Küresel piyasalar, geçen haftaki baskılı seyrin ardından bu hafta toparlanma sinyalleri veriyor.
Trump’ın Avrupa Birliği’ne yönelik 50% gümrük tarifesi tehdidini 9 Temmuz’a ertelemesi ve taraflar arasında müzakerelerin süreceğine dair mesajlar ABD endeks vadelilerinde alımları tetikledi.
Geçen hafta gelen Moody’s’in not indirimiyle yükselen tahvil getirileri ve S&P 500’ün 200 günlük ortalamasına gerilemesi yatırımcıları tedirgin etse de gelen iyimser haberler şimdilik düşüşü frenliyor.
Bu hafta Nvidia bilançosu, ABD çekirdek PCE verisi ve büyüme verisi piyasanın yönü açısından kritik olacak.
S&P 500 endeksi kritik eşikte
S&P 500 endeksi, 7 Nisan’daki dip seviyesinden sonra yaklaşık 20% yükseldikten sonra geçen hafta 2,5% geri çekilerek düzeltme yaptı. Bu geri çekilmeyle birlikte endeks, uzun vadeli bir gösterge olan 200 günlük basit hareketli ortalama seviyesine kadar düştü.
Bu seviyeye geri dönüş, teknik analizde “throwback” yani “önceden aşılan bir direncin yeniden test edilmesi” olarak adlandırılır. Şu an için bu ortalama seviyesi destek olarak çalışıyor gibi görünüyor.
Eğer endeks önümüzdeki günlerde bu seviyenin üzerinde kalmaya devam ederse bu geri çekilme sağlıklı bir duraklama olarak değerlendirilebilir ve yükselişin devamı için olumlu bir sinyal verir. Fakat bu seviyenin altına inilirse, satış baskısı artabilir ve piyasa biraz daha zayıflayabilir.
Detaylı anlamak için Bloomberg’ün katılım oranları incelendiğinde S&P 500, Nasdaq ve Russell 2000 endekslerinde yer alan hisselerin 200 günlük hareketli ortalamalarının üzerinde işlem gören oranlarında düşüş yaşandığı dikkat çekiyor. S&P 500’de bu oran 55,4%’ten 49,4%’e gerilerken; Nasdaq’ta 35,31%’den 33,10%’a, Russell 2000’de ise 37,05%’ten 29,92%’ye düştü.
Bu daralmaya göre endeksler güçlü görünse de olası bir yükselişe katılan hisse sayısı azalıyor. Bu da “gösterişli ama zayıf destekli” bir yükselişe işaret ederken yükselişin kısa sürebileceği ihtimalini gösteriyor.
Moody’s baskısı hissediliyor
Geçtiğimiz hafta Moody’s, ABD’nin kredi notunu düşürerek borç seviyesi ve bütçe açığına dikkat çekti. Bu gelişme, hükümetin onayladığı vergi ve harcama paketinin bütçe üzerindeki baskısıyla birleşince piyasalarda endişeyi artırdı. Yatırımcılar, açık büyüdükçe daha fazla tahvil ihraç edileceğini ve bunun piyasada arz fazlasına yol açacağını düşünüyor.
Nitekim bu beklentilerle tahvil piyasasında satışlar hızlandı. 30 yıllık ABD tahvil faizi %5,1’in üzerine çıkarak 2008’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Bu da ABD’nin artık daha yüksek bir borçlanma maliyetiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Tahvil tarafında bu baskı yaşanırken, hisse cephesinde ilk tepki olumsuz oldu. Moody’s’in not indirimi sonrası S&P 500 %1 düşüş yaşasa da bireysel yatırımcılar bu geri çekilmeyi fırsat olarak gördü.
JPMorgan verilerine göre, sadece pazartesi günü bireysel yatırımcılar ABD hisselerine tam 4,1 milyar dolar yatırım yaptı – bu, tek bir günde kaydedilen en yüksek bireysel alım miktarı. Tesla (TSLA) ve Palantir (PLTR) gibi son dönemde değer kaybeden hisselerle birlikte Bitcoin ETF’leri ve endeks fonları da yoğun ilgi gördü. O gün bireysel yatırımcılar toplam piyasa işlem hacminin %36’sını oluşturdu ve bu da şimdiye kadarki en yüksek oran olarak kayda geçti. Gün sonunda S&P 500, Moody’s etkisiyle yaşadığı kayıpları tamamen telafi etti.
Ancak kurumsal tarafta tablo farklıydı. Küresel hisse senedi fonları altı haftadır ilk kez haftalık bazda çıkış yaşadı. Lipper verilerine göre, bu fonlardan toplamda 9,4 milyar dolar net çıkış oldu. Bir önceki hafta 20 milyar doların üzerinde giriş yaşanmışken, yön bu kez sert şekilde terse döndü. En büyük çıkış 11 milyar dolarla ABD hisse fonlarından olurken, Asya fonlarından 4,6 milyar dolar, buna karşılık Avrupa hisse fonlarına 5,4 milyar dolar giriş oldu.
AB’ye vergi gündemde
Trump’ın geçen hafta 1 Haziran’dan itibaren Avrupa Birliği’ne yönelik 50% gümrük tarifesi tehdidinde bulunması, küresel piyasalarda kısa süreli bir satış dalgası yaratsa da bugün bu tehdidin 9 Temmuz’a ertelendiğinin açıklanması borsalarda hızlı bir toparlanma sağladı. Bugün işleme kapalı olan endeks vadelileri %1’in üzerinde değer kazandı.
Bu hamle, Trump’ın sıkça tekrarlanan “önce tehdit, sonra geri adım” stratejisinin bir parçası olarak görülebilir. Yatırımcılar artık bu modeli tanıyor ve olası bir yumuşamayı önceden fiyatlamaya başlıyor. Yine d, bu tür manevraların piyasalarda kısa vadeli volatilite artışına neden olduğu ve uzun vadede yatırımcı güveninin zayıflayabileceğini unutmamak gerekiyor.
Öte yandan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yapılan görüşmenin ardından erteleme kararı alınması, taraflar arasında müzakerelerin sürdüğünü ve hâlâ bir uzlaşma ihtimalinin masada olduğunu gösteriyor.
Trump’ın Apple (AAPL) ve Samsung gibi şirketlere yönelik “üretimi ABD’ye kaydırmazlarsa %25 gümrük tarifesi uygulanacağı” yönündeki çıkışı, teknoloji hisseleri üzerinde de baskı oluşturdu. Dolar ise artan belirsizlik ve ABD varlıklarına olan düşük taleple birlikte son iki yılın en zayıf seviyelerine geriledi.
Bu ortamda, piyasa yönü açısından çarşamba günü açıklanacak Nvidia (NVDA) bilançosu ve cuma günü yayınlanacak ABD çekirdek PCE enflasyon verisi kritik önemde olacak. Özellikle teknoloji hisseleri ve yapay zekâ odaklı büyüme teması, hem tarife belirsizliklerinden hem de enflasyon baskısından doğrudan etkilenebilir.
Altın direniyor
Jeopolitik gerilimlerin ve ekonomik belirsizliklerin yoğunlaştığı bir haftaya girerken, altın fiyatları zayıf dolara ve artan güvenli liman talebine rağmen Trump’ın AB’ye vergi uygulamasını ertelemesiyle sınırlı bir geri çekilme yaşadı.
Hafta sonu Rusya’nın Ukrayna’ya füze ve drone saldırıları düzenlemesi, bölgede ateşkes umutlarını gölgede bırakırken ABD Başkanı Trump’ın Putin’i hedef alan sert açıklamaları tansiyonu daha da yükseltti. Trump, Rusya’ya yeni yaptırımların değerlendirildiğini belirtirken, Putin için “kesinlikle delirmiş” ifadesini kullandı.
Jeopolitik risklerin bu denli arttığı ortamda, doların zayıf seyretmesi ve ABD tahvillerine gelen satışlar altını desteklemeye devam ediyor. Minneapolis Fed Başkanı Kashkari’nin artan gümrük tarifelerinin stagflasyon riski taşıdığı uyarısı da yatırımcıların güvenli liman arayışını artırıyor.
Öte yandan, Çin’in Hong Kong üzerinden yaptığı net altın ithalatı Nisan ayında bir önceki aya kıyasla iki katına çıkarak Mart 2024’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Fiziki talepteki bu artış da altın fiyatları için önemli bir destek unsuru olarak öne çıkıyor.
Son olarak Citi, 0-3 aylık altın fiyat hedefini 3.150 dolardan 3.500 dolara yükseltti ve ABD’nin borç riskleri, jeopolitik tansiyon ve yeni gümrük politikalarının altın üzerinde kalıcı etkiler yaratabileceğine dikkat çekti.
Bu hafta dikkat çekenler
Apple (AAPL)
Apple cephesinde bu hafta politik gelişmeler odakta olacak.
Cuma günü Trump, Apple CEO’su Cook’a sert bir uyarıda bulundu: Eğer iPhone’lar ABD’de üretilmezse, %25’lik bir gümrük vergisi uygulanacak. Bu açıklamanın ardından Apple hisselerinde baskı hakim.
Trump’ın çıkışı, Apple’ın üretimi Çin’den Hindistan’a kaydırma planlarına yönelik bir tepki niteliği taşısa da analistler bu tehdidin gerçekçi olmadığını düşünüyor. Wedbush’tan Daniel Ives, iPhone’ların ABD’de üretilmesinin “bir peri masalı” olduğunu söyledi ve böyle bir durumda cihazların fiyatının yaklaşık 3.500 dolara çıkabileceğini belirtti.
Bu hafta Trump’ın diğer gelişmelerde attığı geri adımlar gibi Apple konusunda da geri adım atıp atmayacağı takipte olacak.
Nvidia (NVDA)
Bu hafta Nvidia (NVDA) hisseleri, 28 Mayıs Çarşamba günü açıklanacak 1. çeyrek finansal sonuçları nedeniyle piyasaların odak noktasında.
Şirket, yıllık bazda %53 gelir artışı ve %49 hisse başına kâr artışı öngörse de son 90 gün içinde bazı analistler, Çin’e yönelik ihracat kısıtlamaları ve potansiyel tarifeler gibi endişelerle tahminlerini aşağı yönlü revize etti. Wall Street’in güncel beklentisi, kârda %44 artış yönünde. Yani Nvidia bu rakamları aşsa bile, geçtiğimiz çeyrekte olduğu gibi, hisse fiyatı olumsuz tepki verebilir — nitekim önceki açıklama sonrası hisse %8’den fazla düşmüştü.
Opsiyon piyasaları, hisse fiyatında yaklaşık %6’lık bir dalgalanma bekliyor. Bu da NVDA’nın 125–140 dolar aralığında işlem görebileceğine işaret ediyor.
CEO Huang’ın bu çeyrek sonuçlarının ardından yapacağı açıklamalar da kritik olacak. Özellikle Çin’e ihracat kısıtlamaları, Suudi Arabistan pazarındaki yeni anlaşmalar ve Trump döneminde yeniden gündeme gelen yarı iletken tarifeleri gibi konuların ele alınması bekleniyor.
Kuantum hisseleri
Kuantum bilişim hisseleri geçen hafta sert yükselişlerle öne çıktı. IonQ (IONQ), CEO’sunun “kuantumun Nvidia’sı olacağız” açıklamasıyla %37’ye yakın değer kazandı. Aynı gün D-Wave (QBTS) %24, Rigetti (RGTI) %26, Quantum Computing (QUBT) %14 yükseldi. D-Wave’in yeni kuantum bilgisayarı Advantage2 de bu yükselişi destekledi. Bu hareketlilik, yatırımcı ilgisinin teknoloji sektöründe yeni fırsatlar aradığını gösteriyor. Bu hafta yaşanan yükseliş, bu alandaki ilginin hızla arttığını kanıtlıyor. Yeni haftada Nvidia bilançosunun iyi gelmesi bu hisseleri tetikleyebilir.
US Steel (X)
ABD Başkanı Donald Trump, US Steel ile Japonya merkezli Nippon Steel arasında bir ortaklık anlaşması yapıldığını duyurdu. Trump, şirketin ABD’de kalacağını açıkladı. Ayrıca bu iş birliğinin 70 bin kişiye istihdam sağlayacağını ve ABD ekonomisine 14 milyar dolarlık katkı sunacağını ifade etti.
Açıklamanın ardından US Steel hisseleri %21’in üzerinde değer kazandı.
Bu gelişme, 2023 sonunda duyurulan doğrudan satış planının yerine, daha yumuşak bir yatırım ortaklığı modelinin tercih edildiğini gösteriyor. Daha önce Biden yönetimi, satışa ulusal güvenlik gerekçesiyle karşı çıkmıştı. Trump ise, uyguladığı tarife politikalarıyla Amerikan çelik sektörünü korumayı savunuyordu.
Trump’ın bu çıkışı, seçim sürecinde sanayi işçilerine ve Rust Belt eyaletlerindeki seçmenlere verilmiş güçlü bir mesaj olarak değerlendirilebilir. Ancak uzun vadede bu ortaklığın başarıya ulaşıp ulaşmayacağı, Nippon Steel’in teknolojik birikimiyle US Steel’in üretim kapasitesinin ne kadar verimli entegre edileceğine bağlı olacak.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Yahoo Finance, Schwab, Bloomberg, Reuters