Küresel piyasalarda fiyatlamalar merkez bankası kararları ve enflasyon verileri etrafında şekillenmeye devam ediyor.
ABD tarafında Kasım ayı enflasyon verileri beklentilerin belirgin şekilde altında kaldı. Manşet TÜFE yıllık bazda %2,7, çekirdek TÜFE ise %2,6 olarak açıklandı. Bu veriler, hükümetin kapalı kaldığı döneme ilişkin veri toplama sürecindeki aksaklıklara dair soru işaretleri barındırsa da enflasyonda soğuma eğiliminin sürdüğüne işaret etti.
Verilerin ardından küresel tahvil piyasalarında getiriler geri çekilirken risk iştahında toparlanma görüldü. Piyasalar, Fed’in 2026 yılında toplamda iki adet 25 baz puanlık faiz indirimi yapabileceği beklentisini koruyor. ABD endeksleri günü yükselişle tamamlarken, teknoloji ve iletişim sektörleri öne çıktı.
Japonya Merkez Bankası yılın son toplantısında beklentilere paralel şekilde politika faizini 25 baz puan artırarak %0,75 seviyesine yükseltti ve böylece yaklaşık 30 yılın en yüksek faiz düzeyine ulaşıldı. Kararın büyük ölçüde önceden fiyatlanmış olması nedeniyle piyasalarda asıl odak, bundan sonraki faiz artışlarının hızı ve nihai seviye üzerinde yoğunlaştı.
Japonya’da Kasım ayı manşet enflasyonu %2,9, çekirdek enflasyon ise %3,0 ile hedefin üzerinde kalmayı sürdürdü. Buna rağmen yen, karar sonrası beklentilere dair netlik sağlanamaması nedeniyle dolar karşısında zayıf seyretti.
Avrupa’da Avrupa Merkez Bankası politika faizini sabit tutarken, büyüme ve enflasyon tahminlerinde sınırlı yukarı yönlü revizyonlara gitti. ECB, ekonomik büyümenin önümüzdeki dönemde ağırlıklı olarak iç talep kaynaklı olacağını vurgularken, küresel belirsizliklerin ve ticaret gerilimlerinin risk oluşturmaya devam ettiğini belirtti. ECB Başkanı Lagarde’ın ileriye dönük net bir yönlendirme sunmaması euro üzerinde sınırlı baskı yarattı.
İngiltere Merkez Bankası ise beklentilere paralel olarak politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75 seviyesine çekti. BoE Başkanı Bailey, enflasyonda kaydedilen ilerlemeden memnun olduklarını ve hedefe yaklaşımın süreceğini ifade ederken, faiz indirimlerinin kademeli ilerleyebileceğine dikkat çekti.
Emtia tarafında, enflasyon verilerinin ardından tahvil faizlerindeki geri çekilmeye rağmen kıymetli metallerde kısa vadeli kâr satışları görüldü. Ons altın tarihi zirvelere yakın seyrini korurken 4.300-4.350 dolar bandında sıkıştı, gümüş ise haftalık bazda güçlü performansını sürdürse de gün içi geri çekilmeler yaşadı. Petrol fiyatları ise Rusya-Ukrayna savaşına dair barış beklentileri ile Venezuela kaynaklı arz risklerinin dengelenmesi sonucu sınırlı düşüş eğilimini sürdürdü.
Bugün ABD PCE verileri ve tüketici güveni başta olmak üzere yoğun bir veri gündemi izlenecek.
Yurt içi piyasalar
Yurt içinde BIST 100 endeksi haftanın dördüncü işlem gününü sınırlı alıcılı bir görünümle tamamladı.
Gün içinde 11.307–11.385 bandında dalgalanan endeks, %0,43 yükselişle 11.335 puandan kapanırken işlem hacmi 117,5 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Sektörel tarafta spor hisseleri pozitif ayrışırken, aracı kurum hisseleri zayıf bir performans sergiledi. Bankacılık endeksi %1,24 yükselişle öne çıkarken, holding hisselerinde sınırlı kazanımlar izlendi.
Kısa vadede 11.250 seviyesinden gelen alımlar endeksi desteklerken, küresel piyasalardaki görece olumlu hava ile birlikte yeni güne yataya yakın bir başlangıç ve gün içinde dalgalı bir seyir beklenebilir.
Makro tarafta, Merkez Bankası’nın yayımladığı PPK özetinde yer alan öncü göstergeler aralık ayı enflasyonuna ilişkin daha ılımlı bir tabloya işaret ediyor. Gıda grubunda özellikle taze meyve-sebze fiyatlarındaki gerileme manşeti desteklerken, kırmızı et fiyatlarındaki artış bu iyileşmeyi kısmen sınırlıyor. İşlenmiş gıdada yavaşlama eğilimi sürerken, akaryakıt fiyatlarındaki düzeltme ile enerji grubunun yatay seyrettiği; temel mal ve hizmet kalemlerinde ise önceki aya kıyasla daha sınırlı fiyat artışlarının beklendiği görülüyor.
Bu çerçevede, aralık ayı enflasyonunun son Enflasyon Raporu tahminlerinin altında kalabileceği değerlendiriliyor. Kira tarafında mikro veriler artış hızında yavaşlamaya işaret etse de, arz kısıtları düşüşün hızını sınırlayan unsur olmaya devam ediyor. Beklenti tarafında hanehalkı ve reel sektör görünümündeki iyileşme olumlu sinyal üretirken, piyasa beklentilerindeki bozulma yakından izleniyor.
Tahvil piyasasında TCMB’nin faiz indirimi sonrası düşük getiri ortamı korunurken, küresel tahvil piyasalarındaki olumlu seyrin de etkisiyle Türkiye tahvil faizleri verim eğrisi genelinde 5–10 baz puan geriledi.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi 210 seviyelerine inerek son yılların en düşük düzeylerinde seyrini sürdürdü. Döviz cephesinde dolar endeksindeki zayıflamaya rağmen Dolar/TL’de kademeli yükseliş eğilimi devam ediyor.
Öte yandan Fitch Ratings’in Türkiye ekonomisine ilişkin 2026 yılı kredi notu takvimini açıklaması, kredi görünümüne dair beklentilerin önümüzdeki dönemde daha net şekilde fiyatlanacağını gösteriyor. Buna göre kurum, Türkiye için ilk kredi notu değerlendirmesini 23 Ocak 2026’da, ikinci gözden geçirmesini ise 17 Temmuz 2026’da gerçekleştirecek. Açıklanan bu takvim, yeni yılda kredi notu ve görünümüne ilişkin olası değişimlerin piyasalar tarafından yakından takip edileceğine işaret ediyor.
Bugün yurt içinde Aralık ayı Tüketici Güven Endeksi takip edilecek.
Genel çerçevede yurt içi piyasalar, küresel risk iştahına duyarlı olmakla birlikte, teknik seviyelerin ve makro beklentilerdeki kademeli iyileşmenin belirleyici olduğu dengeli bir görünüm sergiliyor.
VİOP sabah seansı güne %0,07 yükselişle başladı.
Teknik Görünümü Güçlü Hisseler
Aşağıdaki listede, BIST 100 endeksinde bulunan, fiyatı 9, 21, 50 ve 200 günlük üssel hareketli ortalamasının üstünde olan, MACD’si 0’ın üstünde, RSI göstergesi 70’in altında Stokastik ve Stokastik RSI göstergesi 80’in altında olan hisseler yer alıyor.
- Efor Yatırım (EFOR)
- Garanti Bankası (GARAN)
- Türk Altın İşletmeleri (TRALT)
- TR Anadolu Metal Madencilik (TRMET)
- Aksa Enerji (AKSEN)
- İş Bankası (ISCTR)
- Ral Yatırım Holding (RALYH)
- Doğuş Otomotiv (DOAS)
- Otokar (OTKAR)
- Vakıflar Bankası (VAKBN)
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı