Son yıllarda teknoloji dünyasında devrim yaratma potansiyeline sahip kuantum, artık yatırım dünyasında da dikkatleri üzerine çekiyor.
Kuantum hesaplama, mevcut bilgisayar sistemlerinden çok daha hızlı ve karmaşık problemleri çözebilecek bir altyapı sunarak ilaç geliştirmeden finansal modellemeye kadar geniş bir yelpazede kullanılabilir hale geliyor. Bu devrim niteliğindeki teknoloji, yalnızca bilimsel bir yenilik olmaktan çıkıp büyük şirketler ve yatırımcılar için cazip bir fırsat haline geldi.
Bu yazıda yapay zekâ portföyünü bir adım ileriye taşımak ve bu alana yatırım yapmak isteyenler için önemli bilgiler sunan kuantum hisselerini ele alıyoruz.
Hazırsan, başlayalım.
Kuantum hesaplama nedir? Ne için kullanılır?
Kuantum hesaplama, geleneksel bilgisayarların dayandığı ikili (binary) sistem yerine “qubit” adı verilen ve aynı anda birden fazla durumu ifade edebilen yapı taşlarıyla çalışır.
Bu teknoloji, özellikle karmaşık hesaplama gerektiren sektörlerde devrim yaratma potansiyeline sahip. İlaç geliştirme, lojistik optimizasyonu, yapay zekâ, kriptografi ve finansal analiz gibi alanlarda kuantum hesaplama kullanılarak yıllar sürecek işlemler sadece günler içinde tamamlanabilir.
👉 Kuantum hesaplama, yapay zekânın daha hızlı ve verimli çalışmasına yardımcı olabilir. Kuantum bilgisayarlar, karmaşık hesaplamaları çok daha kısa sürede yapabildiği için yapay zekâ algoritmalarını eğitmek, büyük veri analizleri yapmak ve optimizasyon problemlerini çözmek daha kolay hale gelir. Bu sayede yapay zekâ, sağlık, finans ve teknoloji gibi alanlarda daha etkili çözümler sunabilir. Kısacası, kuantum bilgisayarlar, yapay zekâyı daha güçlü ve hızlı hale getirir.
Günümüzde bu hızlı gelişim, yatırımcıların kuantum bileşenlerine olan ilgisini artırmış durumda. Örneğin, Quantum Computing (QUBT), geçen hafta NASA ile sözleşme imzaladığını açıkladı ve QUBT hisseleri yalnızca bir haftada 500%’den fazla değer kazandı. Bu da kuantum hesaplama alanında devlet kurumlarının da büyük bir talep gösterdiğini ortaya koyuyor.
Hangi şirketler bu alana yatırım yapıyor?
Alphabet (GOOGL)
Google, kuantum hesaplama alanında “Sycamore” çipini geliştirerek öncü bir rol üstleniyor. Şirket, 2025 yılına kadar kuantum üstünlüğünü daha geniş bir ölçekte kanıtlamayı hedefliyor.
Diğer yandan Google’ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu Willow isimli yeni kuantum çipi, bu teknolojiyi daha erişilebilir kılmak için geliştiriliyor ve bu durum, şirketin kuantum temalı fonlarda daha fazla ağırlık kazanmasını sağlıyor.
Google’a göre, Willow o kadar güçlü ki, bir klasik bilgisayarın tamamlaması 10 septilyon yıl alacak bir hesaplamayı sadece birkaç dakika içinde gerçekleştirebiliyor.
IBM (IBM)
IBM, 433 qubit kapasiteli kuantum bilgisayarıyla sektörde önemli bir yer edinse de hisseleri kuantum rallisinde rakiplerine göre daha geri planda kaldı.
Şirketin Kasım ayında tanıttığı Quantum Heron işlemcisi, performansıyla dikkat çekiyor. IBM’in açıklamasına göre, bugüne kadarki en güçlü kuantum işlemci olan Heron, kullanıcıların belirli kuantum devrelerini 5.000’e kadar iki kübitlik kapı işlemiyle doğru bir şekilde çalıştırmasına olanak tanıyor. Bu gelişme, IBM’in küresel kuantum veri merkezlerinde kullanılan Qiskit ile birleşerek performansını artırıyor.
Analistler, IBM’in geniş kurumsal ağı ve planlarının, şirketi kuantum teknolojilerinde yeniden öncü bir oyuncu yapabileceğini belirtse de şirketin hisselerinin bu potansiyeli yansıtıp yansıtamayacağı, piyasanın uzun vadeli beklentilerine bağlı olarak şekillenecek.
Rigetti Computing (RGTI)
Rigetti, yatırımcılar arasında “kuantum dünyasının Nvidia’sı” olarak görülüyor.
Şirket, yapay zekâ ve makine öğrenimi uygulamaları için geliştirdiği özel kuantum çözümleri sayesinde hızla büyüyor. Rigetti’nin yeni nesil kuantum çiplerinin geliştirilmesi ve iş ortaklıkları, şirketin zorlukların üstesinden gelerek pazardaki konumunu güçlendirme şansı taşıdığını gösteriyor.
Kuantum teknolojisindeki bu rekabetçi ortamda, Rigetti’nin başarısı, teknolojik ilerlemeleri ticari başarılara dönüştürebilmesine bağlı olacak.
Quantum Computing (QUBT)
Quantum Computing, NASA ile yaptığı anlaşma sayesinde büyük bir yatırımcı ilgisi çekti. Hisseleri yılbaşından bu yana 1.600%’den fazla değer kazanan şirket, sektördeki yeni fırsatlara hızlı bir şekilde uyum sağlama kapasitesine sahip olduğunu kanıtlıyor. Fakat yüksek volatilite yatırımcılar için hem bir fırsat hem de bir risk teşkil edebilir.
Honeywell (HON)
Honeywell’in kuantum bilişimdeki rolü, yalnızca teknolojik yeniliklerle sınırlı değil. Şirket, kuantum teknolojilerinin gerçek dünya uygulamalarını geliştirmek için çalışıyor. Özellikle kuantum bilişim tabanlı siber güvenlik çözümleri gibi ürünlerle, kuantum teknolojilerinin ticari anlamda kullanılabilir hale gelmesine katkı sağlıyor.
Şirket, 2021 yılında Cambridge Quantum ile ortaklık kurarak Quantinuum adlı kuantum bilişim birimini oluşturdu ve şimdi Quantinuum’in halka arz planları da gündemde. Şirketin bu birimi için 10 milyar dolarlık bir değerleme ile halka arz yapmayı düşündüğü bildiriliyor.
IonQ (IONQ)
IonQ, kuantum bilişim alanında ion trap teknolojisiyle dikkat çeken yenilikçi bir lider. Şirket, kuantum bilgisayarlarını bulut tabanlı platformlara entegre ederek Amazon Web Services, Google Cloud ve Microsoft Azure gibi devlerle ortaklık kuruyor. Şirketin uzun vadeli hedefleri arasında daha yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarlar geliştirmek ve yapay zekâ gibi alanlarda yeni çözümler sunmak bulunuyor.
Microsoft (MSFT)
Microsoft, kuantum bilişim alanında Azure Quantum platformuyla sektörde öncü bir rol oynuyor. Şirket, kuantum hesaplama teknolojisini herkesin erişimine sunmayı hedefleyen bulut tabanlı bir altyapı kurarak, bu alanı demokratikleştirme misyonunu benimsiyor.
Azure Quantum, araştırmacılardan büyük şirketlere kadar geniş bir kullanıcı yelpazesine kuantum algoritmalar geliştirme ve simülasyon yapma imkanı sunuyor. Platform, IonQ, Honeywell ve QCI gibi kuantum liderleriyle iş birliği yaparak farklı kuantum donanımlarına erişim sağlıyor.
FormFactor (FORM)
FormFactor, kuantum bilişim alanında yüksek performanslı test ve ölçüm çözümleri sağlayarak sektörde önemli bir rol oynuyor. Şirket, kuantum işlemcilerin geliştirilmesi ve doğrulanması için gerekli olan ultra hassas ölçüm ve test donanımları üretiyor.
Kuantum hisseleri nasıl fiyatlanıyor?
Kuantum hesaplama şirketlerinin finansal performansı, teknoloji sektöründeki diğer oyuncularla kıyaslandığında dikkat çekici.
Rigetti Computing’in brüt marjı 60% seviyelerinde seyrederken, IBM’in net kâr marjı 10% civarında bulunuyor. Diğer yandan Ionq, Rigetti ve Quantum Computing gibi yeni oyuncular henüz kâr marjlarını sürdürülebilir seviyelere getirebilmiş değil.
Küçük sermayeli oyuncular arasında yer alan IonQ, FormFactor, Rigetti ve Quantum Computing, yüksek büyüme potansiyeline sahip olabilir. Örneğin, IonQ’nun brüt kâr marjının 50,1% olması, bu şirketin operasyonel etkinliğini ve pazar payı kazanma kapasitesini gösteriyor. Öte yandan Rigetti ve Quantum Computing’in henüz kâr bildirememesi de bu şirketlerin daha yüksek risk taşıdığına işaret ediyor.
Analistler ne düşünüyor?
Goldman Sachs, kuantum hesaplama şirketleri arasında Rigetti ve IBM’e yönelik pozitif bir duruş sergiliyor. Analistlere göre, Rigetti’nin pazar payını artırması ve Google gibi devlerle yaptığı işbirlikleri, şirketi uzun vadede güçlü bir konuma taşıyacak. Aynı şekilde, IBM’in sektördeki geniş ağı ve yenilikçi çözümleri, kurumsal müşteri tabanını genişletme potansiyeli sunuyor.
Diğer yandan Citron Research yakın zamanda kuantum hisselerini sosyal medyada hedef aldı. Citron, özellikle Quantum Computing’in bilançosunu odağa alarak sektöre yönelik eleştirilerde bulundu.
Küçük ölçekli kuantum şirketleri arasında Ar-Ge harcamaları konusundaki farklılıklara ve bu şirketlerin teknoloji devleriyle karşılaştırılmasına değinerek mevcut değerlemelerin sürdürülebilirliği hakkında şüpheler yarattı.
Citron “Kuantum hisseleri bir balonun içinde, ancak Quantum Computing en dikkat çekici olanı. Bu şirketlerin başarıları Ar-Ge harcamaları ile takip edilebilir. Geçtiğimiz çeyrekte IonQ 33 milyon dolar, Rigetti ise 12 milyon dolar yatırım harcaması gerçekleştirdi. Google gibi devlere kıyasla bu rakamlar düşük kalabilse de Quantum Computing’in yalnızca 2 milyon dolar harcaması, yüksek performanslı entegre kuantum sistemleri sunduğunu iddia eden bir şirket için ciddi bir uyumsuzluk.” değerlendirmesinde bulundu.
Citron’un yorumları sonrasında ise kuantum hisselerinde sert geri çekilemeler takip edildi.
Yatırım yaparken dikkat etmen gerekenler
Kuantum hisseleri, yüksek potansiyel ve yüksek riskin bir arada bulunduğu bir yatırım alanı olarak dikkat çekiyor.
Sektördeki şirketler, geleceğin teknolojisi olarak görülen kuantum çözümleri geliştirmeleriyle büyük fırsatlar sunarken gelirlerini sürdürülebilir seviyelere çıkaramamış olmaları da yatırımcılar için ciddi bir belirsizlik yaratıyor.
Kuantum hisselerine yatırım yapmayı düşünenlerin şirketlerin finansal yapısını, Ar-Ge yatırımlarını ve sektördeki rekabet avantajlarını dikkatle incelemesi gerekiyor.
Eğer yatırımcı kısa vadeli dalgalanmalara dayanıklı ve uzun vadeli büyümeye odaklı bir yaklaşım sergileyebiliyorsa sektördeki lider şirketlere odaklanmak mantıklı olabilir. Ama diğer yandan, yüksek volatilite ve belirsizlik nedeniyle portföyde dengeli bir yaklaşım benimsemek ve bu hisselere sınırlı bir pozisyon ayırmak daha güvenli bir strateji olarak izlenebilir.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: StockRover, SeekingAlpha, Investing, Investopedia