ABD Borsası Notları

Kuantum sektörü: Trilyon dolarlık hayal mi, geleceğin anahtarı mı?

Kuantum sektörü: Trilyon dolarlık hayal mi, geleceğin anahtarı mı?
Google News Icon Takip Et

Google’ın kuantum çipi, süper bilgisayarların 10 septilyon yılda yapacağı işlemi 5 dakikada tamamladığını duyurdu – bu süre evrenin yaşından bile uzun. 

Peki bu muazzam hız gerçekten devrim niteliğinde mi, yoksa yeni bir teknoloji balonu mu?

Kuantum bilgisayarları gerçek bir devrim mi?  

Yatırımcıların dikkatini çeken son teknoloji devrimi kuantum hesaplama oldu. Bu ilginin en büyük nedeni, Google’ın (GOOGL) kuantum çipi Willow’un bir süper bilgisayarın 10 septilyon yılda yapacağı bir hesaplamayı 5 dakikada gerçekleştirebildiğini duyurmasıydı. 

💥 10 septilyon yıl, evrenin tarihinden bile daha uzun bir süre!  

Bu duyuru sonrasında bazı kuantum hisselerinde 500%’den fazla yükselişe neden olsa da çok zaman geçmeden Nvidia (NVDA) CEO’su Jensen Huang’ın “Kuantum hesaplama 15-30 yıl uzakta” açıklaması sonrasında kuantum hisselerin değeri anında yarıya indi.  

Kuantum hesaplama alanında ilginç bir paradoks bulunuyor. Birçok teknoloji lideri, “gerçek anlamda faydalı” kuantum bilgisayarların onlarca yıl uzakta olduğunu söylese de IBM (IBM), Google (GOOGL), Amazon AWS (AMZN) ve diğer şirketler bir süredir kuantum bilgisayarlara bulut erişimi sunuyor.  

Bu durumda akıllara şu soru geliyor: Bu şirketler şu anda tam olarak ne sunuyor? 

Günümüzde kuantum bilgisayarların kapasiteleri, simülasyonlar veya belirli akademik ve bilimsel amaçlar için kullanılabilse de bunların günlük kullanım ve ticari uygulamalarda yaygınlaşması için teknolojinin hâlâ uzun bir yolu var gibi görünüyor. 

Yine de bu alandaki ilerlemeler, yatırımcılar için büyük bir potansiyel sunmaya devam ediyor. 

Neye yatırım yaptığını bil: Kuantum nedir?

Bu kısma ünlü fizikçi John Wheeler’in sözü ile başlayalım. 

“Eğer kuantum mekaniğinden tamamen kafanız karışmamışsa, onu anlamıyorsunuz demektir.” 

Kuantum bilgisayarlar, verileri saklamak ve işlemek için atom altı parçacıkların özelliklerini kullanır. Geleneksel bilgisayarların 0 ve 1’lerden oluşan ikili bitleri yerine, qubitler*aynı anda birden fazla değeri temsil edebilir. 

Böylece hesaplamaları adım adım yapmak yerine, kuantum bilgisayarlar simülasyon ve olasılık kullanarak tek bir işlemde çözüme ulaşabilir. Bu da günümüzde yapay zeka modellerinin daha hızlı çalışabilmesi anlamına geliyor.

Kuantum bilgisayarlar nerelerde kullanılıyor?  

Kuantum bilgisayarlar, özellikle karmaşık problemleri çözmek için geliştiriliyor. Bu, yapay zeka uygulamalarından malzeme bilimine, ilaç ve biyoteknoloji araştırmalarına kadar geniş bir alanı kapsıyor. 

Google (GOOGL), kuantum bilgisayarlarını geliştirmek için altı aşamalı bir yol haritası belirledi ve son yayımladığı Willow çipi ile üçüncü aşamaya ulaştığını açıkladı. Şirketin ilgili yazısında, “Yeni çipimiz, hata düzeltme ve performans açısından büyük ölçekli, kullanışlı bir kuantum bilgisayarın yolunu açıyor.” ifadelerine yer verildi.  

Fakat, gerçekten kullanışlı ve büyük ölçekli kuantum bilgisayarların hayata geçirilmesi onlarca yıl sürebilir. Şu an için kuantum teknolojisinin erken aşamalarında sınırlı bir pazar var ve mevcut çözümler daha çok malzeme bilimi ve yaşam bilimleri araştırmalarında kullanılıyor.  

Mevcut pazarın büyüklüğü yaklaşık 2 milyar dolar olarak tahmin ediliyor ve 2030 yılına kadar 70 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ancak unutmamak gerekir ki, bu tahminlerin kuantum teknolojisinin önümüzdeki beş yıl içinde ne kadar işlevsel hale geleceğine bağlı olarak değişme ihtimali var.  

Hangi şirketler kuantum alanında faaliyet gösteriyor?  

Kuantum hesaplama alanında faaliyet gösteren şirket sayısı oldukça az ve çoğu henüz önemli bir gelir elde etmiyor. 

Ancak analistlere göre bu şirketler arasında D-Wave Quantum (QBTS), Quantum Computing (QUBT), Quantum-Si (QSI), Rigetti Computing (RGTI) ve IonQ (IONQ) gibileri önümüzdeki yıllarda gelirlerini 50%’den fazla büyütme potansiyeline sahip. 

Daha geniş ekosistem içinde, Applied Materials (AMAT) gibi yarı iletken malzeme üreticileri ve yarı iletken endüstrisine ekipman sağlayan şirketler de yer alıyor.  

Kuantum sektörünün geleceği

Eğer kuantum hesaplama da diğer birçok teknoloji inovasyonu gibi bir yol izlerse, en büyük değeri Alphabet (GOOGL) ve Microsoft (MSFT) gibi dev şirketler elde edecek gibi görünüyor. Diğer yandan bu getirilerin kademeli olabileceği ve trilyon dolarlık piyasa değerine sahip bu devlerin kârını kayda değer ölçüde büyütebilmek için büyük bir atılım gerekebileceği de göz önünde bulundurulmalı.  

Öte yandan, küçük ve tamamen kuantum teknolojisine odaklanan şirketler büyük getiri potansiyeline sahip olabilir. Bu yüzden, kuantum endüstrisine dair herhangi olumlu bir haber, doğrudan şirketler ilgili olmasa bile bu şirketlerin hisse fiyatlarını hareketlendirebilir.  

Küçük teknoloji şirketlerine yatırım yaparken dikkat edilmesi gerekenler  

Bir yatırımcı olarak potansiyel getiriden önce temel finansal metrikleri göz önünde bulundurmalısın: Geçmiş finansal performans, finansal sağlık ve bilanço görünümü.

Geçmiş Finansal Performans: Gelir ve gider dağılımını incele

Şirketin son yıl içindeki giderleri, şirket hakkında pek çok şey söyleyebilir. Teknoloji şirketleri büyümek için genellikle büyük harcamalar yapar ve bu giderlerin kısa vadede düşmesi beklenmez.  

Finansal Sağlık: Nakit ve borç görünümünü göz ardı etme  

Şirketin mevcut nakit ve borç durumu yatırım kararlarında oldukça önemli olmalı. Teknoloji şirketleri genellikle düşük borçla çalışsa da bu metrik yine de incelenmeli.  

Bilanço görünümü: Nakit akışını analiz et

Şirketin mevcut nakit akışıyla ne kadar süre daha faaliyetlerini sürdürebileceğini anlamaya çalışmak da önemli. Bu, şirketin ne kadar süreyle dış finansmana ihtiyaç duymadan faaliyet gösterebileceğini belirlemede kritik bir gösterge niteliğinde.  

Yani, küçük teknoloji şirketlerine yatırım yaparken sadece büyüme potansiyeline odaklanmak yerine finansal sağlıklarını dikkatlice değerlendirmek önemli. Özellikle kuantum hesaplama gibi gelişmekte olan bir sektörde heyecan ve spekülasyonla şişirilen değerlemelere karşı temkinli olmak da uzun vadede bilinçli yatırım kararları almana yardımcı olabilir.

Küçük ve büyümekte olan şirketler için kısa vadeli nakit rezervine sahip olmak oldukça yaygın. Eğer şirketin ve sektörün geleceği parlak görünüyorsa, yeni sermaye bulmak genellikle büyük bir sorun teşkil etmez. Ama bu durum mevcut hissedarların paylarının seyrelmesine de neden olabilir.  

Eğer şirketin kâr etmeye başlaması yıllar alacaksa ve giderleri önemli ölçüde artacaksa mevcut hissedarlar da zamanla önemli ölçüde seyrelmeye maruz kalabilir. 

Bazen de sektörler yatırımcıların ilgisini kaybedebilir ve şirketlerin sermaye artırması zorlaşabilir. Örneğin 2021’de elektrikli araçların yaygınlaşacağı beklentisiyle hızla yükselen birçok hisse günümüzde 75% kadar değer kaybetti. 

Son olarak, küçük ve yenilikçi şirketlerin en olası çıkış senaryosu, genellikle daha büyük bir şirket tarafından satın alınmalarıdır. Bu durum yatırımcılar için olumlu gibi görünse de bazen elde edilen kazanç, yatırım süresince yaşanan riskleri ve hisselerin seyrelmesini telafi etmeyebilir.  

Bu noktalar spekülatif hisselerin tamamen göz ardı edilmesi gerektiği anlamına gelmese de genellikle yatırımcılar bu faktörleri yeterince dikkate almazlar. Yani, bu tür şirketlere yatırım yaparken nihai senaryoyu net bir şekilde anlamak büyük önem taşıyor.

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: CNBC, Bloomberg, Simply Wall St