Küresel piyasalar, güne ABD hükümetinin 43 gün süren kapanmasının sona ermesiyle birlikte iyimser bir hava içinde başlıyor.
Kongre’de haftalardır süren bütçe krizi, Demokratların bir kısmının sağlık destek programı konusundaki taleplerinden geri adım atmasıyla çözüme kavuştu. Temsilciler Meclisi’nin gece yarısı gerçekleştirdiği oylamada tasarı 222’ye karşı 209 oyla kabul edilirken, Trump’ın imzasıyla federal hükümet faaliyetleri yeniden başlıyor.
Ancak kamu kurumlarının tam kapasiteyle çalışmaya dönmesi için en az bir haftalık süreye ihtiyaç duyulacağı belirtiliyor. Kapanma sürecinde istatistik ofisleri veri paylaşımını durdurduğu için, takvimde yarın açıklanacağı belirtilen ekim ayına ait enflasyon ve istihdam verilerinin açıklanamayacağı Beyaz Saray tarafından duyuruldu. Ekonomistler, kapanmanın altı haftalık dönemde büyümeden haftalık bazda 11 puandan fazla kaybettirdiğini hesaplıyor.
Piyasalar bütçe krizinin sona ermesine olumlu tepki verirken, artık haftalık açıklanan ve zayıf gelen ADP özel sektör istihdam verisi Fed’in aralık ayında faiz indirimi ihtimalini artırarak risk iştahını destekledi.
FedWatch’ta faiz indirimi olasılığı %55 seviyelerinde fiyatlanıyor. Dün Fed üyelerinden farklı yönlü açıklamalar gelse de piyasa şimdilik sınırlı bir gevşeme olasılığını satın alıyor.
Hisse senetleri tarafında yapay zekâ destekli hisselere talep sürüyor; ABD endekslerinde alıcılı seyir izleniyor. 10 yıllık tahvil faizi %4,09 seviyesinde yatay seyrediyor. Dolar endeksi 99,5 civarında tutunurken, ABD tahvillerinde kısa vadede sakin bir görünüm var.
Asya-Pasifik tarafında görünüm karışık. ABD’den gelen pozitif havayla Japonya, Endonezya ve Malezya borsaları alıcılı işlem görürken; Çin’de teknoloji hisselerinde soğuma ve Avustralya’da faiz indirimi endişeleri satış baskısı yaratıyor.
Japonya Başbakanı Takaichi ile BoJ Başkanı Ueda arasındaki görüşme sonrasında yakın vadede faiz artışı beklenmediği netleşti. Bu durum, yenin 9 ayın en düşük seviyesine gerilemesine neden oldu.
Avrupa’da da tablo karmaşık. Almanya’da TÜFE aylık %0,3, yıllık %2,3 ile beklentilere paralel geldi. Fiyat artışlarındaki yapışkanlığın bir süre daha süreceği öngörülüyor.
AB Komisyonu’nun danışma kurulu, 6 GHz bandının kullanımına yönelik karar sürecinde telekom operatörleriyle teknoloji devlerini karşı karşıya getiren düzenlemeleri gündeme aldı. Deutsche Telekom, Orange ve Vodafone gibi şirketler bu bant için rekabet avantajı sağlamaya çalışırken, Amazon, Apple ve Meta gibi firmalar da aynı frekans aralığına talip. Bu haber akışı Avrupa telekom hisselerinde hareketliliğe neden oldu. ABD’de hükümetin açılma kararı sonrasında Avrupa borsalarında da alıcılı seyir görülüyor.
Emtia tarafında da toparlanma çabası dikkat çekiyor. Hükümetin yeniden açılmasıyla birlikte güvenli liman talebinin bir kısmı azalmasına rağmen ons altın 4.200 doların üzerinde tutunmayı sürdürüyor. Gümüş 54 dolar, Brent petrol ise 63 dolar seviyesinden işlem görüyor.
Çin Merkez Bankası uzun vadeli büyümeye odaklanacağını, döngüsel olmayan politika ayarlamaları yapacağını duyurdu. Bu açıklama, Çin ekonomisinde kısa vadeli dalgalanmaların ötesine geçileceği yönünde algılandı.
ABD-Çin ticaret cephesinde ise tansiyon düşük seyrediyor; Çin’in ABD’den 12 milyon ton soya fasulyesi alım taahhüdü, geçen yılın yarısı kadar olsa da yapıcı bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yurt İçi Piyasalar
Borsa İstanbul’da haftanın ortasında sınırlı da olsa toparlanma çabası öne çıktı. BIST 100 endeksi, haftanın başında 11.000 seviyesinin üzerinde tutunamayıp satış baskısı altında kalmış, 10.800’ün altına gerilemiş olsa da 10.370 seviyesinden gelen tepki alımlarıyla endeks yönünü yeniden yukarı çevirdi ve günü %0,6 artışla 10.640 puanda tamamladı. Bankacılık endeksi de %1,1 yükseliş kaydetti.
Teknik açıdan 10.600 seviyesi ilk destek, 10.700’ün kalıcı olarak aşılması ise 10.800-11.000 bandına geri dönüş için önemli eşik konumunda. Piyasanın son dönemdeki dalgalı görünümüne karşı dengelenme eğilimi ön plana çıkıyor. Ancak haber akışı kaynaklı yatırımcıların volatiliteye karşı temkinli duruşunu koruması kritik. VİOP sabah seansı güne %0,49 yükselişle başladı.
Tahvil-bono piyasasında ise faizlerde yükseliş eğilimi belirginleşti. Gösterge tahvil faizi %40,14, 10 yıllık tahvil faizi %33,19 seviyesinde bulunuyor. Kasım başından bu yana 2 yıllık tahvillerde 35 baz puan, 10 yıllıklarda ise yaklaşık 120 baz puanlık yükseliş kaydedildi. TCMB’nin son enflasyon raporunda yıl sonu tahmin aralığını yukarı revize etmesi, faizlerdeki artışta etkili oldu. Türkiye’nin beş yıllık CDS primi 243 seviyesinde bulunuyor ve son dönemde gerileme eğilimini sürdürüyor.
TL cephesinde TCMB’nin sıkı para politikasını koruyacağı beklentisi piyasa dengesini destekliyor. Enflasyondaki katılığın yavaş yavaş çözülmesi halinde aralık ayında kontrollü bir faiz indirimi ihtimali öne çıkabilir.
Makro cephede eylül ayında cari işlemler hesabı 1,1 milyar dolar fazla verdi. Yıllık cari açık 20,1 milyar dolara gerilerken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu dönemde açığın milli gelire oranının %1,3 seviyesinde yatay seyrettiğini belirtti.
Bugün açıklanacak önemli bir veri bulunmuyor.
Teknik Görünümü Güçlü Hisseler
Aşağıdaki listede, BIST 100 endeksinde bulunan, fiyatı 9, 21, 50 ve 200 günlük üssel hareketli ortalamasının üstünde olan, MACD’si 0’ın üstünde, RSI göstergesi 60’in altında Stokastik ve Stokastik RSI göstergesi 80’in altında olan hisseler yer alıyor.
- Bim Mağazalar (BIMAS)
- 1000 Yatırımlar Holding (BINHO)
- Efor Yatırım (EFOR)
- Gübre Fabrikaları (GUBRF)
- İpek Enerji (IPEKE)
- Margün Enerji (MAGEN)
- Oyak Çimento (OYAKC)
- Şok Marketler (SOKM)
- TAV Havalimanları (TAVHL)
- Tüpraş (TUPRS)
- Türkiye Sigorta (TURSG)
- Ülker (ULKER)
- Vakıf Bank (VAKBN)
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı