
Borsa, şirketlerin ve yatırımcıların buluştuğu dinamik bir piyasadır. Borsanın işleyişini anlamak için sadece hisse senedi performanslarını takip etmek yeterli değil. Şirketlerin hisse senetlerinin ne kadarının halka açık ve serbestçe işlem gördüğünü bilmek, piyasa dinamikleri ve bir hissenin gerçek değeri hakkında bize önemli ipuçları verir. İşte, bu noktada “Fiili dolaşım nedir?” sorusunun cevabı büyük önem taşır. Serbest dolaşım olarak da bilinen fiili dolaşım, hem şirketler hem de yatırımcılar için kritik bir role sahiptir. Yatırım kararlarında etkisi büyük olan, ancak çoğu zaman arka planda kalan fiili dolaşım kavramına yakından bakalım.
Fiili Dolaşım Nedir?
Fiili dolaşım, İngilizce tabiriyle free float, bir şirketin halka açık olarak serbestçe alınıp satılabilen hisselerinin toplam hisseler içindeki oranını ifade eder. Fiili dolaşımdaki hisse senetleri; şirket yöneticileri, kurucuları, devlet kurumları veya stratejik yatırımcılar gibi kilit paydaşların elinde bulunmayan hisse senetlerini kapsar. Kısaca, bu hisse senetleri borsada günlük alım satım işlemleri için kullanılabilir durumdadır.
“Borsada fiili dolaşım ne demek?” sorusuna cevap verirken “kilitli hisse” kavramını da anlatmak gerekir. Kilitli hisseler, genellikle şirketin kurucuları, yöneticileri veya büyük yatırımcılar tarafından tutulur ve kısa vadede piyasaya sürülmesi beklenmez. Bu nedenle, bir hissenin gerçek likiditesini ve piyasada ne kadar kolay alınıp satılabildiğini gösteren asıl ölçüt, fiili dolaşım oranıdır. Yüksek fiili dolaşım, piyasada daha fazla alıcı ve satıcı olduğu için fiyat istikrarına katkıda bulunurken, düşük fiili dolaşım ise fiyat dalgalanmalarını artırabilir.
Fiili Dolaşım Nasıl Hesaplanır?
Fiili dolaşım, bir şirketin toplam hisse senedi sayısından stratejik ortaklar, kurucular ve yönetim kurulu üyeleri gibi içerideki pay sahiplerinin elinde bulunan kilitli hisselerin çıkarılmasıyla hesaplanır. Borsada serbestçe alınıp satılabilen hisselerin oranını gösteren fiili dolaşım, endekslerin ve değerlemelerin daha gerçekçi olmasını sağlar. Bir şirketin piyasa değerini ve endekslerdeki ağırlığını belirlemede fiili dolaşım oranı, piyasa dinamiklerini daha doğru yansıtır. Böylece endeksler manipülasyona karşı daha güçlü hale gelir.
Fiili dolaşım oranı, bir şirketin ne kadarlık kısmının piyasada gerçekten el değiştirdiğinin yüzdesel bir göstergesidir. Matematiksel olarak fiili dolaşım oranı, halka açık hisse sayısının toplam hisse sayısına bölünmesi ve sonucun 100 ile çarpılmasıyla bulunur. Fiili dolaşım oranı, şu formülle hesaplanır:
Fiili Dolaşım Oranı (%) = (Halka Açık Hisse Sayısı / Toplam Hisse Sayısı) x 100
Örneğin, toplam 500 milyon hissesi olan bir şirketin 200 milyon hissesi kurucusunda, 50 milyon hissesi de stratejik bir yatırımcıda bulunuyorsa fiili dolaşımdaki hisse sayısı 250 milyondur (500 – 200 – 50). Bu durumda fiili dolaşım oranı (250 / 500) x 100: %50 olur.
Fiili Dolaşımın Yatırımcılar İçin Önemi Nedir? Nasıl Değerlendirilir?

Fiili dolaşım oranı, bir hissenin piyasadaki dinamikleri ve potansiyel riskleri hakkında yatırımcılara önemli bilgiler sunar. Bu kavram, diğer piyasa verileriyle birlikte değerlendirildiğinde daha bilinçli yatırım kararları almanın anahtarını sunar. İşte, borsada yatırım kararı alırken fiili dolaşım verilerini nasıl değerlendireceğine dair önemli ipuçları:
Yüksek Fiili Dolaşım, Likiditeyi ve Fiyatı İyileştirir
Yüksek fiili dolaşım oranı, hissenin piyasada daha kolay alınıp satılabildiği anlamına gelir. Bu durum, piyasadaki alıcı ve satıcı dengesini sağlayarak hisse senedi fiyatlarındaki volatiliteyi yani aşırı dalgalanmaları azaltma eğilimindedir. Aynı zamanda, piyasada daha fazla işlem olması hissenin fiyatının, arz ve talep dengesini daha doğru bir şekilde yansıtmasını sağlar. Bu, özellikle büyük pozisyon açıp kapatmak isteyen kurumsal yatırımcılar için büyük önem taşırken, yatırımcılara hissenin gerçek değerini daha net bir şekilde görme fırsatı sunar ve piyasa şeffaflığını artırır.
Fiili Dolaşım, Şirketlerin Endekslerdeki Yerini Belirler
Borsa endeksleri, genellikle fiili dolaşım oranı yüksek olan şirketleri tercih eder. Bir şirketin endekse dahil olması, o şirkete olan fon ve bireysel yatırımcı ilgisini artırarak hisse fiyatını olumlu etkileyebilir. Endeksler, ağırlıklarını belirlerken fiili dolaşımı baz alır ve bu sayede piyasayı daha doğru bir şekilde temsil eder. Bu durum, endekslerin likiditeyi ve piyasanın gerçek durumunu yansıtmasına yardımcı olur. Fiili dolaşımı düşük olan şirketler, endekslerde daha az yer bulur veya hiç yer alamaz.
Düşük Fiili Dolaşım, Riski ve Dalgalanmayı Artırır
Düşük fiili dolaşım oranı, hisse fiyatlarında ani ve sert hareketlere yol açabilir. Hisse senetlerinin büyük bir kısmının sınırlı sayıda elde bulunması, küçük hacimli işlemlerin bile fiyat üzerinde büyük bir etki yaratmasına neden olabilir. Hissenin daha oynak ve riskli hale gelmesine yol açan bu durum, aynı zamanda fiyat manipülasyonu potansiyelini de artırır. Az sayıda büyük yatırımcının piyasayı kontrol etmesi, küçük yatırımcılar için öngörülemez bir ortam yaratır ve güveni sarsabilir.
Fiili Dolaşım Değişimleri Yatırımcı Güvenini Etkiler
Fiili dolaşım, sabit bir rakam değil, şirket kararlarına bağlı olarak değişen canlı bir göstergedir. Şirketlerin attığı adımlar, fiili dolaşım miktarını doğrudan etkileyerek yatırımcı güvenini şekillendirir. Örneğin, ana ortakların hisse satışı veya ikincil halka arz gibi eylemler fiili dolaşımı artırır, bu da piyasaya daha fazla likidite sunar. Bu tür dinamik değişimler, yatırımcıların şirketin stratejik kararlarını ve piyasa likiditesine olan etkisini anlaması için önemlidir.
Fiili Dolaşım Şeffaflığın Önemli Bir Göstergesidir
Şirketler, faaliyet raporları ve yatırımcı sunumları gibi belgelerde fiili dolaşım oranlarını açıklayarak şeffaflık sağlar. Bu bilgi, özellikle büyük kurumsal yatırımcıları çekmek veya borsa endekslerinde yer almak isteyen şirketler için kritik bir iletişim aracıdır. Kamuya açık ve kısıtlı olmayan hisseler hakkında bilgi vermek, bir şirketin piyasadaki erişilebilirliği ve likiditesi hakkında yatırımcılara net bir resim sunar.
Fiili Dolaşım Oranı Kaç Olmalı?
“Fiili dolaşım kaç olmalı?” sorusunun kesin bir cevabı yoktur. Genel yaklaşıma göre %20’nin altındaki oranlar düşük, %50’nin üzerindeki oranlar ise ideal kabul edilir. Ancak bu oran, şirketin büyüklüğüne, sektörüne ve piyasa koşullarına göre değişkenlik gösterir.
Büyük ve köklü şirketlerin düşük fiili dolaşım oranına sahip olmaları durumunda bile likidite sorunu yaşamamalarının nedeni, zaten geniş bir yatırımcı tabanına ve piyasada güçlü bir itibara sahip olmalarıdır. Bu tür şirketlerin hisselerine olan ilgi ve talep süreklidir. Bu yüzden az sayıda hisse bile piyasada kolaylıkla alıcı bulabilir.
Buna karşın, yeni halka açılan bir şirket için yüksek fiili dolaşım oranı çok daha önemlidir. Yüksek fiili dolaşım oranı, borsada şirketin daha fazla hissesinin bulunduğunu ve hisselerin daha kolay erişilebilir olduğunu gösterir. Bu da yeni bir yatırım aracı arayışında olan bireysel ve kurumsal yatırımcıları çekmek için kritik bir faktördür. Yeni bir şirketin hissesine güven duyan yatırımcı sayısının artması, hissenin piyasadaki yerini sağlamlaştırmasına yardımcı olur.

Hisse senetleri riskli yatırım ürünleridir. Şirketlere ortaklık, hem kârlarına hemde zararlarına ortaklık anlamına gelir. Ana paranızdan kâr etme ihtimaliniz olduğu gibi, zar