Koç Holding (KCHOL), 2024 yılında iştiraklerinin gelirlerindeki azalış, mali tablolarında finans tarafındaki iştiraklerini enflasyon muhasebesine uygun yansıtması, yüksek kredi maliyetleri ve 38,3 milyar TL’lik net parasal pozisyon kaybıyla finansal açıdan gerileme gösterse de hisse performansı olarak yatırımcılarını memnun etmeyi başarmıştı.
2024 yılında ortodoks politikalara geçilmesiyle yabancı yatırımcıların BIST’te ağırlığını artırmaları beklentileriye başta KCHOL hisseleri olmak üzere holdinglerde güçlü hareketler gözlemlenmişti. Ancak son 1 ayda yabancı yatırımcıların çıkışları sonrasında KCHOL hisseleri 20%’nin üzerinde değer kaybı yaşarken, endeksin de aylık ve yıllık olarak gerisinde kaldı.
Geçtiğimiz hafta hisse başına net 5,8480 TL temettü dağıtımı gerçekleştiren şirket, tarihinde en yüksek temettü verimine ulaşırken şirketin hisseleri dağıtılan temettü sonrasında 12%’ye yakın kayıp yaşadı.
Teknik Bakış
KCHOL hisseleri, temettü ödemesi sonrasında yaşadığı sert geri çekilmeler sonrasında tüm üstel hareketli ortalamalarının altına yerleşmiş durumda. Şirket ayrıca son 1 senelik fiyat grafiğinin en dip seviyesinde kritik direnç seviyesi konumunda bulunan 141 TL seviyelerinin de altına sarkmış durumda. Buradan bir hareket göremezsek 2023 yılı Aralık ayında sıkışma yaşadığı 130 TL seviyeleri yeni kritik destek noktası olacak. Üst tarafta ise 10 günlük üstel hareketli ortalaması olan 149 TL seviyeleri yatırımcılar tarafından takip ediliyor.
Koç Holding’in finansalları 30 Nisan tarihinde açıklanacak. Finansallar öncesi dilersen sektörel kırılımları da inceleyelim. 🔍
Otomotiv Verileri Zayıf Fakat Avrodaki Yükseliş Dikkat Çekiyor
ODMD verilerine göre, 2025 yılı Ocak-Mart döneminde otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı dönemine göre 6,5% oranında azaldı. Otomobil satışları ise 2025 yılı Ocak-Mart döneminde geçen yıla göre 4,1% oranında azalarak 223.793 adet, hafif ticari araç pazarı ise 15,5% azalarak 52.491 adet oldu. Mart ayında baz olarak güçlü sonuçlar alınsa da, zayıf Ocak ve Şubat verileri ilk çeyrekte düşüş yaşanmasına yol açtı.
ACEA (Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği) verilerine göre ise yılın ilk 2 ayında yeni araç kayıtlarında düşüş gerçekleşti. Ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre 2,6% daralma yaşanırken Şubat ayında ise bu oran 3,4% olarak gerçekleşti. Fakat Avrupa verilerinde en önemli gelişme benzin ile çalışan araç satışlarındaki dramatik düşüş oldu. Elektrikli araçlara olan talep geçen yılın aynı dönemine göre artış gösterirken toplam satışlardan aldığı pay 20,6% artış gösterdi. Ford’un elektrikli araç dönüşümü bu tarafta kritik.
Diğer bir konu da Avro kurundaki yükseliş. Ford Otosan’ın ihracat oranı 70% seviyelerinde bulunurken avrodaki yükseliş şirketin marjlarını direkt olarak etkiliyor. Fakat avronun hem dolar hem de TL karşısında güçlü bir şekilde değer kazanması Mart ayının son dönemlerinde yaşandı. Hatta yılın ilk 2 ayında avro/dolar paritesi çeyreksel olarak düşüş gösterdi. Mart ayındaki yükseliş şirketin marjlarına sınırlı-pozitif etki etse de asıl etkiyi 2. çeyrekte görmemiz daha muhtemel olabilir.
Traktör tarafını değerlendirdiğimizde yılın ilk çeyreğinde Türk Traktör (TTRAK), 7.635 adet satış rakamına ulaşırken 8.037 adet traktör üretimi gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde ise satış rakamı 13.505 iken, üretim rakamı 13.179’du. 2024 yılının son çeyreğinde ise satış rakamları 10 bin civarında gerçekleşmişti. Yani traktör tarafında da hem yıllık hem çeyreksel düşüş meydana geldi.
Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, otomotiv tarafında çeyreksel ve yıllık bazda düşüşler devam edebilir. Otomotiv tarafının sektörel olarak gelir etkisi ise 27% seviyelerinde bulunuyor.
Petroldeki Düşüş Ürün Marjlarına Negatif Etki Ediyor – Tüpraş
Geçen yılın ilk çeyreğinde 80 dolar civarında fiyatlanan brent petrol fiyatları 2025 yılının ilk çeyreğinde ise 72 dolar civarında fiyatlandı. 2024 yılının son çeyreğinde ise ortalama olarak 73,5 dolar seviyelerinde fiyatlanan petrol fiyatları hem çeyreksel hem yıllık baz etki olarak Tüpraş’ın ürün marjlarına negatif yansıdı.
Trump tarifeleri sonrasında Nisan ayından bu yana 65 doların altına gerileyen petrol fiyatları, şirketin marjlarına etkisini 2. çeyrekte gösterecek. Elektrik üretimi tarafında iştiraki Entek’i incelediğimizde ise spot fiyatların çeyreksel olarak değişim gösterememesi sınırlı-negatif olarak değerlendirilebilir.
Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde kapalı kalan rafinajların etkisiyle şirket 400 milyon TL gibi düşük bir net kâr rakamı açıklamıştı. Bu çeyrekte beklentiler şirketin daha yüksek net kâr açıklaması yönünde olsa da, ürün marjlarındaki gerileme negatif olarak takip ediliyor.
Bankacılık Kârında Çeyreksel Artış Yaşanabilir Mi?
1. çeyrekte düşen repo ve mevduat maliyetleri bankacılık gelirlerine pozitif etki etmesi bekleniyor. Fakat Mart sonunda gecelik borçlanma faizlerinin ve tahvil faizlerinin yeniden artış göstermesi 2. çeyrekte bankacılık gelirlerinde yeniden zayıflama yaşanmasına neden olabilir.
Aracı kurumların Yapı ve Kredi Bankası için tahmin ettiği ortalama net kâr rakamı 9,4 milyar TL seviyesinde. Şirket geçtiğimiz çeyrekte 6,6 milyar TL net kâr açıklamıştı. Çeyreksel olarak net kâr artış gösterse de geçen yılın ilk çeyreğinde Yapı ve Kredi Bankası’nın kârı 10,3 milyar TL olarak gerçekleşmişti.
Özellikle 2. çeyrekte TÜFE’ye endeksli menkul kıymetlerin getirilerinde çeyreksel olarak zayıflamanın daha da artması bekleniyor. Fakat ilk çeyrekte beklentiler yüksek komisyon geliri ve spread genişlemesinden kaynaklı olarak Yapı ve Kredi Bankası’nın diğer bankalara göre ayrışabileceği yönünde.
Beyaz Eşya Tarafında da Daralma Var!
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) tarafından açıklanan verilere göre zayıf geçen Ocak ayının ardından Şubat ayında da daralma devam etti. İç satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Şubat ayında 18% düşüş gösterirken ihracat ise 11% geriledi. Ocak-Şubat döneminde ise iç satışlar geçen yılın aynı dönemine göre 15% düşüşle 1.63 milyon adet olarak gerçekleşirken, ihracat ise 6% düşüşle 3,29 milyon adet oldu.
Fakat burada çeyreksel değerlendirmeye de ihtiyaç var. Geçtiğimiz senenin ilk çeyreğinde yüksek baz etkisi sebebiyle daralmalar meydana gelse de çeyreksel olarak yükseliş gözlemlemek mümkün olabilir. TURKBESD verileri 2 ay gecikmeli gelmesinden kaynaklı olarak Mart ayının verilerini Mayıs ayında alacağız. Geçtiğimiz çeyreğin ilk 2 ayına göre kıyaslama yaptığımızda ise satışların paralel izlendiği seyrediliyor.
Genel Değerlendirme
Otomotiv ve Beyaz Eşya tarafında ilk çeyrekte satışlardaki daralma sebebiyle yıllık baz etkisi de göz önüne alındığında daralma devam edebilir. Yapı ve Kredi ile Tüpraş’ın kârı ilk çeyrekte holdingin konsolide net kârını belirleyecek kritik unsur olarak yer alıyor. 2. çeyreğe baktığımızda ise düşen petrol fiyatları, artan repo maliyetleri ve avro/TL kurundaki artışın etkisiyle durum tersine dönebilir.
Şirketin kendi yayınladığı sunumda, yıl sonunda net aktif değer (NAD) iskontosu 13% seviyelerine kadar yükseliş göstermişti. Tarihsel ortalama ise 29% seviyesinde. Güncel fiyatına oranla şirketin sunumuna göre NAD iskontosu ise tarihsel ortalamalarının üstüne yakınsayarak 30% seviyelerine ulaşmış durumda.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Kaynak:KAP, Finnet, Koç Holding Yatırımcı Sunumu, TURKBESD, ODMD, ACEA