Yıl boyunca 90 dolar seviyesinin üstünü test eden Brent petrol, mevcutta tekrar 70 dolarlı seviyelere gerileyerek yıllık kazancını sildi.
Güncelde, petrol fiyatları 2022’de görülen zirve seviyelerin ardından son 2 yılın en düşük seviyesinde bulunuyor.
Yatırımcılar ise petrol fiyatlarında dip seviyelerin görüldüğünü ve dönüş sinyallerinin başladığını düşünerek long pozisyonlarına yoğunlaşıyor.
Peki, petrolde neden yükseliş bekleniyor? Petrol fiyatları yıl sonunda toparlanabilecek mi?
Detaylara bakalım.
Petrol Fiyatları Neden Düşüyor?
Arz ve talep dengesinden etkilenen petrol fiyatları, talep düşüklüğünden dolayı son üç yılın en düşük seviyesine geriledi.
Son IAE aylık raporuna göre, dünya genelinde petrol talebi bu yılın ilk yarısında günlük 800.000 varil arttı. Bu, 2023’ün aynı dönemindeki artışın sadece üçte birine denk geliyor ve 2020’deki pandemi döneminden bu yana en düşük artış oranı.
IEA’nın başkanı Fatih Birol ise talepteki düşüşü “Çin’in ekonomik büyümesi yavaşlıyor ve elektrikli araçların ulaşım sistemine girişi çok hızlı ilerliyor.” şeklinde yorumluyor.
Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı konumunda olan Çin’deki talep Temmuz’da üst üste dördüncü ayda da daralırken Çin’in petrol ithalatı, zayıf tüketici güveni ile birlikte neredeyse iki yılın en düşük seviyesine geriledi.
Tek problem Çin değil. ABD’deki resesyon endişeleri, sadece hisseleri değil petrol fiyatlarını da baskıladı. Çin henüz toparlanamamışken ABD’de de resesyon riskinin ortaya çıkması enerji sektörü için oldukça hassas bir döneme denk geldi.
Yine de ABD borsalarında işlem gören enerji hisselerinin son bir ayda endekse göre daha direnç performans gösterdiği söylenebilir.
ABD’de resesyon riski yükselse de yatırımcılar tarafından bu temel senaryo olarak değerlendirilmiyor. Çünkü hâlâ jeopolitik gerilimler devam ediyor ve İran’ın İsrail’e saldırı ihtimali petrolü ayakta tutmayı sürdürüyor. Olası bir çatışma, petrol fiyatlarında ani bir yükselişi tetikleyebilir.
Belki de bu yüzden, son açıklanan CFTC verileri incelendiğinde yatırımcılarına 65%’i petrol için long pozisyonda bulunurken 35%’i short pozisyon aldığı takip ediliyor.
Mevcutta, altın fiyatları rekor seviyelere ulaşırken petrol fiyatları daha düşük seviyelerde seyrediyor. Bu durum, grafikteki oranın tekrar yükselmeye başladığını gösteriyor.
Belirsizliğin arttığı, resesyon gibi ekonomik risklerin yükseldiği dönemlerde yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri altına yönelmeleri, altın fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Aynı zamanda, petrol talebinin ekonomik durgunluk, zayıf büyüme beklentileri ve arz fazlalığı gibi çeşitli nedenlerle düşük kalması petrol fiyatlarının düşük seyretmesine yol açarken altın/petrol oranının yükselmesine sebep oluyor.
Altın/Brent petrol oranı yüksek seviyelere yaklaştığında, bu durum potansiyel bir ekonomik yavaşlama veya zayıflama sinyali verebilir. Altın/Brent petrol hareketlerini takip etmek, ekonomik görünüm ve piyasaların gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları sunabilir.
Tablodaki soru işareti ise bu oranın gelecekte ne yönde hareket edeceğine dair belirsizliği ifade ediyor.
Arz Ne Durumda?
Talep düşüklüğü nedeniyle baskılanan petrol fiyatları yüzünden OPEC+, üretim kısıtlamalarını gevşetme planını ertelemek zorunda kaldı.
Ek olarak ABD’nin güneybatısında yer alan ve 2020’den bu yana ABD ham petrol üretimindeki tüm büyümeden sorumlu olan dünyanın en büyük petrol havzası Permian üretimini sürdürüyor. Geçen yıl ABD’nin ham petrol üretimi beklentileri aşarak günlük 1 milyon varilden fazla arttı.
Goldman Sachs’a göre, ABD’nin yıllık ortalama arz büyümesi bu yıl günde 0,5 milyon varile düşmesine rağmen, OPEC dışı üretim büyümesinin 60%’ını sağlaması bekleniyor. Goldman Sachs analistleri, WTI ham petrol fiyatlarının yıl sonunda varil başına 79 dolar olacağını tahmin ediyor. Bu, petrol fiyatlarında yıl sonuna kadar yaklaşık 15% yükseliş potansiyeline işaret ediyor.
Goldman Sachs, teknoloji ve verimlilik yatırımlarının Permian üretimini büyütmeye devam etmesini bekliyor. Ancak, Permian her geçen yıl yaşlanıyor ve bozulmakta olan jeolojisi, uzun vadede ham petrol üretimini olumsuz etkileme riski taşıyor. ABD genelinde ve Permian’daki petrol kuyusu sayısı da düşüş gösteriyor. Günümüzde bu sayı Eylül 2023 seviyelerine inmiş durumda. Permian havzasındaki ham petrol üretim artışının 2025’te 6%’ya ve 2026’da 4%’e yavaşlaması bekleniyor.
Öte yandan, son günlerde petrol fiyatlarını dirençli tutan, arz yönlü bir tehdit var: Francine Kasırgası. Yaklaşan kasırganın ABD’deki petrol rafinerilerinin faaliyetini aksatması ve arzın kısılmasıyla birlikte petrol fiyatlarındaki değer kaybının sınırlanması öngörülüyor.
Talep Görünümü Toparlanabilir mi?
Petrol talebinin zayıflaması geçici veya dönemsel bir durum gibi görünmüyor. IEA, son raporunda önümüzdeki yıl için görünümün daha da zayıf olduğunu belirtiyor. OPEC+ liderliğinde Suudi Arabistan ve Rusya, arz kısıtlamalarını kademeli olarak azaltsalar bile her çeyrekte arz fazlası olacağı öngörülüyor.
IEA, bu yıl için küresel petrol talebi tahminlerini değiştirmeyerek, günlük 900.000 varil büyüme öngörürken 2025 için de günlük 950.000 varil artış beklentisi raporladı. Bu oranın JPMorgan ve Citi gibi diğer kurumların tahminlerine göre daha düşük olması ise yatırımcıların iştahını düşürdü.
Azalan talep, OPEC+ grubu için bir zorluk teşkil ediyor. OPEC+, önümüzdeki ay üretimi günlük 2,2 milyon varil artırma planını erteledi. Diğer yandan OPEC dışı üreticilerin arz artışı, OPEC+ için daha büyük bir tehdit oluşturuyor. ABD, Brezilya, Kanada ve Guyana’nın üretimi artırması, küresel petrol talebindeki düşüş ile birlikte fiyatların daha da baskılanmasına neden olabilir.
Enerji Hisseleri Düşük Çarpanlardan İşlem Görüyor
Yapay zekâ ve teknoloji hisselerinin desteğiyle yükselen S&P 500, tüm zamanların zirvesine hâlâ çok yakın. Nvidia’nın piyasa değeri ise enerji sektörünün toplamından neredeyse 80% daha büyük.
Son haftalarda özellikle teknoloji hisselerinde yaşanan düzeltme hareketine karşı enerji hisselerinin ayakta kalması, bu hisselerin ekonomik zayıflık ön plana çıkmadıkça teknolojiye karşı bir korunma aracı olabileceğini gösterdi.
Dolayısıyla, resesyon endişeleri dindiğinde ve faiz indirimleri başlayıp ekonomik aktivite arttığında petrol hisselerinin yükselişe katılması öngörülebilir.
Genel olarak incelendiğinde petrol alanında faaliyet gösteren şirketlerin endeks ortalamasının altında bir F/K oranıyla işlem gördüğü dikkat çekiyor. Diğer yandan bu şirketlerin PEG oranının 1 seviyesinin altında olması da hisselerin büyüme potansiyeline kıyasla cazip seviyelerde fiyatlandığına işaret ediyor.
Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Bloomberg 1, 2, Goldman Sachs, StockRover