Geçtiğimiz haftaki karışık makroekonomik verilere rağmen rekor seviyelerde işlem gören borsalar, olumsuz gelişmeler karşısında dirençli kalmaya devam ediyor. Görünüşe göre yatırımcılar, kötü haberlerin kendilerini rahatsız etmesine izin vermiyorlar.
Gümrük vergilerinin yol açtığı enflasyon artışı ve işgücü piyasasında stres belirtilerinin artmasına rağmen, odak noktası şu anda sağlıklı kurumsal kazançlar ve Washington’dan gelecek yardımlar.
Ancak son günlerde makroekonomik cepheden üst üste karışık haberler geldi: ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu, ekonominin önceden düşünülenden yaklaşık bir milyon daha az iş yarattığını gösteren önceki istihdam verilerine ilişkin revizyonlar yayınladı. Bunun üzerine, geçen hafta işten çıkarmalar arttı, enflasyon yükseldi ve bir işçi güveni rekor seviyelere düştü.
Bir yandan jeopolitik çalkantılar da devam etti: Ukrayna ve Gazze’de çatışmalar sürerken, ABD Başkan Donald Trump’ın ekonomi politikalarına ilişkin belirsizlikler arttı. Dahası, Trump’ın Fed baskısı da bu belirsizlikler arasında para politikasına ilişkin yeni gerilimlere yol açıyor.
Yine de Fed’in birden fazla kez faiz indirimine gidebileceği beklentisi, gümrük vergilerinin etkisinin çok az hissedildiği kurumsal kazançlar ve genel olarak bulut bilişim ve büyük teknoloji şirketlerinin geleceğine yönelik yenilenen coşku, piyasayı dirençli tutuyor.
Janney Capital Management’ın baş yatırım sorumlusu Mark Luschini, “Piyasa, adeta gelecekte yaşıyor. Bu katalizörlerin birleşimi, önümüzdeki altı ile dokuz ayda hisse senedi fiyatlarının nasıl olacağına dair daha iyimser bir tablo çizmeye yardımcı oluyor.” yorumunu yapıyor.
Teşvik geri döndü
Deregülasyon ve Trump’ın “Büyük, Güzel Yasası”ndan gelen vergi indirimleri, Luschini’nin bahsettiği katalizörlerden bazıları. Ayrıca, istihdamdaki yavaşlamaya rağmen nispeten düşük işsizlik oranı ve tabii ki, Fed’in faiz indirimi döngüsünü yeniden başlatacağına dair piyasa beklentileri de var:
“Çeşitli faktörler piyasa katılımcılarının, işgücü piyasasının birkaç farklı cephede yakında gerçekleşecek olan canlanmayı sağlamak için yeterince iyi bir şekilde bir arada kalacağına inanmasına neden oluyor. Para politikasında bir miktar gevşeme de en azından ekonomi üzerindeki baskının bir miktar da olsa hafifleyeceğinin sinyalini veriyor.”
Özellikle faiz oranları konusunda piyasa, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC), çarşamba günü faiz oranını %4,25 seviyesinden %4,5’e düşüreceğini fiyatlıyor.
Dahası yatırımcılar, ekim ve aralık aylarında ek indirimler ve ardından 2026’da üç indirim daha bekliyorlar. Bu, FOMC üyelerinin haziran ayındaki son güncellemesinde belirttikleri öngörülere kıyasla oldukça agresif bir tahmin.
Nationwide Financial’ın baş piyasa stratejisti Mark Hackett, “Birçok yönden yatırımcılar, işgücü momentumundaki yavaşlamanın mutlaka şirket kazançlarını veya daha geniş büyüme potansiyelini rayından çıkarmayacağı; aksine, daha kolay finansal koşulların da kanıtladığı gibi, destekleyici rüzgarların son dönemdeki yavaşlayan ekonomik verileri telafi edeceği fikrini destekliyor.” dedi.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: CNBC
