S-Ş

Para birimleri arasındaki takas işlemleri, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için büyük bir önem taşır. Swap, bu değişim işlemlerinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Söz konusu yönteme dayalı para değiş tokuşları kurumsal yatırımcıların yanı sıra ülkeler tarafından da gerçekleştirebilir. Döviz değişim işlemleri bu açıdan uluslararası para dengelerini etkileyen bir yapıya sahiptir.

Swap Nedir?

Swap kelimesi, İngilizcede “Değiş tokuş”, “Takas” gibi anlamlar taşır. Bu terim, finans terminolojisinde döviz cinsinin karşılıklı takas edilmesini ifade eder. Söz konusu işlemler iki tarafın varlık ve faiz ödemelerinin karşılıklı olarak değiştirilmesine dayanır. Döviz değişimi, bir anlamda varlık transferi olarak tanımlanabilir. Bu işlemler standart para ve hisse transferlerine göre farklı bir karaktere sahiptir.

Döviz değişim işlemleri genellikle borç ve faiz transferi için gerçekleştirilir. Söz konusu işlemlerde eş zamanlı bir değişim gerçekleşir. Bu değişim, farklı para birimlerine dâhil olan varlıklar üzerinden uygulanır. Takas işlemlerinde varlık transferi çeşitli finansal varlıklar üzerinden gerçekleşir. Bu dönüşüm, finansal kayıpların giderilmesine ve varlık yönetiminde stabilite sağlanmasına yardımcı olur.

Swap Türleri Nelerdir?

Swap işlemi türler değiş tokuş edilen varlık türüne göre belirlenir. Bahsedilen yöntemlerin tamamı, nakit akışının değişimine dayanır. Bu değişim için kullanılan enstrümanlar ise farklılık gösterir. Söz konusu türler arasından piyasa koşullarına ve yatırımcı ihtiyaçlarına göre seçim yapılabilir. Döviz değişim enstrümanlarıyla faiz, borç ve finansal risk transferi yapmak mümkündür. İşlem prosedürleri değişim için kullanılan enstrümana göre belirlenir. Yapılan işlemler bu duruma göre değişiklik gösterir. Swap türleri arasında ön plana çıkan başlıca işlemler şunlardır:

external link icon
growth (1)

En Yüksek Yıllık Kâr Büyümesi Açıklaması Beklenen Şirketler

Para Swapı İşlemleri

Para swapı, tarafların önceden anlaşmasıyla yapılan bir işlemdir. Söz konusu anlaşma, belirli miktarlardaki nakit paranın değişimine dayanır. Değişim, iki farklı para birimine dâhil olan varlıklar üzerinden gerçekleşir. Bu işlem için öncelikle eldeki ana paranın dövize çevrilmesi gerekir. Dönüştürülen ana para, anlaşmada olduğu biçimde el değiştirir. 

Anapara üzerinden yapılan işlemler genellikle risk yönetimi amacıyla gerçekleştirilir. Bu işlemlerde transfer edilen miktar döviz kuru üzerinden belirlenir. Tarafların amacı, düşük getiriye sahip para birimini elden çıkarırken kur riskinden korunmaktır. Bu sayede, minimum miktarda değer kaybıyla farklı bir para birimine geçiş sağlanır. Para swapı genellikle bankalar ile şirketler veya ülkeler arasında yapılır. Finans kurumları, döviz stoklarındaki ihtiyacı karşılamak için değişim taleplerini kabul edebilir.

Faiz Swapı İşlemleri 

Faiz swapı, belirli bir anapara tutarı üzerinden yapılır. Bu işlemde esas olan, sabit ve değişken faizlerin transferidir. Anapara, transfer esnasında herhangi bir değişime uğramaz. Faiz ödemeleri ise para birimleri arasında değişiklik gösterir. Bahsedilen işlem, borçlanan taraflar arasında yapılır. Faiz transferi, borçların yönetimini kolaylaştıran bir işlem olduğu için tercih edilir.

Sabit ve değişken faizlerin transferi, nakit akışının düzenlenmesine yardımcı olur. Bu sayede, kurumların finansman maliyetlerinin düşürülmesi sağlanır. Söz konusu işlemler aynı zamanda faiz riskinin minimuma indirilmesine de yardımcı olur. Faiz değişimi, nakdin yanı sıra hisse senedi ile de yapılabilir. Transfer işlemlerinde, faiz oranıyla eşdeğer hisseler ve finansal varlıklar kullanılabilir.

Çapraz Döviz Swapı İşlemleri

Kur farklılığı üzerinden yapılan faiz transfer işlemleri çapraz döviz swapı olarak adlandırılır. Bu işlemler, faizi yüksek olan para biriminden yararlanmak amacıyla gerçekleştirilir. Faiz değişiminde olduğu biri çapraz döviz transferlerinde de bir borç transferi söz konusudur. Taraflar, faiz ödemelerini yerine getirme yükümlülüğü üzerine anlaşır. İşlemler, hisse türünden varlıklarla yapılabilir.

Çapraz döviz transferleri BDDK tarafından sınırlandırılır. Bu sınırlandırmanın sebebi, piyasa spekülasyonlarının engellenmesidir. Döviz edinerek fiyat ve kur farkından dolayı para kazanmak için belli bir limit söz konusudur. İşlemler, BDDK tarafından belirlenen limitler dâhilinde yapılabilir.

Swap İşleminin Özellikleri Nelerdir?

Döviz değişim işlemleri, standart finansal aktivitelerle aynı yapıda değildir. Söz konusu transfer, düzenli borsalarda yapılmaz. Değişim koşulları, tarafların ihtiyaçlarına göre belirlenir. Varlık transferleri ise bu ihtiyaçlar doğrultusunda düzenlenen planlar dâhilinde yapılır. Başka bir ifadeyle; bu işlemlerde bütün standartlar taraflar arasındaki koşullarla belirlenir. Sözleşmeler, varlık değerlerinin belirlenmesinden para transferine kadar sürecin tamamını belirler.

Taraflar arasında nakit akışının sağlanması döviz değişim işleminin özellikleri arasındadır. Söz konusu transferler, faiz yönetimine yardımcı olur. Bu işlemler aynı zamanda tarafların birbirlerinin alacaklarını üstlenmesini sağlar. Swap, klasik bir para transferi değildir. Transfer edilen varlıklar; faiz, borç, risk primi ve emtia değerleriyle belirlenir.

Swap İşleminin Kullanım Alanları Nelerdir?

Aktif getiri oranlarının yükseltilmesi, swap işleminin kullanım alanları arasında önemli bir yere sahiptir. Transferler, genellikle borçlanma ve kur farkından yararlanarak gelir yükseltmek amacıyla yapılır. Söz konusu işlemler, borç faizlerinin değiştirilmesi amacıyla da yapılabilir. Bu sayede, yüksek giderlerin önlenmesi ve borçların makul bir seviyeye getirilmesi sağlanır. Kaynak kullanım maliyet revizyonu, takas işlemlerinin tercih edildiği alanlardan biridir. Farklı para birimleri arasındaki varlık transferiyle maliyet düşürmek mümkündür.

Swap işlemleri risk yönetimi amacıyla da kullanılabilir. Bu kullanımın temel amacı, yüksek faizlerden kaynaklanan riskleri önlemektir. Finansal tehlikeler bu sayede elimine edilebilir. Bu kullanım, ülkeler ve şirketler tercih edilir. Döviz değişimi, aynı zamanda arbitraj alanında da kullanılan bir yöntemdir. Arbitraj alım satımlarında swap transferleri tercih edilebilir.

Swap İşleminin Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Fonlama maliyetlerinin azalması, döviz transfer işleminin avantajları arasında ön plana çıkan başlıca etkenlerden biridir. Faiz transferi, kredi kullanma maliyetinin düşmesini sağlar. Bu sayede farklı piyasalara erişmek mümkün olur. Söz konusu transferler, yeni finansman kaynaklarına ulaşmayı da kolaylaştırır. Bu işlemler, riskleri azaltmanın yanı sıra piyasaların rahatlamasına yardımcı olur.

Swap işleminin riskleri, bu transferler için resmi bir piyasanın olmamasından kaynaklanır. Söz konusu değişimler için organize bir borsa sistemi söz konusu değildir. Transfer sözleşmeleri, belli standartlara göre belirlenmez. Bu durum, takas işlemlerinde spekülasyon riskini arttırır. Böyle bir durumda finansman kayıp ihtimâli artar. Döviz değişim işlemleri, faiz ve kur riskini tamamen ortadan kaldırmaz. Para birimleri arasında transfer yaparken bu durumu da göz önünde bulundurmak gerekir.

Swap Anlaşması Nedir ve Ne İşe Yarar?

İki ülke arasında karşılıklı para takası için düzenlenen sözleşmeler swap anlaşması olarak adlandırılır. Bu anlaşmalar, döviz kurları arasında değişim sağlar. Anlaşmalar ile yapılan transferler, ülkelerin yurt dışı piyasalarına ulaşmasını kolaylaştırır. Bu sayede, iki taraf da farklı piyasalarda hareket etme konusunda ihtiyaçlarını karşılamış olur. Anlaşmalar nakit ve faiz değiş tokuşunun yanı sıra emtia değerlerinin transferi için de yapılabilir.

Döviz değişim anlaşması, ülkeye giren döviz kurunu artırır. Bu sayede, faiz oranları ve kur riskini indirmek mümkün olur. Farklı para birimleri arasındaki değişim koşulları sözleşmede belirlenir. Bahsedilen sözleşmeler, ülkelerin uluslararası piyasalara girişini kolaylaştırır.

Döviz kurları, özellikle küçük ve açık ekonomilere sahip ülkeler için oldukça önemlidir. Kurların, bir ülkedeki yatırım, dış ticaret, borsa, büyüme ve gayrisafi millî hasıla gibi pek çok ekonomik olgu üzerinde ciddi bir etkisi bulunur. Üstelik döviz kurları ülkelerin uyguladığı para politikaları çerçevesinde araç, hedef ya da gösterge olarak da işlev görür. Bir ülkenin kendi parasını değer bakımından diğer ülkelerin para birimleri ile ne şekilde ilişkilendireceğine dair izlediği strateji kur rejimi (exchange rate regime) olarak adlandırılır. 

Sabit kur rejiminde bir ülkenin yerli parasının değeri, merkez bankası ya da ilgili kurullar tarafından yabancı paralarla eşitlenir. Sabit kur bir defa belirlendiğinde sonraki değişime kadar aynı şekilde kalır. Ulusal paranın değeri belirli bir döviz ya da diğer paralardan oluşan bir sepet karşısında sabitlenir. 

Bu sistemde paranın değerinin sürdürülmesi merkez bankası tarafından açık ya da dolaylı olarak garanti edilir. Eğer bir ülke sabit kur rejimini benimsemiş ise yerli paranın döviz karşısında değer kaybetmesi devalüasyon olarak adlandırılır. Değer kazanması durumunda ise revalüasyon gerçekleşir.  

Sabit kur rejimi, Türkiye’de 1980 yılına dek uygulanmıştır. Ülke ekonomisinin o dönemlerde dış pazara kapalı olduğu bilinmektedir. 1970’lerin sonuna kadar etkisini sürdüren finansal ve ekonomik krizler de piyasaları olumsuz etkilemiştir. Sonraki 10 yıllık dönemde özellikle ekonomi alanında köklü değişiklikler yapan Türkiye, sabit kur rejimi uygulamasını rafa kaldırmıştır.  

external link icon
norvec (3)

Norveç Varlık Fonu'ndan Türk Şirketlerine 1,3 Milyar Dolar Yatırım!

Sabit Kur Rejiminin Avantajları Nelerdir?

Sabit kur rejimi avantajlarından en fazla yararlanabilecek ülkeler resmi döviz rezervleri güçlü olanlardır. Bu tür devletler ekonomik hedeflerine ulaşmak için sabit kur rejimini tercih edebilir ve başarılı bir şekilde uygulayabilir. Spekülasyonlara bağlı olarak tetiklenen iktisadi istikrarsızlık algısını azaltmak ve ekonomik aktörlerin finansal geleceği öngörebilmelerini sağlamak sabit kur rejiminin sağladığı başlıca kazanımlardır. 

Bu sistemi bir ülkenin ihracatta avantaj sağlamak istediği bir örnek üzerinden düşünebilirsiniz. Benzer şekilde döviz kurları ile enflasyon arasındaki ilişkiden olumsuz etkilenen bir ülkeden de söz edilebilir. Hem enflasyonu düşürmek hem de sermaye çekmek isteyen bir ülke için sabit kur rejimine geçmek avantajlı olacaktır. 

Sabit Kur Rejiminin Dezavantajları Nelerdir?

Ulusal paranın ciddi ölçüde değer kaybetmesi, sabit kur rejiminin dezavantajları arasında yer alır. Eğer bir ülkenin merkez bankası, döviz kuruna müdahalede bulunabilecek kadar varlığa sahip değilse bu durum, kurlara olumsuz şekilde yansır. Döviz kuru oranı yükselirken ulusal paranın değeri düşer. Sistemin bir diğer olumsuz yönü enflasyona ve buna bağlı olarak dış ödemeler dengesizliğine yol açmasıdır. 

Bir ülkede dövize talebi arttığında ya da yerel para üzerinde değer kaybı baskısı oluştuğunda merkez bankası çeşitli önlemler alabilir. Bu şekilde döviz satılarak piyasaya müdahale edildiğinde ülke rezervlerinin erimesi muhtemeldir. Üstelik merkez bankasının piyasada döviz satması reel para cinsinden likiditenin azalmasına yol açabilir, ekonomik büyüme sekteye uğrayabilir. Sabit kur uygulaması, aynı zamanda cari açığın artmasına da yol açabilir. Ülkedeki cari açığın sermayeye bağlı olarak finanse edilmesi finansal kırılganlığı artırabilir ve ekonomik krize neden olabilir. 

Sabit Kur Rejimi Uygulayan Ülkeler Hangileridir?

Sabit kur rejimi uygulayan ülkelerin büyük bir kısmı, yaşadıkları krizler nedeni ile sistem değişikliğine gitmiştir. Bu devletler, dalgalı kur rejimine geçiş yapmıştır. Sabit kur sistemi, genellikle sermaye kontrollerinin hâkim olduğu ülkelerde görülür. Geçmişten bugüne sabit kur rejimi; Çin, Hong Kong, Bulgaristan, Türkiye ve Bosna Hersek gibi ülkelerde uygulanmıştır.

Sermaye piyasalarında yapılan yatırım işlemlerinin, belirli kuruluşlar tarafından denetlenmesi gerekir. Türkiye’de ilgili piyasaları denetleyen ve işleyişi düzenleyen kurumlardan biri de SPK’dir. Açılımı Sermaye Piyasası Kurulu olan SPK, düzenleyici ve denetleyici bir kamu kurumudur. İdari ve mali özerkliği bulunan SPK, sermaye piyasası ile ilgili usul ve esasları belirleme yetkisine sahiptir. 

Devlet organlarından biri olan SPK, 1981 yılında çıkan 2499 sayılı kanun ile kurulmuştur. Bu kurum, sermaye piyasalarında işlem ve yatırım yapan şirketlerin faaliyet alanlarıyla ilgili kuralları belirler. Şirketlere gerekli izinleri veren söz konusu yapılanma, gerektiğinde yaptırım uygulama yetkisini de elinde bulundurur. Ankara ve İstanbul olmak üzere 2 merkezden yönetilen Sermaye Piyasası Kurulu, Cumhurbaşkanlığına bağlıdır. Piyasaların işleyiş kurallarını belirleme noktasında faaliyet gösteren kuruluş; kanun, yönetmelik ve tebliğ unsurları üzerinde düzenlemeler yapar. Sermaye artırımı gibi piyasaları etkileyen pek çok işlem için SPK’den onay almak gerekir.

Sermaye Piyasası Kurulu Görevleri Nelerdir?

Sermaye Piyasası Kurulu, Türkiye’deki ilk düzenleyici ve denetleyici kurumlardan biridir. SPK, bu özelliğinden dolayı önemli kamu kurumları arasında yer alır. Sermaye piyasalarında bağımsız bir şekilde düzenlemeler yapan bu kurumun temel sorumluluğu tasarruf sahiplerinin haklarını korumaktadır. Sermaye Piyasası Kurulu görevleri ise şu şekilde sıralanır:

SPK, kuruluş amacı doğrultusunda halkın birikimlerinin menkul kıymetlere yatırılması ve ekonomiye kazandırılması görevlerini üstlenir. Şeffaf ve güvenilir bir piyasa ortamı oluşturmakla yetkilendirilen SPK, gerekli düzenlemeleri sağlayarak yetkileri çerçevesinde tasarruf sahiplerini korur.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Sermaye Piyasası Kurulu Lisanslama Sınavlarına Nereden Başvuru Yapılabilir?

Sermaye Piyasası Kurulu sınavı; ilgili alanda ihtisas personeli, değerleme uzmanı, yönetici gibi pozisyonlarda çalışmak isteyen bireylerin tabi olduğu bir uygulamadır. Sınavın temel amacı ise bireylerin mesleki yeterliliklerini ve tecrübelerini kanıtlamasıdır. Sınavı başarıyla geçen kişiler, bilgi ve deneyimlerini kanıtlayan lisans belgesi alma hakkı kazanır. Sermaye Piyasası Kurulu lisanslama sınavı, çalışma pozisyonuna bağlı olarak farklı konuları kapsar. Adaylar, sınav başvuru işlemlerini SPL’den yani Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu üzerinden yapabilir.

SPK lisanslama sınavı için başvuru işlemleri sadece birkaç adımda tamamlanır. SPL’de yer alan ‘’Başvuru Sistemi’’ne giriş yaptıktan sonra ‘’Kâğıt Sınavlar’’ sekmesinde ‘’Kâğıt Sınava Başvur’’ butonuna tıklanır. Aday, elektronik taahhütnameyi onayladıktan sonra şehir, sınav türü ve konusu seçim işlemini yapar. Ödeme işleminin ardından sınav başvuru işlemi tamamlanmış olur.

SPK Lisanslama Sınavlarına Başvuru Yaparken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Sermaye Piyasası Kurulu başvuru işlemleri birkaç basit adımda tamamlansa da bazı noktalara dikkat etmek önem teşkil eder. Lisanslama sınavlarına katılmak isteyen adayların öncelikli olarak ‘’SPL Başvuru Sistemi’’ne üye olması gerekir. Üye kaydı yapılmadan başvuru işlemini tamamlamak mümkün değildir. Başvuru sırasında dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise şunlardır:

SPK lisanslama sınavları, her yıl kuruluşun resmî internet sitesi üzerinden duyurulur. Sınava giren adayların, alanlarına ve başvuruda bulunmak istedikleri pozisyonlara göre belirli bir puan alması gerekir. Lisanslama sınavlarında başarılı sayılmak için her bir konudan 100 üzerinden en az 50 puan alınmalıdır. Ayrıca tüm sınav konularından alınan notların ortalamasının da en az 60 olması da zorunludur.

Stagflasyon kavramının ilk defa 1965’te İngiltere’nin iktisadi koşullarını açıklamak için ortaya atıldığı söylenir. Daha sonra 1970’li yıllarda OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) tarafından yapılan fiyat artışlarının ardından yaşanan petrol kriziyle popülerlik kazandığı bilinir.

Stagflasyon Nedir?

Stagflasyon durgunluğun içindeki enflasyon olarak özetlenen bir kavram. Esasında ekonominin çıkmaza girdiği dönemleri ifade eder. Her iki problemin aynı anda yaşandığı zamanlarda devletler, para ve maliye politikası araçlarıyla dengeyi korumaya çalışır. Ancak uygulanan politikalarla enflasyon ve işsizlik gibi faktörleri aynı anda iyileştirmek mümkün olmaz. 

Phillips Eğrisi, bu iki kavram arasındaki ters yönlü ilişkiyi gösterir. Eğriye göre enflasyon azaldıkça işsizlik artar. Stagflasyonda ise bu senaryonun bir geçerliliği kalmaz. Yani enflasyon ve işsizlik aynı anda yükselir. 

Stagflasyon Neden Olur?

Stagflasyonun nedenleri incelendiğinde iki ayrı makroekonomik süreçle karşılaşılır. Ekonomide yaşanan sürekli ve belirgin fiyat artışları sonucunda enflasyon meydana gelir. Fiyatlar genel seviyesindeki bu yükselmeyi ulusal paranın değer kaybetmesi ve iş gücü piyasalarının dalgalanması gibi sorunlar takip eder. 

Durgunluk bir diğer ifadeyle stagnasyonda ise gayri safi milli hasıla ortalamadan daha düşük bir hızla büyür. Bunun sonucunda piyasalar yavaşlarken ekonomik faaliyetler de sekteye uğrar. Büyümenin negatif olduğu bu resesyon dönemlerinde stagflasyon yaşanması da muhtemeldir. 

Stagflasyon Yaşayan Ülkeler Hangileridir?

OPEC üyesi ülkeler, Arap-İsrail bir diğer adıyla Yom Kippur Savaşı’nda Tel Aviv’e destek veren devletlere petrol ambargosu uyguladı. Bu yaptırımlardan en çok zarar görenler ise ABD, Japonya ve Batı Avrupa ülkeleri oldu. Petrol krizi yaşanırken ABD, yüksek enflasyon ve işsizlik problemiyle yani stagflasyonla karşı karşıya kalmıştır. O dönemde ABD Merkez Bankası, enflasyonla mücadele etmek için faizleri hızla artırmıştır. İzlenen bu politikanın stagflasyonun olumsuz etkilerini daha da derinleştirdiği bilinenler arasındadır. 

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Stagflasyonu Çözmek için Neler Yapılabilir?

Stagflasyon temelde iki ayrı sorundan oluştuğu için farklı mikro ve makro politikalar aracılığıyla çözülür. Böylece enflasyon ve resesyonun etkilerini dengeli bir şekilde azaltmak da mümkün olur. Aşağıda devletlerin uyguladığı stagflasyonla mücadele yöntemlerini görebilirsiniz:

Serbest ekonomiyi savunanlar, piyasalara doğrudan müdahale anlamına gelen bu stagflasyon çözümüne yönelik stratejilere karşı çıkar. Örneğin gelirler politikasının kaynak tahsisinde kayda değer sorunlara yol açacağını öne sürer. Vergi temelli gelirler politikasına ise fiyat ve ücret artışlarını sınırladığı için sendikalar tarafından olumlu bakılmaz. 

Stagflasyon Örnekleri

Stagflasyonun ülkelerin ekonomisine işsizlik ve yavaşlama gibi pek çok olumsuz etkisi bulunur. Nitekim 1973 yılında stagflasyon krizi yaşayan ABD’de söz konusu sorunların yaşandığı gözlemlenir. Aşağıda stagflasyon örnekleri arasında gösterilen ülkenin petrol ambargosu dönemindeki makroekonomik göstergelerini inceleyebilirsiniz:

Enerji alanındaki yenilikler ve jeopolitik ilişkilere bağlı olarak OPEC ile ABD arasındaki ilişkiler de değişmiştir. Bu doğrultuda 1970’li yıllarda yaşanan petrol krizinin etkilerinin büyük ölçüde geride bırakıldığı söylenebilir. Mevcut verilere göre ABD, şirketleriyle petrol üretiminde lider konumdadır. Dilerseniz Midas yatırım hesabı aracılığıyla enerji sektörünün devlerine ve daha pek çok isme yatırım yapabilirsiniz.

Sübvansiyon, devlet tarafından kurumlara ya da kişilere yapılan karşılıksız mali yardımlardır. Terime dair detaylı bir açıklama yapmadan önce bu desteğin hangi yöntemlerle verildiğinden bahsetmek gerekir. Sübvansiyonlar; mal, hizmet veya para şeklinde gerçekleştirilir. Mal ve hizmet biçimindekiler ayni, doğrudan parayla yapılanlar ise nakdî yardım olarak sınıflandırılır. Geri ödemesiz krediler ve vergi muafiyetleri nakdî desteğin örneğini oluşturur. Tüketicilere verilen giyim ve gıda yardımları ise ayni nitelik taşır. 

Fransızca kökenli bir kelime olan sübvansiyon, “destekleme” anlamına gelir. Sübvanse etmek ise kavramın yaygın kullanımlarından biridir. Devletler sübvanse çalışmalarıyla üreticilere ve tüketicilere destek verir. Tüketicilere yapılan yardımlarla ekonominin durgun olduğu dönemlerde vatandaşların maddi açıdan zorluk çekmemesi hedeflenir. Üreticilere verilen desteklerin temelinde ise bir iş kolunu geliştirmek ya da iç piyasayı hareketlendirmek gibi amaçlar yer alır. 

Sübvansiyon Neden Uygulanır?

Devletler, çeşitli ekonomik ve sosyal politikalar çerçevesinde kişilere ya da kurumlara yönelik mali destekler sağlar. Sübvansiyon olarak adlandırılan bu desteklerle iç ve dış piyasalardaki dengeyi korumayı çalışırlar. Fiyat artışlarının olduğu bir dönemde tüketicilere yapılan yardımlar, sübvansiyonun bir örneğini oluşturur. Enflasyon rakamlarının bir hayli yükseldiği zamanlarda kişilerin alım gücü düşer. Buna bağlı olarak da gıda ve giyim gibi temel ihtiyaçlara ulaşmak zorlaşır. Söz konusu dönemlerde verilen ayni ve nakdî desteklerle vatandaşların maddi açıdan refaha kavuşması sağlanır. 

Ülke ekonomisinin temel taşlarını tarım, sanayi ve hizmet gibi sektörler oluşturur. Bu sektörlerdeki aksamalar hem iç hem de dış piyasada zorluklara sebebiyet verir. Bu nedenle devletler, sübvansiyon kapsamında üreticilere de mali destekler sağlar. Bu desteklerle ülkedeki üretim dengesini korumak mümkün hâle gelir. Üreticilere verilen düşük faizli krediler bunun bir örneğini oluşturur. Sübvansiyon kredisi olarak bilinen bu desteklerle üreticinin yüksek maliyetler nedeniyle zarara uğraması önlenir. 

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Sübvansiyon Türleri Nelerdir?

Sübvansiyonun farklı özellikleriyle birbirinden ayrılan türleri bulunur. Bu ayrımda mali yardımın yapıldığı kişi ya da kurum belirleyici olur. Devlet, ithalat rakamlarının ihracatın üzerine çıktığı yani dış ticaret açığının meydana geldiği dönemlerde bazı ekonomik politikalara başvurur. İhracat sübvansiyonu, hâlihazırda mal ve hizmetlerini yurt dışına pazarlayan veya bunun için çalışmalarını sürdüren işletmelere mali destek sağlar. Böylece devlet, işletmeleri ihracata teşvik eder ve dış ticaret açığı gibi sorunların önüne geçer. 

Sübvansiyon türlerini dolaylı ve doğrudan olmak üzere ikiye ayrı şekilde incelemek de mümkündür. Dolaylı sübvansiyon, devletin bir ürün ya da hizmetin piyasada daha düşük fiyatlarla satılması için üreticilere ve tüketicilere yaptığı mali yardımları ifade eder. Üreticilere kredi süreçlerinde sağlanan ödeme kolaylıkları bu kapsamda değerlendirilir. Doğrudan yani dolaysız sübvanse ise birim üretim başına verilen nakit desteği gibi yöntemler aracılığıyla gerçekleştirilir. 

Sübvansiyon Örnekleri Nelerdir?

Sübvansiyon örneklerine devletin sosyal ve ekonomik amaçlar doğrultusunda düzenlediği politikalarda rastlanır. Bunun en çok bilinen örneklerini üreticilere verilen düşük faizli krediler oluşturur. Söz konusu uygulamalarla ülkedeki üretimin artması ve sürekli hâle gelmesi amaçlanır. Öte yandan tüketicilerin refah seviyesini yükseltmeye yönelik politikalar çerçevesinde yapılan mali yardımlar da bulunur. Sübvansiyon örneklerinden bazılarını aşağıda görebilirsiniz:

Sübvansiyonlara genelde ülkedeki üretim ve fiyat istikrarı gibi unsurları sağlamak için başvurulur. Ayrıca bu mali yardımlar, yerli üreticiyi zorlu bir rekabetin olduğu uluslararası pazarda korumak gibi amaçlar doğrultusunda da yapılır. Devletin dış piyasaya açılmak isteyen işletmelere gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti sağlaması bu kapsamda yer alır. 

Yatırımcılar, Forex piyasalarında işlem yaparken birçok farklı teknik kullanır. Yatırım yöntemleri olarak adlandırılan bu teknikler, genel olarak göstergelere ve fiyatlandırmalara dayalıdır. Para piyasalarında sıkça adı geçen yatırım yöntemlerinden biri de scalping tekniğidir. Scalping; kripto paralarda anlık al sat yapma stratejisi olarak tanımlanır. Söz konusu yöntem, kısa sürede fazla işlem yaparak kâr elde etmek isteyen yatırımcılar tarafından tercih edilir. 

Scalping; Forex piyasasında yer alan finansal ürünlerin fiyatlarında meydana gelen küçük değişimlerden kâr elde etmeyi amaçlayan işlem metotlarını kapsar. Bu tekniğin temel amacı ise anlık zaman dilimleri içerisinde alım ve satım yaparak hızlıca kâr etmektir. Scalping trade olarak da adlandırılan sistemde, yatırımcı açık pozisyonu anında değerlendirerek kazanç sağlar. 

Scalping Nasıl Çalışır?

Scalp işlemi, genellikle hızlı iniş ve çıkış verilerine sahip kripto para borsalarındaki yatırım varlıklarında uygulanır. Yatay piyasa grafiklerindeki destek veya direnç noktaları, fiyat hareketlerine bağlı olarak anlık kırılmalar yaşar. Yatırımcılar, scalping tekniğinde kazanç anında pozisyon açarak kâr elde eder. Bu yöntem çoğunlukla yüksek hacimli yatırımcılar tarafından tercih edilir. Söz konusu metodun risk oranı oldukça yüksektir. 

Scalp işlemleri, çoğunlukla değeri düşük olan yatırım araçlarında uygulanır. Alt coinler, büyük meblağlı yatırımlara daha uygun olduğundan bahsi geçen teknik için elverişli bir alandır. Kripto para piyasasında scalp tekniğinin çalışması için yatırımcıların çok iyi bir çıkış stratejisine sahip olması gerekir. 

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Scalping İşlemi Nasıl Yapılır?

Scalp işleminde kâr elde edebilmek için yatırım miktarının büyük olması gerekir. Borsadaki pozisyonların açma ve kapama değerleri arasındaki fark az olduğundan düşük miktardaki yatırımın kâr düzeyi de beklentinin altında kalacaktır. Ayrıca bahsi geçen işlemin yeterli kâr getirmesi için sık aralıklarla uygulanması gerekir. 

Scalping tekniğinde borsa grafiklerini doğru okumak son derece önemlidir. Grafiklere ilişkin teknik analizlerin doğru bir şekilde yapılması, iyi bir kazanç getirebilir. Hızlı bir şekilde kâr elde etmek adına bu tahminlerin desteklenmesi de önem teşkil eder. Tüm bu durumlar nedeniyle scalp işlemi çoğunlukla uzman yatırımcılar tarafından tercih edilir. 

Scalping Teknikleri Nelerdir?

Scalping, temelde yatırımcının stratejisine özgü bir kâr elde etme tekniğidir. Bu yöntem, çoğunlukla 15 dakikayı geçmeyen grafikler kullanılarak uygulanır. Sık tercih edilen bu yöntemde yatırımcı, piyasa takibi sonucu fiyatı düşen varlığı satın alır ve yükselişe geçtiği anda satar. Yatırımcılar, bu metodu uygularken indikatörlerden yararlanır. 

Borsa piyasasında indikatörler, teknik analizler yaparak al ve sat işlemleri sırasında yatırımcılara yardımcı olan sistemlerdir. Stochastic, RSI, MACD ve hareketli ortalamalar, Forex piyasalarında kullanılan başlıca indikatörlerdir. Scalp tekniğinde, fiyat hareketlerine doğru tepki gösteren indikatörlerden onay alındıktan sonra al/sat işlemine girilir. 

Teknik analiz araçlarını doğru bir şekilde kullanmak da söz konusu metodun işlevselliğini destekler. Scalp tekniklerini gerçek bir ortamda uygulamadan önce demo Forex hesaplarında test etmek yatırımcıların daha yüksek başarı elde etmesine yardımcı olabilir.

Scalping Yaparken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Scalping, kısa vadeli yatırım tercihinde bulunan bireylerin sıkça tercih ettiği stratejilerin başında gelir. Bu yöntem, risklerine rağmen, yüksek gelir sağlamaya dayalı olduğundan yatırımcılar tarafından yoğun ilgi görür. Kısa zaman dilimlerinde anlık alış ve satış aracılığıyla kâr elde etme hedefiyle uygulanan scalping tekniğinde bazı kritik noktalara dikkat etmek gerekir. Söz konusu tekniği uygularken şunları göz önünde bulundurmanız tavsiye edilir:

Scalping stratejisi, disiplin ve kararlılık gerektirir. Genellikle yüksek fiyat dalgalanmalarının görüldüğü işlem çiftlerinde uygulandığı için düşük piyasa riskine sahiptir. Doğru bir metod ve ve çıkış stratejisi sayesinde söz konusu teknikle kâr elde etmek mümkündür.

Spekülasyon, piyasa koşullarını değerlendirerek gelecekteki fiyatlara göre risk alıp yatırım yapma işlemidir. Spekülasyon nedir sorusu bu şekilde basitçe cevaplanabilir. Bu durum; spekülatörlerin borsa, döviz ya da yerel para gibi herhangi bir yatırım aracı üzerinde tahmine dayalı işlem yapmasının sonucunda oluşur. 

Spekülatör, yapacağı işlemlerde alacağı riskleri bilen ve bunlara göre hareket eden kişilere denir. Spekülasyon yapmak ise kaybetme riskini göze alarak kazanç elde etme yöntemi olarak nitelendirilir. Spekülatör, borsadaki bir hissenin yükseleceğini tahmin ederek kâğıdı düşük fiyattan alıp yüksek fiyattan satar. Bu işlemin sonucunda spekülasyon meydana gelir ve kişi yüksek kazanç elde eder.

Spekülatörler tarafından yapılan tahminlerin sonucunda fiyatlar yükselir ya da düşer. Terim, Türkçe’ye “vurgunculuk” şeklinde çevrilmiş olsa bile bu kapsamın içine girmez. Spekülatörler risk alarak yüksek kazanç elde etmeyi hedeflediği için yasa dışı bir durum söz konusu değildir.

external link icon
growth (1)

En Yüksek Yıllık Kâr Büyümesi Açıklaması Beklenen Şirketler

Spekülasyonun Özellikleri Nelerdir?

Spekülasyonun özelliklerine bakıldığında, bu kavramın yüksek risk barındıran bir işlem olduğu görülür. Spekülatörler, yaptıkları tahminlerin sonucunda varlıklarının bir kısmını ya da tamamını kaybedebilir. Öte yandan kişilerin bu işlem sayesinde yüksek kazanç elde etmesi de mümkündür. 

Spekülatif hareketler, yüksek getiri potansiyeli taşıyan yatırım araçlarıyla yapılır. Kısa süreli riskli alım satımlardan kazanç elde etmek, spekülatif hareketler sayesinde mümkün olur. Bu yöntemin uygulanması, piyasadaki işlem hacmini artırır ve likidite oranını yükseltir. Bu durum ise yatırımcıların beklentilerinin karşılanmasını sağlar. 

Spekülasyon Nasıl Yapılır?

Spekülasyon, kısa vadede düşük fiyatla alınan hissenin tahminler göz önünde bulundurularak belirli bir süre sonra yüksek fiyata satılmasıyla yapılır. Geleceğe yönelik kapsamlı tahminlerde bulunmak için piyasalara hâkim olmak önem arz eder. Bu noktada kişilerin pek çok farklı parametreyi dikkate alması gerekir. Bunların arasında ülkenin ekonomisi, piyasanın durumu ve hissenin geçmiş dönemdeki hareketleri yer alır. Bu işlem, gerçekleştirilmesi kolay olsa da bilgi birikimi gerektirdiği ve risk barındırdığı için piyasalar hakkında deneyimli kişiler tarafından tercih edilir.

Spekülasyon Neden Yapılır?

Spekülasyonun başlıca yapılış amacı, kısa sürede yüksek miktarda kazanç elde etmektir. Öte yandan spekülasyon neden yapılır sorusuna çok daha kapsamlı bir cevap vermek de mümkündür. Özellikle kriz durumlarında uygulanabilecek olan bu yöntem, kişilerin maddi açıdan zarara uğramasını önlemenin yanı sıra kısa bir sürede kâra geçmesini de mümkün hâle getirir. Buna ek olarak kişiler, ülke ekonomisi iyi bir durumdayken de söz konusu yöntemi uygulayarak kazanç elde edebilir.

Ekonomi ve bankacılık terimi olarak kullanılan sınai endeks, ulusal pazarda işlem gören ve sadece sanayi sektöründe bulunan şirketlerin hisse senetlerinin fiyatlarındaki değişmeler dikkate alınarak hesaplanan göstergelerdir. Sanayi sektörünün durumunu, üretim faaliyetlerindeki artış veya azalış gibi konuları belirlenen yıllar itibarıyla karşılaştırmalı olarak izlemeyi sağlar. Bu bilgi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ay düzenli olarak yayınlanır. 

Bu gösterge ile mevcut dönem ile geçmiş ay ve bir önceki yılın aynı ayındaki endeks değerleri karşılaştırılarak sanayi ve alt sektörlerdeki büyüme/değişim eğilimi hesaplanabilir. Sanayi, ekonomik büyümenin lokomotifidir ve bu endeks sayesinde verilere dayalı net sonuçlar elde edilmesi mümkün olur. Sanayi üretim endeksi; 

şekilde verilir. Bu veriler sayesinde ekonomik durum değerlendirilirken ve ülke ekonomisi yorumlanırken neden/sonuç ilişkileri konusunda net verilere dayalı bilgilerden yararlanmak mümkün olur. Ana ve alt sektörlerde hangi dönemlerde ve ne sebeple bir gelişme veya gerileme görüldüğünün açıklaması yapılabilir.

external link icon
betacontent (1)

Borsada Hisse Seçme Rehberi: Beta Katsayısı Mucizesi

Sınai Endeks Hisseleri Hangileridir?

Sınai endeks, endüstriyel kuruluşların üretimlerindeki değişimi göstermesi açısından önemlidir. GSYİH’nin büyük bir bölümünü oluşturan hizmetler sektörü üzerinde etkili olan sanayideki değişim yönünü görmek için gerekir. Aynı zamanda kuruluşların gelişim süreçlerini izlemek için de bu hesaplamaların yapılması gerekir. 

Sanayi sektöründe hizmet veren farklı pek çok kuruluş bulunur. Bunlar arasında; 

sayılabilir. Bunlara ek olarak İskenderun Demir Çelik, Karsan Otomotiv ve farklı branşlarda sanayi kuruluşlarının hisseleri de endekste yer alır.

Sanayi Hisse Senetleri Nedir?

Hisse senedi; bir şirket tarafından ihraç edilen ve ortaklık sermaye piyasasını temsil eden kıymetli evraktır. Sınai endeks hisse senetleri ise sanayi sektöründe bulunan şirketlere aittir. Bir şirketin anaparasının eşdeğer parçalarından biri olarak görülür. Bu sayede şirketlerin değerlerine katkı sağlanır ve aynı zamanda kârdan pay elde edilebilir. Sanayi hisse senetlerine yapılan yatırımlarla ülke ekonomisinin gelişmesine destek olunur. Aynı zamanda şirketlerin büyümesi amacıyla da kullanılır. Bu senetler, mülkiyet ve ortaklığı da temsil eder. 

XUSIN Ne Demek?

Borsa İstanbul (BİST) Sınai Endeksi vadeli işlem sözleşmesi VİOP’ta XUSIN koduyla işlem görür. XUSİN, Borsa İstanbul’da işlem gören varlıkları ifade eder. Bu endeks, sektörde hizmet veren tüm sınai şirketlerin ortak performansına yatırım yapılabilmesini sağlar. BİST’te işlem gören hisselerin fiyat ve getirilerini bütünsel ve sektörel bazda hesaplanması için önemlidir. Ayrıca payların ortalama fiyat seviyelerindeki değişimini oransal olarak verir. 

Sermaye artırımı, bir kuruluşun esas parasal kaynağını arttırmaya yönelik teşebbüstür. Geleneksel yöntemde bir şirketin ana sermayesine tekabül eden hisse senedi bedellerinin ödenmesi bu teşebbüsün ilk adımdır. Sonraki aşamada kuruluşa ait genel kurulun mutabık kaldığı kararla yeni hisse senedi çıkarılarak özsel sermayenin artırılması amaçlanır. Sermaye artırımı nedir sorusunu kısaca bu şekilde açıklamak mümkündür.  

Sermaye Artırımı Türleri Nelerdir?

Sermaye artırımı, bedelli ve bedelsiz olarak iki ayrı türe sahiptir. Öncelikle bedelli sermaye artırımı nedir sorusunu cevaplamak gerekir. Bedelli sermaye artırımı, kuruluşların dışsal kaynaklardan elde ettiği verime bağlı olarak bir bedel karşılığında hisse senedi dağıtmasına denir. Bu işleyiş sayesinde yeni senetler ile şirketin piyasada işlem gören hisse değerleri artış gösterir. Sürecin sonunda hisse ortaklarının sahip oldukları oranlarda değişiklik gerçekleşir. Bedelli sermaye artırımı hesaplama ise mevcut lot sayısı, bölünme oranı ve rüçhan hisse fiyatını içeren bir formülle gerçekleştirilir.

Bedelsiz sermaye artırımı nedir sorusuna kuruluş ortaklarına karşılıksız bir biçimde hisse verilmesi şeklinde yanıt verilir. Bu noktada kuruluşun asıl sermayesinde farklılık olmaz ve şirket hisselerinin piyasa değerinde değişiklik beklenmez. Bedelsiz sermaye artırımının vergi avantajlarından faydalanmak ve hisse senedinin likiditesini artırıp değerini yükseltmek gibi önemli artıları mevcuttur. Aynı zamanda bu teşebbüs türünde daha az vergi ödenmektedir. Bedelsiz sermaye artırımı hesaplaması; mevcut lot sayısı, hisse fiyatı ve bölünme oranının bulunduğu bir formülle yapılır. 

Sermaye Artırımı Hangi Amaçla Yapılır?

Sermaye artırımı parasal etkinliklerle ilgili gereksinimlerin karşılanması amacıyla yapılır. Söz konusu girişime bir şirketin borçlanmasını engellemek için veya kâr maksimizasyonunu sağlamak amacıyla da başvurulabilir. Bu teşebbüs, kuruluşların kredibilitesinin artışında ve enflasyon ya da diğer nedenlerle meydana gelen sermaye erimesinin önlenmesinde rol oynar. Sermaye artırımının arkasında pek çok farklı neden bulunabilir. Yatırımcı çekmek, kredi başvurusu, geniş çapta satış ya da devir uygulaması gibi gereklilikler sonucunda sermaye artırımı konusunda karar alınabilir.

external link icon
are-electric-vehicle-batteries-ready-key-image-800x420

Elektrikli Araçlar için Batarya Üreticisi Şirketler!

Sermaye Artırımı Nasıl Yapılır?

Sermaye artırımı birçok şekilde yapılabilir. Maliyetin bizzat ortaklar tarafından ödenmeye başlanması sık tercih edilen bir sermaye artırımı yöntemidir. Bu metoda ek olarak kuruluşa farklı ortakların dâhil edilmesi de mümkündür. Ayrıca sabit kıymetler mevcut ise Maddi Sabit Kıymetler Yeniden Değer Artış Fonu’nun ana sermayeye aktarılması da söz konusu olabilir. Başka bir şirketle birleşme gibi radikal bir kararın alınması da kimi zaman tatbik edilen sermaye artırımı yollarından biridir.

Bedelli sermaye artırımı, kuruluşun ortaklarından haricî fon alınarak gerçekleştirilir. Bedelsiz sermaye artırımı ise elde bulunan dâhilî kaynaklar ile yapılır. Sermaye artırımının; borç finansmanı oluşturmak, kitle fonlamasına zemin hazırlamak ve melek yatırımcı çekmekle desteklendiği durumlar da söz konusudur. 

Seans, borsada sıklıkla kullanılan bir terimdir. Anlamı bir iş için harcanan süre olan kelime, finans alanında da benzer bir ifadeyi karşılamak için kullanılır. Bu terim, borsada hisse senetleri üzerinde işlem yapılabilen süreleri ifade etmek amacıyla kullanılır.

“Borsada seans ne demek?” sorusu sıklıkla merak edilen ifadeler arasındadır; çünkü Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda işlem gören hisse senetleri üzerinde alım satımlar belli aralıklarla düzenlenir. Bu aralıklar Borsa İstanbul’un her piyasası için ortak değildir. Örneğin VİOP ile Opsiyon Piyasası’nın işlem gördüğü saatler birbirinden farklıdır. Bu saat farklılıklarından dolayı borsada işlem yapanların herhangi bir kayba uğramaması için çeşitli işlem saatleri belirlenir. Bu işlem saatlerinin her biri seans olarak adlandırılır.

external link icon
yabanci (1)

Yabancı Yatırımcının İlgisini Çekebilecek Cazip Hisseler

Seans Açılış ve Kapanış Saatleri Kaçtır?

Borsada seans nedir sorusu kadar merak edilen bir diğer konu ise açılış ve kapanış saatleridir. Piyasalarda fiyat değişimleri her saat aralığında gerçekleşmez. Hisse senetleri ve yatırım fonlarının fiyatlarınbelli saat aralıklarında değişime uğrar. Bu zaman aralıkları açılış, kapanış ve sürekli seans olarak üçe ayrılır. Bu zaman aralıkları farklı piyasalar için değişiklik gösterebilir. Ayrıca yarım iş günleri gibi özel zamanlarda da değişikliğe uğrayabilir. Finans dünyasında işlem ve yatırım yapmak isteyenler Borsa İstanbul seans saatleri konusundaki güncel bilgilere bankaları aracılığıyla veya doğrudan kurumun kendi web sitesinden bilgi edinebilir.  

Borsa İstanbul’da işlemler açılış seansı olan 9.40 ile başlar. 9.55’e kadar olan zaman aralığında ilk oturum gerçekleştirilir. Bu zaman aralığında tüm alım satım emirleri herhangi bir eşleşme yapılmaksızın kabul edilir. Borsa kapanış seans saati ise gün sonunda 18.01 ile 18.05 arasında gerçekleştirilir. Bu aralıkta normal süreçten kalan tüm emirler otomatik olarak aktarılır. Yeni emirler ise herhangi bir eşleşme yapılmaksızın sisteme kabul edilir. 

Borsa İstatistiği Nasıl Değerlendirilir?

Borsa seans istatistiği, piyasalarda işlem yapan kişilerin yatırımlarını doğru şekilde yönetmek için kullandıkları analiz araçlarından biridir. Günlük değerler baz alınarak oluşturulan bu istatistikler, grafik veya yüzdelik olarak ifade edilebilir. Borsa işlem saatleri içerisinde gerçekleşen tüm 1. ve 2. seansların yanı sıra günlük değişimler de bu başlık altında yer alır. Borsa seans saatleri içerisinde işlem gören hisse senetlerinin sayısı, yüzdesi ve işlem hacmi gibi kavramların istatistiği günlük olarak değerlendirilir.

Borsada Tek Seans Uygulaması Nedir?

Tek seans uygulaması, Borsa İstanbul’da NASDAQ teknolojisiyle hayata geçirilen bir sistemdir. BISTECH olarak isimlendirilen bu proje kapsamında öğlen 1 saat sürekli müzayede işlemlerine ara verilir. Bu arada da tek fiyattan emir toplama gerçekleştirilir. Bu uygulama ile birinci oturum sonu bülteni gibi kavramlar ortadan kalkar. Baz fiyat ve fiyat marjları gün başında bir kez hesaplanır. Bu fiyatlar tüm gün boyunca geçerli olur. Ancak bu uygulamayla hesaplama şekillerinde bazı farklılıklar oluşur. Örneğin fiyat marjı bahsi geçen aralıkta %10 yerine günlük %20 olarak uygulanır.