Borsa Yorumları

Tahvil Piyasasından İyi Sinyaller Bekleyen 5 Hisse!

Ocak 4, 2023 • 5 dakika okuma süresi
Tahvil Piyasasından İyi Sinyaller Bekleyen 5 Hisse!

Tahvil piyasası hâlâ bir resesyonun yolda olduğuna dair sinyaller veriyor olsa da, ekonominin 2023’te istikrarlı bir görüntü vermesi halinde bu durum değişebilir ve bazı hisseler bu durumdan fayda sağlayabilir. 

Halihazırda uzun vadeli hazine tahvillerinin getirisi kısa vadeli tahvillerin getirisinden daha düşük. Tersine dönmüş getiri eğrisi olarak bilinen bu tablo genellikle bir resesyonun habercisi olarak değerlendiriliyor. Bunun sebebi, FED’in mal ve hizmetlere olan talebi azaltarak yüksek enflasyonu baskılamak için kısa vadeli faiz oranlarını yükseltmesi. 

Uzun vadeli borç getirileri o kadar artmadı. Bu noktada yatırımcıların, enflasyonun düşeceğini ve ekonomideki zayıflamanın muhtemelen FED’in nihayetinde faiz oranlarını düşürme yönünde adım atmasına sebep olacağını düşünmesi öne çıkıyor. Sağlıklı bir ekonomide uzun vadeli tahvil getirileri kısa vadeli getirilerden daha yüksek olur. Bunun nedeni enflasyonun gidişatına karşı telafi arayışında olan yatırımcıların, uzun vadeli yatırımlardan daha büyük getiriler beklemeleridir.  

Halihazırda 10 yıllık hazine getirisi yaklaşık 3,77% civarında. Üç aylık devlet tahvili getirisi ise bundan yaklaşık 0,6 puan daha yüksek, yani 4,38% seviyesinde. Bu fark son dönemde neredeyse 1%’e ulaştı. Bu, 2008-2009 ekonomik krizinden önce görülen 0,5%’lik farka kıyasla çok daha yüksek.  

Şimdi bu fark biraz düşüyor gibi görünüyor ve getiri eğrisi yönünü yukarıya çeviriyor. Kısa vadeli getiriler FED’den beklenen faiz artışlarının büyük kısmını yansıtmış ve uzun vadeli tahviller de muhtemel bir resesyonun etkilerinin çoğunu fiyatlamış durumda. Enflasyon oranının düştüğü bu ortamda FED ayrıca, yakın gelecekte faiz oranlarını artırmaya en azından geçici bir süreliğine son verebilir. 

1980’lerden beri görülen en yüksek enflasyonla mücadele eden FED, yılın başında sıfıra yakın seviyelerde seyreden bankalar arası kısa vadeli kredi faiz oranı hedefini 2022’de 4,25-4,50% seviyesine yükseltmişti. Ekim ayında 7,7% ve haziran ayında 2022’nin zirvesi olacak şekilde 9,1% olarak gerçekleşen tüketici fiyat endeksi, kasım ayında biraz düştü ve 7,1% olarak açıklandı. 

Faiz artırımlarına bir süre ara verilmesi ekonomideki güveni arttırabilir ve resesyon halen yolda olsa bile piyasalar buna olumlu tepki verebilir. 22V Research’ten Dennis DeBusschere bir yazısında, “Ekonomik büyüme beklentileri dibe vurduğunda eğri yeniden yukarıya dönecek ve bu 2023’te piyasalar üzerindeki en önemli makro etkilerden biri olacak” ifadelerine yer verdi. 

Bu ortam hisse senetlerine destek olabilir. Ancak bazı hisseler bu durumdan daha fazla fayda sağlayabilir. Bu ortamın kazananları genellikle, ekonomi düzeldikçe satış ve gelir rakamlarında hızlı artışlar gösteren hisseler yani başka bir ifadeyle “konjonktürel” isimler oluyor.  

DeBusschere’nin ekibi geçtiğimiz birkaç yıl içinde, hareketleri getiri eğrisindeki değişikliklerle en çok ilişkili olan hisseleri taradı. Listeye giren hisseler oldukça çeşitli olmakla birlikte, sık sık rastladığımız üç sektör özellikle konjonktürel görünüyor. Bunlar isteğe bağlı tüketim malları, üretim ve finans sektörleri. 

Bu son derece mantıklı; çünkü insanlar gelir konusunda kendilerini daha güvende hissettiklerinde satın almaya daha çok yönelir. Üreticiler hem nihai ürünlere hem de bunları üretmek için kullanılan makine ve diğer ekipmanlara yönelik talep artışından fayda sağlar. Bankalar sadece daha fazla kredi vermekle kalmaz, aynı zamanda kısa vadeli kredilere ödenen faize kıyasla uzun vadeli kredilerden daha fazla faiz geliri elde eder. 

İşte listeye giren beş hisse:  

Yüzme havuzu ürünleri satıcısı PoolCorp (POOL), getiri eğrisindeki değişiklerle yaklaşık 73% oranında bir korelasyona sahip. 

Bath & Body Works (BBWI)’ün korelasyonu yaklaşık 53% seviyesinde.  

Genellikle konutlar için enerji üretim ve depolama sistemleri üreten Generac (GNRC) yaklaşık 75%’lik bir korelasyon oranı gösteriyor.  

First Republic Bank (FRC)’ın 72% ve SVB Financial Group (SIVB)’un 66%’lik bir korelasyon oranı var.  

Elbette bu hisselerden bazıları yılın başında sıkıntı yaşayabilir. Faiz oranlarındaki artışın ekonomi üzerindeki etkileri gecikmeli olarak ortaya çıkıyor; başka bir ifadeyle, FED’in yaptığı hamlelere tepki olarak talebin daha da düşmesi muhtemel. Bu da muhtemelen analistlerin, dramatik bir biçimde düşen ve hisse fiyatları üzerinde baskı oluşturan gelirlerle ilgili beklentilerini daha da aşağıya çekecekleri anlamına geliyor. Fakat tüm yıl bazında değerlendirildiğinde bu hisseler güçlü bir yükseliş eğilimine girebilir. 

Midas'ın Kulakları Baner

Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Bu yazı hazırlanırken faydalanılan kaynak: Barrons