Analist Notları

Bilanço sonrası Oracle için nasıl bir opsiyon stratejisi izlenebilir?

Bilanço sonrası Oracle için nasıl bir opsiyon stratejisi izlenebilir?
Google News Icon Takip Et

Oracle (ORCL), yapay zekâ altyapısı alanında en tartışmalı ama aynı zamanda en dikkat çekici oyunculardan birine dönüşüyor.

Şirket, yıllardır “olgun yazılım devi” kimliğiyle anılırken artık bambaşka bir oyunun içinde yer almaya başladı. Küresel yapay zeka altyapı yarışında Microsoft ve Amazon’un yanına üçüncü büyük güç olarak yerleşmeye çalışan, devasa tesisler kuran ve elindeki her bir GPU’yu saniyesi saniyesine veri merkezlerine gömen bir Oracle var karşımızda. 

Şirket yönetiminin son dört çeyrektir sık sık kullandığı “kapasite yetersizliğinin şekillendirdiği hiper-büyüme dönemi” ifadesi de bu tabloyu doğruluyor; yani Oracle, talebin mevcut kapasiteyi aşacak kadar hızlı arttığı, kapasite tarafından kısıtlanan bir hiper-büyüme döneminin içinde olduğunu açıkça ifade ediyor.

OpenAI, Nvidia, Meta ve çeşitli devlet kurumlarıyla yapılan uzun vadeli anlaşmalar, Oracle’ın bu dönüşümde sıradan bir sağlayıcı değil, kritik kapasite sunucularından biri olmaya oynadığını gösteriyor. Küresel bulut kapasitesinin tıkanması ve hyperscaler’lar arasında artan rekabet, Oracle’ın agresif yatırım iştahının ardındaki temel motivasyonu doğruluyor. Bu durumda kim kapasiteyi önce kurarsa, müşteriyi de önce o kapar.

Bu dönüşümün finansal tarafı ise en az hikâyenin kendisi kadar dikkat çekici. Oracle için analist hedefleri 270-400 dolar bandına yayılmış durumda ve konsensüs, şirketin devasa yapay zeka altyapı yatırımlarının 2026–2027 döneminde gelir hızlanmasını tetikleyeceği yönünde. 

Öte yandan yönetim 2026 yılı yatırım harcamaları beklentisini bir çeyrekte 15 milyar dolar artırdı, toplam borç 127 milyar dolara yükseldi ve şirketin 2028’e kadar serbest nakit akışında pozitif bölgeye dönemeyebileceği açıkça görülüyor. 

Buna rağmen 523 milyar dolarlık RPO’nun, yani Oracle’ın imzaladığı ancak henüz gelir olarak tanımadığı sözleşmelerin toplamı, özellikle Meta, Nvidia ve OpenAI gibi üst seviye müşteriler kaynaklı uzun vadeli bir taban oluşturduğu anlaşılıyor. 

Hedef fiyatlar tarafında ise UBS’in 325, Bank of America’nın 300 dolara, Evercore ISI’ın 275 dolara ve son olarak JPMorgan’ın 230 dolara indirmesi eklenince, piyasanın kısa vadeli baskıyı fiyatlarken uzun vadeli dönüşüm potansiyelini tamamen rafa kaldırmadığı anlaşılıyor; beklentiler aşağı çekilse de hikâye henüz kırılmış değil, sadece daha temkinli bir değerleme bandına sıkışmış durumda.

Bilanço sonrası Oracle için nasıl bir opsiyon stratejisi izlenebilir?

Opsiyon tarafı hangi hikâyeyi destekliyor?

Opsiyon tarafı da hikâyeyi benzer şekilde yansıtıyor. Özellikle 16 Ocak vadeli 220-250 dolar, hatta 300 dolar bazında strike call’larda biriken yüksek açık pozisyon, kurumsal yatırımcıların orta vadede fiyatın bu bölgeyi yeniden test edebileceği ihtimalini tamamen rafa kaldırmadığını düşündürüyor. Bu birikim, kısa vadede baskı sürse bile fiyatın yukarı yönlü bir mıknatıs etkisiyle o seviyelere doğru çekilme potansiyelini artırıyor.

Ancak ilginç olan, pozisyonlanmanın tek yönlü olmaması. 2 Ocak ve 9 Ocak vadelerinde 150-180 dolar aralığındaki put açık pozisyonlarının yüksek seviyelere çıkması, büyük fonların olası bir hayal kırıklığı senaryosunu tamamen göz ardı etmediğini gösteriyor. Bu bölgedeki hacim ve açık pozisyon, Oracle’ın yüksek yatırım harcamaları yükü ve serbest nakit akışı baskısı nedeniyle fiyatın aşağı sert bir hareket yapması hâlinde sigorta olarak konumlanmış durumda.

Bu yapı, Oracle’ın hikâyesine aykırı değil. Tam tersine bu boyutta yatırım döngülerinde kurumsal yatırımcıların sık gördüğü bir denge arayışı. Fiyat hâlâ yüksek volatilite içinde seyrediyor olsa da 180 dolar seviyesinde kümelenen put’lar “aşağıda güvenlik şeridi”, 200 dolar civarındaki call’lar ise “yukarıda potansiyel hedef bandı” olarak işlev görüyor. Böyle bir dağılım, piyasanın hem dönüşüm hikâyesini hem de risklerini aynı anda fiyatladığını açıkça gösteriyor.

Nasıl konumlanmalı?

Bilanço sonrası düşüşlerin çoğunlukla 3–4 haftalık bir dönemde yoğunlaşması, kısa vadeli put opsiyonlarını bu senaryoyu değerlendirmek isteyen yatırımcılar için daha işlevsel hâle getiriyor; bu nedenle 2 Ocak ve 9 Ocak vadeleri aşağı yönlü beklentinin en net takip edildiği vadeler olarak öne çıkıyor. 2 Ocak vadede açık pozisyonların 180 dolar, 170 dolar ve özellikle 150 dolar kullanım fiyatında toplanması, piyasada geri çekilmenin farklı derinliklerde senaryolaştırıldığını gösteriyor. 

Hissenin güncel fiyatı yaklaşık 197 dolar ile 180 dolar kullanım fiyatının %9-10 altında olmasına rağmen 1,83 dolardan işlem görmesi, bu seviyeye yönelik risklerin de fiyatlamada yer aldığını gösteriyor. Primin hissenin değerinin yalnızca yaklaşık %1’ine denk gelmesi ise yatırımcıların bu bölgede sınırlı maliyetle koruma aradığını düşündürüyor. 170 dolarlık kullanım fiyatında primin 0,90 dolar, 150 dolarlık kullanım fiyatında ise 0,14 dolar gibi oldukça düşük seviyelerde olması, piyasanın bu seviyelere doğru sert bir düşüşü şu an için uzak bir ihtimal olarak gördüğünü, ancak tamamen de masadan kaldırmadığını gösteriyor.

9 Ocak vadede primlerin daha yüksek seyretmesi ise ek sürenin yarattığı belirsizliğin fiyatlara yansımasından kaynaklanıyor. Tüm bu yapı değerlendirildiğinde, bilanço sonrası zayıflamanın devam edebileceğini öngören yatırımcıların kısa vadede özellikle 150–180 dolar bandını potansiyel bir hedef bölge olarak ele aldığı ve put stratejilerinin bu çerçevede daha anlamlı bir risk-getiri sunduğu görülüyor.

Bilanço sonrası Oracle için nasıl bir opsiyon stratejisi izlenebilir?

Bilanço sonrası düşüşün geçici olduğunu ve kısa vadede yukarı yönlü bir toparlanma ihtimali bulunduğunu düşünen yatırımcılar için, 16 Ocak vadeli call opsiyonlarındaki açık pozisyon yoğunluğu bu beklentinin en çok 220-250 dolar bandında fiyatlandığını gösteriyor. Açık pozisyonların bu bantta toplanması, piyasanın kısa vadeli hedef seviyelerini burada oluşturduğuna işaret ediyor. 

Hisse yaklaşık 197,5 dolardayken 220 dolar kullanım fiyatının spotun %11–12 üzerinde olmasına rağmen son işlemin 4,25 dolar, yani fiyatın yaklaşık %2’si düzeyinde olması, bu bölgeye yönelik toparlanma ihtimalinin az da olsa fiyatlandığını gösterirken, aynı zamanda yatırımcıya yüksek bir maliyete girmeden yukarı yönlü senaryoyu değerlendirme imkânı sunuyor. 250 dolar seviyesine yaklaştıkça primlerin belirgin şekilde düşmesi ise bu bölgenin daha uzak bir ihtimal olarak algılandığını düşündürüyor. Bu tablo birlikte ele alındığında, kısa vadede yukarı yönlü bir tepki bekleyen ve bunu nispeten sınırlı bir maliyetle opsiyon üzerinden değerlendirmek isteyen yatırımcıların 220–250 dolar bandındaki call’ları potansiyel bir fırsat alanı olarak gördüğü anlaşılıyor.

Bilanço sonrası Oracle için nasıl bir opsiyon stratejisi izlenebilir?

Kısa vadede hissenin yatay kalacağını veya en azından 280–300 dolar bandına güçlü bir atak yapma ihtimalinin sınırlı olduğunu düşünen yatırımcılar için, son işlem fiyatları ile açık pozisyon dağılımı covered call açısından uygulanabilir bir çerçeve sunuyor. 300 dolar kullanım fiyatında primin 0,35 dolar gibi hisse fiyatına oranla oldukça düşük bir seviyede olması, hisse yaklaşık 197 dolar civarındayken ve vade kısa iken piyasanın bu seviyeye ulaşma ihtimalini zayıf fiyatladığını gösteriyor. 280-290 dolar bandındaki 0,40–0,50 dolar seviyelerindeki primler de benzer şekilde güçlü bir kısa vadeli yükseliş beklentisinin sınırlı görüldüğüne işaret ediyor. 

Bu koşullar altında 260-300 dolar bandındaki call’ların tercih edilmesi, fiyat bu seviyelere yaklaşmadığı sürece primin korunmasıyla yatay piyasayı ek getiriye dönüştürme olanağı yaratıyor. Vadenin 16 Ocak olarak seçilmesi ise yıl sonu bilançolarının şubat başında açıklanacak olması nedeniyle önem kazanıyor; daha geç vadeler bilanço kaynaklı oynaklığa açıkken 16 Ocak vadesi bu etkiyi büyük ölçüde dışarıda bırakıyor ve daha öngörülebilir bir fiyatlama sunuyor. Ayrıca açık pozisyonun en yoğun şekilde bu vadede toplanması likidite açısından ek bir avantaj sağlayarak stratejinin uygulanabilirliğini artırıyor.

Bilanço sonrası Oracle için nasıl bir opsiyon stratejisi izlenebilir?

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Notification Icon

Aktar, tut, kazan

Midas'a varlık aktar, 90 gün tut; AirPods Pro 3, Apple Watch Series 11 veya iPhone 17 Pro senin olsun.

Hemen Keşfet