ABD’nin resesyona girebileceği korkusu yatırımcıların riskten kaçmasına neden olurken, büyümeyi kurtarmak için hızlı faiz indirimlerine ihtiyaç duyulacağına dair bahisler nedeniyle Japon borsaları bugün 13% dip yaparak son 37 yılın en kötü gününü yaşıyor.
Wall Street, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz artırım döngüsünün girmiş olabileceği yönündeki beklentilerin ABD’deki resesyon endişeleriyle birleşmesinin ardından ülke varlıklarına ilişkin risk algınının zirveye ulaştığına inanıyor.
Gösterge Japon endeksleri, 11 Temmuz’da ulaştıkları tüm zamanların en yüksek seviyelerinden bu yana 20%’den fazla değer kaybetti.
Nikkei’nin 31.458,42 seviyesinden kapanmasına neden olan 13%’lük kayıp, 1987’deki “Kara Pazartesi”den bu yana endeksin yaşadığı en kötü gün oldu. Endeksteki 4,451.28 puanlık kayıp aynı zamanda tüm tarihindeki puan bazında en büyük kayba işaret etti.
Nikkei 225 vadeli işlemlerinde de devre kesici çalıştı ve işlemler durduruldu.
Nikkei ayrıca bu yıl şimdiye kadarki tüm kazanımlarını sildi ve bugüne kadar zarar pozisyonuna geçerken, Topix de 12,23%’lük bir düşüşle 2.227,15 seviyesinden kapandı.
Mitsubishi (MUFG), Mitsui and Co, Sumitomo ve Marubeni gibi büyük şirketlerinin hepsi 14%’ün üzerinde değer kaybederken, Mitsui piyasa değerinin neredeyse 20%’sini kaybetti.
🇯🇵 “Şu an Japonya’ya Girmek Düşen Bir Bıçağı Yakalamak Gibi”
Söz konusu görünüm karşısında UBS Global Wealth Management’ın bölgesel baş yatırım yetkilisi Kelvin Tay, şu anda Japon piyasasına girmenin “düşen bir bıçağı” yakalamaya benzediğini söyledi:
“Japon piyasasının son iki yılda bu kadar güçlü bir şekilde yükselmesinin tek nedeni Japon yeninin çok çok zayıf olmasıydı. Bu durum tersine döndüğünde, doğru bir şekilde çıkmanız gerekir ve bence bunun bir sonucu olarak şu anda herkes gemiyi terk ediyor.”
IG Australia analistlerinden Tony Sycamore da “Şubat, Mart 2020’deki COVID satışından bu yana böyle bir katliam günü görmedik.” dedi.
👀 Carry Trade’ler Çözülüyor
Japonya Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta çarşamba günü faiz oranını son 15 yılın en yüksek seviyesi olan 0% ile 0,1% aralığından 0,25%’e yükseltti.
Her ne kadar çok küçük görünse de Japon Yeni, tüccarların dünya genelinde faiz oranlarındaki farklılaşmadan kâr elde ettiği carry trade’in odak noktası olduğu için önem taşıyor. Küresel döviz piyasalarındaki ciro çok büyük olduğu için – üç yılda bir yapılan bir araştırmaya göre Nisan 2022’de günlük 7,5 trilyon dolarlık rekor bir seviyeye ulaştı – bunun etkisi çok büyük olabilir.
📝 Küçük bir not: Yatırımcıların iki ülke para birimi arasındaki faiz oranları farkından yararlanarak düşük faizle borçlanıp yüksek faize yatırım yapmasına carry trade denir.
Japonya, 1990’larda kalıcı deflasyona katkıda bulunan bir varlık balonunun patlamasının ardından on yıllar boyunca faiz oranlarını son derece düşük tuttu. Pandemiden sonra faizleri artırmaya başlayan diğer büyük merkez bankalarının aksine faizleri düşük tutmaya devam etti.
Bu durum, geçtiğimiz ay güçlü ABD doları karşısında neredeyse son on yılın en düşük seviyesine gerileyen Japon yenini etkileyen para politikasında bir ayrışma yarattı.
Bu ayrışma, ING analistlerinin açıkladığı üzere, bu yıl baskın bir başarılı yatırım stratejisi olan carry trade’e yardımcı oldu.
ING analistleri, “Yenin düşmeye devam edeceği beklentisiyle yen cinsinden ucuza borçlanmayı ve tercihen güçlü bir makro argümanla desteklenen yüksek getirili bir para birimine veya varlığa yatırım yapmayı içeriyor.” diyor.
Ancak BOJ’un geçen haftaki faiz artırımı yenin yükselmesine yol açtığı için bu strateji şu anda sekteye uğramış durumda: Yen son beş işlem gününde 7,8% yükseldi ve bu yıl şu ana kadar dolar karşısında 1,3% değer kaybetti.
Bugün ise yen, 3,3% artışla en son ocak ayında görülen bir seviye olan 141,70’e kadar yükseldi.
BOJ’un faiz artırımı küresel hisse senedi piyasalarında riskten kaçış eğilimini daha da körükledi.
ING analistleri 25 Temmuz tarihli ayrı bir notta “Yen carry trade’lerinin çözülmesi şüphesiz küresel riskten kaçış ortamına katkıda bulunuyor.” demişti.
📊 Nasdaq Vadeli İşlemleri 2% Ekside
Söz konusu düşüş karşısında Nasdaq vadeli işlemleri 2,5% düşüşle düzeltmeye girerken, S&P 500 vadelileri 1,6% ve Dow Jones vadeli işlemleri de 0,96% düşüş yaşadı.
Hisse senetlerindeki son gerileme, geçtiğimiz hafta cuma günü hayal kırıklığı yaratan bir istihdam verisinin, yatırımcıların Fed’in geçen hafta faiz oranlarını değiştirmeyerek hata yaptığı ve ekonominin resesyona sürüklendiği yönündeki korkularını arttırmasıyla daha da şiddetlendi.
Endişe verici derecede zayıf Temmuz ayı istihdam verisi, piyasaların Fed’in eylül ayında faiz oranlarını sadece düşürmekle kalmayıp, tam 50 baz puan azaltma ihtimalini 78% olarak fiyatladığını gördü. Piyasalar bu yıl 5,25%-5,5% aralığındaki faizlerde 122 baz puanlık bir indirime işaret ediyor ve 2025 yılı sonunda faizlerin 3% civarında olacağını öngörüyor.
JPMorgan analistleri ABD’nin resesyona girme olasılığını 50% olarak değerlendirerek düşüş eğiliminde olduklarını belirttiler.
Ekonomist Michael Feroli, “Fed artık eğrinin önemli ölçüde gerisinde göründüğüne göre, eylül toplantısında 50 baz puanlık bir indirim ve ardından kasım ayında 50 baz puanlık bir indirim daha bekliyoruz. Gerçekten de, özellikle veriler daha da yumuşarsa, toplantılar arası bir gevşeme için bir gerekçe oluşturulabilir ancak Fed yetkilileri böyle bir hareketin nasıl (yanlış) yorumlanabileceği konusunda endişelenebilir.” dedi.
Öte yandan Hazine tahvili getirileri de darbe aldı ve 10 yıllık getiriler 3,723% ile 2023 ortasından bu yana en düşük seviyeye ulaştı.
Hazine getirilerindeki büyük düşüş, ABD dolarının her zamanki güvenli liman cazibesini de gölgeledi ve para birimini ana para sepeti karşısında 0,4% aşağı çekti.
Dolar, Japon Yeni karşısında 2,2% değer kaybederek 143,10 seviyesine gerilerken, Euro 1,9% düşüşle 156,35 seviyesine indi.
Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: CNBC1, 2, Reuters