Portföyümüzdeki şirketler her ne kadar çok kaliteli ve iyi değerlenmiş olsa da bazen kontrolümüzde olmayan makro ve mikro gelişmeler bu yatırımlarımızı olumsuz etkileyebiliyor.
Geçmişten bu yana, borsa çöküşlerinin kaçınılmaz olduğunu ve gerçekten üzücü sonuçlar doğurduğunu biliyoruz. Böyle zamanlarda paniğin de etkisiyle borsalarda görülen satış dalgaları, özellikle yatırımlarını uzun vadeli olarak planlayan yatırımcıları endişelendirse de biliyoruz ki hiçbir şey kalıcı değil.
Çok yakın bir geçmişe gittiğimizde şayet BİST100 endeksinin 2022 aralık sonu ulaştığı 5000 seviyesinin üzerindeki zirve seviyelerden 2023 yılının başında, biraz da seçim stresiyle, geri çekilmesi sonrası satış gerçekleştirmiş olsaydık, seçimin bitişiyle birlikte endeksi 8000’in üzerine taşıyan ralliye hiç katılmamış olacaktık.
Hatta Wall Street’in eskileri şöyle der: “Eğer satmazsanız, kaybetmiş olmazsınız.” Yani bir diğer deyişle, elden çıkmadığı sürece yatırımların güvende. Bu yüzden belki de inişli çıkışlı dönemleri çok ciddiye almamakta fayda olabilir.
“Söylemesi kolay! Peki, öylece durup fırtınanın sonlanmasını mı bekleyeceğim?” diyor olabilirsin. Tabii bu oldukça kişisel bir süreç olsa da bu konuda sana fikir verebilecek birkaç yöntem var.
🎯 Hiçbir Şey Yapmamak
Yatırım stratejine ve portföyündeki mevcut şirketlere güveniyorsan, iyi bir nedenin olmadıkça planlarını değiştirmemek iyi bir fikir olabilir. Ne de olsa portföyünü oluştururken de bir piyasa çöküşü olabilirdi.
Çünkü bir kriz sırasında panikle satış yapan yatırımcılar genellikle yaptıkları seçimden pişmanlık duyarlar. S&P 500’ün çok kısa bir süre içinde 30%’un üzerinde çakıldığı 2020 baharında trenden atlayanları ele alalım. COVID’in ilk dönemlerindeki piyasa kayıpları yıldırım hızındaki pandemi rallisi tarafından silindiğinde ve 2020 yazına gelindiğinde çoktan pişman olmuşlardı. Peki, ya yıl sonunda? Çöküşün dibinden itibaren elde ettikleri 65%’lik kazancı kaçırdılar.
🎯 Dipten Satın Almak
Çoğu yatırımcı varlık fiyatları düşerken paniğe kapılırken, soğukkanlı olanlar ortaya çıkan düşük fiyatları bir satın alma fırsatı olarak görebilir. Eğer şirketinin yönetimine, finansallarına ve geleceğine güveniyorsa, anlık gelişen bir korku ve panik ortamında bu yatırımlarını artırmak için bir fırsat olduğunu düşünebilir.
Çünkü korku, varlık fiyatlarını temel veya içsel değerlerinin çok altına çeker ve fiyatların beklenen seviyelerine dönmesine izin veren sabırlı yatırımcıları ödüllendirir. Kriz dönemlerinde yatırım yaparak kazanç elde etmek disiplin, sabır ve elbette cazip alımlar yapmak için yeterli miktarda likit varlık gerektirir.
Felaket baş gösterdiğinde yatırımcılar en kötüsünden korkar ve hisseler buna göre cezalandırılır. Ancak tarihsel olarak, toz duman dağıldığında iyimserlik geri döner ve fiyatlar da eski seviyelerine geri döner. Piyasalar bir kez daha algılanan kargaşadan ziyade temel sinyallere yanıt vermiştir. Akıllı bir yatırımcı, piyasaların aşırı tepki verme eğiliminde olduğu gerçeğini kabul ederek hisseleri ve diğer varlıkları uygun fiyatlarla satın alabilir.
🎯 Çeşitlendirme Stratejisi
Belirsizliğin arttığı dönemler, bundan faydalanmak üzere pozisyon alan yatırımcılar için büyük fırsatlara yol açabilir. Bazı yatırımcılar saldırıya geçmeye ve işler tersine döndüğünde büyük getiri sağlayacak mal veya hizmetler sunan şirketleri aramaya karar verebilir. Belirsizliği ve riski azaltmak isteyenler paralarını oldukları yerde bırakmaktan veya daha güvenli menkul kıymetlere aktarmaktan memnun olabilirler.
Çeşitlendirme her zaman önemli bir yatırım taktiğidir ve yalnızca belirsizlik dönemlerinde değil, genel olarak yatırımcılar tarafından sevilir. Yatırımlarını hisseler ve değerli metaller gibi çeşitli varlıklara yaymak, bir alanın hızla değer kaybetmesi durumunda darbeyi yumuşatmaya yardımcı olur.
🎯 Temettü Yatırımını Değerlendirmek
Yatırım yapmaktan vazgeçmek istemese de adımlarını biraz daha güvenli atmak isteyenler için düşüş kaydeden piyasalar, temettülerin yatırım tercihlerini yönlendirmesine izin vermeyi düşünmek için iyi bir zaman olabilir. Birçok şirket, tıpkı bankaların tasarruf hesabı sahiplerine faiz ödemesi gibi, kârlarının bir kısmını kâr payı (temettü) yoluyla hissedarlarla paylaşır.
Temettüler garanti olmasa ve miktarları değişebilse de temettü ödeyen şirketler daha olgun şirketler olma eğilimindedir. Garanti olmayabilir fakat şunu belirtmekte de fayda var, özellikle yurtdışında 25 yıl boyunca temettülerini tutarlı şekilde artıran “Temettü Aristokratları” olarak anılan şirketler var. Bir aristokrat olmasa da bizde de hisse fiyatlarına oranla dağıttıkları temettü miktarı ile yani temettü verimleri ile “şampiyon” denmeyi hak eden şirketler mevcut. Bu şirketlerin hisse fiyatları daha az değişkendir ve temettü ödendiği sürece her zaman bir miktar getiri elde etme şansı sunarlar. Bu da temettü yatırımının, hisse fiyatlarının ve getirilerin düşebileceği piyasa düşüşleri sırasında akıllıca bir hareket olabileceği anlamına gelebilir.
Temettü hakkında daha detaylı okumayı buradan yapabilirsin.
Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Forbes, Investopedia
