Apple’ın eski mühendisi ve iPhone’un otomatik düzeltme özelliğinin mucidi Ken Kocienda, teknoloji dünyasının en etkili liderlerinden birine yeni fikirleri sunmanın nasıl bir deneyim olduğuna dair içgörüler paylaştı.
Kocienda, orijinal iPhone projesine erken aşamada katıldı ve klavyesini geliştiren ekibin bir parçasıydı. CNBC’ye verdiği demeçte, “Dokunmatik ekrandaki dokunuşlarınızı alıp ne yazmak istediğinizi anlayan otomatik düzeltme kodunu ben icat ettim.” dedi.
Ancak Steve Jobs’un onayını almak kolay değildi. Kocienda, “Eğer bir şeyi beğenmediyse, bunu açıkça söylerdi ve oldukça korkutucu olabilirdi.” diye hatırladı.
Jobs, prototiplerin anında anlaşılabilir olmasını beklerdi. Kocienda, “Steve, onlara bakmadan önce demolar ve prototipler hakkında çok fazla konuşma veya açıklama yapılmasını sevmezdi.” dedi ve ekledi: “Açık olması gerekiyordu.”
Jobs her ürüne ilk kez müşteri olan biri gibi yaklaşırdı: “Sanki bir kişi sokaktan yürüyüp bir Apple mağazasına girmiş gibi işe yaklaşmak istiyordu.” Bu zihniyet, Kocienda’ya güçlü bir ders verdi ve ‘Creative Selection’ adlı kitabında bu konuyu detaylandırdı: “İşinizi başkalarına sunarken, daha azı gerçekten daha fazla olabilir.”
Kocienda’nın deneyimi, Jobs’un yakın zamanda yeniden gündeme gelen 1995 tarihli bir röportajında söylediği şeyi doğruluyor: “Yazılımda iyi insanlarla harika insanlar arasındaki fark 50’ye 1’dir.” Bu yılın başlarında Netscape’in kurucu ortağı Marc Andreessen bir podcast’te Jobs’un “birinci sınıf iş” beklediğini ve standartların altında hiçbir şeye tolerans göstermediğini paylaşmıştı.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Benzinga
Görsel kaynak: Kemarrravv13 – Shutterstock