ABD Borsası Notları

S&P 500 endeksi 2026’da kaç seviyesine yükselebilir?

S&P 500 endeksi 2026’da kaç seviyesine yükselebilir?
Google News Icon Takip Et

Her yıl olduğu gibi bu yıl da hedefler açıklandı ama bu kez ortam farklı.

Yıl sonu yaklaşırken, ABD borsalarının üç yıldır süren rallisinin ardından 2026 için çizilen tablo ilk bakışta cesur görünüyor. Fakat işin içine biraz daha yakından baktığında, büyük kurumların rakamlarının aslında çok daha derin bir hikâyeye işaret ettiğini fark ediyorsun.

Peki bu hikâye gerçekten ne anlatıyor?

Bu soru kritik çünkü S&P 500, politika belirsizliklerinin ve enflasyon-büyüme dengesindeki iniş çıkışların gündemde olduğu 2025’i güçlü tamamladı.

Şimdi gözler, endeksin 2026’da 7.100 ve 8.000 arasında bir seviyeye uzanabileceğini öngören stratejistlerde. Bu aralık ilk bakışta geniş görünse de arkasındaki mantık şaşırtıcı ölçüde tutarlı.

Wall Street’in neredeyse tamamı büyümenin merkezine tek bir itici gücü koyuyor: yapay zekâ odaklı yatırım dalgası.

S&P 500 endeksi 2026'da kaç seviyesine yükselebilir?

Önce tabloya daha geniş bir açıdan bakalım.

Bank of America, yükselmiş çarpanların artık sınıra yaklaştığını, bu yüzden 2026’da hikâyenin ağırlığının yeniden kârlılığa döneceğini anlatıyor. Onlara göre S&P 500 kârları %14 büyüyebilir, bu da endeksi 7.100 civarında tutsa bile hâlâ pozitif bir getiriye işaret edebilir.

SocGen ise daha net bir mesaj veriyor: Fed’in faiz indirimleri bitmedi, Trump’ın politik mali genişlemesi hâlâ etkili, şirket bilançoları sağlam; yani bu boğa koşusu için erken final çağrısı yapmak hiçbir mantığa dayanmıyor.

Barclays cephesinde ise dikkat daha çok hikâyenin kalbine, yani yapay zekâya çevrilmiş durumda. Onlara göre volatiliteye rağmen yapay zekâ tüketiciye, reklama ve kurumsal kullanıma açıldıkça monetizasyon katmanlaşıyor; bu da endeksin geniş bir tabana yayılmasını sağlayacak. Üstelik ABD’nin tarifeler konusunda tansiyonu düşürmesi ve teşviklerin kademeli desteği, ekonomik zemini 2026’ya daha yumuşak bir geçişle taşıyor. JPMorgan da yapay zeka kaynaklı verimliliğin hâlâ yeterince fiyatlanmadığı görüşünde.

UBS’in yaklaşımı daha dengeli. Kâr beklentileri tarihsel standartlara göre yüksek fakat büyüme uygun bir zemin var. Tarife kaynaklı büyüme-enflasyon dengesizliklerinin önce ufak bir sarsıntı yaratacağı, sonrasında rallinin daha düşük kaliteli döngüsel şirketlere yayılacağı öngörülüyor. HSBC ise konuyu bambaşka bir yerden okuyor. Onlara göre 1990’ların sonundaki teknoloji patlamasıyla çok benzer bir dönemden geçiliyor. Eğer bu benzerlik doğruysa, balon endişesi doğru olabilir ama bu tür rallilerin 3-5 yıl sürdüğü tarihsel örnekler unutulmamalı.

2026 hedef bandının üst sınırı ise iki kurumdan geliyor: Deutsche Bank ve Capital Economics.

Her ikisi de 8.000 seviyesinin ulaşılabilir olduğunu, kâr büyümesi ve yüksek çarpanların birleşerek balon tartışmalarını gündemde tutacağını kabul ediyor. Ama ikisinin ortak görüşü “balon olsa bile, henüz patlama evresinde değiliz.” aşamasında.

Bütün bu hedefler kulağa agresif gelebilse de bu kurumların asıl değeri, ortaya koydukları tek bir rakamda değil; büyümenin neye dayanacağına, risklerin nerede yoğunlaştığına ve piyasanın psikolojisinin hangi tarafta olduğuna dair okumalarda saklı.

Bu yüzden yatırımcı için doğru yaklaşım çok daha basit. Yıllık hedeflere bir navigasyon cihazı gibi değil, bir pusula gibi bakmak gerekiyor. Yön gösterir ama yolun her virajını söylemez. Piyasayı yukarı taşıyan güçleri anlamak, tek bir rakamdan çok daha değerli.

2026 için çizilen manzara da tam olarak bunu söylüyor: büyüme hâlâ canlı, teknoloji hâlâ oyunun merkezinde ve piyasa her zamanki gibi karmaşık ama okunabilir bir hikâye anlatıyor.

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Notification Icon

Aktar, tut, kazan

Midas'a varlık aktar, 90 gün tut; AirPods Pro 3, Apple Watch Series 11 veya iPhone 17 Pro senin olsun.

Hemen Keşfet