Üçüncü çeyrek kazanç dönemine gireli sadece birkaç hafta olmasına rağmen şimdiye kadar yansıyan tablo hiç de Wall Street’in korktuğu gibi değil.
Hatta, kazanç beklentilerini karşılayan veya aşan şirketlerin sayısı bir önceki dönemin sadece birkaç puan gerisinde; kaldı ki sonuçlar da bunu destekliyor.
The Earnings Scout verilerine göre, perşembe sabahı itibarıyla kazanç raporu yayımlayan S&P 500 şirketleri içinde beklentileri aşanların oranı 75%. The Earnings Scout’tan Nick Raich’in, son üç yılda beklentilerin üzerinde performans gösteren şirket oranını yaklaşık 80% olarak belirttiği dikkate alındığında, 75%’lik oranın önceki dönemlerden çok da geride olmadığı görülüyor.
Bu durum, şirketlerin raporlama dönemi öncesinde tahmini rakamlarını düşürerek, kazanç beklentisini daha kolay karşılanabilecek veya aşılabilecek düzeyde güncellemelerinden kaynaklanıyor.
Ayrıca satış rakamlarını yükseltebilecek fiyat artışlarına işaret eden yüksek enflasyon da şirketlere bu anlamda yardımcı oldu. Bununla birlikte, azalan ham madde maliyetleri de şirketlerin kârlılığına destek olabilir.
Ally Invest kıdemli piyasalar strateji uzmanı Brian Overby, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Piyasaya genel olarak baktığınızda tüketicinin gerçekten güçlü olduğunu göreceksiniz.” diyor. Bazı durumlarda bu gelişmenin yüksek enflasyon dolayısıyla fiyat artışına giden şirketler için avantaj olduğunu da sözlerine ekleyen Overby, Procter & Gamble (PG)’ın çarşamba günkü raporuna dikkat çekti. Raporda, yüksek fiyatların düşük satış miktarlarını telafi etmesiyle birlikte analistlerin kazanç tahminlerinin üzerine çıkıldığı vurgulandı.
Salı günü açıklanan Netflix (NFLX) kazançları da, şirketin üçüncü çeyrekte beklentileri aşan sayıda yeni abone kazanması sonucunda yine tahminlerin ötesinde gerçekleşti. Yapılan açıklamada beklenenden daha yavaş bir büyüme kaydedilmesine karşın, yine de önemli bir büyüme ivmesi sağlandığı ifade edildi.
Overby’a göre, kazanç döneminin başlarında ekonominin zayıflığı dolayısıyla kazançlarda 15% ile 20% arasında bir düşüş bekleniyordu.
İyi Haber Kötü Haber Paradoksu Gerçekleşebilir mi?
Kazanç tahminlerinin beklentileri aşması genellikle hisse fiyatlarını yükselttiğinden, bu durum yatırımcıların işine geliyor. Öte yandan, şirketler beklentileri aşmaya devam ettikçe ve bir sonraki çeyrek için beklenenin ötesinde tahminlerde bulundukça, aylardır piyasalara ket vuran durgunluk aşılabilir.
Raich’e göre, şirketlerin gelecek döneme ilişkin kazançlar hakkında ne söyleyeceği, bu noktada üçüncü çeyrek sonuçlarından daha önemli. Bu açıklamalar mevcut durumun iyiye mi yoksa kötüye mi gittiği konusuna bir nebze de olsa ışık tutmalı.
Raich şimdiye kadarki gözlemlerine göre, şirketlerin gelecek döneme ilişkin olumsuz bir tablo çizdiğini düşünmüyor. Muhtemelen bunun nedeni, şirketlerin son 40 yıllık dönemde böylesi yüksek bir enflasyonla karşı karşıya kalmamış olmaları ve dolayısıyla ne yapacaklarını bilmemeleri.
Raich’e göre, şu anda şirketlerin sunduğu zayıf tablolar, analistlerin boyun eğmesini gerektirecek ve nihayetinde hisse senedi piyasasını tam bir ayı piyasasına dönüştürecek kadar olumsuz değil. Tabii ki kazanç döngüsünün daha başında olduğumuzdan işler değişebilir.
Raich, “Analistlerden beklentim; yara bandını çıkarmaları, beklentileri düşürmeleri ve gidişatı hızlıca toparlamaları” ifadelerini kullandı. Analiste göre, piyasanın kendisine yön bulmaya çalıştığı düşünüldüğünde, uzun süreli bir ızdırap ve istikrarsızlık dönemi yaşayacak olmamız daha muhtemel görünüyor.
Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı