Son dönemde borsalarda olumsuz bir rüzgârın estiği biliniyor. Ancak bu durum şartların yakında tamamen tersine dönebileceğinin bir göstergesi olabilir. Yakın geçmişe gitmek gerekirse, S&P 500 endeksi ocak ayı başlarında şimdiye kadar ulaştığı en yüksek seviyeyi gördü. Ardından bu zirveden 20% geriledi ve ayı piyasası olarak adlandırılan bölgeye girdi. Bu düşüşte FED’in enflasyon rakamlarını dengelemek için artırdığı faiz oranları etkili oldu. Buna bağlı olarak piyasalarda talebin azalması ve ekonomik durgunluk gibi endişeler de had safhaya ulaştı.
Şu an, piyasa duyarlılığı tarihsel açıdan son derece düşük seviyelerde. Piyasa duyarlılığı, yatırımcıların hisse senetlerine olan genel tutumu ifade eder. Bu duyarlılığın azalması yatırımcıların borsada aşağı yönlü bir beklentisinin olduğunu gösterir. American Association for Individual Investors’ın anketine göre söz konusu duyarlılık mevcut koşullarda 30% seviyesinde. RBC’ye göre bu, 2008-2009 mali krizinden bu yana görülen en düşük oran.
Geçmişe bakıldığında bu orandan daha düşük bir seviyeye inmenin mümkün olmadığı tahmin ediliyor. Duyarlılığın bu kadar kötü olduğu zamanlara bakıldığında takip eden yılda hisse senedi getirilerinin oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Bu durum, borsalar çarpıcı bir şekilde kırmızıya döndüğünde şirketlerin kazançlarında iyileşme belirtilerinin ve hisse senetlerindeki yükselmenin başladığını gösteriyor.
Piyasa Duyarlılığındaki Düşüş Borsada Yeni Fırsatlar Sunabilir!
Bank of America’nın trilyonlarca dolarlık değere sahip portföylerlerin yöneticileriyle yaptığı anketler, piyasa duyarlılığının borsalarda sunacağı fırsatlara ışık tutuyor. Söz konusu anketlere göre portföy yöneticileri şimdiden çok fazla satış yapma durumda. Bu, nakit hacimlerini kayda değer bir şekilde artırdıklarını gösteriyor. Bank of America’ya göre nakit varlıklar bu kadar yüksek olması tarihsel açıdan değerlendirildiğinde bir satın alma sinyalidir.
S&P 500 endeksinin 3.636,87 seviyesine düşmesi mümkün. Ancak ekonomi ve kazançlar, bu düşüşlerden beklenenden daha az etkilenebilir. Örneğin; tahmin edilenden daha iyi gelecek üçüncü çeyrek sonuçları gibi birkaç gelişme beklentilerin iyileşmesini sağlayabilir. Diğer bir olumlu durum ise FED’in faiz artırım hızını yavaşlatması ve ekonomi üzerindeki baskıyı hafifletmesi olacaktır.
Sevens Report’tan Tom Essaye konuyla ilişkin şu sözleri kullandı: “Bu arada duyarlılık son derece hassas bir hâle geldi. Dipte olduğumuzu düşünmesek de bunun sona ermesine başlangıçtan daha yakın olduğumuzu biliyoruz. Piyasanın tekrar istikrara kavuşacağına dair umutları yeşertecek iki durum var: Enflasyonun düşmesi ve FED’in faiz artırım döngüsünün sona yaklaşması.”
