Hisse piyasaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın sert gümrük vergileriyle şekillenen ticaret politikalarına tepki olarak daha değişken hale geldi.
Ocak ayındaki yemin töreninin ardından Trump’ın öncelik verdiği gümrük vergileri ve ticaret politikaları, aralarında ABD ortakları da dahil olmak üzere birçok ülkeyi hedef alarak, hem geleneksel piyasalarda hem de kripto varlıklarda bir riskten kaçış dalgasına sebep oldu.
Altın gibi güvenli liman emtiaları ise piyasa satışlarından kaçınan yatırımcıların sığınağı oldu: Sarı metal, yılbaşından bu yana birçok kez zirve tazeledi.
Hisse senedi piyasaları neden düşüyor?
ABD borsaları, unutulması zor bir ilk çeyrek geçirdi: Yılın ilk üç ayında Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq endeksleri sırasıyla 1,3%, 4,6% ve 10,4% düştü.
Bu düşüşün başlıca katalizörlerinden biri Trump’ın gümrük vergileriydi. Sadece vergi duyurusu değil, aynı zamanda vergilerin ayrıntıları ve ülkelerin potansiyel misillemelerini çevreleyen belirsizlik, hisse piyasalarına zarar verdi.
Bir diğer önemli etken ise çok yüksek değerlemelerdi. ABD borsaları hem 2023 hem de 2024’te, yapay zekanın çeşitli sektörleri altüst etme potansiyelinden güç alan dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin güçlü kazançlarından büyük ölçüde etkilenerek güçlü getiriler sağladı.
Trump’ın 2 Nisan’daki “Kurtuluş Günü” etkinliğinde gümrük vergilerine ilişkin açıklaması, piyasalara çok ihtiyaç duyulan bir netlik sağladı. Birleşik Krallık şirketlerine 10% ve Avrupa Birliği’ne 20% gümrük vergisi uygulanırken, Asya ülkelerine önemli ölçüde daha yüksek gümrük vergileri getirildi. Bunlar arasında 46% ile Vietnam, 36% ile Tayland ve 32% ile Tayvan gibi ülkeler yer alıyor.
İlk açıklanan gümrük vergileri karşısında çoğu ülke ABD’nin araladığı müzakere görüşmelerine başlamasının ardından Trump bir adım geri çekilerek gümrük verglerini 90 gün süreyle duraklatmaya karar verdi.
Ancak Çin bir istisna olarak öne çıktı: Çin’in misilleme sözünün arkasında durmasının ardından Washington vergileri 102%’ye çıkarırken, Pekin de geri kalmadı ve cuma günü ABD’den ithal edilen ürünler üzerindeki gümrük vergisini 125%’e taşıdı.
Morningstar’ın baş hisse senedi stratejisti Michael Field “Tüketim malları, sağlık ve sanayi sektörleri yeni önlemlerden en kötü etkilenecek sektörler arasında yer alacak. Henüz ne nakit akışı tahminlerimize ne de gerçeğe uygun değer tahminlerimize yansıtmadık. Muhtemelen daha da kötüsü, AB’nin tepkisi ve ABD hükümetinin olası karşı tepkisi olacaktır. Tüm bunlar ihracat ve ithalat yapan işletmelere verilen zararı arttıracaktır. Önümüzdeki haftalar, bu olayın küresel ticareti yeniden şekillendirme potansiyeline sahip olup olmadığını ya da pek çok kişinin tahmin ettiği gibi bir anlaşma yapılıp yapılmayacağını gösterecek.” ifadelerini kullandı.
Peki neden panik yapmamalısın?
Tarih, sert düşüşlerin büyük şemada sadece küçük bir gelişme olduğunu gösteriyor. Basitçe söylemek gerekirse, dalgalanma yaşamak hisse senetlerine yatırım yapmanın bir parçasıdır. Bu, yatırımcıların uzun vadede parayı nakitte bırakmak yerine hisselere yatırmanın daha büyük ödüller getireceği gerçeğine ödedikleri bedeldir.
Barclays’in Equity Gilt Study 2024’e göre, Birleşik Krallık hisse senetleri son 20 yılda enflasyona göre düzeltilmiş ortalama yıllık 3,1% getiri sağlarken, ABD hisse senetleri aynı dönemde yılda 6,4% artış göstererek daha iyi bir performans sergiledi. Buna karşılık nakit 1,8% oranında değer kaybetti.
Dahası, geçmiş hisse senedi piyasalarının sert düşüşlerden sonra toparlandığını gösteriyor. Mirabaud Group’un verileri, tarihsel olarak S&P 500 endeksinin ayı piyasası olarak nitelendirilen 20% veya daha fazla bir düşüşten sonra toparlanmasının ortalama 19 ay sürdüğünü gösteriyor.
Ya bir balonun içindeysek?
Yukarıda da belittiğimiz üzere düşüşler, yatırım sürecinin normal iniş çıkışlarının bir parçasıdır ve hisse senedi piyasaları zaman zaman uzun vadeli yükseliş yörüngesinden sapar.
Ancak bazen hisse senedi değerlemeleri gerçekliğin çok ötesine geçerek dramatik bir şekilde düşer ya da toparlanması çok uzun zaman alır; buna balon denir.
Belki de son 40 yılda bunun en açık örneği, 1990’ların başında patlayan Japon hisse senetleri ve ülkenin emlak piyasasındaki balondu. Japonya’nın Nikkei 225 endeksinin toparlanması ve yeni bir rekor seviyeye ulaşması Şubat 2024’e kadar 34 yıl sürdü.
Baistçe balon riskini azaltmanın anahtarı ise, belirli bir bölgeye, sektöre veya temaya aşırı maruz kalmak yerine yatırımları çeşitlendirmekte yatıyor.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Finimize