ABD Başkanı Donald Trump, üst düzey Cumhuriyetçilerin muhalefetine rağmen Chevron’un Venezuela’da petrol operasyonlarına yeniden başlamasına izin verme hamlesini ilerletiyor. Bu, önceki politika duruşundan bir geri adım anlamına geliyor.
Bu değişiklik, Caracas ile yakın zamanda gerçekleşen bir mahkum takasının ardından geliyor ve Trump’ın ABD’nin Venezuela’nın muazzam enerji rezervlerine erişimini güvence altına alma odağını vurguluyor.
Wall Street Journal’ın konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre Trump, geçen hafta Beyaz Saray’da Senatör Marco Rubio, eski özel temsilci Ric Grenell ve diğer üst düzey danışmanlarla bir araya geldi.
Toplantıda Trump, Rubio’nun Devlet Başkanı Nicolás Maduro rejimiyle ilişki kurma konusundaki uzun süredir devam eden muhalefetini kabul etti ancak Venezuela petrolü için Amerikan şirketlerine öncelik verilmesini istediğini açıkça belirtti.
Günler sonra, Venezuela tarafından tutulan son on Amerikalı tutukluyu serbest bırakan bir mahkum anlaşması duyuruldu.
Maduro bu hafta, aynı zamanda El Salvador’da tutulan 250’den fazla Venezuelalının eve dönmesine izin veren mahkum takasındaki rolleri için Trump, Rubio ve Grenell’e teşekkür etti. Maduro devlet televizyonunda, “Tüm farklılıklarımızın ötesinde, bu hayatta minnettar olmayı öğrenmeliyiz.” dedi.
WSJ’nin haberine göre, devam eden anlaşma kapsamında Chevron, Maduro hükümetine telif hakkı veya vergi ödemeden faaliyet gösterecek, ancak tam şartlar henüz açıklanmadı.
Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi WSJ’ye, “ABD hükümeti, Maduro rejiminin petrol satışından kâr etmesine izin vermeyecek.” dedi. Biden dönemindeki petrol lisanslarının sesli bir eleştirmeni olan Rubio, Maduro’ya fayda sağlayan tüm anlaşmaların sonlandırılması çağrısında bulunmuştu.
Trump yönetimi, Floridali Cumhuriyetçilerin ve Rubio dahil Maduro’nun eleştirmenlerinin baskısı altında bu yılın başlarında Chevron’un lisansını iptal etmişti.
Chevron uzun süredir Venezuela’daki operasyonları yeniden kurmanın Çin’in etkisine karşı koymaya yardımcı olacağını ve ABD’nin enerji güvenliğini güçlendireceğini savunuyor. Yetkililer, Trump’ın bu görüşü paylaştığını ve Venezuela’nın petrol, maden ve gaz kaynaklarını önemli bir stratejik fırsat olarak gördüğünü söylüyor.
Ancak enerji uzmanları, Maduro’nun neden finansal kazanç olmadan bir anlaşmaya razı olacağını sorguladı. Rice Üniversitesi’nden Francisco Monaldi, “Maduro neden varillerin ABD’ye gitmesine izin versin? Onları Çin’e gönderebilir ve belki indirimli ama sıfırdan daha iyi bir fiyata ödeme alabilir.” dedi.
Chevron anlaşması, Trump’ın Venezuela’ya yönelik yaklaşımındaki daha geniş bir yumuşamanın ardından geliyor. Yönetimi, ilk döneminde başlattığı ve seçim hilesi ve baskı suçlamaları arasında Maduro’yu devirmeyi amaçlayan “maksimum baskı” kampanyasını azalttı.
Geçen hafta Chevron, Guyana’daki açık deniz petrol varlıkları konusunda Exxon Mobil Corporation (XOM) ile yaşadığı anlaşmazlığı kazandı.
Uluslararası Ticaret Odası’nın (ICC) Chevron lehine verdiği karar, petrol devinin Hess’i 53 milyar dolara satın almasını tamamlamasına olanak tanıyor.
Şirket ayrıca Texas’ın Port Arthur kentinde “Project Labrador” adlı 5 milyar dolarlık bir mavi hidrojen ve amonyak tesisi planlarını duyurdu. Tesisin 2027’de temel atması ve 2032’de faaliyete geçmesi hedefleniyor.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Benzinga
Görsel kaynak: Shutterstock