BIST 100 endeksi, dün açıklanan asgari ücret zammı sonrasında güne %1,8 artışla yeniden 21 ve 9 günlük üstel hareketli ortalamalarının üzerine çıkarak 9.846,39 seviyesinden başladı.
Asgari Ücret Zammı Borsayı Neden Pozitif Etkiledi?
Asgari ücret, 2025 yılı için %30 artarak 22.104 TL oldu. Ayrıca, 2024 yılı içerisinde 2025 yılı için ikinci bir asgari ücret zammı yapılmayacağı belirtilmişti.
Zammın borsaya pozitif etki etmesinde iki başlıca sebep bulunuyor;
- 2025 yılı için TCMB’nin beklediği enflasyon oranı %21 olarak açıklanmıştı. TCMB katılımcıları anketinde ise bu oran %27 seviyesinde. Asgari ücretin beklentilere paralel artmış olması, sıkı duruşun devam edeceğini yatırımcılara göstermiş oldu.
- İç tarafta erken seçim ihtimalleri ve ekonomik belirsizlikler, borsa üzerinde son iki aydır baskı oluşturuyordu. Asgari ücretin, sıkı para politikalarına ters düşecek şekilde TCMB’nin gelecek yıl beklentisinin oldukça üzerinde artırılmamış olması, piyasada erken seçim ihtimallerinin azalmış olabileceği beklentisini güçlendirdi
Genel olarak baktığımızda Aralık ayında beklenen faiz indirimi ihtimalinin baltalanmaması ve gelecek dönemde sıkı duruş politikalarının devamı için asgari ücretin 2025 beklentileriyle uyumlu olması, piyasa tarafından olumlu olarak algılandı.
Diğer yandan, küresel piyasalarda noel tatili nedeniyle piyasalar kapalı olurken bizde yarın açıklanacak olan TCMB faiz kararı piyasalar üzerinde etkili olacak.
Kasım ayı enflasyon raporunda ve Kasım ayı faiz metninde verilen mesajlar sonrasında piyasada Aralık ayında bir faiz indirim beklentileri öne çıkmıştı.
BofA, JPMorgan ve Citi gibi büyük yatırım bankaları da TCMB’nin Aralık ayında bir faiz indirimi gerçekleştirebileceğini vurgularken, faiz indirim ihtimallerinin artması Kasım ayında endeksin yaklaşık olarak %9 yükselmesini sağladı.
Peki, Hangi Sektörler?
Faiz indirim sinyalleriyle beraber en fazla etkilenen sektörler başta bankacılık, holding ve GYO hisseleri olmuştu.
Faiz indirim döngüsü ile holdinglerde de özellikle iştiraklerinin faaliyet gösterdiği sektörlerin taleplerinde toparlanma görülebilir. Özellikle bankacılık iştiraki olan holdingler faiz indirim sinyallerinin verildiği günlerde ön plana çıkmıştı.
Yarın gelebilecek bir faiz indirimi sonrasında da tahvil faizlerinin düşmesiyle beraber tahvil fiyatlarının artması, bankaların değerleme kârlarına pozitif etki sağlayacaktır.
Hem para politikasında normalleşmenin tesisine yönelik adımlar hem de risk primlerinin aşağı çekilmesi bankalarda 2024 yılında yükselişleri beraberinde getirmişti. Şimdiyse faiz indirimleriyle birlikte fonlama maliyetlerinde düşüş, kredi-mevduat makasının da açılmasını ve dolayısıyla bankacılık kârlarını başlangıçta düşük de olsa pozitif etkilenmesi sağlayabilir. Bu sebeple faiz indirimlerinin devam etmesinin bankacılık hisselerini pozitif etkilemesi beklenir.
Diğer taraftan, konut tarafında yaratacağı sinyal etkisi önemli olacak. Konut satış istatistikleri, Ekim ve Kasım aylarında son üç yılın en güçlü rakamlarına işaret etti. Ayrıca, konut fiyat endeksinde de enflasyon üstü toparlanmalar gözlemlenmeye başladı. Bu sinyal etkisi, GYO’larda değerleme kârı için pozitif olabilir.
Genel piyasa bakımından değerlendirme yapacak olursak, yapılacak bir faiz indirimi direkt olarak tüm piyasaya olumlu etki edecektir. Fakat burada TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın geleceğe yönelik vereceği mesajlar kritik olacak.
TCMB’nin yarın yapılacak toplantıda faiz indirimi gerçekleştirmeme ihtimali de bulunuyor. Ancak, dünyanın en büyük yatırım bankalarının ve genel piyasanın beklentisi, 150 ile 250 puan arasında bir faiz indirimi gerçekleştirilmesi yönünde.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken kullanılan kaynaklar: Finnet
