Haftaya küresel tarafta karışık bir risk iştahıyla giriş yapıyoruz. ABD vadelileri hafif pozitif seyrederken Asya piyasalarında Japonya satıcılı, Hong Kong ise alıcılı bir görüntü veriyor.
ABD 10 yıllık tahvil getirisi %4,07 seviyesinde, dolar endeksi 100,2 civarında dengelenmiş durumda. ABD istatistik ofisinin kapanmanın ardından veri akışını toparlamaya çalışmasına rağmen bazı göstergelerin yayımlanmayacağı kesinleşmiş durumda. Ekim TÜFE’si ile eylül JOLTS’ın yayınlanmaması, piyasaların sınırlı veriyle yön bulmasına neden oluyor. Bu nedenle bu hafta açıklanacak PCE verisi ve öncü GSYH raporu olağan dönemin çok üzerinde önem taşıyor.
Fed cephesinde görüş ayrılıklarının belirginleştiği bir dönemden geçiliyor. Komite içinde enflasyonla mücadele ile istihdam görünümü arasında sıkışan politika tartışmaları, açıklamaların tonuna da yansıyor.
Son dönemdeki zayıf makro veri akışı bu ayrışmayı daha da görünür kılmış durumda. Piyasa fiyatlamaları ise Aralık ayında bir faiz indirimi ihtimalinin yeniden güç kazanarak %60’ların üzerine çıktığını gösteriyor.
Buna karşılık bazı üyeler indirim için erken olduğunu belirtmeye devam ediyor. Powell’ın görev süresinin son dönemine yaklaşırken artan muhalefet oranı, komitenin uyum kapasitesine dair soru işaretleri yaratıyor.
Küresel jeopolitik gelişmeler de fiyatlamaları etkiliyor. ABD ile Rusya arasında gizli yürütüldüğü öne sürülen görüşmeler Ukrayna için oldukça sert tavizler içeren bir taslak üzerinden konuşuluyor. Bu durumun Avrupa için ekonomik ve siyasi sonuçları hâlâ belirsiz.
Aynı zamanda Çin’e giren yabancı doğrudan yatırımların üç yıldır üst üste azalması, küresel sermayenin yön değiştirip daha temkinli davrandığına işaret ediyor. Buna karşın Goldman Sachs, yapay zekânın önümüzdeki on yılda dünya ekonomisine ciddi bir katma değer sağlayabileceğini ve bu sürecin büyüme hikâyesinin merkezinde yer alacağını öngörüyor.
Avrupa tarafında bütçe açıklarının sürdürülebilirliği ve artan borçluluk tartışmaları hız kazanmış durumda. AMB içinden gelen farklı sesler, ekonomi politikasına dair kafa karışıklığını besliyor. Almanya’da bugün açıklanacak IFO göstergeleri, bölgedeki güven algısına dair önemli sinyaller verecek. İngiltere ise çarşamba günü yeni bütçesini duyuracak; uzun süredir konuşulan vergi düzenlemelerinin resmileşmesi bekleniyor.
Genel olarak küresel piyasalarda kırılgan ama tamamen riskten kaçışa dönmemiş bir tablo ön planda. ABD’de veri gecikmesinin devam eden etkisi, bu hafta uluslararası fiyatlamaların ana belirleyicileri arasında olacak.
Yurt İçi Piyasalar
BIST 100 endeksi haftanın son işlem gününe zayıf bir görüntüyle başlamış, gün içerisinde 10.815-10.945 bandında geniş bir hareket alanı oluşturmuş ve günü %0,52 kayıpla 10.922 puanda tamamlamıştı. İşlem hacmi yaklaşık 117 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Sektörel tarafta bankacılık endeksi %0,9 düşerken holding endeksi sınırlı bir artış kaydetti.
Endeks, son günlerde 10.800-11.000 aralığını korumaya çalışıyor. Geçtiğimiz hafta banka hisselerinin öncülüğünde 11.050 direncine kadar yükselen endeks, bu seviyede satışla karşılaşmış, ardından 10.800 desteğine doğru geri çekilmişti. Ancak kapanışa doğru gelen alımlarla 10.900’ün üzerine çıkarak günü daha dengeli bir görüntüyle kapattı.
Yeni gün için hafif satıcılı bir açılış öngörsek de 10.900’ün üzeri görünümün yeniden güç kazanması açısından kritik olmaya devam ediyor. 11.000-11.050-11.160 dirençleri kısa vadeli hedef bölgesi olarak izlenirken 10.800 desteği, mevcut trendin korunması için öne çıkan eşik konumunda. Bu seviyenin altına inilmesi hâlinde 10.700 ve 10.600 yeni destekler olarak takip edilecek.
Tahvil cephesinde içerde faizlerde hafif bir yükseliş gerçekleşti. Gösterge tahvil getirisi %39,67’ye, 10 yıllık tahvil ise %32,81’e yükseldi. CDS tarafında ise kısa vadeli düşük seyrin korunduğu ve 244 baz puan civarında kalındığı görülüyor. Kur cephesinde dolar/TL 42,40 seviyesinin üzerinde yukarı yönlü denemelerini sürdürüyor.
Bugün içeride imalat sanayi kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi takip edilecek. Hafta boyunca içeride ekonomik güven, ticaret dengesi ve işsizlik oranı gündemde olacak. Hazine’nin aralık ayı borçlanma programı cuma günü açıklanacak; yılın son ayına girilirken kamu borçlanma takvimi yeniden belirginleşecek.
Siyasi taraftaki gelişmeler de fiyatlamalar üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Bu taraftaki endişeler risk iştahını baskılayabilir. Hafta sonu gündeminde öne çıkan başlık ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tahıl koridoru mesajlarıydı. Bugün gerçekleştirilecek Erdoğan-Putin görüşmesi, TLMAN gibi doğrudan etkilenen şirketler için dikkatle izlenebilir.
Buna ek olarak MSCI endeks değişiklikleri gün sonunda devreye girecek; bazı hisselerin eklenmesi ve çıkarılması Borsa İstanbul’da hisse bazlı hareketlilik yaratabilir. MSCI endeksine PEKGY, TEHOL ve ECILC eklenmişti.
BIST’te 10.800 üzerinde kalındığı sürece kısa vadeli yükseliş trendinin sürdüğünü söylemek mümkün. 10.900 üzeri ise yönün yeniden yukarı dönmesi açısından ana eşik niteliğinde. VİOP sabah seansı güne %0,33 düşüşle başladı.
Yeni haftada küresel veri akışıyla birlikte içeride hem siyasi gelişmeler hem ekonomik veriler fiyatlamalarda belirleyici olacak.
Teknik Görünümü Güçlü Hisseler
Aşağıdaki listede, BIST 100 endeksinde bulunan, fiyatı 9, 21, 50 ve 200 günlük üssel hareketli ortalamasının üstünde olan, MACD’si 0’ın üstünde, RSI göstergesi 60’in altında Stokastik ve Stokastik RSI göstergesi 80’in altında olan hisseler yer alıyor.
- Aksa Enerji (AKSEN)
- Enka İnşaat (ENKAI)
- Margün Enerji (MAGEN)
- TAV Havalimanları (TAVHL)
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı