Bültenler

FED Faiz Kararını Açıkladı!

Mayıs 4, 2022 • 11 dakika okuma süresi
FED Faiz Kararını Açıkladı!

❗ABD Merkez Bankası FED, 41 yılın zirvesinde seyreden enflasyonla mücadele amacıyla 50 baz puan faiz artırımı ile 2000 yılından beri en agresif faiz artırımını gerçekleştirdi.

👀 Gözler faiz kararı sonrası Powell’ın açıklamalarına çevrildi. Powell konuşmasında; “Enflasyon çok yüksek, hedefimizin çok üzerinde” “FOMC, enflasyonu düşürmek için hızlı bir şekilde hareket ediyor” ifadelerini kullandı.

❗Ekonominin genelinde fiyat baskılarının yayıldığını vurgulayan Powell faiz artışlarının devam etmesinin uygun olacağını düşündüklerini belirtti. Powell,”Önümüzdeki birkaç toplantıda ek 50 baz puanlık (+0,5%) faiz artırımı ihtimali bulunuyor” ifadelerini kullanırken komitenin, 75 baz puanlık (+0,75%) bir faiz artışını şimdilik düşünmediğini belirtti.

Powell açıklamalarında “Eğer beklentilerimiz gerçekleşirse, sonraki iki toplantıda 50 baz puanlık (+0,5%) faiz artışları masada olacaktır.” dedi. Ancak yine de “Eğer daha yüksek faiz artışlarının uygulanması gerekirse, tereddüt etmeyiz” diye belirtmekten de kaçınmadı. “Faiz oranlarının yükselmesi pek hoş olmayacak lakin fiyat istikrarını yakalamak için zorunlular.” ifadelerini kullandı.

Powell açıklamalarında “ABD ekonomisi daha sıkı bir para politikasını kaldırabilecek bir pozisyonda” olduğunu düşündüğünü belirtirken “Ekonomideki hiçbir şey bir resesyonun (ekonomik daralma) yakın olduğunu göstermiyor” ifadelerini de kullandı.

Öte yandan, ABD ekonomisine ilişkin yorumlarında hem Ukrayna hem de Çin’deki karışıklıkların enflasyonu ve tedarik zinciri krizini artırmasının muhtemel olduğunu da söyledi.

💵 FED’in haziran ayından itibaren pandemi sürecinde ekonomik koruma amaçlı tahvil satın alarak 8,9 trilyon dolara yükselttiği bilanço boyutunun da 1 Haziran tarihinden itibaren aylık 47,5 milyar dolar azaltılacağı, gelecek 3 ayda ise aylık 95 milyar dolar azaltılacağı ifade edildi. Powell; “İlk etapta bilanço azaltımına Hazine kağıtlarında 30 milyar dolar, mortgage destekli menkul kıymetlerde 17,5 milyar dolar ile başlanacak. İlk 3 ayın ardından bilanço daraltmada aylık miktar Hazine kağıtlarında 60 milyar dolara, mortgage destekli menkul kıymetlerde 35 milyar dolara yükseltilecek” diye belirtti.

Sözlük

💸 Faizlerin Artması Neden Önemli?

Faiz oranlarını, verilen borç paranın fiyatı olarak düşünürsek, kredi (borç) çekmenin fiyatının artması hem bireysel harcamalarımız üzerinde hem de işletmelerin yeni yapacakları yatırımlar üzerinde etkiye sahiptir.

Faiz oranları arttığında, bankaların birbirlerinden aldıkları borç paranın fiyatı pahalılaşır. Dolayısıyla, bankalar da bu artışı hem bireysel hem de kurumsal müşterilerine yansıtarak, verdikleri her türden kredinin faiz oranını artırırlar.

Kredi çekmenin maliyeti arttığında ise insanlar daha az kredi ve kredi kartı harcaması yaparak borçlanmalarını ve harcamalarını kısarlar. Daha az harcama yapılması da, ekonomideki diğer bireylerin daha az para kazanması anlamına gelir. Aynı şekilde şirketlerin yapacakları yeni yatırımlar için çektikleri kredilerin maliyeti artacağından ötürü, işletmeler yatırımlarını ve dolaylı olarak gelecekteki üretimlerini de kısmış olurlar. 

Bunlara ek olarak faiz, “karşılaştırmalı olarak” daha risksiz bir yatırım olduğu için, artan faiz oranları görece risksiz yatırıma olan talebi artırır ve ticari yatırımların azalmasına neden olur. Üretime dayalı reel yatırım veya hisse senedi aracılığıyla şirket ortaklığına dayalı yatırımlar yerine, daha kolay getiri sağlayan faiz tercih edilmeye başlanır. Üretimin ve yatırımların azalması, ülke ekonomisi için hem daha az iş imkânı hem de daha az gelir kaynağı demektir.

🤷🏼‍♀️ Faiz Neden Artırılır?

Faiz artırmak bu kadar kötü bir şeyse, neden faizler artırılır? Aslında bakarsak, parasal genişlemenin ve hızlı bir ekonomik büyümenin hedeflendiği bir zamanda faizlerin artırılması tercih edilmese de, kimi zaman faizlerin artırılması ülke ekonomisinin sağlığı için bir gerekliliktir.

⚠️ Faizlerin uzunca bir süre düşük kaldığı, ekonomideki parasal teşviklerle enflasyonun yükseldiği, yerel para biriminin değer kaybettiği ve ekonominin ısındığı bir ortamda, faizlerin artırılması enflasyonla mücadele de en önemli araçlardan biri haline gelir.

Günümüz ABD’si buna en güzel örneklerden biridir. Pandemi dönemiyle faizleri 0-25% aralığına çekip uzunca bir süre bu aralıkta bırakan Fed, varlık alımlarını hızlandırarak ekonomiye para enjekte etmiş ve ABD ekonomisini canlandırmıştı.

  • Varlık alımları ne demek? Halktan borç para almak için verilen borçlanma senetlerinin halktan para karşılığında geri satın alınmasıdır. Borçlanma senetleri Fed’e geri dönmüş, halka da yeni basılan dolarlar verilmişti.
  • Fed bu geri alımlarını durdurarak, ekonomiye daha fazla para enjekte edilmesini engellemeyi planlıyor.

Fed’in bu genişlemeci politikaları sonucunda ABD’de enflasyon son 40 yılın zirvesine çıktı. Bu yüzden Fed, faizleri artırmayı ve varlık alımlarını durdurmayı planlayarak enflasyonla mücadele etmeye çalışıyor. Peki, bu mekanizma nasıl işliyor?

Fed Faiz Artırırsa Ne Olur?

Yukarıda da faizin öneminden bahsettiğimiz gibi, faizlerin yükselmesiyle birlikte ekonomideki yüksek harcamalar ve borçlanmalar azalma eğilimine girer. Ürün ve hizmetlere olan talebin azalması ise fiyatlarının da azalması veya sabit kalması yönünde baskı oluşturur.

Faiz oranlarının artması, aynı zamanda risksiz yatırımın getirisini de artırır. 

Bireyler ve kurumlar birikimlerini hisse senedi gibi daha yüksek riskli yatırım araçları yerine, daha düşük riskli faiz ve türevi yatırım araçlarına kaydırır. Böylece borsaya olan talep azalırken, dolaşımdaki para miktarı banka kasalarına gireceği için enflasyonda azalma eğilimine girer. Yurt dışındaki yatırımcılar arasından yüksek faizden yararlanmak isteyenleri de ülkeye çekerek, ülkedeki döviz miktarı artırır.

Enflasyonun azalması ve ülkedeki dövizin artması ise yerel para biriminin diğer para birimleri karşısında değer kazanmasına yardımcı olur.

📌 Fed noktasında ise bu, ABD dolarının özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmasına yardımcı olur.

ABD dolarının değeri genellikle “DXY Endeksinden” takip edilir. ABD dolarının, endeksin içerisinde bulunan 6 para birimi karşısındaki değerini gösterir. Bu para birimleri, ​​Euro (EUR), Japon Yeni (JPY), İngiliz Pound’u (GBP), Kanada Doları (CAD), İsveç Kronu (SEK) ve İsviçre Frank’ı (CHF) dır.

Yüksek faizin ülkeye getirdiği yabancı yatırımcıların uzun vadede hisse senedi veya yatırım fonu gibi yerel para cinsinden yatırım araçlarına da ilgi gösterme ihtimali vardır.

Geçmişte Fed Faizleri Borsaları Nasıl Etkiledi?

ABD Merkez Bankası Fed faiz oranlarını arttırdığında, Amerikan Doları’na yönelik “yatırım talebi” de artmaya meyillidir. Amerikan Doları daha fazla faiz getirisi sunacağı için uluslararası yatırımcılar ellerindeki yabancı döviz varlıklarını Amerikan Doları’na çevirmeye meyilli olabilirler.

Bunun sonucu olarak ise, Amerikan Doları diğer ülke para birimlerinin karşısında değer kazanırken, özellikle Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin para birimleri değer kaybetmeye meyilli olur.

📉 Örneğin; Fed faizlerinin %1,75 seviyesinden %2,50’ye yükseldiği 2018 senesinde “Gelişmekte Olan Ülkelerin Para Birimleri Endeksi”ne bakacak olursak;

Kırmızı çizgilerle işaretlenen faiz artırımlarının ardından para birimlerinin değerlerinin düştüğünü görürüz. -

Kırmızı çizgilerle işaretlenen faiz artırımlarının ardından para birimlerinin değerlerinin düştüğünü görürüz.

📈 ABD Merkez Bankası Fed’in faizleri %2,50’den tekrar %1,75’e düşürdüğü 2019 senesinde ise;

Faiz indirimlerinin ardından gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin değer kazandığını görebiliriz. -

Kırmızı çizgilerle işaretlenen faiz artırımlarının ardından para birimlerinin değerlerinin düştüğünü görürüz.

📉 Faiz oranlarının hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisini ise, S&P 500 endeksinin faiz oranları artırımlarına verdiği tepkilerden incelersek;

2018 senesinde Fed’in faiz artırımlarını gerçekleştirdiği günün ardından endeks kısa vadede değer kaybetse de ilerleyen günlerde yükselişe geçmiş. 📈 -

2018 senesinde Fed’in faiz artırımlarını gerçekleştirdiği günün ardından endeks kısa vadede değer kaybetse de ilerleyen günlerde yükselişe geçmiş. 📈

📉 Yine aynı şekilde, faizlerin indirildiği 2019 senesinde ise;

Faiz indirimlerinin ardından endeks 2 kere düşüş, 1 kere de yükseliş yaşamış. Takip eden günlerde ise yine yükselişe geçmiş. 📈 -

Faiz indirimlerinin ardından endeks 2 kere düşüş, 1 kere de yükseliş yaşamış. Takip eden günlerde ise yine yükselişe geçmiş. 📈

  • Öte yandan, faiz artışının etkileri sektörlere göre değişkenlik de gösterebilir. Yüksek faiz oranlarından fayda sağlayabilecek şirket ve sektörlere göre, Fed’in kararı yatırımcılar açısından hisse senedi özelinde önem kazanır.

🔍 Peki, Sektörler?

🏦 Finans sektörü, ana gelir modeli olarak faize dayandığı için, faizlerin artması banka ve finans kuruluşlarının verdikleri kredilerden daha fazla gelir kazanmaları anlamına gelir.

⚡️ Enerji sektörü, yüksek enflasyon maliyetini kullanıcıların faturalarına yansıtabildiği ölçüde gelirlerini artırabilir. Yükselen bir enflasyon beklentisi de faiz oranlarını yükseltebilir.

  • Düşük faiz oranları, borç paranın maliyetini düşüreceği için borçlanmalar ve harcamalar artabilir. Bu da yüksek enflasyon oluşturur.
Fed Faiz Artırırsa Ne Olur?

📉 Neden faizlerin artması Tesla, Nvidia, Google veya AMD gibi hisseleri etkiliyor?

Nvidia (NVDA), Apple (AAPL), Microsoft (MSFT) veya Tesla (TSLA) gibi kasasına para giren büyüme şirketleri ve Rivian (RIVN), Airbnb (ABNB) veya Snapchat (SNAP) gibi zarar eden şirketlerin hisse senetleri fiyatlanırken, “şu anda kazandıkları” para değil, “gelecekte kazanmaları beklenen” para göz önüne alınır.

  • İşte tam olarak bu yüzden bazı şirketler zarar etmelerine rağmen yüksek fiyatlanırken, bazıları da mevcut kazançlarının 60-70 katı üzerinden fiyatlanırlar.

📌 Gelecekteki paranın değeri ise faiz oranlarından direkt olarak etkilenir.

Faiz ve büyüme hisseleri arasındaki ilişkiyi, “time value of money” yani “paranın zaman değeri” dediğimiz kavram ile açıklayabiliriz. Şöyle düşünelim, biri gelse ve sana 1 milyon doları şu anda mı istersin? Yoksa 1 sene sonra mı? diye sorsa, nasıl cevap verirdin? Tabii ki o parayı şu anda almak istediğini söylersin. Hepimiz aynı cevabı verirdik.

Bu kararımız mantıksal sebeplerle alınmış olsun ya da olmasın, finansal olarak kesinlikle doğru bir karar olurdu. Çünkü şu anda aldığımız 1 milyon doları finansal bir enstrümanda değerlendirdiğimizde belirli bir yıllık getiri ile elimizde parayı artırabiliriz. 

  • Örnek olarak, yıllık 5% getiriden 50 bin dolar elde edebiliriz. Bu ise, “şu anki” 1 milyon doların değerinin, “1 yıl sonraki” 1 milyon doların değerinden 50 bin dolar daha fazla olduğunu gösterir.
Amerikan Borsalarında Düşüş

Kilit nokta da işte tam buradadır. Getiri oranı ne kadar yükselirse, “gelecekteki paranın” değeri de “şu an”a oranla o kadar azalır. Bu getiri 10% olsaydı, gelecekteki 1 milyon dolar şu anki 1 milyon dolara kıyasla 100 bin dolar, 20% olsaydı da, 200 bin dolar daha az değerli olurdu.

İşte faiz oranlarının artması yani faizin kazandırdığı yüzdelik miktarın artması, Tesla veya Nvidia gibi büyüme hisselerinin gelecekte kazanmaları beklenen paranın değerini düşürür. Bu ise hisselerin fiyatlamalarını etkileyerek, değer kaybetmelerine yol açar.

🤿 Derine Dal: Büyüme hisselerine uygulanan bu değerleme yöntemine “Future Cash Flow” yani “Gelecekteki Nakit Akışı” adı verilir. Bu değerden, belirlediğimiz yıllık getiri oranını (yukarıdaki örnekte 5%’ti) düştüğümüz zaman, “Discounted Future Cash Flow” değerini, yani gelecekteki paranın değerinden, yıllık getirinin düşülmüş halini buluruz.

  • Bu değer, yatırım yaptığımız şirketin gelecekte kazanacağı paranın değerini “en net” şekilde bize gösterir. Bu hesaplama yönteminde kullanılan yıllık getiri oranı ise genellikle ABD 10 Yıllık tahvil faiz oranıdır.
Fed Faiz Artırırsa Ne Olur?

Midas Bülten’e abone ol, finansal gündemi takip et.

Midas Uygulamasını İndirin

Parça Hisse

Ücretsiz Canlı Veri

Düşük İşlem Ücreti