Borsa İstanbul Notları

Seçim Sonrası Döviz Ne Olur?

March 28, 2024 • 10 dakika okuma süresi
Seçim Sonrası Döviz Ne Olur?

Seçime günler kala merak edilen konulardan biri de Dolar/TL’nin yani dövizin seçim sonrası kuvvetli bir yükseliş yapıp yapmayacağı. Bir önceki seçimin sonrasındaki Dolar/TL yükselişini düşündüğümüzde kurdaki artış beklentisinin sebebi anlaşılabilir fakat durumu mevcut parametreleri değerlendirerek ele almak bizi daha doğru sonuçlara götürecektir.

Borsa analisti Tuncay Turşucu konuyla ilgili “…bayramdan sonra döviz patlayacak, çatlayacak şeklinde çok fazla spekülasyon yapıldı. TCMB’nin geçen haftaki hareketi ve verdiği mesajlardan sonra, hele hele Cumhurbaşkanının emekli zamları ile ilgili verdiği mesajla artık döviz uçacak, kaçacak şeklinde bir yorum yapmak bilmezlik gibi olur.” ifadelerini kullandı.

Gel, detaylara yakından bakalım!

Dolar/TL ve Enflasyona Yönelik Beklentiler

Mevcut durumda şubat ayı için Türkiye’de yıllık 67,07% seviyesinde bir enflasyon var ve TCMB’nin ortalama yıl sonu enflasyon hedefi 36% seviyesinde. Her ne kadar 2024’ün ikinci yarısında dezenflasyon sürecinin başlaması öngörülse de özellikle mayıs ayında enflasyonun zirve yapması da bekleniyor. Bu aşamada enflasyondaki yükselişe paralel kurda da artış beklenebilir. Ancak bu artışın seviyesini anlayabilmek için mevcut durumu iyi analiz etmek gerekir.

Dolar/TL ve enflasyon arasındaki ilişkiyi “Dolar/TL ve Enflasyon Arasındaki İlişkiyi Anlamak” başlığı altında senin için detaylandırdık.

Orta Vadeli Program’da 2024 için ima edilen ortalama Dolar/TL kur tahmini 36,8 TL seviyesinde. Piyasa katılımcıları anketinin Mart 2024 raporuna göre katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (Dolar/TL) beklentisi 40,53 TL, 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise 42,79 TL.

ABD Dolar Kuru Beklentilerindeki Gelişmeler ($/TL) 

Seçim Sonrası Döviz Ne Olur?

Bir Önceki Seçim Sonrası Dolar Ne Kadar Yükseldi?

Geçtiğimiz yıl 28 Mayıs seçimi öncesi döviz satışı gibi uygulamalarla merkez bankası Dolar/TL kurunu 20 TL’nin altında tutabildi. Fakat seçimlerin ardından 30 Mayıs’ta 20,08 TL’ye çıkan kurdaki artış hız kesmedi. Haziran sonunda 25 TL sınırını aşan Dolar/TL kuru 26 Temmuz itibarıyla 26,97 TL’ye çıktı. Güncelde ise TCMB’nin faiz artış kararı sonrasındaki geri çekilmeye rağmen 32 TL’nin üzerinde seyrediyor.

ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs’a göre dolar kuru yıl sonunda 37 TL’yi görecek, 2027 yılında ise 48 TL’ye kadar çıkacak. 

Tarihsel olarak incelendiğinde dolar kurunun yükselişe geçtiği dönemlerde gram altının da yükseliş hareketi yaptığı gözlemlenmektedir. Bunun sebebi ise gram altının hesabında hem ons altın hem de dolar kuru kullanılıyor olmasıdır. Gram altın, ons fiyatı (USD)/31,10*1 dolar kuru (TL) şeklinde hesaplanmaktadır. Dolayısıyla şayet ons altın fiyatı ve dolar kuru yükselişteyse bu gram altının yükseliş hareketini de destekleyebilir.

Genel olarak 2023 yılının başından (2 Ocak) son seçim sonrası ilk güne (29 Mayıs) kadarki yükselişe baktığımızda yaklaşık 5 aylık bir süreçte dolar kurunda 7%’nin üzerinde bir yükseliş olduğu belirtilebilir. Öte yandan güncelde son 5 aya baktığımızda ise 30 Ekim’den bugüne kadar kurda 14%’ün üzerinde bir yükseliş gerçekleşti.

Bir önceki seçimden bugüne ise Dolar/TL yaklaşık 60%’ın üzerinde bir yükseliş kaydetti. Öte yandan enflasyon anlamında bir karşılaştırma yaptığınızda ise 2023 Mayıs enflasyonu 39,59% seviyesindeyken güncel şubat ayı enflasyon verisi ise 67% seviyesinde yani Mayıs ayından bu yana yıllık enflasyonda 69%’un üzerinde bir artış söz konusu. Buradan hareketle enflasyondaki artışın Dolar/TL’deki yükselişin üzerinde kaldığına dikkat çekmek gerekir. 

Aynı şekilde 2 Ocak tarihinden 29 Mayıs’a kadar olan süreçte gram altının 14%’ün üzerinde yükseliş kaydettiğini belirtebiliriz. Bu sene geçtiğimiz 5 aylık süreçte ise gram altın 25%’in üzerinde bir yükseliş kaydetti. Seçim sonrası ilk günden  bugüne kadarki gram altın yükselişi ise 82%’in üzerinde olacak.

Mevduat Faizi mi, Döviz mi, Yoksa Dolar ile Hisse Yatırımı Yapmak mı?

Seçim sonrası kur beklentileri kafaları karıştırırken bir yandan da artan faiz oranları ile birlikte yükselen mevduat faizleri cazip seviyelere ulaştı. Borsa analisti Tuncay Turşucu konuya ilişkin yorumunda “Yani eğer önümde iki tane seçenek varsa, biri mevduat biri döviz ise ben mevduattan yana olurum.” ifadelerini kullandı. Turşucu, mevcutta 52%’nin üzerindeki mevduat faizinin bugünden bağladığımızda gelecek sene enflasyondaki geri çekilme de hesaba katıldığında reel bir getiri sunacağını düşünüyor.

Ayrıca mevcutta rezervlerin azalmasına yönelik endişelerin erken bir spekülasyon olduğunu düşünen Turşucu, “Şimdiden böyle bir spekülasyon yaratmak bence çok mesnetsiz bir hareket oluyor. Mesela ocak ayı cari işlemler verisinde çok çok ciddi bir düşüş var. Tepedeki hedefin altındayız. Belki de gelecek birkaç ayda çok daha aşağıda olacağız. Hani 27 – 28 milyar dolarlara kadar inen bir cari açık olacak. Yani, döviz baskısı giderek azalacak. Ayrıca önümüzdeki sezon turizmin giderek yükseleceği ve artık döviz girdisinin çok da artacağı bir döneme giriyoruz. Yani hâl böyle ikendövize yönelik bu tarz bir spekülasyon bence çok mantıklı değil ama seçimden sonra muhtemelen insanlar bunu görecekler.” ifadelerini kullandı.

Turşucu’ya göre hâlâ en doğru yatırım, hisse senedi yatırımı. Fakat şayet dolar tutmak istiyorsanız da dolarla hisse veya fon yatırımı yapmak iyi bir getiri sunabilir. Konuyla ilgili Turşucu, “Sadece bizde değil, dünyada da bir ralli olacağını tahmin ediyorum. Bu yüzden yabancı hisselere, fonlar üzerinden de yatırım yapılabilir. Bunlar da bence güzel birer yatırım. Çünkü hem doların oluyor hem de bir hisse ya da fona yatırım yapıyorsun.”

TCMB’nin Son Kararı Kuru Nasıl Etkiler?

Merkez bankaları, finansal sistemde likiditeyi yönetmek ve kısa vadeli faiz oranlarını kontrol etmek için çeşitli araçlar kullanır. Bu araçlardan biri de gecelik borçlanma ve borç verme oranlarıdır. Bu oranlar, bankaların birbirlerinden veya merkez bankasından gecelik fon alıp verirken uyguladıkları faiz oranlarıdır. Diğer yandan, repo ihale faiz oranı, merkez bankasının finansal piyasalara likidite sağlamak veya likiditeyi çekmek için kullandığı bir başka araçtır.

Bu durumda, merkez bankası gecelik borçlanma ve borç verme oranlarını, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına göre +/- 300 baz puanlık bir marjla belirleyeceğini açıkladı. Bu, şu anlama gelir: Merkez bankası, piyasaya likidite sağlamak için bankalara gecelik kredi verirken, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının üzerine 300 baz puan ekleyerek bu oranı belirleyecek. Benzer şekilde, Merkez Bankası, piyasadan likidite çekmek için bankaların kendisine gecelik olarak para yatırırken, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının altına 300 baz puan düşerek bu oranı belirleyecek.

Bu politika değişikliğinin amacı, piyasa faiz oranlarını daha etkin bir şekilde yönlendirmek ve merkez bankasının para politikası hedeflerine ulaşmasını sağlamaktır. Bu tür bir değişiklik, piyasa likiditesini ve kredi koşullarını etkileyerek ekonomik aktivite üzerinde dolaylı etkiler yaratabilir. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları Dikkat Çekti!

Borsa Analisti Tuncay Turşucu’nun da ifadelerinde belirttiği gibi geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Aksaray mitinginde yaptığı açıklamalar da bu konuyla ilgili önemli ipuçları verir nitelikteydi.

Cumhurbaşkanı, enflasyonun yüksekliğine vurgu yaparken “Can yakan enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığı ile boğuşuyoruz.” ifadesini kullandı.

Öte yandan önceliğin enflasyonu düşürmek olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, “Yılın ikinci yarısında enflasyonun düşmesi ile elimiz rahatlayacak. Öncelik enflasyonu düşürmek. Enflasyon ortamında ne verirsek verelim dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor. Alım gücündeki düşüşü telafi etmek için adımlar atıyoruz.” ifadeleriyle bu konudaki kararlılıklarını bir kez daha teyit etti.

Dolar/TL ve Enflasyon Arasındaki İlişkiyi Anlamak

Öncelikle kurdaki hareketi iyi okuyabilmek için Dolar/TL ile enflasyon arasındaki bağlantıyı anlamış olmak gerekir. Enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede Dolar/TL’nin seyri de yukarı yönlü olacaktır. Dolar/TL, TL’nin dolar karşısındaki değerini göstermektedir. Şayet bir ülke ekonomisi enflasyonla mücadele ediyor ve enflasyon nedeniyle ülke parasının alım gücü sürekli olarak azalıyorsa bu ülkede kurun sürekli olarak yükselmesi normal karşılanabilir.

Türkiye’de enflasyon ve Dolar/TL kuru arasındaki ilişkiyi, bir balon ve içindeki hava basıncı gibi düşünebiliriz. Enflasyonu balonun içindeki hava basıncı olarak kabul edersek; basınç arttıkça, yani enflasyon yükseldikçe balon, yani ekonomi genişler, bazen beklenmedik şekiller alır ve hatta patlama riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Dolar/TL kuru ise bu balonun içine üflenmekte olan hava miktarını temsil eder. Dolar güçlü olduğunda, yani Dolar/TL kuru yükseldiğinde, balona daha fazla hava üflenmiş olur; bu da balonun (ekonominin) daha da gerilmesine ve büyümesine neden olur. Ancak, bu büyüme yükselen enflasyon ve döviz kuru düşünüldüğünde sağlıklı değildir çünkü balonun (ekonominin) dayanıklılığı sınırlıdır ve fazla hava (yüksek enflasyon ve döviz kuru) balonun zarar görmesine neden olacaktır.

Bu benzetmede, merkez bankası balonu şişiren kişi gibidir ve hava pompasının (para politikasının) gücünü kontrol eder. Eğer enflasyon çok yüksekse ve döviz kuru hızla artıyorsa, merkez bankası hava pompasını (faiz oranlarını) kullanarak balona üflenmekte olan havayı (para arzını) azaltabilir. Bu, balonun (ekonominin) daha sağlıklı bir şekilde genişlemesini sağlar ve patlama riskini azaltır.

Ancak, bu işlem dengeli bir şekilde yapılmalıdır. Çok az hava (çok sıkı para politikası) balonun (ekonominin) küçülmesine ve hatta sönmesine neden olabilir. Öte yandan, çok fazla hava (aşırı gevşek para politikası) balonun aşırı genişlemesine ve patlamasına yol açabilir. Bu nedenle, merkez bankasının dikkatli ve öngörülebilir adımlar atması, ekonominin sağlıklı bir şekilde büyümesini ve enflasyon ile döviz kuru arasındaki dengenin korunmasını sağlar.

Midas'ın Kulakları Baner

Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: TÜİK, Bloomberg, Midas+