Yapay zeka kadar ilgi çekici olmasa da kuantum sektörü kendi çapında coşkulu bir dönemden geçiyor.
Google, Microsoft, Amazon, IBM ve ABD hükümeti dahil olmak üzere dünyanın en güçlü kurumlarından bazıları, ilk pratik kuantum bilgisayarını geliştirmek ve üretmek için milyonlarca dolar harcıyor.
McKinsey’nin bir raporuna göre, yatırımcılar on yıl içinde yaklaşık 100 milyar dolarlık gelir elde edebilecek bir sektöre akın ederken, kuantum teknolojisine odaklanan girişimler geçen yıl yaklaşık 2 milyar dolar yatırım aldı.
Bu ivmenin hızı bu yıl biraz hafifledi: Aynı rapora göre, kuantum bilişim şirketleri 2024 yılında toplamda 750 milyon doların altında gelir elde etti. Yine de McKinsey analistleri, küresel olarak kuantum teknolojisinin üç ana dalı olan kuantum bilişim, kuantum iletişim ve kuantum algılamanın 2035 yılına kadar 97 milyar dolarlık bir gelire ulaşacağını öngörüyor.
2025’te şimdiye kadar Quantum Computing (QUBT) 11%, D-Wave Quantum (QBTS) 74% yükselen sektörün popüler hisseleri bu yıla artıda başladı.
Ancak 2 Nisan’da açıklanan Kurtuluş Günü tarifelerinin piyasalarda tetiklediği satış dalgasıyla, Rigetti Computing (RGTI) ve Quantum-Si (QSI) gibi yılbaşından bu yana 29% ile 31% aralığında değer kaybeden hisseler de göz önüne alındığında, sektör şimdiye kadar volatil bir seyir izledi.
Kuantumun sahnede yeni yeni yer almasına rağmen, kuantuma ilişkin giderek daha fazla büyük bir atılımdan söz ediliyor. Ki teknoloji devleri de bu alanda öne çıkmak istiyor: Geçtiğimiz yıl Microsoft ilk kuantum çipini tanıttı, Google yöneticileri bu teknolojinin sadece beş yıl uzaklıkta olabileceğini savundu, Amazon hata düzeltme özelliğine sahip kuantum işlemcisini tanıttı ve IBM 2029 yılına kadar anlamlı bir kuantum bilgisayar üretme planını açıkladı.
Öte yandan yarı iletken devi Nvidia kuantum için karmaşık açıklamalarda bulunarak sektörün dikkatini çekti. Ocak ayında şirketin CEO’su Jensen Huang, kuantum bilgisayarların ne kadar sürede kullanıma sunulacağına ilişkin olarak 15 yılın “erken bir tahmin” olduğunu söyleyerek kuantum bilgisayar hisselerini sarsmıştı. O zamanlar, 20 yılın “çoğumuzun inanacağı” bir zaman dilimi olduğunu söylemişti.
İki ay sonra Huang bu yorumlarını geri aldı ancak piyasaların bu yorumlara tepki vermesine ve hatta piyasaların tepki verecek kadar büyük olmasına şaşırdığını da belirtti.
🤔 Kuantum teknolojisini anlamak
Bir kuantum bilgisayarı hayal etmek için, hesaplamanın ne anlama geldiğini temelden değiştirmek gerekir.
Geleneksel bilgisayarlar, her çipte milyarlarca transistör olduğu için çalışır. Bu transistörler bir veya sıfır olabilir, yani açık veya kapalı olabilir. Çok sayıda transistör, neredeyse her sayıyı temsil edebilir, sistemin belleğinin parçalarına başvurabilir ve aritmetik işlemler yapabilir. Bugün dünyadaki tüm bilgisayarlar bu şekilde çalışır.
Kuantum bilgisayarlarda sistem, transistörler yerine kuantum bitleri kullanır. Bu, bir ve sıfırlardan çok daha karmaşıktır. Kuantum bitlerinin açık veya kapalı olması kuantum mekaniği tarafından belirlenir ve tüm kuantum bitleri “dolaşık” durumdadır, yani birinde meydana gelen bir değişiklik diğerlerinin olasılığını etkiler.
🔮 Kuantum üstünlüğü iddiası
Şu anda kuantum bilgisayarların yapabileceği pek büyük şeyler yok. Bu alanda geliştirilen projeler tamamen araştırma amaçlı ancak net bir potansiyel sunuyorlar.
Ancak, birkaç grup “kuantum üstünlüğünü” kanıtladıklarını iddia ederek, geleneksel bir bilgisayarda çok daha uzun sürecek bir problemi kuantum bilgisayarda çözdüklerini belirtiyor. Bu eylemlerin tümü eskiden soyut nitelikteydi.
Google, 2019 yılında kuantum üstünlüğünü ilan eden ilk şirket oldu ve kuantum bilgisayarının başarısını “referans noktası” olarak nitelendirdi. Gerçekleştirdiği görev, temel olarak sadece kuantum bilgisayarları test etmek için kullanılan rastgele devre örneklemesi olarak adlandırılıyor.
Google, araştırmacıların bir bilgisayara kuantum mekaniği kapsamında olabildiğince karmaşık bir problem oluşturması için rastgele talimatlar verdiğini belirtti. Araştırmacılar daha sonra kuantum bilgisayarın kuantum problemini daha hızlı çözdüğünü gösterdi.
Öte yandan gelecekteki gerçek dünya uygulamaları açısından, kuantum bilgisayarların potansiyelinin çoğu tıp, kimya ve malzeme araştırmaları alanlarında yatıyor.
Google, ilaç keşfi veya yararlı ilaçlar olabilecek moleküllerin bulunmasına işaret ediyor. Ayrıca kuantum bilgisayarların füzyon enerjisini ticarileştirmek için gerekli bilimsel çalışmaları yapabileceğini de belirtiyor.
Microsoft şubat ayında ilk kuantum çipini duyurduğunda, bazı malzemelerin neden korozyona uğradığı veya plastiğin nasıl kompost haline getirilebileceği gibi kimya ve malzeme bilimi sorunlarına dikkat çekti.
Kuantum bilgisayarların, özellikle çok sayıda potansiyel çözümü olan durumlar veya sorunlar için yapay zeka uygulamaları için eğitim verileri üretmeye çok uygun olacağına dair bazı iyimserlikler de var.
❗️ Çin’e ilişkin endişeler
Ancak kuantum bilgisayarların, Çin gibi ülkelerin ABD’nin askeri mesajlarını veya tüketicilerin banka işlemlerini hızla deşifre etmesine olanak sağlayacağı korkusu var.
Pentagon, 2021 yılında yaptığı açıklamada, “Etkili önlemler alınmazsa, kuantum bilgisayarların düşmanca kullanılması ulusal güvenlik sistemleri için yıkıcı sonuçlar doğurabilir” demişti.
Microsoft da ulusal güvenlik faktörünü kabul etmiş ve hatta kuantum güvenliğini Çin’e karşı bir yarış olarak nitelendirmişti.
Yine de ABD hükümeti, şifrelemeyi kuantum bilgisayarlar tarafından kırılamayan, sözde post-kuantum yöntemlere geçirme çabalarına şimdiye kadar öncülük etti. Apple gibi şirketler, post-kuantum şifrelemeyi iMessage gibi hizmetlerine entegre etmeye başladı bile.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı