2025 yılının ilk çeyreğinde SPK’nın ek süre verdiği şirketler haricinde son bilançoları 12 Mayıs itibarıyla almış olduk. İlk çeyrekte yurt içindeki zayıf talebin devamı ve dezenflasyonist sürecin etkisi, 50%’lerden 42,5% seviyesine inen faiz patikasına rağmen şiddetli bir şekilde hissedildi. Birinci çeyrek sonunda dolar/TL’nin 35’lerden 38’lere yükselmesi sonucunda Nisan ayında yeniden artırılan politika faizi ise 2. çeyrekte de benzer senaryoların oluşma ihtimalini artırıyor.
2025 yılının ilk çeyreğinde toplamda 193 şirket net zarar ilan etti. Henüz ilk çeyrek mali tablolarını açıklamayan şirketler dışarıda bırakıldığında ise geçen senenin aynı dönemine göre halka açık şirketlerin toplam net kârları 29% düşüş gösterirken, FAVÖK’leri ise 20% düşüş gösterdi.
Özellikle sanayi tarafında zayıf seyir devam ederken yüksek baz etkisiyle otomotiv, beyaz eşya ve enerji şirketlerinde daralmalar devam etti. Asgari ücretteki artışın etkisiyle perakende şirketlerinde de marj daralması gözlemlendi.
Fakat özellikle sektörel ayrışmalar ve belli sektörde yer alan şirketler güncel konjonktüre göre pozitif ayrışma sağladı.
Gıda, İlk Çeyreğin Ayrışan Sektörü Oldu
Yılın ilk 3 ayında PMI rakamlarında tek kişilik zirvesini koruyan gıda ürünleri sektörü, büyümesini kârlılığa da yansıtmayı başardı. Operasyonel kâr artışları göz önüne alındığında gıda sektörü net bir şekilde pozitif ayrışırken TAB Gıda (TABGD), Armada Gıda (ARMGD) ve Yayla Gıda (YYLGD) gibi şirketler bu dönemde ön plana çıktı.
Özellikle Armada Gıda geçen senenin aynı çeyreğine göre enflasyon muhasebesi uygulanmış mali tablolara göre FAVÖK’ünü 858%, net kârını ise 96% artırmayı başararak ön plana çıktı. Şirketin 3. fabrika yatırımı ve yeni depolarla kapasite artışı da sürdürülebilir büyümeyi sağlıyor.
Savunma Sektörü Beklentileri Karşılıyor
SIPRI’nın 2024 yılındaki verilerine göre küresel tarafta artan jeopolitik gerilimlerin eşiğinde savunma harcamaları 2023 yılındaki yüksek baz etkiye rağmen 9,4% artış göstererek 2,7 trilyon dolara ulaşmıştı. Avrupa’nın silah ithalatı bu dönemde 155% artarken, Türkiye silah ihracatında 11. sıraya yükseldi. SIPRI raporuna göre, Türkiye’nin küresel silah ihracatındaki payı son dört yılda 103% artarak dünya genelinde 11. sıraya yükseldi.
Yurt içinde de artan bütçeye paralel olarak, küresel tarafta jeopolitik gerginliklerin artması Türkiye’nin savunma alanındaki ana ihracat pazarlarının da büyümesini sağladı.
Aselsan (ASELS) ve Altınay Savunma da (ALTNY) artan küresel savunma harcamalarına paralel olarak güçlü operasyonel kâr artışları sağlamayı başardı. 2 şirketin de artan iş ilişkileri önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir büyümeyi koruyor.
Son dönemde Trump’ın önce Suudi Arabistan ile silah satış anlaşması imzalaması sonra Katar ile 1,2 trilyon dolarlık ekonomik iş birliği imzalaması ana ihracat pazarlarımızın savunma harcamalarında artışı sağlayabilir.
Bankacılık Sektörü, Kâr Tarafında Liderliği Koruyor
İlk çeyrekte en fazla kâr elde eden ilk 6 şirket bankalardan oluşuyor. Bankalar, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ve geçtiğimiz çeyreğe göre düşen faizlerin etkisiyle menkul kıymet artışından gelen kârlılıkla beraber net faiz marjlarında toparlanmalar yaşadı.
Garanti Bankası (GARAN), Vakıfbank (VAKBN) ve Halk Bankası (HALKB) bu dönemde güçlü kârlılıklarıyla ön plana çıkmayı başardı.
Fakat, Nisan ayında yeniden politika faizinin artması ve efektif faiz oranının 49% seviyelerine gelmesiyle beraber 2. çeyrekte bankalarda net faiz marjı daralması bekleniyor. Bu beklenti ölçüsünde gelen güçlü kârlılığa rağmen bankacılık hisselerinde satışlar meydana geldi.
İletişim Sektörü Dayanıklılığını Korudu
Turkcell (TCELL) ve Türk Telekom (TTKOM) ilk çeyrekte kullanıcı başına birim gelir (ARPU) büyümelerini koruyarak ve abone artışlarındaki katkı ile kârlılığını sürdürmeye devam etti. Özellikle Türk Telekom’daki yüksek abone artışı ve ARPU büyümesi operasyonel kârlılığın Turkcell’e göre ayrışmasını sağladı.
Gelecek dönemde ise 5g yatırımları yüksek yatırım harcaması sebebiyle kârlılıkta baskı oluşturabilir. Fakat yüksek faiz ortamında, düşük talep elastikiyetine sahip bu şirketler kârlılığını korumaya devam ediyor. Şirketlerin yayınladığı sunumlarda da marj beklentileri değişmedi.
Havacılık, Beklentilerin Altında Kaldı
Hem Pegasus (PGSUS) hem de Türk Hava Yolları (THYAO) ilk çeyreğe güçlü yolcu artışlarıyla başlasa da kârlılık tarafında reel yansımalar gözükmedi. Bunun ana sebebi, ilk çeyreğin havacılık sektöründe düşük sezon olmasına karşın personel maaşlarındaki dolar bazlı 40%’ların üzerine çıkan artış sebep oldu.
Akaryakıt giderlerindeki düşüş kârlılığı pozitif etkilese de personel maaşlarındaki yükseliş marjlarda baskı yarattı. Pegasus geçen senenin aynı dönemine göre operasyonel kârını artırmayı başarsa da Türk Hava Yolları’nda daralma gözlemlendi.
Fakat avro/dolar kurundaki artış ve petrol fiyatlarında Nisan ayı itibarıyla 20%’lere yakınsayan düşüş ile beraber marjlarda toparlanma ve büyüme öngörülüyor.
Otomotiv, Yüksek Baz Etkisinden Kaynaklı Negatif Etkilendi
Otomotiv sektörü, çok güçlü geçen 2023 yılının ardından 2024 yılına da güçlü bir başlangıç yapmıştı. Fakat 2025 yılının ilk çeyreğine gelindiğinde ODMD verilerine göre geçen senenin aynı dönemine göre 6,5%’lik daralma meydana geldi.
Bu daralmaya ek olarak kredi maliyetlerindeki artışın, işletme sermayesi ihtiyacını artırması, fiyatlama davranışları üzerindeki etkisi şirketlerin marjlarında negatif etkiye sahip oldu.
Ayrıca Çinli üreticilerin rekabetini artırmasıyla marjlarda gerilemeler devam etti. Tofaş’ın Stellantis anlaşmasıyla hisse fiyatlarına kârlılığın yansımasını görmemiş olsak da diğer otomotiv hisselerinde bu baskı hissedildi.
İhracat oranı yüksek ve elektrifikasyon süreciyle Avrupa’da artan elektrikli araç pazar payından pozitif etkilenen Ford Otosan (FROTO) ise rakiplerine oranla pozitif ayrışmayı başardı. Ford Otosan, ayrıca yurt içinde de pazar payını artırmayı başardı.
Enerji Sektöründe de Daralmalar Mevcut
Enerji sektöründe spot fiyatlar ilk çeyrekte gerilemeye devam etti. Gerileyen spot fiyatlara ek olarak YEKDEM fiyatlarında da daralmalar mevcuttu. Hazinenin TEİAŞ bütçesinde enflasyon üstü artışa gitmesine rağmen enerji ekipmanı üreten şirketlerin kârlılığında daralmalar gözlemlendi.
Yüksek kredi maliyetleri sebebiyle şirketlerin yatırım iştahının zayıflaması ve enerji fiyatlarındaki düşüş, ges ve res ekipmanlarındaki yatırım miktarlarının düşüşüne yol açıyor.
Bu dönemde öne çıkan şirket ise Girişim Elektrik (GESAN) ve Europower (EUPWR) oldu. 2 şirket de geçen yılın aynı çeyreğine göre operasyonel kârını korumayı başardı.
Banka Dışı Finans Sektöründe Büyümeler Devam Etti
Sigorta sektörü, 2024 yılına paralel olarak prim büyümelerini sürdürmeyi başarsa da şirket bazlı ayrışmalar devam etti. Türkiye Sigorta (TURSG) hem prim üretimi hem de net kâr büyümesiyle ön plana çıkarken hayat sigortacılığı tarafında Agesa Hayat ve Emeklilik (AGESA) ve Anadolu Hayat Emeklilik (ANHYT) güçlü büyümelerini sürdürdü. Özellikle hayat tarafında Mart ayında güçlü bir şekilde artan sektör prim üretimi etkili oldu.
Katılımevim Tasarruf Finansman (KTLEV), yılbaşından bu yana 69% yükseliş göstererek, BIST 100 endeksinin yıldız hisselerinden biri olurken, şirket açıkladığı güçlü kârlılıkla gündeme oturmuştu.
Şirket, 2025 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre esas faaliyet gelirlerini 321% artırırken, net faaliyet kârı ise 83% artış gösterdi. Net dönem kârı ise ilk çeyrekte 57% büyüdü. Şirketin sadece özkaynakları ise çeyreksel olarak 24% büyüme göstermeyi başarmıştı. Şirketin Nisan 2024’te 3,4 milyar TL olarak gerçekleşen sözleşme büyüklüğü, 2025 yılının Nisan ayında 12,77 milyar TL’ye yükseldi. Şirketin sözleşme büyüklüğü, yüksek faiz ortamında her ay geçen senenin aynı dönemine göre ortalama olarak 200% oranında büyüme gösterdi.
Varlık Yönetimi, faktoring ve finansal kiralama tarafında da güçlü sonuçlar almaya devam ettik. Yüksek kredi maliyetleri, bankaların tahsilat sorunları ve kurlardaki artış bu sektörleri desteklemeye devam ediyor.
Perakendecilerde Marj Baskısı Etkisini Gösterdi
2025 yılının ilk çeyreğinde 10% olarak gerçekleşen enflasyon oranına karşın asgari ücretteki 30%’luk artış özellikle gıda perakendecilerinin marjlarında çeyreksel baskı oluşturdu. Fakat faizlerin yüksek kaldığı bu ortamda talep elastikiyeti düşük bu sektörler hisse performansı olarak farkını ortaya koyuyor.
İlk çeyrekte gözlemlenen marj baskılarına karşın Migros (MGROS), operasyonel kârlılığını sektörel rakiplerine oranla önemli ölçüde korudu.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: KAP