Bay Tutumlu

Tayvanlı bir göçmenin ilham veren finansal özgürlük yolculuğu

Tayvanlı bir göçmenin ilham veren finansal özgürlük yolculuğu
Google News Icon Takip Et

Herkese selamlar. 

Sıfırdan finansal bağımsızlığa ulaşarak hayatlarının kontrolünü ellerine almış yatırımcıların hikayelerine devam ediyoruz. 

Bugünkü konuğumuz Bob Lai veya çoğu kişinin bildiği ismiyle Tawcan. Kendisi yıllar süren disiplinli çalışmanın sonunda multimilyon dolarlık bir yatırım portföyü inşa etti ve bu portföyden yıllık 60.000 doların üzerinde pasif gelir elde ediyor. Bu, sevdiği işi para için endişelenmeden yapma özgürlüğüne sahip olduğu anlamına geliyor. 

Peki, bu noktaya nasıl geldi? 

Bu yazıda sizlere 1990’larda Tayvandan başlayıp Kanada’da devam eden bir finansal bağımsızlık hikayesi anlatmak istiyorum. Umarım bu yola girmek isteyip de cesareti olmayanlara ilham olur. 

Öyleyse başlayalım.

Göçmen zihniyeti ve mühendis bakış açısı

Bob’un finansal bakış açısını anlamak için her şeyin başladığı yere, ailesinin Tayvan’dan Kanada’ya göç ettiği 1990’lı yıllara gitmemiz gerekiyor. Bu deneyim, onun paraya ve hayata bakışını kökten şekillendirdi. 

Doğu Asya kültürünün bir parçası olarak, geleceği güvence altına almak için birikim yapma etiğini DNA’sına işledi. Para onlar sorumsuzca harcanacak bir şey değil, geleceği inşa edecek bir araçtı.

Birçok göçmen ailesinde görülen ve sürekli bir yoksunluk hissine yol açan kıtlık bilincinin aksine, Bob kaynakları verimli kullanmaya odaklandı. Bu, mahrumiyet yerine elindekini en iyi şekilde değerlendirmek anlamına geliyordu. 

Tawcan adı bile bu melez kimliğin bir sembolü aslında. Taiwanese (Tayvanlı) ve Canadian (Kanadalı) kelimelerinin birleşimi, onun hem doğup büyüdüğü yerin tasarruf ahlakını hem de batının fırsatlarını birleştirdiğini gösteriyor. 

Bob belki Tayvanda kalsaydı hedeflerine bu kadar çabuk ulaşamayacak veya vizyonu bu kadar geniş olmayacaktı. Bu anlamda ailesinin göçmenlik geçmişi onun için bir şans oldu diyebiliriz.

Kurumsal hayat ve fare yarışı deneyimi

Eğitim hayatını British Columbia Üniversitesi’nde sürdüren Bob, burada aldığı eğitimle analitik düşünce yapısını daha da geliştirdi. Mühendislik ve yazılım gibi disiplinlerin kesişiminde yer alan akademik geçmişi ona karmaşık sistemleri anlama, analiz etme ve uzun vadeli projeksiyonlar yapma yetisi kazandırmış oldu. 

Mezuniyetinin ardından Bob, yüksek teknoloji ve yarı iletken endüstrisinde kariyerine başladı. Vancouver gibi yaşam maliyetlerinin son derece yüksek olduğu bir şehirde mühendislik maaşı ona konforlu bir yaşam sunsa da kurumsal hayatın getirdiği sorunlarla yüzleşmesi uzun sürmedi. 

Uzun çalışma saatleri, bitmek bilmeyen toplantılar, kurumsal politikalar ve sınırlı tatil süreleri, Bob’un zaman kavramını sorgulamasına neden oldu. Bu dönemde, gelirin arttığı ancak buna paralel olarak harcamaların da artarak sürekli çalışmaya mecbur bıraktığı yaşam tarzı enflasyonuyla tanıştı.

Üniversite yıllarında ve sonrasında finansal okuryazarlık konusunda kendini geliştirmeye başlayan Bob, klasik okul oku, iş bul, emekli ol döngüsünü sorgulamaya başladığını fark etti. Fakat aniden işini bırakmanın da buna çözüm olmayacağının farkındaydı. Bu yüzden sistemin kurallarını öğrenip onu içten yenmeye karar verdi.

Kariyerinin başlarında kazandığı parayı standart yatırım fonlarında değerlendirmeye başlamıştı. Ancak Kanada bankalarının sunduğu yatırım fonlarının yüksek yönetim ücretleri (%2-3) ve endeksin altında kalan getirileri onu farklı bir yola itti ve portföyünü kendisi yönetmeye karar verdi.

Temettü büyüme stratejisi

Bob’un yüksek fon ücretleri sorununa bulduğu çözüm temettüsü büyüyen hisse yatırımcılığı stratejisiydi. Bu strateji, basitçe, temettü ödemelerini her yıl düzenli olarak artıran istikrarlı ve köklü şirketlerin hisselerini satın alıp elinde tutmaya dayanıyor. 

Bob’un bu stratejiyi seçmesinin üç temel nedeni vardı:

1. Öngörülebilir Nakit Akışı: Hisse senedi fiyatları her gün yukarı aşağı dalgalanabilir, ancak kaliteli şirketlerin temettü ödemeleri çok daha istikrarlıdır. Bob, sanal kazançlar yerine banka hesabına düzenli olarak yatan gerçek nakit akışına odaklanmayı tercih etti.

2. Psikolojik Konfor: Piyasa çöktüğünde panikle hisse satmak yerine, temettüsü büyüyen hisse yatırımcısı arkasına yaslanıp temettülerini toplamaya devam eder. Hatta bu krizler, sağlam şirketlerin hisselerini indirimli fiyattan almak için birer fırsata dönüşür.

3. Enflasyona Karşı Koruma: Sabit faizli yatırımların aksine temettülerini her yıl artıran şirketler, yatırımcının alım gücünü enflasyon karşısında korur. Temettü artışları enflasyonu yendiğinde, pasif geliriniz zamanla daha da değerli hale gelir.

Bob’un portföyünün omurgasını Kanada ekonomisinin devleri oluşturdu. Kanada’nın en büyük beş bankası, telekomünikasyon devleri ve enerji altyapı şirketleri gibi nakit akışı güçlü, rekabet avantajı olan firmalar. 

Bu esnada hem yatırım yolculuğunu kayıt altına almak hem de başkalarına da faydalı olabilmek amacıyla 2014 yılında tawcan.com adlı blog sitesini açtı.

Bob’un yatırım yolculuğu

Blogun ilk yılında Lai’nin portföyü henüz büyüme aşamasındaydı. 2014 yılında aylık ortalama temettü geliri 300-400 dolar seviyesindeydi. Bu dönemde Bob temettüleri yeniden yatırarak bir kartopu etkisi oluşturmaya çabalıyor, bir yandan da sürekli portföye taze kaynak ekleyerek büyütüyordu. 

2015 yılında petrol fiyatlarının varil başına 100 dolardan 30 dolarlara kadar gerilemesi, enerji ağırlıklı Kanada ekonomisini ve Toronto Borsası’nı sarstı. Enerji sektörü hisseleri %40-%50 oranında değer kaybetti. Bob panik satışı yapmak yerine nakit rezervlerini kullanarak enerji altyapı şirketlerine yatırım yaptı. 

Mantığı şuydu: Petrol fiyatı düşse bile petrolün taşınması gerekiyordu ve boru hattı şirketleri (Enbridge gibi) hacim bazlı ücret alır, emtia fiyatından daha az etkilenirler. 

Bu dönemde aldığı yüksek verimli hisseler, ilerleyen yıllarda portföyünün temettü verimini ciddi oranda yukarı çekti. 

2017-2019 boğa piyasası, çeşitlendirme ve ABD’ye açılma

Kanada piyasasının toparlanması ve küresel ekonomideki büyüme trendiyle birlikte Bob, portföyündeki coğrafi risk yoğunlaşmasını fark etti. Sadece Kanada hisselerine sahip olmak, Kanada ekonomisindeki bir durgunlukta büyük risk taşıyordu. 

Bu dönemde ABD hisselerine yatırım yapmaya başladı. Fakat normalden farklı olarak burada yüksek temettü verimine değil büyüme stratejisine odaklandı. 

Apple, Visa, Mastercard ve Starbucks gibi hızlı büyüyen şirketleri tercih etti. 2019 yılı sonunda yıllık temettü geliri 22.000 dolar seviyesini aşmıştı. 

Bu miktar, asgari ücretli bir çalışanın yıllık gelirine yaklaşıyordu ve Bob için finansal bağımsızlığın teoriden pratiğe geçtiği anlardan biri oldu.

2020 COVID-19 pandemisi ve psikolojik sınav

Mart 2020’de piyasaların %35 oranında çökmesi, Bob’un stratejisinin karşılaştığı en büyük stres testi oldu. Kendisi blog yazılarında duygusal kontrolün önemini defalarca vurguladı ve piyasayı zamanlamaya çalışmama prensibine sadık kalmaya gayret etti. 

Portföy değeri 100 binlerce dolar erirken, o düzenli alımlarına devam etmeyi tercih etti. Bu dönemde bazı şirketler (özellikle AVM odaklı GYO’lar ve havacılık hisseleri) temettülerini kesti. Bob, bu durumu portföy temizliği için bir fırsat olarak kullanarak iş modeli krizlere dayanıksız şirketleri sattı. (örneğin Inter Pipeline) 

Bunun yerine daha sağlam şirketlere (örneğin Fortis, Telus) geçiş yaptı. Kriz yılı olmasına rağmen, 2020 sonunda temettü geliri 26.500 dolar seviyesine yükselmişti.

2021-2023 enflasyon, faiz artışları ve 1 milyon dolar eşiği

Pandemi sonrasında gelen yüksek enflasyon dalgası ve merkez bankalarının faiz artışları, teknoloji hisselerini vururken değer hisselerini öne çıkardı. Bob ve eşinin toplam yatırım portföyü bu dönemde 1 milyon dolar sınırını aştı. Bu, finansal bağımsızlık yolculuğunda psikolojik ve matematiksel olarak kritik bir eşik. 

Yıllık temettü geliri 2021’de 31.000 dolar, 2022’de 36.500 dolar ve 2023’te 45.000 doları geçmişti. Bu hızlanma, kartopu etkisinin kendini göstermeye başladığı andı. Artık portföyün ürettiği temettü yeni eklenen taze paradan daha fazlaydı. 

Gelirleri ve portföyleri katlanarak artmasına rağmen, Lai ailesi harcamalarını artırmadı. Bu disiplin, net varlık büyümesinin ivmesini korumasını sağlamaya yardımcı oldu.

2024-2025 finansal bağımsızlığa adım adım

2024 yılı, Tawcan portföyü için bir dönüm noktası oldu. Hem getiri hedeflerini aştı hem de portföy kompozisyonunda daha agresif büyüme odaklı değişikliklere gitti. 

Portföyünde radikal değişiklikler yaparak, temettü yatırımcıları arasında dokunulmaz kabul edilen bazı hisseleri satmayı seçti. Bu hamle onun artık sadece temettü değil, toplam getiri odaklı bir yaklaşıma geçtiğini gösteriyordu. Starbucks ve Johnson & Johnson gibi yüksek piyasa değerine sahip hisseleri satarak Nasdaq ETF’leri ve bireysel hisse senetleri aldı. 

Buna rağmen portföyünün büyük kısmını oluşturan temettüsü büyüyen hisse senetlerini satmayarak 2025 temettü gelirini ilk 10 ayda 56.000 doların üzerine çıkarmayı başardı. Yıl sonuna da rahatça 60.000 doları aşmayı hedefliyor.

Bob, pasif gelirinin büyüklüğünü somutlaştırmak için zamansal gelir metriğini kullanıyor. Ekim 2025 itibarıyla portföyün üretim gücü şöyle.   

  • Günlük Gelir: 185,23 dolar (Haftanın 7 günü, tatiller dahil).
  • Saatlik Gelir (7/24): 7,72 dolar. (Bob uyurken, yemek yerken veya seyahat ederken portföyü her saat bu miktarı üretiyor).
  • Saatlik Gelir (40 Saatlik Mesai Bazlı): Eğer bu bir maaş olsaydı, saatlik ücreti 31,99 dolara denk gelecekti.

Sonuç ve gelecek planları

Bob Lai için finansal hedeflere ulaşmak hiçbir zaman sadece parayla ilgili olmadı. Asıl amaç, anlamlı bir hayat yaratmaktı. 

Bu felsefeyi hayatına Japonların İkigai kavramıyla entegre etti. Onun hedefi erken emekli olmaktan ziyade finansal bağımsızlığa ulaşıp çalışmayı opsiyonel hale getirebilmekteydi. Bu, para için sevmediği bir işte çalışmak yerine, sevdiği işleri para kazanma endişesi olmadan yapabilme özgürlüğü anlamına geliyor.

Ekim 2025 itibarıyla ulaşılan yıllık 60.000 dolarlık pasif gelir akışı, Bob ve ailesi için finansal kaygıların sona erdiği, odak noktasının varlık biriktirmekten, yaşamı deneyimlemeye kaydığı bir dönemi ifade ediyor. 

Bob henüz maaşlı işini bırakmadı fakat uzaktan çalışma, yarı zamanlı çalışma gibi ayrıcalıklar edinerek kendine zaman yarattı. Örneğin ekim ayının tamamını eşinin memleketi olan Danimarka’da geçirdi. 

Finansal bağımsızlık, bir para yığınının üzerinde oturmak değildir. Tıpkı Bob’un yaptığı gibi, size zamanınızı geri veren, sevdiklerinizle vakit geçirmenizi sağlayan ve tutkularınızın peşinden gitme özgürlüğü tanıyan bir hayat yaratmaktır. 

Paranın sizin için ne anlama geldiğini bilirseniz, motivasyonunuzu asla kaybetmezsiniz.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Bay Tutumlu

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Tawcan

Notification Icon

Aktar, tut, kazan

Midas'a varlık aktar, 90 gün tut; AirPods Pro 3, Apple Watch Series 11 veya iPhone 17 Pro senin olsun.

Hemen Keşfet