Yatırım Rehberi

Yatırım Devlerinden 6 Önemli Ders: Başarılarını Neye Borçlular?

March 12, 2024 • 9 dakika okuma süresi
Yatırım Devlerinden 6 Önemli Ders: Başarılarını Neye Borçlular?

Yeni bir dünyaya adım atarken öncelikli olarak kendimizi eğitmenin ne kadar önemli ve değerli olduğunu biliyoruz. Öğrendiğimiz her yeni bilgi, bizi yeni bilinmeyenlere karşı hazırlamanın yanı sıra her yeni adımda kendimize daha da güvenmemizi sağlıyor.

Bu durum pekala yatırım dünyası için de geçerli. Okuduğumuz her satır, izlediğimiz her ders veya duyduğumuz her cümle bize yeni bir yolun kapılarını açıyor. 

Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır ama bir alanda en akıllıca bilgi sahibi olmanın yollarından biri de en başarılı isimlerden dersler çıkarmak diyebiliriz. 

Doğru hamlelerle uzun yıllardır servetlerine servetler katan ve yatırım dünyasının önde gelen kazananları olarak bilinen birkaç isim var. Bu yatırım devlerinden hepimizin edinebileceğiz bazı dersleri birlikte keşfetmeye ne dersin?

Warren Buffett: Şirket sahibi gibi düşün.

Omaha Kâhini Warren Buffett sadece borsada yatırım yapmıyor; bir hisse satın aldığında, kendisini şirkete inanan ve uzun süre şirkette kalmaya niyetli bir ortak olarak görüyor. Bu nedenle yalnızca sağlam temellere, birinci sınıf yönetime ve onlarca yıl boyunca sürdürebilecekleri rekabet avantajına sahip şirketlere yatırım yapıyor. 

Kısa vadeli performansa, anlık büyüme fırsatlarına veya işin ne kadar moda olduğuna kafayı takmayan Buffett, bir şirketin içini dışını bilmek ve nesiller boyunca büyümek için gerekenlere sahip olduğundan emin olmak ister. 

Buraya küçük bir de parantez açalım: Buffett’ın bir hisseyi en ideal elde tutma süresi “sonsuza kadar”dır. 

Şimdi de Buffett’ın “Şirket sahibi gibi düşün” mantrasına bir örnek: Buffett, 1988 yılında Coca-Cola (KO) hisseleri satın almaya başladı. Coca-Cola’nın kalıcı marka gücünü, dünya çapındaki dağıtım ağını ve istikrarlı kâr kazanabilme becerisini beğenmişti. 

Yatırımcı, bugün hâlâ bu hisseleri elinde tutuyor, hem de iyi bir kârla: Coca-Cola’nın 1988’deki 1.000 dolarlık hissesi şu anda 57.000 dolar değerinde.

Sen de içindeki Buffett’ı yönlendirmek için, her hisse alımına sanki tüm şirketi satın alıyormuşsun da torununa devretmek istiyormuş gibi davranabilirsin. Yeni Omaha Kâhini olma yolunda ilerlemek istiyorsan, bir şirkete yatırım yapmadan önce köklü ve güçlü yönlerini, kalıcı cazibesini ve güvenilir karakterini göz önünde tutabilirsin.

Peter Lynch: Gözlemlerin, yatırım fırsatlarıdır. 

Wall Street’in ünlü ismi Peter Lynch, gözden kaçan yatırım fırsatlarını bulmak için bilgilerini ve fark ettiklerini bir avantaj olarak kullanmayı teşvik ediyor. Lynch’e göre bir şirketin ne yaptığını, ne sattığını ve ne kadar büyüyebileceğini görerek veya alanı hakkında çok şey bilerek gerçekten “anlamak” oldukça önemli.

Lynch için bir şirketi keşfetmek de her zaman belirli bir doğruda ilerlemiyor diyebiliriz. Lynch, karısının yenilikçi süpermarket dağıtımıyla öne çıkan bir ürün olan Hanes’in L’eggs külotlu çoraplarını tercih ettiğini fark ettiğinde sıradan bir gözlemini kazançlı bir yatırıma dönüştürdü. Bu basit içgörü, Wall Street analistlerinin radarına girmeden çok önce, göz önünde saklanan bir cevheri ortaya çıkarmasına yol açtı.

İçindeki Lynch’i kişisel gözlemlerini kullanarak (belki de rakiplerinden çok daha iyi görünen bir ürün veya hizmet fark edersin) yatırım fikirlerini harekete geçirmeye veya içini dışını bildiğin sektörlere veya endüstrilere odaklanmaya yönlendirerek çıkarmak da bir başka strateji. Tabii bu öngörülerin kapsamlı finansal analizlerle de doğrulanması gerektiğini unutma. 

Seth Klarman: Doğru an için sabırlı ol ve çevrendekileri umursama. 

Yatırım Devlerinden 6 Önemli Ders: Başarılarını Neye Borçlular?

Serbest yatırım fonu devi Seth Klarman, değeri düşük ve gözden kaçan kaliteli isimleri bulmak ve onları yüksek bir marjla satın almakla ilgili temkinli bir yaklaşımı savunuyor. 

Son trendin peşinden koşmak ya da portföyünün kısa vadede endekslere ya da diğer yatırımcılara karşı nasıl bir performans göstereceği konusunda ter dökmekle ilgilenmiyor. Klarman daha büyük ödüle odaklanıyor; yani piyasanın iniş çıkışlarından bağımsız olarak sağlam, mutlak getiriler elde etmek. Doğru fırsat kapıyı çalana kadar da nakitini bekletme konusunda bir sorunu yok; Klarman yatırımda sabır ve hassasiyetin vücut bulmuş hali desek yalan olmaz.

Klarman’ın fırsatçı yaklaşımı, bazen daha az ayak basılan bölgelere girdiği anlamına geliyor. Örneğin, PG&E’nin (PCG) borcunu orman yangını kaynaklı kargaşanın zirvesinde, bazı ucuz pazarlık fiyatlarından yararlanarak aldı. Kimse ilgilenmediğinde gelecekteki ilaç satış haklarını ele geçirdiği de biliniyor. Klarman fırsat nerede ve ne zaman olursa olsun atağa geçer.

İçindeki Klarman’ı yönlendirerek, yalnızca kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat çıktığında kullanmak üzere kenara biraz nakit ayırmak isteyebilirsin (bu fırsatların genellikle herkesin aşırı derecede korktuğu zamanlarda ortaya çıktığını da görebilirsin). Bu arada başkaları piyasada çok para kazanıyorsa endişelenme, FOMO (fırsatları kaçırma korkusu) cazibesine direnmek başlı başına da iyi bir derstir. 

John Bogle: Basit (ucuz) ve ahmakça ilerle.

Piyasa olmak varken neden piyasayı yenmeye çalışasın ki? John Bogle’ın bebeği diyebileceğimiz Vanguard, düşük maliyetli endeks fonlarına öncülük ederek sıradan yatırımcıların piyasanın dalgalarını pasif bir şekilde ve minimum ücretlerle takip etmesini mümkün kıldı. 

Mantığı çok sağlamdı: maliyetler önemlidir, hem de çok. Ücret olarak ödenen her kuruş, senin adına birikmeyen bir kuruş anlamına gelir ve bu da on yıllar boyunca potansiyel kazancın büyük bir kısmını oluşturur. Ayrıca, Bogle’ın belirttiği gibi, hem piyasa verimli olduğu için (yani bir adım önde olduğu için) hem de aktif yönetimin daha iyi performans gösterme girişimleriyle gelen daha yüksek maliyetler nedeniyle, tonlarca insan piyasayı alt etmeye çalışıyor ve bu çoğu kişi için ahmakça bir iş.

Bogle’ın stratejisi basit: pasif kalmak, maliyetleri düşük tutmak ve piyasanın kendi işini yapmasına izin vermek. Bu, düşük maliyetli endeks fonları aracılığıyla piyasanın geniş bir bölümüne yatırım yapmak, riskleri yaymak ve üstün getiri vaadi için fazla ödeme yapmanın tuzaklarından kaçınmak anlamına geliyor.

Bogle’ın yolundan ilerlemek istersen, gelecek yıl en iyi performans göstereceğini düşündüğün hisseleri seçmeye çalışmak yerine, hisse dağılımının çoğunu ucuz, çeşitlendirilmiş, küresel hisse endeksi ETF’lerine yatırmayı değerlendirebilirsin.

Jim Rogers: Konfor alanından çık. 

Yatırım Devlerinden 6 Önemli Ders: Başarılarını Neye Borçlular?

Bir diğer fon devi Jim Rogers, yatırımlara geniş bir küresel mercekle bakıyor ve nerede ortaya çıkarsa çıksın fırsatları yakalamak için büyük resme odaklanıyor. Emtia döngüleri ve demografik değişimler gibi büyük, yapısal makroekonomik trendleri tanımlamanın ve anlamanın, herkesten önce kazançlı yatırım fırsatları bulmada çok önemli olabileceğine inanıyor. Rogers’a göre yatırım yapmak sadece bahisleri değil, ufkunu genişletmeyi de içeriyor.

Aykırı çizgisi onu sık sık gözden kaçan doğal kaynak şirketlerinden toparlanmaya hazır yükselen piyasa hisselerine kadar yatırım dünyasının kenarda kalmış isimleri üzerine bahis oynamaya yönlendiriyor. Uzun vadeli ancak aktif bir yaklaşımı var, bu nedenle portföyü bir yıldan diğerine büyük farklılıklar gösterebilir.

Farklı varlık sınıfları, bölgeler veya stratejiler hakkında bilgi edinerek içindeki Rogers’ı yönlendirebilirsin. Yapısal bir tema seçip ödevini yaparak, sadece ana temayı değil, aynı zamanda yaratabileceği yatırım fırsatlarını da belirleyebilirsin. Yeşil enerjiye geçiş ya da para politikasından mali teşviklere geçiş ve bunların farklı varlık sınıfları üzerindeki olası etkileri başlangıç için çok Roger-vari fikirler olabilir.

Ray Dalio: “Tüm hava koşullarına uygun” bir portföy inşa et.

Ray Dalio’nun “tüm hava koşullarına uygun” portföyü, Bridgewater Associates’teki ekibiyle birlikte düşündüğü basit (ama önemli) bir sorudan doğdu: Ekonomide ne olursa olsun ne tür yatırımlar iyi sonuç verir? 

Bu soru, Dalio’yu hedge fonunu tamamen istikrar ve yatırımları farklı şeylere yaymakla ilgili bir stratejiye yönlendirdi, böylece hepsi ekonomik değişikliklerden aynı şekilde etkilenmeyecekti. Geleceğin ne getireceği hakkında hiçbir fikrin yoksa ve on yıl boyunca gözün kapalı yatırım yapmak istiyorsan, her hava koşuluna uygun bir portföy tam sana göre olabilir.

Dalio, portföyünün gerçekten her şeyle başa çıkabileceğinden emin olmak için yatırımlarını dört kategoriye ayırıyor: ekonominin büyüdüğü ve enflasyonun düşük olduğu zamanlar için hisseler, ekonominin ve enflasyonun zayıf olduğu zamanlar için tahviller, büyümenin ve enflasyonun daha yüksek olduğu zamanlar için emtialar ve ekonominin kötü olduğu ancak enflasyonun yükseldiği zamanlar için enflasyona bağlı menkul kıymetler. Portföyünün her makro ortama eşit derecede maruz kaldığından emin olmak için, her varlık sınıfını ne kadar hareket ettiğine ve diğerlerinden ne kadar farklı olduğuna göre boyutlandırır.

Portföyünün farklı ekonomik senaryoları yönetebilmesini sağlayarak içindeki Dalio’yu ortaya çıkarabilirsin. Dalio’nun tüm hava koşullarına uygun portföyünü taklit etmek zorunda değilsin ancak hisselerin ötesinde çeşitlendirme için bir ders çıkarabilirsin.

Midas'ın Kulakları Baner

Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Finimize