BIST endeksleri Orta Doğu’da yaşanan jeopolitik gerilimler neticesinde küresel piyasalardan oldukça negatif ayrışarak son 1 ayda 7%’ye yakın değer kaybetti.
Küresel piyasalar son 1 ayda Fed’in faiz indirimi ve Çin’den gelen genişleyici adımlar neticesinde sert yükselişler kaydederken BIST endeksleri bu yükselişlerden adeta nasibini alamadı.1
Endeks negatif ayrışmaya devam ederken tatil sebebiyle borsaları kapalı olan Çin’den tatil sonrası beklenen yeni genişleyici adımlar da gelmedi.
Yeni adımlarının gelmemesi ve ABD’de işsizlik oranının beklentinin altında gelmesi küresel piyasalarda da negatif hava uyandırdı.
Asya piyasalarında başta Honk Kong endekslerinde sert düşüşler meydana gelirken ABD tarafında güçlü istihdam verileri ise ‘’faiz indirimleri erken mi başladı?’’ sorularını gündeme getirdi.
ABD tarafında Eylül ayı istihdam verisi 150 bin beklenirken 254 bin gibi beklentilerin oldukça üstünde bir veri açıklanırken Ağustos ayı istihdamı ise 142 bin kişiden 159 bine revize edildi.
Güçlü istihdam verileri sonrasında ABD 10 yıllık tahvil faizleri yükselirken hisse değerlemelerinde artan borçlanma maliyetleri sonrasında zayıflama söz konusu.
Genişleme adımlarına çelme takacak bu veriler sonrasında ise ekonomik büyümeye duyarlı Brent petrol, demir-çelik, bakır gibi emtia ve kıymetli madenlerde ise güçlü geri çekilmeler gözlemleniyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında ABD piyasaları da haftaya negatif başlarken ‘’gelecek dönem için beklenen faiz indirimlerinde aşağı yönlü revizyonlar olabilir mi?’’ soruları gündeme geliyor.
BIST Endeksleri Nasıl Etkilenebilir?
TUİK’in açıkladığı Eylül ayı enflasyon verisinin beklentinin üzerinde gerçekleşmesi ve zayıf İso imalat PMI verisi halihazırda jeopolitik gerilimlerle beraber endeks üzerinde baskı yaratmaya devam etti.
Perşembe günü gelecek olan Türkiye Sanayi Üretimi verisi ise imalat PMI sonrası zayıflaması beklenirken küresel piyasalarda genişleyici adımların sendelenmesi endeks üzerindeki baskıyı artırıyor.
Enflasyon oranında beklenti üstü artış ise TCMB’nin yıl sonuna kadar faiz indirimi yapabileceği alanı kısıtlamış olabilir. Fakat perşembe günü gelecek olan sanayi üretimi verisinin çok zayıf gelmesi ihtimali ile beraber yeni ihtimaller de masaya yatırılabilir.
Diğer taraftan İran-İsrail gerginliği sonrasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Orta Doğu’da yaşanan gerilimler karşısında alınacak tedbirler kapsamında TBMM Genel Kurulu’nu bilgilendirdiği kapalı bir oturum yapılacak. Bu toplantının devlet sırrı olarak halkla paylaşılmaması beklenirken Türkiye’nin Orta Doğu’ya yönelik yeni stratejileri de önümüzdeki günlerde takip edilecek.
Tüm bu gelişmelerle birlikte yabancıların hisse senetlerinden çıkışı endeks üzerinde baskı yaratırken mevduat faizindeki rekabet, yerli yatırımcıların da para piyasası fonlarına yönelmesine sebep oluyor.
Endekste Zayıf Görünüm Hakim, Fakat!
Endeks üzerinde tüm bu gelişmeler baskı yaratırken diğer taraftan BIST endeksleri tüm Dünya’dan oldukça negatif ayrıştığını belirtmek mümkün.
Hafta başından itibaren her ne kadar ABD ve Asya piyasalarında satış gerçekleşse de genişlemeci adımlar neticesinde küresel piyasalarda kısa süreli ralli gerçekleşirken BIST endeksleri düşüş gösterdi.
ABD borsalarında özellikle banka, havayolu, otomotiv, yarı iletken hisseleri yükselişe öncülük ediyor. Haftalık bazda ise en sert yükseliş Ortadoğu’dali savaş riskinden beslenen enerji hisselerinde.
Düşüş sonrasında endeks yıl içinde dolar bazlı zirvesinden 21% uzaklaşırken analistlerin verdiği ortalama hedef fiyatlara göre düşüş sonrasında hisseler de yeni fırsatlar doğmaya başladı.
Özellikle düşüş sonrasında düşen çarpanlar ve yükselen değerleme oranları BIST 30 endeksinde yer alan şirketler özelinde ayrı fırsatlar yaratabilir.
Fed tarafında ise yüksek istihdam verisi sonrasında emtia ve kıymetli madenlerde yaşanan düşüş sonrasında paranın nereye kayacağı da merak konusu.
Diğer taraftan S&P Global Ratings’ten Kasım’daki değerlendirmede yeni bir not artışı daha alması bekleniyor. S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill not artışına ilişkin verdiği demeçte, “Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması çok önemli. Not artışı kararı büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı diyebiliriz. Ayrıca, Türkiye’nin enerji ve altın ithalatındaki gerileme de çok önemli gelişme. Bu arada, not kararı için TCMB’nin faiz politikasına da bakacağız.” demişti.
Ayrıca ihracatımızın büyük bölümünü gerçekleştirdiğimiz Avrupa bölgesinde enflasyon verilerinin hedeflenen seviyelerin altına gelmesi ile beraber faiz indirimlerinin hızlanması sonucunda önümüzdeki dönemlerde Avrupa bölgesine ihracat gerçekleştiren şirketleri de ön plana çıkartabilir.
Avro/dolar kurunun 3. çeyrekte ortalama olarak 1,11 seviyelerinde bulunması Avrupa’ya ihracat gerçekleştiren şirketler için pozitif görünüm sağladı.
Şirketlerin 3. çeyrek mali tabloları açıklanmadan önce zirvesine uzaklaşan ihracatçı şirketler ise temanın değişmesi sonucunda ön plana çıkabilir.
Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı