ABD borsalarında volatil bir haftayı geride bıraktık.
Trump’ın geçen hafta “acı ilacı içmeliyiz” ifadesi sonrasında sert düşüş takip edilen hisse senedi piyasalarında, tarifelerin Çin hariç diğer ülkeler için 90 gün askıya alınacağı kararı sonrasında ise tarihi bir yükseliş yaşandı.
Haftanın devamında toparlanma çabası izlenen ABD endeksleri, yeni haftaya tüketici elektroniği ürünlerindeki gümrük tarifelerine geçici muafiyet tanınacağı haberiyle teknoloji hisseleri öncülüğünde yükselişle başlamaya hazırlanıyor.
Makro cephede ise ABD’de mart ayına ilişkin enflasyon -0,1% ile son 9 aydır ilk defa aylık bazda enflasyonda düşüşe işaret etti. Bu veriyle birlikte Fed’in mayıs toplantısında yapması beklenen faiz indirimi ise hazirana ötelendi.
Yeni haftada Dolar Endeksi bu yılın en düşük seviyelerine gerilerken, yatırımcıların güvenli liman arayışıyla altın fiyatları rekor seviyeye ulaştı.
S&P 500’de momentum zayıf
S&P 500 endeksi geçtiğimiz günlerde 4.800 seviyesinden toparlanmayı başarsa da 5.500’e yaklaşınca gücünü kaybetti ve yeniden 5.400 seviyesinin altına düştü. Grafiklerde görülen “doji” adı verilen mum şekli, yatırımcıların yön konusunda kararsız kaldığını gösteriyor.
Ayrıca teknik analizde olumsuz sinyal olarak izlenen “ölüm kesişimi” formasyonu da oluşmak üzere. Ölüm kesişimi, kısa vadeli ortalamanın uzun vadeli ortalamanın altına düşmesi anlamına geliyor ve genellikle düşüş beklentisiyle yorumlanıyor.
Eğer satışlar devam eder ve endeks 5.130 seviyesinin altına sarkarsa, yeniden 5.000 ve 4.800 gibi daha düşük seviyeler gündeme gelebilir. Tersine, piyasaların toparlanabilmesi için S&P 500’ün önce 5.400, ardından da 5.500 seviyesini aşması gerekiyor. Bu da yeni bir yükselişin habercisi olabilir.
“Tarifeden muaf değil, sadece başka bir sepete aktarıldılar”
Trump’ın elektronik ürünlere yönelik tarifeleri geçici olarak durdurması piyasalarda kısa süreli bir nefes alma fırsatı olsa da hangi şirketlere nasıl muafiyetler uygulanacağı belirsizliğini koruyor.
Bununla birlikte, Beyaz Saray bu muafiyetin sadece geçici olduğunu ve bu ürünlerin daha sonra farklı bir “sektörel tarife” altına alınacağını duyurdu. Trump, bu ürünler için yeni ve sektöre özgü tarifelerin yakında açıklanacağını belirtti. Özellikle yarı iletkenler ve elektronik ürün tedarik zinciri bu yeni tarifelere dahil edilecek.
Diğer yandan Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, kimsenin tamamen tarifeden muaf olmadığını belirtti. Elektronik ürünler için geçici muafiyetin ardından farklı bir tarife sistemi getirileceğini, özellikle yarı iletken tedarik zincirine odaklanacaklarını duyurdu.
ABD Ticaret Bakanı Lutnick de bu ürünlerin kısa süre içinde yeni bir tarife yapısına dahil edileceğini ve elektronik ürünlerin Çin’den ithal edilmesine artık daha fazla “stratejik şüpheyle” bakılacağını ifade etti. Trump yönetimi ayrıca Çin’e yönelik uygulanan 125%’lik genel tarifede herhangi bir değişiklik yapmadı.
Çin tarafı ise bu gelişmeye temkinli bir şekilde yanıt verdi. Çin Ticaret Bakanlığı, ABD’nin attığı adımın “tek taraflı tarifelerde yapılan bir hata düzeltmesinin küçük bir örneği” olduğunu, fakat tam çözüm için ABD’nin daha büyük adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Hangi hisselere muafiyet tanınabilir?
Elektronik ürünler üzerindeki tarifelerde verilen geçici muafiyet, piyasalar için kısa vadeli bir iyimserlik dalgası yarattı. Ancak bu bir istisna değil, Trump’ın daha hedefli ve sektörel bazlı tarife stratejisinin bir parçası olarak izlenmeli. Çin’e yönelik yaptırımlar sürerken, yeni tarifelerin hangi ürünleri, hangi oranlarda kapsayacağı belirsizliğini koruyor.
Genel açıklamalar incelendiğinde, bazı sektör ve şirketlerin geçici olarak öne çıkabileceği görülüyor. Örneğin Apple (AAPL), Çin’de üretim yapması nedeniyle hâlâ 20% tarifeye tabi olsa da daha sert yaptırımlardan şimdilik korunmuş durumda.
Resmi olmayan kaynaklara göre Apple, Trump’ın yüksek tarifelerinden etkilenmemek için Hindistan’dan ABD’ye yaklaşık 600 ton, yani yaklaşık 1,5 milyon adet iPhone’u hava yoluyla taşıdı. Bu stratejik hamle Apple’ın üretim merkezlerini çeşitlendirme ve Çin’e olan bağımlılığını azaltma çabasının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
Yarı iletken sektöründe ise Nvidia (NVDA), Broadcom (AVGO), Supermicro (SMCI), Intel (INTC) ve TSMC (TSM) gibi büyük oyuncular, çip ekipmanlarına yönelik muafiyetler sayesinde görece güçlü konumda kalabilir.
Öte yandan, dijital altyapı ve donanım tarafında faaliyet gösteren Microsoft (MSFT), Tesla (TSLA), Amazon (AMZN), Alphabet (GOOGL) ve Meta (META) gibi “Muhteşem Yedili” hisseleri, sektör bazlı tarifeler konusunda hâlâ belirsizliklerle karşı karşıya olsa da yatırımcı ilgisini sürdürmeye devam ediyor.
Dell (DELL) ve Hewlett Packard Enterprise (HPE) gibi bilgisayar ve sunucu üreticileri ise bazı donanım kalemlerinde uygulanan daha düşük tarifelerden olumlu etkilenebilir. Ayrıca, ASML (ASML) gibi ABD’deki çip fabrikalarına ekipman sağlayan üreticiler de yarı iletken üretiminin ABD’ye kaydırılmasından dolaylı fayda sağlayabilir.
Peki neye dikkat etmeli? ABD Ticaret Bakanı, bu rahatlamanın geçici olduğunu açıkça belirtti. Bu da, Trump yeniden elektronik ürünlere vergi getirdiğinde veya yarı iletkenler için özel tarifeler uygulamaya koyduğunda piyasaların yeniden sert dalgalanabileceği anlamına geliyor. Ayrıca ABD’nin tek taraflı tarifeler ile sektörel muafiyetler arasında gidip gelen politikaları, şirketlerin yatırım kararlarını ertelemelerine neden olabilir. Bu da Çin’e direkt bağlı olmayan, daha esnek ve çeşitlendirilmiş yapıya sahip şirketlere avantaj sağlayabilir.
Bu hafta piyasaların odağında ne var?
Küresel piyasalarda haftalık takvim sakin görünüyor. Dolayısıyla yatırımcılar verilerden ziyade politik gelişmelere odaklanacak. Çarşamba günü ise Fed Başkanı Powell’ın konuşması bulunuyor.
Ek olarak, bu hafta yılın ilk çeyreğine ilişkin bilançolar bankalar öncülüğünde gelmeye başlayacak. Wall Street analistleri bu çeyrekte sağlık, teknoloji ve kamu hizmetleri hisselerinin iyi bilanço açıklamasını bekliyor.
Cuma günü ABD borsaları resmi tatil nedeniyle işleme kapalı olacak. Piyasanın kapalı olduğu 3 günün riskini almak istemeyen yatırımcılar perşembe günü satış yaparak pozisyonlarını kapatabilir.
Bu hafta dikkat çekenler
Altın
Altın, 2025’in ilk çeyreğinde tüm varlık sınıflarını geride bırakarak güçlü bir performans sergiledi ve yatırımcılara neden “güvenli liman” olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Haftaya 3.245 dolarlık rekorla başlayan altın için Goldman Sachs, merkez bankalarının talebi ve ETF girişlerinin artmasını gerekçe göstererek yıl sonu fiyat hedefini 3.300 dolardan 3.700 dolara yükseltti.
Bu hafta politik belirsizliğin devam etmesi, güvenli liman rolünü sağlamlaştıran altına olan ilgiyi koruyabilir.
Taiwan Semiconductor (TSM)
TSMC’nin 17 Nisan’da ilk çeyrek bilançosu beklense de şirket geçen hafta ilk rakamları raporladı. TSMC, ilk çeyrekte gelirini tahminlerin üst bandına yakın bir şekilde 42% artırarak yaklaşık 25,5 milyar dolara çıkardı. Yıl geneline dair beklenti güçlü kalmaya devam ediyor.
Yapay zekâ çiplerine olan talep, özellikle Nvidia’nın yeni Blackwell serisiyle birlikte TSMC’nin büyümesini destekliyor. Şirket, yapay zekâ çiplerinden elde ettiği gelirin 2025’te iki katına çıkmasını bekliyor.
Ayrıca TSMC, ABD’deki yatırımlarını genişletiyor. Şirket, halihazırdaki 65 milyar dolarlık yatırım planına ek olarak 100 milyar dolarlık yeni yatırım açıkladı. Bu da “yerli çip üretimi” trendinin ne kadar ciddiye alındığını gösteriyor. Yine de artan üretim maliyetleri ve tedarik zinciri riskleri hâlâ gündemde. Tarifelerden şu an muaf olsalar da belirsizlikler sürüyor.
ASML (ASML)
ASML de bu hafta bilanço açıklayacak şirketler arasında öne çıkıyor. Yarı iletken sektörünün belkemiği olan litografi makineleri üreten ASML, çip üretimindeki talep seviyesini ölçmek açısından kritik önemde. Şirket son bilançosunda gelirlerini artırabilmişti.
CEO Fouquet’ye göre bu büyümenin arkasında TSMC, Samsung ve Intel gibi dev müşterilerin yapay zekâ odaklı yüksek performanslı çiplere yönelik artan talebi yatıyor. Ancak Çin’e teknoloji ihracatındaki kısıtlamalar ve artan jeopolitik riskler, ASML için potansiyel bir baskı unsuru.
Şirketin sipariş defteri şu anda 36 milyar euroyu aşmış durumda; bu da kısa vadede gelir görünürlüğü sağlıyor. Yine de bu hafta açıklanacak sonuçlarla birlikte siparişlerde yeni bir artış olup olmayacağına odaklanacağız.
Netflix (NFLX)
Netflix, 17 Nisan’da bilançosunu açıklayacak. Şirketin geçen yıl duyurduğu karara göre artık bu çeyrekten itibaren abone sayısı paylaşılmayacak. Çünkü Netflix, yatırımcıların artık abone sayısına değil, gelir ve faaliyet kârlılığına odaklanmasını istiyor. Wall Street, 10,5 milyar dolar gelir ve 5,70 dolar hisse başı kâr bekliyor. Bu, son 7 çeyreğin en yavaş büyümesi olabilir. Beklenti üstü gelebilecek rakamlar ise hisseyi destekleyebilir.
Reklam gelirleri yakından izlenecek. Ticaret savaşlarının dijital hizmetlere yönelik olası misillemeleri Netflix’i baskı altına alabilir. Şimdilik böyle bir adım atılmasa da belirsizlik sürüyor.
Meta Platforms (META)
Bugün Meta ve ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), şirketin şimdiye kadarki en büyük rekabet davasında mahkemede karşı karşıya gelecek. Meta CEO’su Mark Zuckerberg’in de ifade vermesi bekleniyor. Zuckerberg’in son günlerde Trump yönetimiyle yakın temas kurduğu ve dava öncesi lobi yaptığı biliniyor.
Dava, Meta’nın WhatsApp ve Instagram satın alımlarını iptal etmek zorunda kalmasıyla sonuçlanabilir.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Bloomberg1, 2, Saxobank, Reuters, FT