Ağustos ayına ilişkin manşet TÜFE aylık %0,4 seviyesinde gerçekleşirken, yıllık %2,9 ile piyasa beklentilerine paralel kaldı. Çekirdek TÜFE ise aylık %0,3 ile beklentilere paralel gerçekleşti.
Piyasa, aylık %0,3 ve yıllık %2,9 artış bekliyordu. Veri, Fed’in politika adımlarına dair belirsizliği yeniden gündeme taşıdı.
Bu rakamlar, JPMorgan’ın senaryolarına göre S&P 500 için orta riskli bir senaryoya denk düşüyor. Çekirdek TÜFE’nin aylık %0,35–0,40 aralığında gerçekleşmesi, endeksin gün içinde %0,5–1 arası düşüş yaşamasını tetikleme potansiyeline sahip. Nitekim veri sonrası ABD endeks vadelilerinde geri çekilme izleniyor.
Dünkü ÜFE verisi ise beklenti altı açıklanarak maliyet baskılarında bir miktar gevşeme işareti vermişti. Üretici fiyatları aylık %0,1 gerileyerek yıllık %2,6 seviyesine indi. Bu, tüketiciye yansımaların sınırlı kalabileceğini gösteriyor; fakat manşet TÜFE’nin beklenti üstü gelmesi, Fed’in gelecek politika adımlarında daha temkinli olmasını gerektiriyor.
Geçen hafta açıklanan Ağustos istihdam verisi de ekonomide yavaşlamaya işaret etmişti. Tarım dışı istihdam beklentilerin çok altında kalarak 22 bin artarken, işsizlik oranı %4,2’ye yükseldi. Saatlik ücretlerdeki artışın ivme kaybetmesi, Fed’in sıkı durma zorunluluğunu bir miktar azalttı; ancak yüksek manşet enflasyon bu rahatlamayı sınırlayabilir.
Bu üç veri birleşince piyasalar açısından karmaşık bir tablo ortaya çıkıyor.
Fed’in 17 Eylül’deki toplantısında en az 25 baz puanlık faiz indirimi fiyatlanıyor olsa da aylık %0,4 ile gelen yüksek TÜFE, 50 baz puanlık daha agresif indirim ihtimalini tartışmalı hâle getiriyor.
Yatırımcılar, faiz indirimi beklentilerini yeniden gözden geçirirken, S&P 500 ve teknoloji, bankacılık, emlak gibi faizlere duyarlı sektörlerde kısa vadeli baskı görülebilir.
JPMorgan stratejistleri, piyasanın hâlâ temkinli olması gerektiğini hatırlatıyor. Kısa vadede S&P 500’de %5–8 arası düzeltme olasılığı devam ediyor. Bunun başlıca nedeni, yüksek enflasyonun Fed’in faiz indirim hızını yavaşlatma ihtimali ve Trump yönetiminin tarifeleri ile enerji fiyatlarındaki oynaklık gibi ek riskler.
Önümüzdeki aylara bakıldığında, yatırımcıların dikkatini 17 Eylül’de Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarının yanı sıra gelecek ÜFE, TÜFE ve istihdam verileri çekecek.
Şimdi yatırımcıların aklındaki soru: Yüksek enflasyon ve zayıflayan istihdam kombinasyonu kalıcı mı, yoksa geçici mi olacak?
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı