Geçen hafta ABD borsaları, teknoloji bilançoları ve yapay zeka temalı hisselerin performansı ile hükümet kapanışı endekslerde belirleyici oldu.
S&P 500, pozitif tarihsel getirileri ile bilinen Kasım’da bir düzeltme yaşasa da haftayı 50 günlük basit hareketli ortalamasının üzerinde kapatarak yükseliş trendini korudu.
Nasdaq ve S&P 500 endekslerinde ise kısa vadeli dalgalanmalar devam etti; özellikle Palantir ve diğer yapay zeka odaklı hisselerde kâr satışları gözlemlendi.
Yeni haftada ABD hükümetinin açılıp açılmayacağı yakından takip edilecek.
Geçen haftanın öne çıkan gündemleri
Geçen hafta ABD borsaları, temkinli görünümün hâkim olduğu bir tablo çizdi. S&P 500 endeksi haftayı %1,64 civarında düşüşle tamamladı; Nasdaq da benzer bir gerileme kaydederken, yatırımcılar özellikle teknoloji hisselerindeki kısa vadeli düzeltmeleri yakından takip etti. Russell 2000 endeksi ise haftayı daha stabil tamamladı.
Hükümet kapanışının devam etmesi nedeniyle ekonomik veri akışı sınırlı kaldı. Bu hafta hükümetin açılabileceğine dair beklentiler, risk iştahını canlı tutuyor. Senato’da hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler, hükümeti ocak sonuna kadar fonlayacak geçici bütçe konusunda uzlaşmaya vardı. Oylamada tasarı 60’a 40 oranında kabul edildi.
Şimdi gözler Temsilciler Meclisi ve son olarak Trump’ta. Trump, “Çok yaklaştığımızı düşünüyorum, hükümetin kapanmasını sona erdirmeye çok yakınız.” diyerek anlaşmanın kısa sürede yasalaşabileceğinin sinyalini verdi.
Genel görünüm, hisse piyasalarında “ılımlı negatif” bir haftaya işaret ederken, teknik düzeltmeler, hükümet açılışına ilişkin gelişmeler ve Fed yetkililerinin açıklamaları bu haftanın yönü için belirleyici olacak.
S&P 500 endeksi 50 günlük ortalama altına sarktı
S&P 500 endeksi, geçen hafta %1,64 düşüş kaydetti ve teknik açıdan kritik bir noktaya yaklaştı.
Endeks, ilk kez Nisan ayından bu yana 50 günlük basit hareketli ortalamasının altına geriledi. Gün içinde henüz bu seviyeden bir “refleksif toparlanma” görülmese de hükümetin yeniden açılma ihtimalinin artması, bu seviyelerden toparlanma beklentisini artırıyor.
Endeksin 50 günlük hareketli ortalama (6.668) üzerinde kapanması teknik açıdan pozitif bir sinyal olarak değerlendirilebilir ve dipten alım iştahını artırabilir. Öte yandan, bu seviyenin altında kapanışlar, kısa vadeli aşağı yönlü riskin devam ettiğini gösterebilir ve piyasada temkinli bir duruşu tetikleyebilir.
Destek seviyeleri açısından ilk kritik bölge 6.500–6.550 seviyelerinde bulunuyor ve 6.430 destek seviyeleri izliyor; daha aşağıda ise 6.125 önemli bir destek olarak öne çıkıyor. Endeksin 50 günlük ortalama altında kalması, kısa vadeli teknik zayıflığın sinyali olarak değerlendirilebilse de olası toparlanmalar, dipten alım fırsatlarını gündeme getirebilir.
Nisan’dan bu yana yaşanan en büyük düzletme: Bitti mi?
Piyasalar son haftalarda endişe içinde. Düzeltme sadece teknik bir düşüş değil; işten çıkarmalar, likidite sıkışması, siyasi belirsizlik ve yapay zekâ yatırımlarına dair şüpheler bir araya gelince panik dalgaları yayıldı. Yani, yüzeydeki düşüş normal bir düzeltme gibi görünse de altında birkaç kırılgan trend aynı anda harekete geçti.
Challenger, Gray & Christmas’ın raporuna göre Ekim ayında işten çıkarılanların sayısı 1,5 milyonu buldu. Teknoloji, sanayi, otomotiv ve eğlence sektörleri özellikle ağır darbe aldı. Aynı zamanda işe alımlar da yavaşladı. Yani şirketler hâlâ çalışanları azaltıyor ama resmi işsizlik rakamları bunu henüz göstermiyor. Bu da yatırımcıların güvenini sarsıyor ve piyasada temkinli bir hava yaratıyor.
Likidite sıkışması ise bu düzeltmeyi hızlandırıyor. Hükümet kapanmasıyla birlikte hazine kasasında biriken paralar piyasadan çekildi, nakit maliyeti yükseldi ve kısa vadeli borçlanma zorlaştı. Bu da bankalar ve yatırımcılar için nakit sıkıntısı anlamına geliyor. Kripto ve teknoloji hisselerindeki sert hareketler bunun bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Yapay zekâ tarafında ise hikâye biraz daha karmaşık. Büyük şirketler, özellikle OpenAI, yüksek maliyetli projeler ve büyük anlaşmalarla gündemde olsa da kârın gelmediği, sadece yatırım ve harcamanın konuşulduğu bir tablo var. Bu, yatırımcıların “büyüme gerçekten kârlılığa dönüşür mü?” sorusunu sormasına neden oluyor.
Peki, düzeltme bitti mi? Şu an için net bir yanıt vermek mümkün değil ama üç ana faktöre bakarak bir çerçeve çizmek mümkün:
- Nakit ve likidite durumu hâlâ tam olarak düzelmiş değil. Piyasadaki para sıkıntısı, kısa vadede daha fazla dalgalanma yaratabilir.
- Veri akışı aksıyor, siyasi belirsizlik sürüyor. Hükümet kapanmasının sona ermesi ve ekonomik verilerin açıklanması piyasalara rahatlama getirecek. Şu anda veriler eksik, bu da yatırımcıların temkinli olmasına neden oluyor.
- Değerleme endişeleri risk iştahını baskılıyor. Özellikle teknoloji hisseleri, kâr beklentileri ile yüksek fiyatlanmış durumda. Bu tür hisselerde küçük olumsuz haberler bile sert satışa neden olabilir.
Nisan’dan bu yana biriken gerilimin dışa vurumu şu an bir düzeltme. Kontrol dışı bir çöküş görünmüyor, ama düzeltmenin tamamlanması için likiditenin geri gelmesi, hükümetin açılması ve büyük yatırımların gerçekçi kâr beklentileriyle uyumlu hâle gelmesi gerekiyor.
Yatırımcı açısından çıkarımlar net: kısa vadede nakit veya güvenli varlıklarla beklemek, güçlü bilançosu olan şirketlere yönelmek ve aşırı fiyatlanmış hisselerde dikkatli olmak mantıklı.
Düzeltme bittiğinde piyasada fırsatlar yeniden ortaya çıkacak, ama sabır ve temkinli yaklaşım şu an için en değerli strateji olarak öne çıkıyor.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Schwab, Edward Jones