Borsanın uzun zamandır beklediği faiz indirim katalizörü geldi. Perşembe günü TCMB’de 250 baz puanlık indirim bekleniyor. Mevduat ve fonlara getirilen ek stopajlar öncesinde beklentiler 350 ile 500 baz puan arasında şekillenirken, stopaj artışı sonrasında aracı kurumlar beklentilerini 250 ile 350 baz puan arasına revize etti.
Aşağı yönlü revizelerde stopaj artışı sonrasında TCMB’nin yakından takip ettiği TL mevduat hesaplarına girişlerin zayıflama olasılığı , son dönemde TCMB’nin vurgu yaptığı dolar mevduat hesaplarına girişlerin artma ihtimali ve Trump tarifelerinin döngüye girmesiyle beraber küresel ölçekte artan belirsizlik ortamı etkili oldu.
Fakat bir gerçek var ki TCMB, piyasayı hem geçmişe hem de ileriye dönük beklentiler şeklinde pozitif reel faizden fonluyor. Bu da TCMB’nin faiz indirimini sürekli bir aralıkta yapması için alan oluşturmasını sağlıyor.
Dün yayınlanan TCMB anketinde de Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında geçen senenin aynı dönemlerine göre aylık enflasyon beklentilerinin her ay olmak üzere 100 baz puan aşağıda olması güncel faiz oranlarına göre TCMB’nin faiz indirimi yapabileceği alanın açılmasını sağlamlaştırıyor.
Piyasanın ana beklentisi de artık faiz indirimlerinin başlamasının yanı sıra döngü şeklinde yıl sonuna kadar düzenli indirim yapılması yönünde.
Peki hangi sektörler bu dönemin öne çıkanı?
Faize en hassasiyeti olan sektörler bankacılık, gayrimenkul, inşaat, lüks tüketim ve sanayi şeklinde ilerliyor. Fakat içinde bulunduğumuz konjonktürü faiz indirimlerinin ilk aşamasında farklı değerlendirmekte fayda var.
TCMB, 24 Temmuz’da bir faiz indirimi gerçekleştirecek olsa bile pozitif reel faizde kalmaya devam edecek ve bu döngü muhtemelen enflasyon hedefi tamamlanana kadar devam edecek.
İlk aşamada talebin kısık bir şekilde kalmaya devam etmesi başta sanayi, beyaz eşya, mobilya gibi sektörlere etkisi zayıf yansıyabilir. Çünkü pozitif reel faiz sebebiyle TL güçlü kalmaya ve iç talep zayıf kalmaya devam edecek.
Daha çok sinyal etkisi ve değerleme kârı yazabilecek sektörler ön planda kalabilir. Bankacılık sektörü yüksek faizlere rağmen yılın ilk 5 ayında kârını nominal olarak artırmayı başardı.
Faiz indirimleriyle beraber ellerindeki tahvil değerlemelerinden kâr yazabilecek olan bankaların ayrıca borçlanma maliyetlerinin düşmesiyle beraber açılan spreadlerden pozitif etkilenmesi beklenebilir.
Diğer taraftan GYO’larda da son dönemde faiz indirim beklentilerinin sinyal etkisiyle reel olarak toparlanan gayrimenkul fiyatlarının akabinde faiz indirim döngüsünün gerçekleşmesi, mevduatlardaki paranın sektöre girmesini sağlayabilir ve değerleme kârlarını artırabilir.
Hatırlatmak gerekirse son 2 ayda konut fiyatlarında aylık olarak reel toparlanmalar meydana gelmişti.
İştirakleri arasında banka ağırlığı olan SAHOL gibi şirketlerin de bu duruma istinaden pozitif etkilenmesi başlıca gözlemlenebilir.
Faiz kararının akabinde endekse betası yüksek ve faiz indirimlerinde en fazla yükselen hisseler arasında bulunan bu sektörler ve hisseler, yatırımcıların ana odağında olacak.
