Borsa Haberleri

Bitcoin’de yeni zirve gelecek mi? Hangi faktörler izlenmeli?

Bitcoin’de yeni zirve gelecek mi? Hangi faktörler izlenmeli?
Google News Icon Takip Et
  • Küresel ticaret karmaşasının küresel piyasalarda yol açtığı düşüş karşısında Bitcoin’in ileriki fiyat performansı, Bitcoin yarılanmasının yol açtığı arz etkileri, kurumsal kripto adaptasyonu ve daha geniş makroekonomik göstergelere bağlı olabilir. 

Bu yıl küresel ekonomiler büyük bir baskı altında ve adeta bocalıyorlar. 

Kripto varlıklar da dahil olmak üzere finans piyasaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergilerine tepki vermeye devam ederken, birçok yatırımcının aklında tek bir soru var: Bitcoin bu seviyelerden yükselmeye devam edecek mi, yoksa daha derin bir düzeltmeye mi giriyoruz? 

Aylar önce Bitcoin’in tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaştığı, artan kurumsal yatırımcı ilgisinin belirginleştiği bir dönemde olsak da kripto varlıklar geleneksel hisse piyasalarındaki düşüşe eşlik ediyor.

Her ne kadar yatırımcılar tarafından hisselere benzer riskli bir varlık olarak görülse de S&P 500 ve Nasdaq’a göre yıl başından bu yana daha istikrarlı bir seyir izleyen Bitcoin’in gelecek performansının ipuçları için fiyatları şekillendirecek birkaç temel faktöre bakmakta fayda var. 

Bitcoin yarılanması ve arz şoku etkisi

Her büyük kripto rallisinin arkasındaki en büyük güçlerden biri Bitcoin yarılanmasıdır. Bu olay, dolaşıma giren yeni BTC sayısını yarıya indirir ve her dört yılda bir gerçekleşir.

Yarılanma, basitçe arz ve talep nedeniyle önemlidir. Daha az coin üretildiğinde ancak insanlar hâlâ yatırım yapmak istediğinde (özellikle de kriptoda daha fazla kurumsal yatırımcı olduğunda), fiyat genellikle yükselir. Tarihsel olarak, her yarılanmayı fiyat rallileri takip etti. 

Yarılanma sonrası dönemlerde genellikle önemli fiyat artışları görüldü. Örneğin, 2020 yarılanmasından sonra Bitcoin’in fiyatı bir yıl içinde yaklaşık 9 bin dolardan 60 bin doların üzerine çıktı.

Geçtiğimiz yılın nisan ayında gerçekleşen yarılanmadan bu yana ise Bitcoin, 60 bin dolar seviyelerinden 108 bin dolara kadar yükseldikten sonra, yarılanmadan yaklaşık bir yıl sonra 83 bin dolardan işlem görüyor.

Kurumsal benimseme (hâlâ) büyük bir mesele

Her ne kadar perakende yatırımcılar ön planda gibi görünse de kurumsal şirketler de Bitcoin satın alıyor. BlackRock, Fidelity ve hatta devlet varlık fonları gibi büyük isimler ETF’ler, saklama hizmetleri ve spot tahsisler yoluyla Bitcoin’e yöneldi. Bu sadece bir coşku değil; Sermaye, güvenilirlik ve uzun vadeli inançla ilgili.

Örnek: Nisan 2025 ortası itibariyle MicroStrategy, coin başına ortalama 67.458 dolar fiyatla satın aldığı 528 binden fazla BTC’ye sahip. 

Bu oyuncular ne kadar çok biriktirirse, diğer herkes için arz o kadar daralır. Bu nedenle birçok kişi, piyasadaki bir sonraki yükselişin sadece perakende FOMO değil, büyük para tarafından yönlendirileceğine inanıyor.

Makroekonomik faktörler daha büyük bir rol oynuyor

Bir de büyük resim var. Faiz oranları, enflasyon, fiat devalüasyonu; tüm makro karmaşa bu resme dahil. Geleneksel varlıklar sallantılı dönemlerden geçtiğinde, Bitcoin bir koruma kalkanı gibi görünmeye başlar. Belirsizlik dönemlerinde birçok kişi Bitcoin’i “dijital altın” olarak, geleneksel sistemin dışında yer alan bir değer deposu gibi görüyor.

2021-2022’deki yüksek enflasyon döneminde Bitcoin bir hedge olarak görüldü ve hızla yükseldi. Ancak merkez bankaları faiz oranlarını artırdıkça, kripto da dahil olmak üzere riskli varlıklar darbe aldı.

Bu, iki ucu keskin bir kılıç. Yükselen faiz oranları ya da düzenleyici kısıtlamalar risk iştahını kriptodan uzaklaştırabilir. Dolayısıyla, BTC’nin bundan sonra nereye gidebileceğini tahmin ederken, merkez bankaları ve küresel piyasaları izlemekte de fayda var.

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: BeInCrypto