ABD Borsası Notları

Piyasalarda volatilite yüksekse ne yapmalı?

Piyasalarda volatilite yüksekse ne yapmalı?
Google News Icon Takip Et

Piyasalarda dalga büyüdüğünde, yani fiyatlar bir yukarı bir aşağı savrulmaya başladığında, çoğu yatırımcı aynı duyguyu hisseder: “Bir şey yapmalıyım.” 

Bu dürtü, genellikle kayıptan kaçınma isteğiyle birleşir. Oysa işin ilginç tarafı, bu tepki insan beynine kazınmış bir refleks. 

Belki de beynimizin ilkel bölgesi hâlâ bizi mağara döneminde sanıyor. Piyasadaki sert düşüşleri sanki üzerimize koşan bir T-Rex gibi algılıyor.

Bu biyolojik refleks, yatırımcıların “dur ve düşün” yerine “kaç ya da saldır” içgüdüsüyle hareket etmesine neden oluyor. Bu da genellikle panik satışları, yanlış zamanlamaları ve uzun vadede kaçırılan fırsatları beraberinde getiriyor. 

Ama kaçınılmaz bir nokta: Volatilite aslında piyasanın doğasında var.

Analistler, bu gibi durumlarda tarih boyunca borsaların her zaman düştüğünü ama her defasında da toparlandığını hatırlatıyor. 

Ortalama bir yılda endekslerin %14 civarında gerileme yaşaması normal. Ancak bu düşüşlerin ardından gelen toparlanmalar genellikle daha uzun sürüyor. 

En basit örnek: Covid-19 düşüşü. 

S&P 500 o dönemde %34 düşmüştü ama sadece 8 ay içinde kayıplarını telafi etti.

Hissettiklerini kabul et, sonra gerçeklerle yüzleş

Panik anında ilk adım, duygularını bastırmak değil, fark etmek. Piyasa çöküşü sırasında korku, belirsizlik ve çaresizlik hissi yaşamak tamamen doğal. Ancak asıl önemli olan, bu duygulara rağmen rasyonel kalabilmek.

Bunun için önce “kendini” analiz etmek gerekiyor: Hedeflerin hâlâ aynı mı? Portföyün, risk toleransınla uyumlu mu? 

Bu dalgalanmalar seni geceleri uykusuz bırakıyorsa belki de portföyünün biraz daha korumacı hale gelme zamanı gelmiştir. Çünkü yatırım sadece getiri potansiyeliyle değil, rahat uyuyabilme kapasitesiyle de ölçülür.

Bir diğer kritik nokta da nakit rezervi. Düşen piyasada mecburen düşük fiyattan satış yapmamak için elinde nakit bulundurman önemli. Bu, hem finansal hem de psikolojik açıdan bir güvenlik yastığı oluşturuyor.

“Bu sefer farklı” tuzağı

Her düşüş döneminde yatırımcıların aklından aynı cümle geçer: “Ama bu sefer farklı.” 

Fakat bu genellikle belirsizlikten kaçınma denilen bir eğilimden kaynaklanıyor. İnsan beyni, olasılıkların açık ve net olduğu durumları sever. Belirsizlik ise rahatsız edicidir.

Ancak finansal piyasalar, doğası gereği belirsizlikle yaşar. Ne kadar deneyimli olursan ol, bir sonraki hareketi asla kesin olarak bilemezsin. Bu yüzden “kehanet” yapmaya çalışmak yerine, olasılıklara hazırlıklı olmak gerekir.

Önemli bir hatırlatma: Piyasayı zamanlamaya çalışmak neredeyse her zaman kaybettirir. 

Çünkü hem çıkış hem de yeniden giriş zamanını doğru tahmin etmen gerekir ve tarih gösteriyor ki, yatırımcıların büyük bölümü bunu başaramıyor. 1995–2024 arasında borsanın en iyi 10 işlem gününü kaçıran bir yatırımcının getirisi neredeyse yarı yarıya azalmış durumda. En iyi günlerin çoğunun, düşüş dönemlerinde yaşanması da cabası.

Piyasa hareketlerini kontrol edemezsin ama finansal hayatının diğer parçalarını edebilirsin. Yatırımcıların çoğu bu dönemlerde portföy düşüşlerinden ziyade “hazırlıksız yakalanmanın” zararını yaşıyor. Kısacası, piyasa %10 düşebilir, ama asıl zararı plansızlık verir.

Yavaşla ve farları kıs

Yoğun sisle karşılaştığında içgüdüsel olarak uzun farlarını yakarsın ama bu, görüşünü daha da kötüleştirir ya hani. İşte, bu gibi dönemlerde de yapman gereken, yavaşlamak ve sis farlarını yakmak.

Büyük, dramatik hamleler yapmak yerine, bir adım geri çekilip yavaşlamak gerekir. Planını gözden geçir, duygularını fark et, gerekirse yeniden dengele. Yani direksiyonu panikle çevirmek yerine, bilinçli yavaşla.

Unutma, uzun vadeli yatırımcı için asıl risk, geçici düşüşler değil; kalıcı hatalardır.

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Pop-up icon

Nakit bakiyene +%6 ekstra nema

Kaydol, ilk 60 gün nakit bakiyeni %6 ekstra nema ile değerlendir.

Hemen Keşfet