Analist Notları

Piyasa açılmadan önce bilmeniz gereken her şey (3 Kasım)

Piyasa açılmadan önce bilmeniz gereken her şey (3 Kasım)
Google News Icon Takip Et

Geçen hafta küresel piyasalarda hem veri hem de haber akışı oldukça yoğundu. ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in bir araya geldiği görüşme, jeopolitik ve ekonomik cephede tansiyonu bir miktar düşürürken, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayabileceği yönünde beklentileri artırdı. 

Beyaz Saray, Çin’in nadir toprak elementlerine yönelik ihracat kısıtlamalarını geçici olarak askıya alacağını ve ABD’li yarı iletken üreticilerini hedef alan soruşturmaları sonlandıracağını duyurdu. Bu adım, uzun süredir süren ticaret gerilimlerinde bir yumuşama işareti olarak görülüyor. Anlaşmanın geçici yapısına rağmen küresel risk iştahı toparlandı. Ancak Çin’in Rus petrolü alımlarına devam etmesi ve ABD’nin bu konuda sessiz kalması, piyasalarda enerji fiyatları açısından temkinli bir beklenti oluşturdu.

ABD tarafında hükümetin kapalı olması nedeniyle istihdam gibi önemli veriler gecikirken, üçüncü çeyrek bilançoları genel olarak olumlu sinyaller verdi. Özellikle teknoloji devlerinin güçlü sonuçları, Wall Street endekslerinin haftayı pozitif bölgede kapatmasını sağladı. 

Fed, geçen hafta faizleri 25 baz puan düşürerek beklentilere paralel hareket etse de Başkan Powell, Aralık ayında yeni bir indirim kararının “kesin olmadığını” vurguladı. Bu ifade, kısa vadeli faiz indirimi beklentilerini törpülerken, 10 yıllık ABD tahvil getirisi yaklaşık 10 baz puan artarak %4,1’e yükseldi. 

Dolar, faiz indiriminin sınırlı kalacağı beklentisiyle değer kazandı; EUR/USD paritesi 1,1540 desteğinin altına sarkarak kısa vadeli görünümünü zayıflattı. Paritenin 1,15 civarında dengelenmeye çalıştığı, 1,16 ve 1,1650 seviyelerinin ise yeni direnç olarak öne çıktığı görülüyor.

Değerli metaller cephesinde, altın geçtiğimiz haftalarda test ettiği 4.382 dolarlık rekor zirvenin ardından kar satışlarıyla 3.900 dolar civarına geriledi. Fed’in ihtiyatlı söylemleri kısa vadeli tepki alımlarını sınırlandırdı. Altın fiyatlarının bu hafta 3.880–4.050 dolar aralığında denge arayışında olması beklenebilir. Yılbaşından bu yana yaklaşık %50 değer kazanan altın, merkez bankalarının artan talebi ve ETF alımlarıyla destek bulmayı sürdürüyor. 

Petrol tarafında ise OPEC+ toplantısından gelen “üretim artışı sınırlı kalacak” mesajı da enerji tarafında dengeyi destekledi. Bu gelişmelerin ardından Brent petrol 65,2 dolara, ABD ham petrolü ise 61,4 dolara yükseldi.

Ekim ayı, küresel borsalar açısından pozitif tamamlandı. ABD endeksleri altıncı, Avrupa endeksleri ise üst üste dördüncü kazanç ayını geride bıraktı. 

Yurt İçi Piyasalar

Yurtiçinde bugün açıklanacak Ekim ayı enflasyon verisi yatırımcıların gündeminde. 

Eylül ayında enflasyon aylık %3,2 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşmiş, yıllık oran %33’ten %33,3’e yükselmişti. TCMB, gıda fiyatlarındaki artışın tarımsal arz sıkıntısı ve kuraklıktan kaynaklandığını, işlenmemiş ve işlenmiş gıdadaki fiyat hareketlerinin enflasyonu yukarı çektiğini vurgulamıştı. Hizmet grubunda ise okul dönemiyle birlikte eğitim, ulaştırma ve konaklama kalemlerinde belirgin artışlar görülmüştü. Bu kalemlerin aylık enflasyona yaklaşık 0,7 puan katkı yaptığı hesaplanıyor. 

Merkez Bankası son toplantı notlarında, talep koşullarının artık dezenflasyonu desteklediğini ancak sürecin yavaş ilerlediğini belirtmiş, özellikle gıda fiyatlarının beklentiler üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabileceğini ifade etmişti. Nitekim bu hafta cuma günü TCMB tarafından gerçekleştirilecek Enflasyon Raporu Sunumu da önem arz edecek.

Ekim ayında kira sözleşmelerinin yenilenme oranlarının düşük seyretmesi nedeniyle kira kaleminde yavaşlama, gıda tarafında ise daha dengeli bir görünüm öngörülüyor. Piyasa tahminlerine göre aylık enflasyon %2,8 civarında bekleniyor; bu gerçekleşirse yıllık oran %33,2 seviyesine hafif bir gerileme gösterebilir. %2,7’nin altındaki bir veri olumlu, %2,9’un üzerindeki bir sonuç ise olumsuz fiyatlamalara neden olabilir. Özellikle %3’ün üzerinde gelebilecek bir veri, Aralık toplantısında TCMB’nin faiz indirimi yapmamasına neden olabilir.

BIST 100 endeksi Cuma gününü %1,2 artışla 10.971 puandan tamamladı. Endeksin 10.800–11.000 bandında sıkıştığı, 11.000 seviyesinin aşılması halinde kısa vadeli görünümün güçlenerek 11.160 seviyesinin hedef haline gelmesi beklenebilir. 10.800 seviyesi ana destek konumunda. Bu eşiğin üzerinde kalındığı sürece kısa vadeli alım iştahı korunabilir. Bankacılık endeksi ise haftayı %2,7 yükselişle 15.000 seviyesine yaklaşarak tamamladı. Bilanço dönemi hisse bazlı ayrışmaları desteklemeyi sürdürüyor. 

Tahvil piyasasında, gösterge faiz cuma günü %40,14’ten %40,01’e, 10 yıllık tahvil faizi ise %32,40’tan %32,19’a geriledi. Fed’in Aralık ayı öncesinde temkinli duruşu ABD faizlerini yukarı iterken, yurtiçinde faizlerin sınırlı şekilde geri çekildiği gözlendi. Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi 245 baz puana gerileyerek son ayların en düşük seviyelerine yakın seyrini koruyor.

Döviz cephesinde dolar/TL, son haftalarda 41,90–42,00 bandında güç topladıktan sonra 42,00 seviyesinin üzerine yerleşti. 

Açılışta enflasyon verisi kritik olacağı için endeksin temkinli bir açılış yapması beklenebilir. VİOP sabah seansı güne %0,33 yükselişle başladı.

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Pop-up icon

Nakit bakiyene +%6 ekstra nema

Kaydol, ilk 60 gün nakit bakiyeni %6 ekstra nema ile değerlendir.

Hemen Keşfet