Geçen hafta dikkatler Fed Başkanı Powell’ın yıllık Jackson Hole Sempozyumu’nda düzenlenen konuşmasında kullanacağı tondaydı. Powell, piyasanın uzun süredir beklediği gibi para politikasında gevşeme sinyali verdi.
Fed’in politika faizini düşürmeye hazır olduğunu belirten Powell, bunu yaparken de en büyük açmazın hâlâ masada olduğunu vurguladı: Bir yanda enflasyonun önümüzdeki aylarda yeniden hız kazanma ihtimali, diğer yanda ise yavaşlama emareleri gösteren işgücü piyasası.
Yani Fed, iki tarafı keskin bir bıçak gibi görünen bu tablo karşısında oldukça dikkatli hareket etmek zorunda.
Konuşmanın satır aralarında Powell, Eylül ayında küçük bir faiz indiriminin gündeme gelebileceğini ima etse de bunun otomatik bir patika olmadığını, sonraki adımların tamamen veriye bağlı olacağını açıkça dile getirdi. Enflasyonun seyrini ve işsizlikteki gelişmeleri çok daha yakından takip edeceklerini söylemesi, piyasalara “hızlı ve agresif bir gevşeme olmayacak” mesajı verdi. Dolayısıyla beklenti, bu yıl içinde en fazla bir veya iki indirim, gelecek yıl da yine sınırlı sayıda adımla devam edilecek bir süreç olması yönünde şekilleniyor.
Powell’ın enflasyon değerlendirmesi, aslında piyasaları rahatlattı. Tarife artışlarının sürekli hale gelmemesi durumunda fiyat baskılarının kalıcı olmayacağına işaret etmesi, geçici bir yükselişten sonra dengelenme olabileceğini ortaya koyuyor. Buna karşılık istihdam tarafındaki tablo daha kırılgan. İşgücüne katılım ve talep birlikte yumuşarken, işsizlik oranı hâlâ %4,2 seviyesinde dirençli görünse de Powell’ın “aşağı yönlü riskler hızla materialize olabilir” ifadesi dikkat çekti. Nitekim geçen hafta yayınlanan Fed tutanaklarında da benzer endişenin hakim olduğunu gördük.
Dolayısıyla bu hafta cuma günü açıklanacak ve Fed’in enflasyon göstergesi olarak değerlendirdiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) verisi kritik öneme sahip olacak. Beklentiler, enflasyonun geçen ay olduğu gibi aylık 0,3% yükseldiğine işaret ediyor.
S&P 500 yeni zirve görebilir mi?
S&P 500 endeksi geçtiğimiz haftayı %0,30 yukarıda kapattı. Haftanın son işlem gününde, Powell’ın Jackson Hole konuşmasının ardından gelen güçlü alımlarla endeks 20 günlük hareketli ortalamasının üzerinde tutunmayı başardı. Fakat teknik görünüm, yükselişe rağmen temkinli olunması gerektiğini işaret ediyor.
Özellikle geçtiğimiz haftalarda dikkat çeken RSI’daki zayıflama, fiyatların yeni zirvelere yaklaşmasına rağmen momentumun aynı ölçüde destek vermediğini gösteriyor. Bu da kısa vadede satış baskısının yeniden artabileceği sinyalini taşıyor. Buna karşın, endeksin 6.481 seviyesinin üzerine yerleşmesi yeni bir yükseliş dalgasının başlaması için kritik eşik olarak görülüyor.
Powell’ın “Eylül’de faiz indirimi gelebilir” mesajı, piyasaları yeniden risk iştahına yöneltse de teknik olarak S&P 500 hâlâ 20 günlük ortalamasını ana destek noktası olarak test ediyor. Buradan gelebilecek tepki alımları yükselişi destekleyebilir. Eğer bu seviye kırılırsa daha derin bir geri çekilmede 6.300–6.250 puan bandı önemli destek olarak öne çıkabilir.
Kısa vadede endeksin seyrini belirleyecek olan, güçlü hacimle 6.481 zirvesinin üzerinde kalıcı bir kapanış yapıp yapamayacağı olacak. Bu gerçekleşirse yükselişin ivme kazanması mümkün. Aksi senaryoda ise temkinli bir konsolidasyon veya düzeltme süreci gündeme gelebilir.
Eylül ayına dikkat
ABD borsaları için Ağustos ve Eylül ayları genellikle zor geçiyor. 1990’dan bu yana S&P 500 endeksi ortalama Ağustos’ta %0,56, Eylül’de ise %0,84 geriledi.
Eylül ayı aynı zamanda yılın yükseliş ihtimali en düşük dönemi: endeksin ayı artıda kapatma olasılığı sadece %48,6.
Bu takvimsel “lanetin” arkasında birkaç önemli dinamik bulunuyor. Öncelikle, ABD borsalarının son dönemdeki yükselişini besleyen iki temel unsur olan bireysel yatırımcı ilgisi ve sistematik fonların güçlü alımları yavaşlama evresine giriyor.
Genellikle bireysel yatırımcıların işlem hacmi haziran ve temmuz aylarında zirve yaparken, ağustosta düşmeye başlıyor ve eylülde yılın en düşük seviyesine iniyor. Birçok yatırımcı yaz tatili sonrası, eğitim ve kredi kartı gibi giderlerini karşılamak için portföylerinden satış yapıyor. Benzer şekilde, büyük fonların hisse pozisyonlarında da doyuma ulaşması, eylülde alım iştahının azalmasına neden oluyor. Çeyrek sonunun yaklaşmasıyla birlikte kurumların zarar eden pozisyonlarını kapatması da satış baskısını artırıyor.
Ama her yıl eylül zayıf seyredecek diye bir kural yok. Nitekim 2019–2023 arasında üst üste dört yıl eksi kapanış yapan Eylül, 2024’te Fed’in 50 baz puanlık faiz indirimi sayesinde bu kuralı bozdu.
Bu yılın Eylül performansı da büyük ölçüde Fed’in 17 Eylül’de açıklayacağı faiz kararına bağlı olacak. Powell’ın Jackson Hole’da verdiği indirim sinyali, piyasaların “bu kez işler farklı olabilir” beklentisini güçlendirdi. Eğer Fed sadece tek seferlik sembolik bir adım atmaz da devamı gelebilecek bir indirim döngüsüne işaret ederse, Eylül’ün tarihsel zayıflığı bu yıl törpülenebilir.
Bu hafta dikkat çekenler
Nvidia (NVDA)
Nvidia, Çarşamba günü piyasa kapanışından sonra açıklayacağı bilançosuyla yatırımcıların odak noktası olacak. Wall Street analistleri, gelirlerin yıllık %53 artışla 46 milyar dolara ulaşmasını ve hisse başına kârın 1,01 dolar olmasını bekliyor. Bu yükselişte, Microsoft ve Amazon gibi hyperscaler’ların yapay zeka altyapısına yaptığı milyarlarca dolarlık yatırımlar ve Blackwell ile Hopper çiplerine olan güçlü talep kritik rol oynuyor.
Gözler sadece rakamlarda değil, yönlendirmelerde de olacak. GB300 sevkiyatlarının bu çeyrekte artması bekleniyor, fakat sipariş birikimleri tedarik zincirlerinde baskı yaratıyor.
Jeopolitik riskler de öne çıkıyor. ABD’nin Çin’e ihracat kısıtlamaları 8 milyar dolarlık gelir kaybı riski oluştursa da Trump yönetimiyle yapılan gelir paylaşım anlaşması bir denge unsuru sağlıyor. Analistler, yüksek talep ve Çin pazarının toparlanmasıyla gelirlerin güçlü geleceğini öngörüyor.
Beklentilerin aşılması endeks ağırlığından dolayı Nasdaq’ı yeni zirvelere taşıyabilir, zayıf gelmesi durumunda ise yarı iletken sektöründeki AMD ve Broadcom gibi şirketler de olumsuz etkilenebilir.
Opsiyon piyasaları aşağı veya yukarı olmak üzere 6,5%’lik bir fiyat hareketine işaret ediyor.
CrowdStrike (CRWD)
CrowdStrike, bu hafta çarşamba günü bilanço açıklayacak. Analist tahminlerine göre hisse başına kâr 0,83 dolar seviyesinde gerçekleşerek geçen yılın aynı çeyreğine göre %20,2 düşüş gösterecek, buna karşılık gelirlerin 1,15 milyar dolar ile %19,2 artması öngörülüyor. Son 30 gündeki tahminlerin değişmemesi, analistlerin beklentilerini sabit tuttuğunu ve yatırımcıların kısa vadeli tepkilerini değerlendirirken bu tutarlılığın önemli bir gösterge olduğunu ortaya koyuyor.
Abonelik gelirlerinin 1,10 milyar dolar, profesyonel hizmet gelirlerinin ise 52,16 milyon dolar olması bekleniyor. Yıllık tekrar eden gelir tahmini 4,64 milyar dolar, kalan performans yükümlülükleri ise 6,43 milyar dolar seviyesinde. Aboneliklerden elde edilen brüt kârın 878,44 milyon dolar, profesyonel hizmetlerden brüt kârın 18,24 milyon dolar olacağı öngörülüyor. Abonelik ve profesyonel hizmet brüt kârlarının sırasıyla 853,61 milyon ve 10,48 milyon dolar seviyesinde olması bekleniyor, bu da geçen yılın aynı dönemine göre belirgin bir artışa işaret ediyor.
Opsiyon piyasaları aşağı veya yukarı olmak üzere 6,9%’luk bir fiyat hareketine işaret ediyor.
Snowflake (SNOW)
Çarşamba günü bilançosu beklenen bir diğer isim ise Snowflake. Analist tahminlerine göre hisse başına kâr 0,26 dolar ve gelir 1,09 milyar dolar seviyesinde gerçekleşecek. Önceki çeyrekte Snowflake, hisse başına 0,24 dolar kâr açıklayarak 0,22 dolarlık tahmini aşmış ve gelirlerini 1,04 milyar dolara çıkararak beklentilerin üzerinde performans göstermişti. Şirketin net marjı -%36,43 ve özsermaye getirisi -%37,75 olurken, gelirler geçen yılın aynı dönemine göre %25,8 artış kaydetmişti.
Snowflake hisseleri bu yıl %26 değer kazanırken, analistler ürünlerdeki yapay zekâ odaklı gelişmelerin büyüme ivmesini desteklediğini vurguluyor. Özellikle Cortex adlı AI platformunun benimsenmesi ve OpenAI işbirliği, güçlü gelir hattı ve ürün kullanımında artış sağladı. Citi analisti Tyler Radke, ikinci çeyrek sonuçlarına temkinli iyimser bakıyor ve AI ürünlerinin ivmelenmesiyle 2026 mali yılı tahminlerini yükseltti.
Opsiyon piyasaları aşağı veya yukarı olmak üzere 10,6%’lık bir fiyat hareketine işaret ediyor.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Schwab, Edward Jones