ABD Borsası Notları

Fed sürpriz yapmadı, faizleri indirdi

Fed sürpriz yapmadı, faizleri indirdi
Google News Icon Takip Et

Fed, politika faizini piyasa beklentisine paralel şekilde 25 baz puan indirerek %3,50 – %3,75 seviyesine çekti.

Bu kararla, 2025 yılının son faiz indirimi de gelmiş oldu. Fed, yıl boyunca 3 defa 25’er baz puanlık indirim gerçekleştirmiş oldu. Piyasa için sürpriz olmayan bu karar sonrası yatırımcılar Başkan Powell’ın açıklamalarına odaklandı.

Powell, saat 22.30’da kamera karşısına geçecek.

Karar metni “bekle-gör” duruşunu koruyor

Karar metninde yapılan değişiklikler ise Komite’nin ekonomiye dair risk algısının belirgin şekilde kaydığını gösteriyor.

Önceki ifadelerde yer alan “işsizlik düşük kalmaya devam ediyor” vurgusu kaldırılıp yerine işsizlik oranının yıl içinde yükseldiğinin belirtilmesi, Fed’in artık istihdam tarafındaki zayıflamayı daha açık biçimde kabul ettiğini ortaya koyuyor.

Enflasyonun yılın başına göre daha yukarıda seyrettiğinin altı çizilse de, tonlama büyüme ve işgücü piyasasındaki yavaşlamaya daha duyarlı hale gelmiş durumda. Bu, Fed’in ikili görevinde ağırlığın bir miktar “maksimum istihdama” kaydığını ima ediyor.

Fed sürpriz yapmadı, faizleri indirdi

Metindeki en kritik güncellemelerden biri de bilanço tarafında geldi. Fed, daha önce planlanan varlık azaltımlarından bahseden ifadeleri tamamen çıkardı ve bunun yerine kısa vadeli Hazine tahvillerinde yeniden alıma başlayacağını belirtirken, bankacılık sistemindeki rezervlerin “yeterli seviyenin altına indiğini” not etti. Bu, teknik olarak parasal sıkılaştırmanın hızının yavaşladığı ve likidite koşullarının daha destekleyici bir faza geçtiği mesajını veriyor.

Faiz indirimlerinin sınırlı tutulmasına karşın bilanço yoluyla likidite sağlanması, para politikasının yönlendirmesinde önemli bir nüans değişimine işaret edebilir.

Karar metninin tamamına bakıldığında, Fed’in riskleri artık daha dengeli değil, hafifçe büyüme aleyhine dönen bir çerçevede gördüğü anlaşılıyor. Bu da Komite’nin mevcut faiz seviyesinin yeterince kısıtlayıcı olduğuna dair inancının güçlendiğini, ilave sıkılaşma ihtiyacının zayıfladığını düşündürüyor olsa da bu, hızlı bir gevşeme sürecine girileceği anlamına gelmiyor.

Fed daha çok ihtiyatlı bir bekle-gör modu içinde; istihdamdaki yumuşamayı not ederken, enflasyonun yeniden hızlanabileceği riskine karşı manevra alanını koruyor.

Noktasal grafikte sıkı duruş mesajı

Karar ile yayımlanan noktasal grafikte faiz indirimi döngüsünün hızının oldukça sınırlı kalacağı mesajı  piyasalara karışık bir mesaj gönderdi.

2025 sonu için medyan tahmin 3,625% seviyesinde sabit tutulurken, 2026 ve 2027 için yalnızca 25’er baz puanlık indirimlerin öngörülmesi aslında Fed’in henüz “gevşeme moduna” geçmediğini gösteriyor.

Üstelik 2026 için yedi üyenin hiç faiz indirimi beklememesi, komite içindeki görüş ayrılığının beklenenden daha derin olduğunu ortaya koyuyor. Bu tablo, zayıflayan istihdam ile yapışkan enflasyon arasına sıkışmış bir merkez bankasının zamana oynadığını ve büyüme görünümündeki yavaşlamayı kabul etse de fiyat istikrarından vazgeçmeye niyetinin olmadığını anlatıyor.

Fed sürpriz yapmadı, faizleri indirdi

Projeksiyonlardaki bu temkinli duruşa rağmen, Fed’in bilanço tarafında attığı adımlar piyasalara farklı bir kanal üzerinden rahatlama sağladı. Önümüzdeki 30 gün boyunca 40 milyar dolarlık Hazine tahvili alımının başlaması, bankacılık sistemine likidite enjeksiyonu anlamına geliyor ve bu, faiz patikasındaki sınırlı gevşemeye rağmen riskli varlıklar üzerindeki baskıyı hafifletiyor.

Nitekim karar sonrası endekslerdeki yükseliş, Bitcoin’in yeniden 94.000 dolar üzerine çıkması ve altının yeni zirve yapması, noktasal grafik ne kadar “şahin” görünse de likidite tarafının fiyatlamaları hâlâ taşıdığına işaret ediyor.

Yani Fed sözlü iletişimde dizginleri sıkı tutsa da piyasalar likidite akışını ana sinyal olarak okuyup risk iştahını artırıyor.

Bu ayrışmanın önümüzdeki dönemde daha belirgin hale gelmesi muhtemel. Ekonomik projeksiyonlarda 2025 büyümesinin aşağı çekilmesi ve enflasyon tahmininin hafif yukarı revize edilmesi, 2026’da belirgin bir yavaşlama riskinin Fed tarafından ciddiye alındığını gösterse de noktasal grafiğin yalnızca sembolik bir işaret olduğu ve üyeler arasındaki büyük görüş ayrılığının tek bir patikaya işaret etmediği unutulmamalı.

Bugün ortaya çıkan görünüm, aslında “faiz indirimi döngüsü başlamış olsa da hızlanmayacak” mesajını taşıyor. Fakat aynı anda likidite tarafındaki destek sürdüğü için, piyasa fiyatlamalarında şimdilik hâlâ risklerin masada olduğuna dair bir tonun hakim kalması şaşırtıcı değil.

Powell’ın açıklamaları

  • İkili görevimizi gerçekleştirmeye odaklanmış durumdayız. Hükümetin kapanması nedeniyle bazı veriler gecikmiş olsa da aslında son toplantımızdan bu yana farklı bir görünüm oluşmadı.
  • Ekonomik faaliyet ılımlı bir şekilde genişliyor. Tüketici harcamaları sağlam görünüyor.
  • Medyan olarak beklentimiz bu yıl %1,7’lik bir büyüme olması yönünde. Eylüldeki beklentilerimize göre büyümenin hafif arttığını görüyoruz.
  • İşgücü piyasasında resmi Ekim ve Kasım ayı verileri gecikmiş olsa da mevcut göstergeler hem istihdamın hem de işten çıkarmaların düşük kaldığını gösteriyor.
  • Son aylarda istihdam üzerindeki baskıların bir miktar arttığını görüyoruz.
  • Eylül ayına yönelik en son işgücü verileri, işsizlik oranının %4,4 seviyesine yükseldiğini gösteriyor. Bu zayıflığın bir kısmı, muhtemelen işgücündeki büyümenin azalmasından kaynaklanıyor.
  • Ekimden bu yana enflasyon ile ilişkili veriler kapanmadan dolayı çok sınırlı kaldı. Açıklanan PCE verisinin yılbaşına kıyasla bir miktar yüksek olduğunu düşünüyoruz.
  • İstihdama yönelik aşağı yönlü risklerin artmış olmasıyla birlikte denge değişti. İkili görevimizin iki yönünü de göz önünde bulundurarak kararlarımızı veriyoruz. Dolayısıyla bugünkü toplantıda 25 baz puanlık indirimin doğru olacağına karar verdik.
  • Çok fazla belirsizlik olduğu için şu an önümüzde belirli bir patika yok. Her zaman kararlarımızı toplantıdan toplantıya almaya devam edeceğiz.
  • Eylül ayından bu yana yaptığımız değişikliklerin ardından yeni gelen verileri dikkatle değerlendirmeye devam edeceğiz.
  • Kısa vadeli tahvil alımı kararı, rezervlerin yeteri kadar kalmasının önünün açılması için verildi. Ekonominin büyümesi taleple canlı kalmaya devam edecek. Bu yüzden para birimimiz de rezervlerimiz de çok önemli.
  • Veri merkezi ve yapay zekaya yapılan tüketici yatırımları iş yatırımlarını güçlü tuttu. Bu yüzden gelecek yıl mevcut seviyelere göre ekonomik büyümenin artmasını bekliyoruz.
  • Bugünden Ocak toplantısına kadar birçok veri göreceğiz. Bu da değerlendirmelerimizi etkileyecek.
  • FOMC’deki tüm üyeler enflasyonun çok yüksek olduğu ve düşmesi gerektiği, işgücü piyasasının da zayıfladığı konusunda hemfikir. Ancak üyeler arasında hangisinin daha büyük bir risk olduğu konusunda farklı görüşler var.
  • Bir sonraki toplantı için faiz artışı kimsenin temel senaryosu değil. Şu an bazı üyeler durmamız gerektiğini, diğerleri birkaç kez daha faiz indirimine gitmemiz gerektiğini düşünüyor.
  • Fed’in sözlü yönlendirmesinde bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Aldığımız kararlar oldukça saygı çerçevesi içerisinde gerçekleşiyor. Kararımızı alırken verilerin bize yol göstermesini bekliyoruz.
  • Bekle-gör stratejisini uygulamak için alanımız var.
  • Bu yıl tarife dışı enflasyon konusunda ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum.
  • Şu an içinde olduğumuz durum eşsiz sayılır. Maksimum istihdam ve %2’lik enflasyon hedeflerimiz arasında bir gerilim var. İki hedef de eşit düzeyde tehdit altındaysa nötr kalmak en doğrusu.
  • Her yeni teknoloji dalgasında insanların işlerinden olacakları endişesi yaşanıyor. Geçmişte de olmuştu, yapay zeka ile şimdi de var. Ancak şu an yapay zeka işten çıkarmalarda belirgin bir etkiye sahip değil.
  • Tüketicilere dönük şirketlerin bilanço açıklamalarına bakarsanız hepsi tüketicilerin harcamaları azalttığını söylüyor. Harcamaların büyük bir kısmı en varlıklı kesimler tarafından yapılıyor. Bu ne kadar sürdürülebilir, iyi bir soru. Yapabileceğimiz en iyi şey fiyat istikrarı ve güçlü bir işgücü piyasası sağlamak.
  • Yapay zekanın, onu kullanan birçok kişiyi daha verimli kıldığını düşünüyorum.
  • Bu işi yerimi alacak kişiye teslim ederken enflasyonun %2’ye yakın ve işgücü piyasasının güçlü olduğu bir ekonomide teslim etmek istiyorum.

Veri karanlığında gelen karar

Bu seferki kararın en çarpıcı yanı, Fed’in belki de son yılların en sınırlı veri setiyle yön bulmaya çalışması. Normalde ay sonu ve çeyrek dönem verileriyle desteklenen karar süreçleri, 43 gün süren hükümet kapanması nedeniyle ciddi ölçüde sekteye uğradı. 

Kasım ortasından bu yana piyasaların beklediği enflasyon ve işgücü göstergeleri yayımlanamadı; Ekim ayına ait istihdam verileri, enflasyon, PCE gibi kritik göstergeler tamamen eksik kaldı. Bu tablo, “görüş mesafesi sıfıra yakın” bir para politikasını kaçınılmaz hale getirirken, Fed’i yalnızca mevcut trendleri tahmin etmeye ve alternatif veri kaynaklarına daha fazla yaslanmaya zorluyor.

Bu ortamda, Eylül verileri Komite’nin elindeki son tam fotoğraf niteliğinde. Eylül PCE’de yıllık artışın %2,8’e gevşemesi, çekirdekte yukarı yönlü baskının belirgin şekilde azalması ve aylık artışın beklentilere paralel %0,2’de kalması, güvercin kanadın elini güçlendiriyor. 

Buna karşılık işgücü piyasası Eylül’de ilk uyarı sinyallerini vermişti, işsizlik %4,4’e yükselmiş ve istihdam artışı hız kesmişti. Normal şartlarda takip eden aylarda gelecek verilerde bu resim netleşecekti ama kapanma nedeniyle tablo tamamlanamadı. Fed, bu nedenle enflasyonun soğuduğu ve istihdamın ivme kaybettiği yönündeki hikâyeyi yalnızca tek bir aydan ve eksik sinyallerden okumak zorunda.

Bu boşluğu ADP gibi özel sektör kaynaklı göstergeler dolduruyor. ADP’nin Ekim-Kasım dönemine ilişkin verileri, istihdam tarafındaki zayıflığın Eylül’ün ötesine taşındığını işaret ediyor. Özel sektör istihdamı kasımda –32 binle yılı ilk kez negatife döndü; haftalık ADP takipleri de kasım başına kadar sürekli düşüş gösteriyor. Ücret artışındaki yavaşlama da tabloyu destekliyor. 

Resmî veri yokluğunda, bu kırılgan sinyaller güvercin kanadın “işgücü zayıflıyor, bir faiz indirimi daha gerekiyor” görüşünü beslerken, şahinler ise bu göstergelerin yeterli güvenilirliğe sahip olmadığı ve tek başına politika yönlendirmemesi gerektiğini savunuyor.

Tüm bu belirsizlik içinde bugün gelen 25 baz puanlık indirim, “veri karanlığı” ortamında atılan en önemli adım. Veri eksikliğinin karar almayı bu kadar zorlaştırdığı bir dönemde, Fed’in söylemi en az kararın kendisi kadar belirleyici olacak.

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Notification Icon

Aktar, tut, kazan

Midas'a varlık aktar, 90 gün tut; AirPods Pro 3, Apple Watch Series 11 veya iPhone 17 Pro senin olsun.

Hemen Keşfet