Dünyanın dört bir yanından merkez bankaları, son yıllarda altına hücum ederek değerli metali rekor seviyelere taşıdı. Şimdiyse süregelen jeopolitik gerilimler, enflasyon ve ticaret endişeleriyle birlikte külçe altın, tarihinde ilk kez 3 bin dolar yolunda.
Altın vadeli işlemleri, 2025 yılında şimdiye kadar 9%’un üzerinde artış göstererek S&P 500’ün aynı dönemdeki 1%’lik yükselişini geride bıraktı. Bu ayın başlarında sarı metal 2.900 doların üzerine çıkarak rekor tazeledi.
Altın, belirsiz zamanlar için yaygın olarak güvenli bir liman olarak görülüyor. Son yıllarda Ukrayna ve Gazze’de patlak veren iki savaş ve ABD’deki bölgesel bankacılık krizi de dahil olmak üzere yatırımcıda riskten kaçınma eğilimine yol açan birçok gelişme yaşandı.
Altının yükselişini destekleyen bu korkuların, yakın zamanda ortadan kalkması beklenmiyor. Yapışkan enflasyon ve artan küresel gerilimlerle ilgili endişeler devam ediyor ve dahası, artan ABD ticaret açığı ve gümrük vergileri etrafındaki korumacı söylem gibi diğer büyüyen tehditler, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarının alternatifler aramasına neden oluyor.
Merkez bankaları 15 yıldır net altın alıcısı konumunda. Ancak, Dünya Altın Konseyi’ne göre, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından sonra alımlarını artırmaya başladılar ve 2022’de 1.082 metrik tonluk rekor bir seviyeye ulaştılar. 2024’te ise üçüncü yıl üst üste 1.000 metrik tonun üzerinde külçe altın ekleyerek çatışma öncesindeki oranın yaklaşık iki katına çıktılar.
👀 Jeopolitik risk
Altının tüm zamanların en yüksek seviyelerine çıkmasının sayısız nedeni var. Ancak son dönemdeki talebin ana nedenlerinden biri olan merkez bankası alımları ve bu faaliyet yavaşlama belirtisi göstermiyor.
ABD Başkan Donald Trump’ın gümrük vergisi tehdidi ve artan federal açık gibi ABD politikalarına ilişkin endişeler, merkez bankalarının ABD doları veya Hazine tahvillerine alternatifler aramasına neden oluyor. Evrensel olarak tanınan ve krediye ya da başka bir karşı tarafa bağlı olmayan altın, çok önemli bir rezerv.
Geçtiğimiz yaz Dünya Altın Konseyi tarafından yapılan bir anket, merkez bankalarının 29%’unun önümüzdeki 12 ay içinde varlıklarını artırmayı beklediğini gösterdi. Ankete katılanlar altının kriz dönemlerinde güvenli bir liman ve enflasyondan korunma aracı olarak rol oynamasını en önemli iki neden olarak gösterdi.
Polonya, Türkiye, Çin ve Hindistan gibi geçen yılın en büyük alıcılarına bakıldığında, en büyük altın alıcılarının Rusya-Ukrayna savaşının başlaması gibi jeopolitik gerginliklerin ardından rezervlerini artırdıkları görülüyor. Dünya Altın Konseyi’ne göre ocak ayında Çin Halk Bankası (PBoC) üst üste üçüncü ay altın varlıklarını artırdı ve bu hamlenin arkasındaki ana etken gümrük tarifesi korkuları oldu.
🏆 “Zirve henüz gelmedi”
Birçok yatırımcı, uzun vadeli yapının altın için elverişli olduğuna inanmaya devam ediyor. UBS bu hafta altın tahminini 2025 yılında ortalama fiyatta 2.900 dolara yükseltti ve potansiyel olarak 3.200 doların zirve olabileceğini öngördü. Bankaya göre altın yılı 3.000 doların üzerine tamamlayacak.
UBS stratejisti Joni Teves, bu ay “Zirve henüz gelmedi” başlıklı bir notta, “Herkes eğilimin aynı tarafında göründüğünde, piyasayı takip etmek her zaman zordur. Ancak sırf bir rekora daha ulaştı diye altının boğa koşusunun sona erdiğini söylemek de mantıklı değil.” ifadelerini kullandı.
Gabelli Altın Fonu’nun yardımcı portföy yöneticisi Chris Mancini, altının yükselişinin altında yatan nedenlere güveniyor. Ancak, bir sonraki yükselişi teyit etmek için altın destekli ETF’lere girişlerin artmasını bekliyor; zira bu durum, şimdiye kadar altın rallisine katılmayan ABD’li yatırımcıların ralliye katılmaya hazır olduğunu gösterecek.
Bu gerçekleşirse, altının bu yıl kolayca 3.200 ya da 3.300 dolara yükselebileceğini düşünen Mancini, “Asıl belirleyici faktör Amerikalıların alım yapmaya başlayıp başlamayacağıdır.” dedi. Nitekim JPMorgan, altın ETF’lerinin geçen hafta rekor girişler gördüğüne dikkat çekti.
Altının yükselişinden sonra beklentileri konusunda daha ihtiyatlı olanlar bile fiyatın yakın zamanda düşmesini beklemiyor.
HSBC’nin değerli metaller baş analisti James Steel, “Altının bir dizi temel faktör nedeniyle aşırı değerli olduğunu düşünüyoruz ancak büyük bir geri çekilme için bir neden görmüyoruz. Rallinin ikiz sütunları – jeopolitik ve gümrük vergisi endişeleri – dolar veya hisse senedi hareketlerinin altın için yapabileceği şekilde ölçülemez. Piyasanın artıda kalmasını ve bir düzeltme olması durumunda merkez bankaları ve diğerlerinin alım yapmasını bekliyoruz.” dedi.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: CNBC
