2024’ün son çeyreğine girerken, piyasalar birçok belirsizlikle karşı karşıya.
Küresel jeopolitik riskler, hâlâ hedef seviyeye gerilememiş enflasyon, bilançolardaki beklentiler ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar yatırımcıları stratejilerini yeniden gözden geçirmeye itiyor.
Bu belirsizliklerin nasıl yönetileceği, portföy çeşitlendirmesi ve doğru varlık seçimi gibi faktörlerle yakından ilişkili.
Bu yazıda anlatacaklarımızı portföyünün geleceği için bir strateji rehberi gibi kullanabilirsin. 👇
Teknoloji Hisseleri Ralliye Devam Edecek mi?
Yapay zekâ teknolojilerine olan talep, teknoloji sektörünü yönlendiren temel unsurlardan biri haline geldi.
Özellikle Nvidia (NVDA) gibi yapay zekâ projelerine büyük yatırımlar yapan şirketler, yıl boyunca 187% değer kazanarak dikkat çekti. Ancak yapay zekâ rallisiyle değer kazanan hisselerin değerlemelerinin hızla yükselmesi de potansiyel riskler yaratabilir.
Dolayısıyla bu alanda faaliyet gösteren hisselerde kısa vadede düzeltmelerin yaşanabilme ihtimali artıyor. Burada, teknoloji hisselerinde volatilitenin artabileceğini göz önünde bulundurmalısın. Ayrıca teknoloji hisselerinin portföyünde ağırlığı yüksekse sektörel çeşitlendirme de seni olası düşüşlerden koruyabilir.
Enflasyon Yavaşlama Gösteriyor
Eylül ayına ilişkin ABD enflasyon verisi beklentilerin hafif üzerinde gelerek enflasyondaki düşüş eğilimine kısa bir ara verse de barınma maliyetlerinde görülen gerileme, enflasyonun yapışkan unsurlarında düzelme olduğuna işaret etti.
Veri sonrasında Fed’in kasım toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine gitme ihtimali kuvvetlendi. FedWatch’a göre Fed’in 7 Kasım’da gerçekleştireceği toplantıda 25 baz puanlık faiz indirimine gitme ihtimali 87% olurken faizleri sabit bırakma ihtimali ise 13% seviyesinde bulunuyor.
Bu durumun özellikle sabit getirili yatırım araçları üzerinde etkili olduğu belirtilebilir. 10 yıllık ABD tahvil faizlerinin 4,08%’e yükselmesi, yatırımcıların tahvillere yönelik beklentilerinin değiştiğini gösteriyor.
Bu noktada 2 yıllık gibi kısa vadeli tahviller, faiz oranlarının yüksek kalmaya devam edeceği beklentisiyle yatırımcılara korunma seçeneği sunarken orta vadeli tahviller ise enflasyon baskılarının hafiflemesi durumunda avantaj sağlayabilir. Öte yandan tahvil piyasasındaki gelişmelerin uzun vadeli borçlanma maliyetlerini artırarak şirketlerin finansman koşullarını zorlaştırabileceği ve kârlılık üzerinde baskı yaratabileceğini de unutmamak lazım.
Özellikle Fed’in faiz indirimlerine yönelik beklentilerin azalması, uzun vadeli tahvillerdeki getirilerin yükselmesine neden oldu. Bu süreçte yatırımcılar, tahvil piyasasındaki hareketleri dikkatle izleyerek, faiz oranlarına ve enflasyona karşı nasıl pozisyon alacaklarını yeniden değerlendirmeli.
Jeopolitik Riskler Yatırımcı İştahını Baskıladı
Ortadoğu’da artan jeopolitik gerilim, petrol ve altın gibi emtia fiyatlarında oynaklığa neden oldu. Petrol fiyatları yılbaşından bu yana değişim göstermeyerek 74 dolar seviyelerinde bulunurken, altın fiyatları bir miktar geri çekilse de tarihsel zirvelerine yakın seyrediyor.
Özellikle Ortadoğu’da çatışmaların alevlenme riski, enerji fiyatlarının artmasına neden olabilir. Yatırımcılar, bu dönemde enerji sektörüne yatırım yaparak bu risklere karşı korunabilirler.
Citi analistleri, çatışmaların etkisiyle petrol piyasasında arz kayıpları riskinin yükseldiğini belirterek Brent petrol için 80 dolar olan boğa öngörülerini 120 dolara yükseltti. Diğer yandan OPEC+’ın aralıktan itibaren üretimi artırabileceğine ve petrol arz risklerinin azalabileceği ayı senaryosunda ise petrol fiyatları 60 dolara inebilir.
Buna ek olarak emtia fiyatlarındaki yüksek volatilite aynı zamanda enerji maliyetlerini yükselterek, özellikle sanayi gibi enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin kâr marjlarını daraltabilir. Bu noktada, enerji fiyatlarının şirket bilançoları üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak strateji geliştirebilirsin.
Altın ise riskten kaçınma stratejisi izleyen yatırımcılar için güvenli liman rolünü sürdürüyor. Rekor seviyelere yakın seyreden altın fiyatlarındaki seyir için 1 Kasım’da açıklanacak tarım dışı istihdam verisi çok önemli. Yine çok güçlü bir veri gelmesi durumunda Fed, faiz indirimlerinde çekimser kalabilir.
UBS analistleri, son yayımladıkları raporda ons altının 2025 ortasında 2850 dolara ulaşacağını öngördü. Analistler, “Altın tarihsel olarak Fed’in ilk faiz indiriminden sonraki altı ayda 10%’a varan bir yükseliş gösterdi ve ETF talebi ivme kazanıyor.” değerlendirmesini yaparken, “Çinli yatırımcılardan gelen talep sağlam kalmaya devam ederken, mücevher talebinin önümüzdeki aylarda mevsimsel bir toparlanma göstermesi bekleniyor” diye ekledi.
Jeopolitik gerilimlere ek olarak ABD seçimlerine ilişkin belirsizlik de yatırımcıların güvenli liman talebini destekleyebilir. Altın fiyatlarının yükselmeye devam etmesi, özellikle belirsizlik dönemlerinde portföylerde risk yönetimi açısından kritik olabilir.
👉 Kazandıran altın fonlarını buraya tıklayarak incele. 👀
Bilançolar Kritik Öneme Sahip
ABD borsasının 2024’teki 9 trilyon dolarlık güçlü yükselişi yılın belki de en büyük sınavını vermek üzere. Bu çeyrekte bilançolar, piyasalarda belirleyici bir rol oynayacak gibi görünüyor.
Wall Street, S&P 500 endeksindeki şirketlerin, son dört çeyreğin en zayıf sonuçlarını açıklamasını bekliyor. FactSet’e göre S&P 500 şirketlerinin üçüncü çeyrek kâr büyümesinin 4,1% olması ve yıllık bazda bu büyümenin 7%’ye ulaşması beklenirken, bu öngörünün aşağı yönlü revize edildiği belirtilebilir. Çünkü üçüncü çeyreğe ilişkin kâr büyümeleri, haziran ortasında 8,4% olarak tahmin ediliyordu ve ikinci çeyrekte büyüme tahminleri 14%’e kadar çıkmıştı.
Şirketler ise analistlerden daha umutlu bir görünüm sunuyor. 2024’ün üçüncü çeyreği için toplamda 110 şirketi kâr tahmini açıkladı ve bu şirketlerden 60’ı negatif, 50’si ise pozitif kâr büyümesi öngördü. Negatif kâr büyümesi öngören şirketlerin oranı 55% ile 5 yıllık ortalamanın (58%) ve 10 yıllık ortalamanın (62%) altında kaldı. Ayrıca bu oranın ABD’de resesyon endişelerinin yaşandığı 2021’in 3. çeyreğinden bu yana görülen en düşük oran.
Teknoloji sektörüne ilişkin büyük umutlar korunuyor. Teknoloji, üçüncü çeyrekte kâr büyüme oranı 14,9% ile en yüksek büyümeyi göstermesi beklenen sektör oldu. Teknoloji sektörünü ise tüketim ve sanayi sektörleri takip etti.
👉 En iyi bilanço açıklaması beklenen hisseleri buraya tıklayarak incele. 👀
Tarihsel olarak incelendiğinde de şirketler genellikle analist beklentilerinin üzerinde kâr büyümesi açıklıyor. Eğer bu eğilim devam ederse, hisse piyasaları desteklenebilir.
Özellikle teknoloji ve enerji gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin kâr büyümesi, hisse fiyatlarını yukarı çekebilir. Ancak beklentilerin altında kalan rakamların da hisse performansı üzerinde dalgalanmaya neden olabileceğini unutmamak gerekir.
Çin’in Teşvik Politikaları Ne Kadar Etkili Olabilir?
Çin ekonomisinde son dönemde uygulanan teşvik paketleri, özellikle emtia piyasalarında hareketliliğe neden oldu. Çin’in büyüme beklentilerinin iyileşmesi, bakır ve demir cevheri gibi stratejik ve endüstriyel emtialarda talep artışını sağlayabilir. Eylül ayından bu yana Çin piyasalarındaki toparlanma, teşviklerin etkisiyle gerçekleşti. Ancak Çin’in büyüme rakamlarının sürdürülebilirliği ve ek teşviklerin gelip gelmeyeceği konusunda belirsizlikler devam ediyor.
👉 Çin teşviklerinden faydalanabilecek hisseleri buraya tıklayarak incele. 👀
Bu noktada, yatırımcılar Çin’e bağımlı küresel şirketleri ve emtia üreticilerini yakından izlemeli. Özellikle Çin’in büyümesine bağlı olarak küresel talebin artması, ilgili sektörlerde fırsatlar yaratabilir. Çin ekonomik aktivitesinin iyileşmesi petrol talebini ve fiyatları da destekleyebilir. Öte yandan ekonomik toparlanmanın beklenenden daha zayıf gerçekleşmesi, küresel piyasalarda volatilite artışına neden olabilir.
ABD Seçimlerine Çok Az Kaldı
2024 ABD başkanlık seçimleri, yılın son çeyreğinde piyasalarda oldukça önemli bir belirsizlik kaynağı. Geçmiş dönemlere bakıldığında seçim yıllarında piyasa volatilitesi artma eğilimindedir ve güncelde VIX de bu belirsizliklerin yoğunlaştığına işaret ediyor. Anketlerde Trump ve Harris’in oyları birbirine çok yakın seyrediyor.
👉 Trump kazanırsa yükselebilecek hisseler için buraya ve Harris kazanırsa yükselebilecek hisseler için ise buraya göz at. 👀
Bu noktada piyasalar için en önemli zaman seçim sonrası olacak. Çünkü seçim sonrasında piyasalardaki belirsizliğin azalmasıyla risk iştahı artabilir ve yılın son altı haftasında yaşanan “Noel Baba Rallisi” olarak bilinen dönemde piyasalar pozitif performans gösterebilir. Buna ek olarak 5 Kasım’daki seçimlerden hemen sonra, 7 Kasım’da gerçekleşecek FOMC toplantısında verilecek olası güvercin mesajlar, hisse senedi piyasalarını destekleyebilir.
Seçimlerin yarattığı belirsizlik kısa vadeli dalgalanmalara yol açsa da uzun vadeli yatırımcılar için temel belirleyici faktörler şirketlerin finansal görünümü, Fed faiz politikası ve ekonomik büyüme olarak gösterilebilir. Bu nedenle yatırımcıların portföylerini uzun vadeli hedeflerle çeşitlendirmeleri ve belirsizlik dönemlerinde sakin kalarak panik satışı yapmamaları önemli.
Şimdi Ne Olacak?
2024’ün son çeyreği, fırsatlar kadar riskler de barındırıyor. Teknoloji sektöründeki yapay zekâ devrimi, enerji ve altın gibi emtia piyasalarındaki yüksek volatilite, Çin teşvikleri, ABD seçimleri Fed’in para politikası gibi gündemler, yatırımcıların portföy stratejilerini dikkatle yönetmelerini gerektiriyor. Yaklaşan bilanço sezonunda şirketlerinde beklenti üstü finansal sonuç paylaşması hisse piyasalarını olumlu etkileyebilirken, jeopolitik riskler ve enflasyon gibi unsurlar da yakından izlenmeli.
Bu belirsizlik döneminde, portföyünü çeşitlendirerek riskleri yönetmen ve uzun vadeli stratejilere odaklanman kritik olabilir. Diğer yandan tahvil piyasasındaki hareketler, yatırımcıların risk algısına işaret eden göstergeler olarak değerlendirilebilir. Bu yüzden portföyünde çeşitlendirmeye odaklanarak uzun vadeli hedeflerden sapmaman en güvenli strateji olacaktır.
Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Bloomberg, FactSet, Ekonomim