ABD Başkanı Donald Trump’ın Meksika ve Kanada’dan yapılan ithalata 25%, Çin’e ise 10% gümrük vergisi uygulama kararı küresel piyasaları sarstı.
Tedarik zinciri endişeleriyle dünya borsalarında negatif görünüm takip edilirken ABD borsaları da ticari gerilim ve enflasyonun yukarı tetiklenebileceği endişesiyle haftaya satıcılı başlamaya hazırlanıyor.
Bu tür korumacı politikalar, hem doğrudan etkilenen sektörlerde hem de dolaylı olarak diğer alanlarda önemli sonuçlar doğurabilir. Özellikle küresel tedarik zincirlerine bağımlı otomotiv, teknoloji, gıda, sanayi ve perakende sektörlerinde maliyet artışları, kârlılık daralmaları ve talep zayıflığı görülebilir.
Trump yönetiminin açıkladığı yeni gümrük tarifeleri, ABD’nin 1,3 trilyon dolarlık ticaret hacmini derinden etkileyebilecekken Deutsche Bank analistleri, bu hamlenin Bretton Woods sisteminin çöküşünden bu yana görülen en büyük ticaret politikası şoku olacağını öngörüyor.
Bu gelişme neden bu kadar kritik?
Getirilen gümrük vergileri piyasalarda risk iştahının düşmesine neden oluyor çünkü ticaret savaşları, ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir, şirketlerin kârlılığını düşürebilir ve yatırımcı güvenini sarsarak piyasalarda dalgalanmalara neden olabilir. ABD’nin Meksika, Kanada ve Çin’den yapılan ithalata ek gümrük vergileri koyması, birçok sektörde üretim maliyetlerini artırabilir ve bu maliyet artışı tüketicilere yansıtılmak zorunda kalabilir.
Özellikle ithalata bağımlı şirketler için bu durum büyük bir maliyet baskısı yaratabilir. Ürün fiyatlarının yükselmesi, tüketici harcamalarını kısıtlayarak talebi düşürebilir. Talepteki azalma, şirketlerin gelirlerini olumsuz etkileyebilir ve borsada hisse senedi fiyatlarında düşüşlere neden olabilir.
Belki de en önemlisi, bu tür tarifeler enflasyonu artırabilir. Üretim maliyetleri yükseldiğinde şirketler fiyatlarını artırır ve bu da genel olarak ekonomide fiyatların yukarı yönlü hareket etmesine neden olabilir.
Eğer enflasyon yükselirse, Fed faiz oranlarını bir süre daha yüksek tutmak zorunda kalabilir ve bu da kredi maliyetlerini yükselterek yatırımları ve harcamaları azaltabilir.
Yüksek kalmaya devam eden politika faizi sonucu risksiz getiri varlıkları; altın, borsalar ve kripto varlıklara göre daha cazip görünerek yatırımcıların risk iştahını düşürebilir.
Hangi hisse, neden etkilenebilir?
Otomotiv sektöründe, Ford (F), General Motors (GM) ve Stellantis (STLA) gibi büyük üreticiler, üretimlerinin önemli bir kısmını Kanada ve Meksika’da gerçekleştiriyor. Ford’un üretiminin 15-20%’si, GM’nin 30-35%’i bu ülkelerde bulunuyor. Trump’ın getirdiği 25% tarife, bu şirketlerin üretim maliyetlerini artırarak araç fiyatlarının yükselmesine neden olabilir.
Bank of America analistleri, tarifelerin ABD otomotiv endüstrisine 50 milyar dolarlık ek maliyet getirebileceğini öngörüyor. Maliyetlerin yükselmesi kârlılığı düşürebilir ve tüketici talebini zayıflatabilir.
Elektrikli araç üreticileri de tarifelerden olumsuz etkilenebilir. Tesla (TSLA) ve diğer elektrikli araç üreticileri, batarya ve otomobil bileşenlerinin önemli bir kısmını Meksika’dan ithal ediyor. Elektrikli araç üretimi için gereken lityum, nikel ve kobalt gibi kritik hammaddeler tarifeler nedeniyle daha pahalı hale gelebilir. Tesla, üretim maliyetlerini artırmak yerine marjlarını daraltmayı tercih ederse de kârlılığı düşebilir. Diğer bir seçenek ise fiyatları artırmak olur ki bu da elektrikli araç talebini zayıflatabilir ve rekabet gücünü azaltabilir.
Otomotiv üreticileri kadar otomobil parçaları üreticileri olan Magna (MGA), Lear (LEA) ve Aptiv (APTV), Meksika’da üretim yaparak ürünlerini ABD’ye ihraç ediyor. Bu tarifeler, üretim maliyetlerini yükselterek ABD’de üretilen araçların fiyatlarını artırabilir.
Aynı şekilde AutoZone (AZO), O’Reilly Automotive (ORLY) ve Advance Auto Parts (AAP) gibi yedek parça tedarikçileri de Meksika’dan ithal edilen parçalara gelen ek vergiler nedeniyle fiyat artışı yapmak zorunda kalabilir ve bu da onarım maliyetlerini yükselterek talebi azaltabilir.
Teknoloji sektörüne baktığımızda Apple (AAPL), HP (HPQ), Dell (DELL) ve Microsoft (MSFT) gibi büyük firmalar, Çin’den ithal edilen elektronik bileşenlere yönelik 10% gümrük tarifesi nedeniyle maliyet artışıyla karşı karşıya kalabilir. Özellikle Apple, iPhone üretiminin büyük kısmı Çin’de gerçekleşiyor ve bileşen fiyatlarındaki artış şirketin kârlılığını baskılama riski taşıyor. Apple, bu maliyetleri tüketicilere yansıtmayı seçerse fiyat artışları talepte düşüşe neden olabilir.
Benzer şekilde Nvidia (NVDA), AMD (AMD) ve Intel (INTC) gibi çip üreticileri de Çin’den gelen hammadde ve bileşenlere bağımlı oldukları için tedarik zincirlerinde aksaklık yaşayabilir.
Perakende ve tekstilde Boot Barn (BOOT) ve Nike (NKE) Meksika ve Çin’de üretim yaptığı için ithalat maliyetlerindeki artıştan doğrudan etkilenebilir. Özellikle düşük fiyat segmentinde faaliyet gösteren markalar, fiyat artışlarını tüketicilere yansıttığında talep kaybı yaşayabilir.
Walmart (WMT), Target (TGT) ve Costco (COST) gibi büyük perakende zincirleri, elektronik, giyim ve ev eşyalarında fiyat baskısı yaşayarak tüketici harcamalarının düşmesine neden olabilir. Best Buy (BBY), Home Depot (HD) ve Lowe’s (LOW) gibi elektronik ve yapı malzemesi perakendecileri, artan ithalat maliyetleri ile mücadele etmek zorunda kalabilir.
Gıda ve alkollü içecek sektöründe, Constellation Brands (STZ) ve Diageo (DEO) gibi büyük firmalar ABD’nin bira ithalatının 83%’ünü ve alkol ithalatının 50%’sini Meksika’dan sağlıyor. Meksika’dan gelen içki fiyatlarının yükselmesi bu şirketlerin satışlarını düşürebilir. Özellikle düşük fiyat segmentinde rekabet eden markalar, fiyat artışlarını doğrudan tüketicilere yansıtamayabilir ve bu nedenle marj baskısı altında kalabilir.
Sanayi ve imalat sektöründe ise Caterpillar (CAT), Boeing (BA) ve Deere (DE) gibi büyük firmalar çelik ve alüminyum gibi hammaddelere uygulanan ek tarifeler nedeniyle üretim maliyetlerinde artışla karşılaşabilir. Boeing’in uçak üretiminde kullanılan metallerin fiyatının artması, şirketin maliyetlerini yükselterek kârlılığı baskılayabilirken Caterpillar ve Deere gibi ağır sanayi şirketleri, özellikle tarım ve inşaat sektöründeki yatırımların azalması durumunda gelir kaybı yaşayabilir.
Tarım sektörü de misilleme riskine karşı savunmasız kalabilir. ABD’nin en büyük tarım ihracatçılarından Archer Daniels Midland (ADM) ve Bunge (BG), ek gümrük vergileriyle pazar payı kaybetmesine neden olabilir. Tyson Foods (TSN) da et ve süt ürünleri ihracatında kısıtlamalar nedeniyle gelir kaybı yaşayabilir.
Finans ve bankacılık sektörü, ticaret savaşlarının doğrudan hedefi olmasa da artan ekonomik belirsizlik ve durgunluk riski nedeniyle baskı altında kalabilir. Özellikle gümrük vergilerinin enflasyonu yükseltme riski ve Fed’in faizleri yüksek tutmak zorunda kalması gündeme gelebilir.
JPMorgan (JPM), Bank of America (BAC), Wells Fargo (WFC) ve Citigroup (C) gibi büyük bankalar, faiz oranlarının yükselmesi ve kredi piyasasındaki daralma nedeniyle kârlılık kaybı yaşayabilir. ABD ekonomisindeki yavaşlama da bireysel ve kurumsal kredi talebini azaltarak finans sektöründeki büyüme beklentilerini zayıflatabilir.
Goldman Sachs analistleri Çin’i hesaplamalara dahil etmediğinde Kanada ve Meksika’ya uygulanacak genel tarifelerin çekirdek enflasyonda 0,7%′lik bir artışa ve gayri safi yurtiçi hasılada 0,4%′lük bir daralmaya neden olacağını tahmin ediyor.
Dolar endeksi güç kazanıyor
Trump’ın ek gümrük tarifeleri uygulama kararı dolar endeksini 109 seviyesine kadar yükseltirken emtia piyasalarında da dalgalanmalara neden oldu.
Petrol fiyatları, ABD’nin ithalat tarifeleri sonrasında yükseliş gösterdi. Bu, ABD’nin enerji sektöründeki korumacı politikalarının arz endişelerini artırması ve küresel petrol ticaretinde belirsizlik yaratmasından kaynaklanıyor olabilir.
Öte yandan metal ve tarım emtiaları üzerindeki baskı arttı. Özellikle, tarım ürünleri ve metallerdeki fiyat düşüşleri, ABD’nin ithalatına getirilen tarifelerin bu sektörlerde talep daralmasına yol açabileceği endişelerini yansıtıyor. Altın ise küresel belirsizlik ortamında güvenli liman rolüyle bugün alıcılı seyrediyor.
Güçlü dolar, emtia fiyatları üzerinde baskı oluşturabilir; zira emtialar genellikle dolar cinsinden fiyatlandığı için, doların değer kazanması emtiaları diğer para birimlerini kullanan alıcılar için daha pahalı hale getirir.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Bloomberg, CNBC, FT