Son dönemde teknoloji sektöründe yaşanan gelişmeler, Intel (INTC) ve Nvidia (NVDA) gibi iki büyük çip üreticisinin farklı yönlerde ilerlediğini gösteriyor.
Intel, zorlu bir dönüşüm sürecinden geçerken, Nvidia yapay zekâ alanındaki başarısıyla dikkat çekiyor. Son olarak Intel’in Dow Jones endeksinden çıkarılarak yerine Nvidia’nın gelmesi de bunu kanıtlar nitelikte.
Peki, Intel tahtını geri alabilir mi? Birlikte karar verelim.
Intel Nasıl Bu Hâle Geldi?
Yarı iletken dünyasında pek az hikaye, Intel’in dönüm noktalarıyla örülü macerasına yaklaşabilir. Intel’in yolculuğu, San Francisco’nun güney ucunda, girişimciliğin hız kazandığı günlerde başladı ve teknolojinin kalbi olarak bilinen Silikon Vadisi’nin doğuşunu ateşledi.
Intel, bellek pazarındaki zorlu rekabete rağmen, işlemciye odaklanarak cesur bir adım attı. Bilgisayarların yaygınlaşmasının eşiğinde gerçekleşen bu stratejik hamle, şirketin küresel teknoloji sahnesinde benzersiz bir konuma ulaşmasını sağladı. Bu karar, devrim yaratan işlemcilerle teknoloji dünyasında yerini sağlamlaştırdı ve bilgisayarlara hız kazandırdı.
Ancak bu başarılarla dolu yolculuk, beraberinde büyük fırsatların kaçırılmasını da getirdi. İlk akıllı telefonlar piyasaya çıkarken Intel, bu cihazlara güç sağlayacak işlemciler üretme teklifini geri çevirdi. Zamanla akıllı telefon pazarının devasa bir potansiyele sahip olduğu ortaya çıktı ve bu karar, Intel için büyük bir fırsat kaybı olarak tarihe geçti. Bu durum, şirketin uzun vadede yeniden şekillendirilmesi gereken stratejik önceliklere işaret etti.
Intel, uzun yıllar boyunca çip üretiminde lider konumda olan bir şirket olsa da son yıllarda akıllı telefonlar, tabletler ve özellikle yapay zekâ gibi trendlerin kaçması, şirketin pazar payını ve kârlılığını olumsuz etkiledi.
Intel, sektörde rakiplerine göre geride kaldığının farkında. Peki şirket tahtını geri alabilmek için neler yapıyor?
- Intel, Nisan ayında faaliyetlerini ürün ve dökümhane olmak üzere iki ana iş koluna ayırdı. Bu sayede şirket dökümhane biriminin dış müşterilere odaklanmasını ve ürün biriminin en iyi üretim seçeneklerini değerlendirmesini sağlıyor.
- Intel, 10 milyar doların üzerinde maliyet tasarrufu hedefleyerek iş gücünde kesintiler ve sermaye harcamalarında azaltmalara gidiyor. Şirket ayrıca çalışanlarının 15%’ini de işten çıkartıyor. Maliyetlerin kontrol altına alınması şirketin marjlarını destekleyebilir. Şirketin 2014 ve 2021 yılları arasında ortalama 28% olan FAVÖK marjı, 2022’de 3,7%’ye ve 2023’te 0,2%’ye geriledi.
- Şirket, nakit akışını güçlendirmek ve yatırımları finanse etmek için 1992’den bu yana ilk kez temettü ödemelerini durdurdu. Bu karar temettü yatırımcılarını hayal kırıklığı yaratsa da yatırımların finansmanında etkili bir adım olarak değerlendirilebilir. Intel, 2023’te 3 milyar dolar ve 2022’de 6 milyar dolar temettü ödemişti.
- Gaudi 3 çipi ile yapay zekâ pazarına girmeye çalışan Intel, bu alanda henüz beklenen performansı gösteremedi. Ancak henüz bu çeyrekte satışlarına başlanan yeni çiplerin bilançoya yansıması zaman alabilir.
Nvidia’nın Yapay Zekâ Atağı
Nvidia, yapay zekâ alanındaki yenilikçi ürünleri ve teknolojik öncülüğü sayesinde sektördeki liderliğini perçinlemiş durumda.
Şirketin ürettiği çipler, özellikle yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesi ve işletilmesinde hayati bir rol oynuyor. Bu çipler, yapay zekâ tabanlı işlemler için en uygun işlemciler olarak öne çıkıyor.
Nvidia’nın başarısındaki temel faktörlerden biri, şirketin yüksek performanslı grafik işlemcileri üretme konusundaki yetkinliği. Yapay zekâ ve makine öğrenimi uygulamaları, karmaşık hesaplamalar gerektirir, bu nedenle işlem gücü ve hız, sektörde rekabet üstünlüğü sağlar. Nvidia’nın geliştirdiği yapay zekâ uyumlu ürünler, bu ihtiyaçları karşılamada en önde gelen ürünler olarak kabul ediliyor ve sektördeki büyük oyuncular tarafından tercih ediliyor.
Google, Amazon ve Microsoft gibi bulut hizmeti sağlayıcıları, veri merkezlerinde Nvidia’nın çiplerini kullanarak yapay zekâ işlem kapasitelerini artırıyor. Bu da Nvidia’nın geniş müşteri tabanı ve gelir çeşitliliği sağlamasına katkıda bulunuyor. Nvidia, yaklaşık 84%’lük pazar payıyla sektör lideri olarak adını altın harflerle yazdırıyor.
Nvidia’nın, özellikle yapay zekâya dayalı sistemlerde kullanılan A100 ve H100 gibi özel amaçlı çipleri, sektördeki standartları belirlemiş durumda. Örneğin, OpenAI’nin geliştirdiği ChatGPT gibi büyük dil modelleri Nvidia’nın A100 GPU’ları kullanılarak eğitildi. Bu, Nvidia’nın donanımlarının, yalnızca verimlilik değil, aynı zamanda teknoloji dünyasında kabul görmüş bir kalite standardı sunduğunun da bir göstergesi.
Bu liderlik Nvidia’nın finansal başarısını da beraberinde getirdi. Şirket, 2023 yılı itibarıyla gelirini katladı ve piyasa değeri 3,34 trilyon dolara ulaştı, böylece Nvidia “dünyanın en değerli şirketi” unvanına sahip oldu. Dow Jones Sanayi Endeksi’nden Intel çıkarılırken Nvidia’nın eklenmesi de atılan stratejik adımların sonuçlarının bir başka göstergesi. Endekste yer almak, bir şirketin finansal sağlamlığını ve sektör üzerindeki etkisini simgeliyor.
Düello Başlasın: Nvidia 🆚 Intel
Intel çip üretiminde geçmişten gelen liderliğini sürdürmeye çalışsa da yapay zekâ ve veri merkezi pazarında AMD (AMD) ve Nvidia gibi rakiplerinin gerisinde kaldı.
Nvidia, yapay zekâ uygulamalarının vazgeçilmez bileşeni olan çip alanında liderliği ele geçirdi ve pazarın büyümesinden maksimum fayda sağladı.
INTC hisseleri, on yıllık getirisini sıfırladı ve şirketin piyasa değeri 100 milyar dolar civarında. Nvidia ise yatırımcıların yapay zekâ alanındaki beklentileri sayesinde hisse değerini katladı ve piyasa değeri 3 trilyon doları aştı.
Intel, dökümhane faaliyetlerine yatırım yaparak rotayı TSMC (TSM) gibi devlerle rekabet etmeye çeviriyor. Fakat bu alanda başarılı olmak için büyük yatırımlar ve yüksek riskler söz konusu. Nvidia ise mevcut güçlü konumunu koruyarak ve yapay zekâ pazarındaki liderliğini pekiştirerek büyümeye devam ediyor. Ama Nvidia’nın uzun vadede bu pazar payını koruması şüpheli.
İki hissenin değerlemesini karşılaştırmak gerekirse; Nvidia’nın F/K oranı 65,8 olarak görülürken, Intel’in F/K oranı mevcut değil, yani Intel şu anda zarar ediyor.
İleri F/K oranına baktığımızda ise Intel’in 23,3 ve Nvidia’nın 34,5 seviyesinde olduğunu görüyoruz. Nvidia’nın ileri F/K oranının yüksek olması, yatırımcıların Nvidia’nın gelecek büyüme potansiyeline olan güvenini yansıtıyor. Intel’in ise düşük bir orana sahip olması, yatırımcıların Intel’e olan beklentilerinin nispeten düşük olduğunu gösteriyor.
Marjlar tarafında Nvidia’nın FAVÖK marjı 65,4% gibi oldukça yüksek bir seviyedeyken, Intel bu alanda oldukça geride kalıyor ve sadece 6,1% FAVÖK marjı ile çalışıyor. Brüt kâr marjında da Nvidia 76% ile güçlü bir pozisyona sahipken, Intel 34,7% ile Nvidia’nın oldukça altında. Marjlardaki bu fark, Nvidia’nın yüksek kârlılıkla üretim yapabildiğini ve ürünlerini yüksek marjla satabildiğini gösteriyor. Intel ise maliyet yapısı ve ürün portföyü açısından bu kârlılık seviyelerine ulaşamıyor.
Nvidia’nın net kâr marjı 55% olurken, Intel net zarar yazıyor ve -29,4% net marj ile negatif bir görüntü sergiliyor. Intel’in son yıllarda yaşadığı rekabet baskısı ve operasyonel zorluklar kârlılığını büyük ölçüde olumsuz etkilemiş durumda.
Benzer şekilde Nvidia’nın aktif kârlılığı 85,1% ve özkaynak kârlılığı 91,2% ile oldukça yüksek olurken Intel ise aktif kârlılığında -8,2% ve özkaynak kârlılığında -16% gibi negatif değerler gösteriyor. Son olarak Nvidia’nın ROIC oranı 78,1% ile çok yüksek bir seviyede; bu da şirketin yatırımcılar için yüksek kârlı bir getiri sunduğunu gösteriyor. Intel ise -9,9% ROIC ile yatırımcıların yatırımlarına değer katamayan bir performans sergiliyor.
Yani, Nvidia finansalları açısından çok daha sağlam ve kârlı bir yapıya sahipken, Intel şu anda “değer tuzağı” olarak nitelendirilebilecek bir pozisyonda bulunuyor.
Intel Fazla mı Cezalandırıldı?
Yılbaşından bu yana yarı iletken sektörü hisseleri neredeyse iki katına yükselmişken, Intel hisseleri 40%’a yakın değer kaybına uğradı.
Diğer çip üreticileri yapay zekâ gibi yeni teknolojilerden yararlanarak yükseliş trendi yakalarken, Intel hâlâ eski büyüme potansiyeline ulaşmakta zorlanıyor ve bu durum yatırımcıların endişelerini artırıyor.
Intel’in PD/DD oranı 1,0 seviyesine gerilemiş durumda. Bu oran, firmanın piyasa değerinin sahip olduğu varlıkların yani defter değerinin tam anlamıyla karşılığı olduğunu ifade ediyor. Bir başka deyişle, yatırımcılar şu an Intel’e sadece sahip olduğu varlıklar kadar değer biçiyor; bu da Intel’in gelecekteki büyüme potansiyelinin hisse fiyatına yansıtılmadığını gösteriyor. Bu durum uzun zamandır ilk kez yaşanıyor.
Intel’i bir yatırım fırsatı olarak değerlendirmek için sadece mevcut varlıklarına değil, aynı zamanda büyüme beklentilerine de bakmak gerekiyor. Peki, şirketin büyüme beklentileri hisse fiyatlamalarına dahil edilebilir mi?
Şirketin ileriye dönük çarpanlarına baktığımızda yatırımcıların Intel’in büyüme beklentilerinin sektöre göre daha düşük olduğu dikkat çekiyor.
Intel’in son bilançosu da parlak bir resim ortaya koymuyor. Bilançodaki önemli kalemlere göz atalım. 👇
- Toplam gelir: Yıllık 6% düşüşle 13,3 milyar dolar
- Müşteri bilişim grubu gelirleri: 7% düşüşle 7,3 milyar dolar
- Veri merkezi ve yapay zekâ gelirleri: %9 artışla 3,3 milyar dolar
- Hisse başına kâr: Özel kalemler hariç tutulduğunda 0,17 dolar
Son bilançosuna göre Intel, özellikle veri merkezi ve yapay zekâ segmentinde bir toparlanma belirtisi gösterse de müşteri bilişim grubu gelirlerindeki düşüş devam ediyor.
Şirketin dördüncü çeyrek beklentileri de bu görüşü destekler nitelikte; Intel, 13,3 ile 14,3 milyar dolar arasında gelir ve hisse başına 0,12 dolar kazanç kâr öngördüğünü açıkladı. Bu beklentiler, Wall Street analistlerinin ortalama 13,66 milyar dolar gelir ve 0,08 dolar kâr beklentilerinin üzerinde bulunuyor.
Analistlerin INTC hisseleri için hedef fiyatları incelendiğinde ise 12 aylık konsensüs beklentinin 24,35 dolar seviyesinde olduğu ve hissenin güncelde yükseliş potansiyeli sunmadığı belirtilebilir.
Genel olarak bakıldığında Intel şu anda rakiplerine göre düşük çarpanlardan işlem görse de şirket üzerindeki belirsizlikler hisse performansı üzerinde baskı oluşturuyor. Özellikle dökümhane faaliyetlerinin toparlanması, yapay zekâ destekli ürünlerin pazarda tutunması ve yeni çiplerin başarılı bir şekilde benimsenmesi hisseleri destekleyebilir. Ama yatırımcıların önce Intel’in önemli kilometre taşlarını aşmasını izlemesi gerekiyor.
SMCI, Intel için Yeni Bir Fırsat Olabilir mi?
Nvidia ve Super Micro Computer (SMCI) arasındaki ilişki, Super Micro’nun finansal sıkıntıları nedeniyle zayıflamış durumda.
Super Micro’nun finansal raporlama sorunları ve bu süreçte yaşanan belirsizlikler, Nvidia’yı alternatif tedarikçiler aramaya yönlendirdi. Özellikle, Super Micro’nun mali tablolarını zamanında sunamaması nedeniyle bir kez daha borsadan çıkarılma riski bulunuyor. Bu yüzden Nvidia, işlerini daha güvenilir ve sağlam finansal altyapıya sahip tedarikçilere kaydırmaya karar verdi.
Super Micro’nun yaşadığı bu sorunlar, kısa süre önce Hindenburg Research tarafından yapılan bir inceleme ile daha da belirgin hale geldi. Hindenburg, Super Micro’nun finansal yapısı hakkında şüphe uyandıran bir rapor yayımladıktan sonra, Super Micro yıllık 10-K raporunu ertelediğini duyurdu. Ayrıca şirketin bağımsız denetçisi E&Y da istifa etti ve bu da yatırımcılar ve ortaklar arasında güven kaybına yol açtı.
Tüm bu gelişmeler ise Intel için potansiyel bir fırsat barındırıyor. Nvidia’nın Super Micro’dan kaynaklanan tedarik zinciri sorunlarını çözmeye çalışması, Intel’in güçlü tedarik zinciri ve yapay zeka odaklı çözümleriyle pazarda boşalan yeri doldurması için bir kapı açıyor.
Super Micro’nun güven kaybetmesiyle, yapay zeka sunucuları ve veri merkezleri için güvenilir iş ortaklarına olan talep artabilir ve Intel, Gaudi AI hızlandırıcıları ve Xeon işlemcileri ile bu ihtiyaca yanıt verebilir. Nvidia, yapay zekâ pazarında alternatif tedarikçileri tercih etmeye devam ederse, Intel’in daha fazla müşteri kazanma ve pazar payını artırma şansı doğabilir.
Diğer yandan Nvidia’nın Super Micro yerine seçtiği yeni tedarikçilerin güçlü üretim kapasiteleri ve hızla gelişen teknolojileri, Intel için rekabetin yoğunlaşacağı anlamına da geliyor.
Intel’in, Nvidia’nın ve diğer yapay zekâ pazar oyuncularının ihtiyaçlarına hızlı yanıt verebilmesi ve maliyet etkin çözümler sunması gerekiyor. Eğer bu fırsatları stratejik olarak değerlendirirse Intel yapay zekâ ve veri merkezi alanında sağlam bir yer edinebilir ve pazar payını artırabilir.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: StockRover, Bloomberg, Finimize, Yahoo Finance, SeekingAlpha