dalgalanmalar ve hatta krizler bizim için önem arz etmeyecektir. Buradan gelecek temettülerin bir kısmı portföyün diğer kovalarına aktarılarak oraları dolduracak, bir kısmı ise tekrar hisse alımında kullanılarak bileşik büyüme sağlanacak. Bileşik getirinin devamı için temettülerin tamamını harcamamak önemli.

Örneğin; şirket kârları çok iyi gitti, o sene yüksek temettü dağıttılar, fiyatlar da yükseldi. Buradaki kârın bir kısmını realize ederek portföyün diğer kısımlarına aktararak dengeleme yapabiliriz. Ayı piyasasında veya krizlerde ise temettüler kesildiğinde nakit akışını eurobond kuponları üzerinden sağlayarak düşük fiyatlardan hisse satmak durumunda kalmayacağız.

Sonuç 

Bu makalede finansal özgürlük yolunda çok önemli olan varlık dağılımını ele aldık. Yaşa ve risk algısına bağlı olarak hisse/tahvil oranının ne olması gerektiğini inceledik ve kova stratejisinin uygun bir yöntem olarak kullanılabileceğini anlattık. Yatırımlarımızı çeşitli kovalara ayırarak kısa, orta ve uzun vadeli portföy yönetimiyle bu kovaların birbirleriyle olan oranlarını sabit tutmaya çalışacağız.

Böylece emeklilikte de adeta çalışıyormuş gibi kendimize her ay maaş ödeyen bir sistem kurmuş olacağız. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

Bay Tutumlu

Finansal Özgürlük Yolunda İdeal Portföy Dağılımı: Kova Stratejisi

Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı